• Sonuç bulunamadı

KiĢiler değerleri ortak refahın korunması ve sosyal gereksinmelerin karĢılanması ile birlikte görürler. Bu değerler coĢkularla birliktedir ve kiĢiler yüce değerler için özveride bulunur, kavga eder, hatta o uğurda ölürler (Avcı, 2007: 822). Bolay (2007b: 16) ve Özden‟e (2005: 37) göre de insanın yaĢam çizgisini inandığı değerleri belirler. Değerlerin uğruna, insanlar fedakârlıkta bulunur mücadelede ederler ve hatta o uğurda ölümü göze alırlar. Vatan, namus ve din gibi değerlerin tehlikeye girmesi halinde insanlar icabında ölüme bile gidebilirler.

Her insanın bireysel olarak gerçeklikler üzerine koyduğu anlamlar, onların değer yargılarının temelini oluĢturur. Ġnsanın hemen hemen her düĢüncesinin ve her iĢinin değer taĢıyan önemli bir parçası vardır. Değerleri görmezden gelmek imkansızdır. Aldığınız her karar değer içerir (Bono, 2007: 11; UNESCO, 2005: 25). Doğan‟a (2007) göre günlük hayatımızı belirleyen ve hatta organize eden de değerlerdir (s. 620). Değerler, düĢüncelerimiz ile toplumsal ve bireysel davranıĢlarımızı etkileyen bir tür “eylem kılavuzları”dır (Dursun, 2009: 58).

Değerler istekleri ve hedefleri, aradığımız sebepleri ve amaçları temsil ederler. Fikirlerimize ve düĢüncelerimize güç verirler. Böylelikle onlar bireysel ve grup davranıĢlarının arkasındaki sürükleyici kuvveti oluĢtururlar (UNESCO, 2005: 15).

Rokeach (1973), değerlerin iĢlevlerini Ģu Ģekilde açıklamıĢtır: “Değerler devam eden etkinliklere rehberlik yapan standartlardır. Değerler sistemi, genel olarak, çeliĢkileri çözümlemeyi ve karar vermeyi planlar. Ayrıca değerler insan ihtiyaçlarına karĢılık veren ifadeler olarak düĢünülmelidirler” (p.12).

Gençlik sürecinde kimlik ve kiĢiliğin oluĢumunda, dünyaya bakıĢın ve problemleri çözümleyiĢ tarzının Ģekillenmesinde değerlerin önemli bir rolü vardır. Bilinçli veya bilinçsiz olarak hayatımızın her yönünü etkilerler. Onlar, atacağımız adımları, verdiğimiz kararları ve karĢı çıktığımız bir Ģeye verdiğimiz tepkilerin niteliğini

bile belirlerler. Yani kimliğimiz, kiĢiliğimiz ve geleceğimiz değer seçimlerimize bağlıdır (Aydın, 2003: 129; Oktay, 2007: 142; UNESCO, 2005: 15).

Değerler toplumu ayakta tutan dinamiklerdir. Kendini diğer toplumlardan farklılaĢtıran değerler ve değerler sistemini yitirmeye baĢlayan bir toplum en güçlü sosyal kontrol aracını da yitirmeye baĢlamıĢ demektir. Değerler sistemi kiĢilerden neyin istendiğini, neyin yasaklandığı, neyin ödüllendirilip, neyin cezalandırıldığını belirtir (Avcı, 2007: 822). Değerler iliĢkilerimizin tanziminde de büyük ölçüde belirleyici olurlar. Tutumlarımızın ve kabullerimizin arkasındaki gerçek etkenler değerler olarak görülür. (Tozlu ve Topsakal, 2007: 179-181). Öyle ki değerler kiĢinin eylemleri için motivasyon sağlar ve onlara yol gösterir (Hall, 1994; Akt. UNESCO, 2005: 13). Bunların dıĢında değerler belli sosyal sonuçlara da yol açarlar. Bu sonuçlar literatürde sosyal değerlerin iĢlevleri olarak adlandırılmaktadır (Özensel, 2003: 231).

Rokeach (1973), kiĢinin eylemlerine rehberlik eden değerlerin iĢlevlerini Ģu Ģekilde sıralamıĢtır (p.13):

1. Değerler, sosyal konularda belli pozisyonlar almamız için bize rehberlik ederler.

2. Bizi bir siyasi veya dini ideoloji üzerine taraf yaparlar.

3. Değerler, kendimizi baĢkalarına tanıtmaya yardımcı olan standartlardır. 4. Kendimizi ve baĢkalarını değerlendirmede, yargılamada, övgü kazanmada ve

de suçlamayı düzeltmede bize rehberlik ederler.

5. Değerler, karĢılaĢtırma süreci çalıĢmalarına merkez teĢkil ederler. Biz değerleri baĢkaları kadar yetkin ve ahlaki olup olmadığımızı kesinleĢtiren ölçütler olarak kullanırız.

6. Üstelik değerler baĢkalarını ikna etmede ve etkilemede, bize baĢkalarının hangi inançları, tutumları, değerleri ve de hareketlerini itiraz etmeye, protesto etmeye, üzerinde tartıĢmaya değeceğini veya etkilemeyi ya da değiĢtirmeyi denemeye değeceğini söyleme de kullanılan ölçütlerdir.

7. Son olarak değerler bize psikoanalitik anlamda inanç, tutum ve davranıĢları nasıl mantıklı hale getireceğimizi söyleyen ölçütlerdir. Aksi takdirde kiĢisel ve sosyal olarak kabul edilemezler. Bunların her ikisi de haysiyetin bakımı ve geliĢimi için vazgeçilmez malzemelerdir.

Değerler, toplumun sosyo-kültürel öğelerine anlam veren en önemli ölçütlerdir. Üretildikleri kültür ve uygarlıklara damgasını vururlar. Ġnsanın düĢünsel psiĢik, toplumsal ve manevi yaĢamı; seçip, üretip ve bağlandığı değerler çevresinde oluĢur. Benimsenen değerler töre ve eğitim yoluyla gelecek nesillere aktarılır ve toplumlar bu değerler yoluyla yoğrularak toplumsal ve bireysel maneviyatı oluĢtururlar. Ayrıca bireylerin mensubiyetlerine (grup, cemaat, dernek, aile, okul, mahalle, sokak vs.) bağımlı hale gelmesinde büyük ölçüde rol oynarlar (Bobaroğlu, 2002: 66; Doğan, 2007: 620; Özensel, 2003: 220).

Toplumsal yapıyı teĢkil eden temel toplumsal kurumların tümünün kendine ait değerler içerdiği bilinmektedir. Sözgelimi, toplumun en temel kurumu olan “aile”, eğitim, din gibi toplumsal kurumların ve bu kurumların değerlerinin benimsenmesinde, yaygınlaĢtırılmasında, yaĢatılmasında yani bir sonraki kuĢağa aktarılmasında önemli roller üstlenir. Ayrıca, bir toplumda değerlerin ifade edildiği temel mekanizmalar, kiĢinin üstlendiği sosyal rollerdir. Bu roller de, toplumun tabakalaĢma sistemi ile sosyal yapıyı oluĢturan sosyal süreçlerle yakından iliĢkilidir. Yine bir toplumdaki iyi-kötünün belirlenmesi, ideal düĢünme ve davranma yollarının tamamı değerler tarafından oluĢturulur. Böylece, toplumdaki sosyal kontrol mekanizmalarının ve ödüllendirme araçlarının değer kaynaklı oldukları görülür (Özensel, 2003:219).

Özensel‟in (2003) Fichter‟dan (1990) aktardığı değerlerin iĢlevleri Ģu Ģekilde ifade edilmiĢtir (ss. 231-232):

1. Değerler, kiĢilerin ve birlikteliklerin sosyal değerinin yargılanmasında, hazır birer araç olarak kullanılır. TabakalaĢma sistemini mümkün kılar. Bireyin çevresindekilerin gözünde nerede durduğunu bilmesine yardım eder.14 2. Değerler; kiĢilerin dikkatini çeker ve kiĢilerin dikkatini yararlı ve önemli

olarak görülen maddi kültür nesneleri üzerinde odaklar. Bu değerli nesne, her zaman birey veya grup içinde en iyi olmayabilir. Fakat o nesne için çaba gösterilmesine yol açtığı da bir gerçektir.

3. Her toplumdaki ideal düĢünme ve davranma yollarına, değerler tarafından iĢaret edilir. Değerler, sosyal olarak kabul edilebilir davranıĢın adeta semasını çizerler. Böylece kiĢiler de hareket ve düĢüncelerini en iyi hangi yolda gösterebileceklerini kavrayabilirler.

4. Değerler, kiĢilerin sosyal rollerini seçmesinde ve gerçekleĢtirmesinde rehberlik ederler. Ġlgi yaratırlar, cesaret verirler. Böylelikle de kiĢilerde çeĢitli rollerin gerekliliklerinin ve beklentilerinin, birtakım değerli hedefler doğrultusunda iĢlemekte olduğunu kavramıĢ olurlar.

5. Değerler, sosyal kontrol ve baskının araçlarıdır. KiĢileri törelere uymaya yöneltir, doğru Ģeyleri yapmaya yüreklendirir. Değerler ayrıca onaylanmayan davranıĢları engeller, yasaklanmıĢ örüntülerin neler olduğuna iĢaret eder ve sosyal ihlallerden kaynaklanan utanma ve suçluluk duygularının kolayca anlaĢılabilmesini sağlar.

6. Değerler, dayanıĢma araçları olarak da iĢlevde bulunurlar. KiĢiler aynı değeri güden kiĢilere doğru çekimlenirler. Ortak değerler, sosyal dayanıĢmayı yaratan ve sürekli kılan en önemli faktörlerden biridir.

Değerlerin eğitim alanındaki iĢlevleri ise: “a) Bireye amaç ve yön tayin etme, b) Bireysel ve toplumsal eylemin esaslarını ve genel yönünü tayin etme, c) doğru-yanlıĢ, haklı-haksız olanı, hoĢa giden ve gitmeyeni, ahlaki olanı ve ahlaki olmayanı belirlemeye yardım etme” vb gibi temel noktalarda toplanabilir (Uysal, 2007: 215-216).

Bu açıklamalardan da anlaĢılacağı gibi değerlerin, bireylerin ve toplumların yaptıklarını ve yapacaklarını etkileyen bir iĢleve sahip olduğu görülmektedir.