• Sonuç bulunamadı

Aktepe (2010) tarafından yapılan “Ġlköğretim 4. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde „Yardımseverlik‟ Değerinin Etkinlik Temelli Öğretimi ve Öğrencilerin Tutumlarına Etkisi” adlı çalıĢmada, yardımseverlik değerinin etkinlik temelli öğretiminin deney grubundaki öğrencilerin tutum puanlarını yükselttiği görülmüĢtür. Deney ve kontrol grubu öğrencilerinin deney öncesi ve deney sonrası yardımseverlik değeri tutum puanları cinsiyete göre ve ailelerinin gelir durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermemiĢtir. Ayrıca, „Yardımseverlik‟ değerinin etkinlik temelli öğretiminin süreci somutlaĢtırdığı ve yaĢam örneklerini doğrudan sunduğu için öğrenciler üzerinde etkili olduğu, yardımseverlik değerini öğrenmelerini kolaylaĢtırdığı ve eğitim sürecini zevkli bir hale getirdiği vurgulanmıĢtır.

Çengelci (2010) tarafından, ilköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersinde değerler eğitiminin nasıl gerçekleĢtiğini ortaya koymak amacıyla yapılan araĢtırmanın bulgularından elde edilen sonuçlara göre:

 Ġlköğretim 5. sınıf Sosyal Bilgiler dersinde değerler eğitiminde kullanılan yaklaĢımların telkin yoluyla değerler eğitimi, soru cevap yoluyla değerler eğitimi, değer belirginleĢtirme yaklaĢımı yoluyla değerler eğitimi ve örtük program yoluyla değerler eğitimi olduğu belirtilmiĢtir.

 Öğretmenlerin değerleri kazandırmaya çalıĢırken model olma, yaĢamdan örnekler verme, atasözleri ve deyimlerden yararlanma, drama, empati, güncel

olaylardan yararlanma, belirli gün ve haftalardan yararlanma, yakın çevreden yararlanma, diğer ders ve disiplinlerden yararlanma, aileden yararlanma, ödevlerden yararlanma, internetten yararlanma gibi çalıĢmalara baĢvurdukları belirtilmiĢtir.

 Öğretmenlerin değer eğitimi yaklaĢımlarını sistemli bir Ģekilde izlemedikleri, ilgili değerlere ders sürecinde yeri geldikçe yer verildiği belirtilmiĢtir.

 Öğretmenlerin değerler eğitimini önemli gördükleri; ancak ailelerden yeterli destek alamamaları ve medyanın, çevrenin, arkadaĢlarının olumsuz etkisi sebebiyle öğrencilere gerekli değerleri kazandırmada problemler yaĢadıklarını belirttikleri vurgulanmıĢtır.

 Öğrencilerin sorumluluk, yardımlaĢma ve dayanıĢmayı öğrendiklerini düĢündükleri; saygı, hoĢgörü ve yardımseverlik değerlerini günlük yaĢama uygulamaya çalıĢtıkları vurgulanmıĢtır.

DemirtaĢ (2009) “Çocuk Yuvasında Kalan Korunmaya Muhtaç Çocukların Değer Eğitiminde Yaratıcı Dramanın Etkililiği” adlı çalıĢmasında çocuk yuvasında kalan korunmaya muhtaç çocukların değer eğitiminde yaratıcı dramaya dayalı olarak hazırlanmıĢ olan değer eğitimi programının etkililiğini saptamayı amaçlamıĢtır. Sonuç olarak bu araĢtırmanın eğitim programında yer verilen değerlerin öğrenciler tarafından daha iyi anlaĢıldığı ve benimsendiği vurgulanmıĢtır. Ayrıca araĢtırmaya katılan öğrencilerin uygulama sonrasında değerlerle ilgili olarak programın amaçlarına yönelik ifadeler kullandıkları ve değerleri çok boyutlu olarak irdeleyebildikleri belirtilmiĢtir.

Keskin ve Keskin (2009) “Cumhuriyet Dönemi Ġlkokul (Ġlköğretim 1. Kademe) Sosyal Bilgiler ve Onun Kapsamına Giren Ders Programlarında Bir Değer Olarak „BarıĢ‟ın Yeri” adlı çalıĢmalarında, Cumhuriyet Döneminin 1924, 1926, 1936, 1948, 1962 taslak, 1968, 1998 ve 2004 yıllarında hazırlanan Sosyal Bilgiler programlarında barıĢ ve onun kazandırılmasına yardımcı olan dayanıĢma, yardımseverlik, sevgi, saygı, hoĢgörü, farklılıkları takdir etme gibi muadil değerlere yer verilip verilmediğini araĢtırmıĢ ve yer verildi ise bunun nasıl yapıldığını incelemiĢlerdir. Doküman analizi yöntemi kullanılarak yapılan araĢtırmada Cumhuriyet Döneminde hazırlanan tüm Sosyal Bilgiler programlarında barıĢ ve onun muadili değerlere farklı boyut ve yaklaĢımla yer verildiği belirtilmiĢtir.

Yılmaz (2009) öğretmenlerin değerler tercihlerinin bazı değiĢkenlere göre farklılaĢıp farklılaĢmadığını saptamak amacıyla yaptığı araĢtırma bulgularında kadın öğretmenlerin evrensellik, yardımseverlik, uyum ve güvenlik boyutlarının erkek

öğretmelerinkinden anlamlı bir Ģekilde yüksek olduğu belirtilmiĢ, medeni durum değiĢkenine göre güç boyutu hariç tüm boyutlarda fark olmadığı belirtilmiĢ, kıdem değiĢkenine göre ise öğretmenlerin değer tercihlerinin tüm değer boyutlarında anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği belirtilmiĢtir.

Dilmaç, Ertekin ve Yazıcı (2009) yaptıkları araĢtırmada, eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan üniversite öğrencilerinin değer tercihleri ile öğrenme stilleri arasındaki iliĢkiyi incelemiĢlerdir. Sonuç olarak öğrenme stilleri ile değerler arasında anlamlı bir iliĢkinin bulunduğu belirtilmiĢtir.

Keskin (2008) tarafından yapılan “Türkiye‟de Sosyal Bilgiler Öğretim Programlarında Değerler Eğitimi: Tarihsel GeliĢim, 1998 ve 2004 Programlarının Etkililiğinin AraĢtırılması” adlı çalıĢmada Türkiye‟de Sosyal Bilgiler öğretim programlarında “değerler eğitimi”nin tarihsel geliĢiminin ve yayınlanan son iki programın esas alınarak bugünkü durumunun ortaya konulması amaçlanmıĢtır. Nicel ve nitel araĢtırma desenlerinin bir arada kullanıldığı bu araĢtırmanın nitel boyutundan elde edilen sonuçlara göre:

 Sosyal Bilgiler öğretim programlarında doğrudan veya dolaylı, az ya da çok değerlere yer verildiği tespit edilmiĢ; bu değerlerde dönemlere göre farklılıklar görülmekle birlikte ortak olan noktanın; değerlerin ve değerler eğitiminin tüm programlarda önemli görüldüğü belirtilmiĢ,

 Sosyal Bilgiler öğretim programlarının hemen hemen tamamında ahlâk ve karakter eğitimine vurgu yapıldığı belirtilmiĢ,

 Tüm programlarda ortak olarak vurgu yapılan ana değerlerin dayanıĢma / yardımlaĢma, duyarlılık, bağımsızlık ve sorumluluk olduğu belirtilmiĢtir.

AraĢtırmanın nicel boyutundan elde edilen sonuçlara göre ise:

 Her iki uygulamada da kızların değerlere sahip olma düzeylerinin erkeklerinkinden daha yüksek olduğu belirtilmiĢ,

 Ailenin sosyo-ekonomik düzeyi arttıkça öğrencilerin değerlere yönelik puanlarının da arttığı belirtilmiĢ,

 Her iki programın da ilköğretim -beĢinci sınıf düzeyinde- değerleri öğrencilere aynı düzeyde kazandırdığı belirtilmiĢtir.

Aktay (2008) “Yönetici ve Öğretmenlerin Değer Tercihler Ġle Örgütsel VatandaĢlık DavranıĢları Arasındaki ĠliĢkinin Ġncelenmesi” adlı çalıĢmasında yönetici ve öğretmenlerin değer tercihleri ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. Tarama modeli kullanılarak yapılan çalıĢma 252 öğretmen ve yönetici ile

gerçekleĢtirilmiĢtirSonuç olarak, yönetici ve öğretmenlerin değer tercihleri ile örgütsel vatandaĢlık davranıĢı arasında anlamlı bir iliĢki olduğu belirtilmiĢ ve değerlere verilen önem arttıkça örgütsel vatandaĢlık davranıĢının da arttığı vurgulanmıĢtır.

Balcı (2008) tarafından yapılan “Ġlköğretim 6. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersinde Değer Eğitiminin Etkililiği” adlı çalıĢmada, ilköğretim 6. sınıf Sosyal Bilgiler dersindeki yedi ünitede doğrudan verilen değerlerin öğretimi için “değerler eğitimi etkinlikleri” hazırlamıĢ ve ilköğretim 6. sınıfa giden 16 öğrenciye uygulanmıĢtır. Bu eğitimin verileri uygulama sürecinde yapılan etkinliklerden elde edilen öğrenci dokümanları, araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen değer ölçeği gözlem ve görüĢme formları ile toplanmıĢ ve analiz edilmiĢtir. Sonuç olarak, Sosyal Bilgiler öğretiminde değerler eğitimi uygulamasının öğrencilerin değerleri gerçekleĢtirme düzeylerinde farklılığa sebep olduğu ayrıca, ilgili değerlerin biliĢsel, duyuĢsal ve davranıĢsal boyutta içselleĢtirilmesine yardımcı olduğu vurgulanmıĢtır.

Demiryürek (2008) “Eğitim ĠĢ Kolunda Faaliyet Gösteren Kamu Sendikalarına Üye Öğretmenlerin Eğitim Sürecinde Kazandırılmasını Gerekli Gördükleri Değerlere ĠliĢkin GörüĢlerinin Değerlendirilmesi” adlı çalıĢmasında eğitim iĢ kolunda görevli sendikalı öğretmenlerin eğitim sürecinde öğrencilere kazandırılmasını gerekli gördükleri değerlere iliĢkin tercihlerini belirlemeyi amaçlamıĢtır. Türkiye‟nin eğitim sendikalarından “Eğitim-Bir-Sen, Eğitim-Sen ve Türk- Eğitim-Sen” mensubu 333 üye öğretmen üzerinde yapılan araĢtırmada, öğretmenlerin en çok yardımseverlik değerinin daha sonra ise sırayla uyum, güvenlik, basarı, evrensellik, geleneksellik, özdenetim, uyarılma, hazcılık ve güç değerlerinin öğrencilere kazandırılmasını gerekli gördükleri belirtilmiĢtir.

Keskinoğlu (2008) tarafından, Mevlana‟nın Mesnevisinden yararlanılarak geliĢtirilen değerler eğitim programının beĢinci sınıf öğrencilerinin insanî değerleri kazanma düzeyleri ile Ģiddet eğilim düzeyleri üzerine etkisi incelenmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen “Mesnevi Temelli Değerler Eğitim Programı”nın, ilköğretim beĢinci sınıf öğrencilerinin ahlaki olgunluk düzeylerinin geliĢmesinde ve saldırganlık eğilimlerinin azalmasında etkili olduğu vurgulanmıĢtır.

Uncu (2008) yaptığı araĢtırmada, öğretmen ve eğitim yöneticilerinin değer yönelimlerini çok boyutlu olarak incelemeyi amaçlanmıĢtır. ÇalıĢma bulguları incelendiğinde öğretmen ve eğitim yöneticilerinin değer tercihleri önem sırasına göre; evrensellik, özyönetim, yardımseverlik, güvenlik, uyum, baĢarı, geleneksellik, hazcılık, uyarılma ve güç olarak belirtildiği görülmüĢtür. Diğer bulgular ise yaĢ değiĢkenine

göre; baĢarı, evrensellik, yardımseverlik, uyum alt boyutunda 31-35 yaĢların; medeni durum değiĢkenine göre geleneksellik alt boyutunda evlilerin; unvan değiĢkenine göre güç alt boyutunda yöneticilerin; Öğretmen ve yöneticilerin branĢ değiĢkenine göre uyarılma alt boyutunda sınıf öğretmenlerinin; eĢin çalıĢıp çalıĢmadığı değiĢkenine göre baĢarı, hazcılık, özyönetim, evrensellik, yardımseverlik ve güvenlik alt boyutlarında eĢi çalıĢanların; okul türü değiĢkenine göre hazcılık alt boyutunda özel okulda çalıĢanların; görev yapılan okul kademesi değiĢkenine göre baĢarı, uyum alt boyutlarında lisede çalıĢanların; gelir düzeyi değiĢkenine göre güvenlik alt boyutunda yüksek düzey olanların lehine anlamlı sonuçların bulunduğu görülmüĢtür.

DurmuĢ, Bıçak ve Çakır (2008) tarafından yapılan “Fen ve Teknoloji, Matematik ve Sınıf Öğretmenlerinin Sahip Oldukları Matematik ve Matematik Eğitimi Değerlerinin Farklı DeğiĢkenler Açısından Ġncelenmesi” adlı çalıĢmada değerleri iki ana kategoride (pozitivist-nesnel, oluĢturmacı-öznel) sınıflandırmıĢlar ve bu değerler için belirleyici bir “Matematik Eğitimi Değerler Ölçeği” kullanarak ilköğretim öğretmenlerinin sahip olduğu değerleri ortaya çıkarmayı amaçlamıĢlardır. ÇalıĢma sonunda, cinsiyet değiĢkeni açısından erkek öğretmenlerin pozitivist değerler açısından bayan öğretmenlere göre anlamlı bir farklılık gösterdiği belirtilmiĢtir.

Demirhan ĠĢcan (2007) tarafından yapılan “Ġlköğretim Düzeyinde Değerler Eğitimi Programının Etkililiği” adlı çalıĢmada, ilköğretim düzeyinde, “evrensellik” ve “iyilikseverlik” değerlerini kazandırmaya yönelik hazırlanan değerler eğitimi programının, öğrencilerin değerlerle ilgili biliĢsel davranıĢlarına, duyuĢsal özeliklerine ve değerleri gösterme düzeylerine etkisinin saptanması amaçlanmıĢtır. Bu amaçla, araĢtırmacı tarafından geliĢtirilen değerler eğitimi programı 26 dördüncü sınıf öğrencisine on yedi hafta uygulanmıĢtır. ÇalıĢma sonunda elde edilen verilere göre;

 Değerler eğitimi programının öğrencilerin değerlere iliĢkin biliĢsel davranıĢları kazanma düzeyleri üzerinde etkili olduğu vurgulanmıĢtır.

 Değerler eğitimi programının öğrencilerin duyuĢsal özelikleri üzerine anlamlı bir etkisinin olmadığı; ancak öğrencilerin seçimlerinde olumlu görüĢlerin benimsenmesine katkı sağladığı vurgulanmıĢtır.

 Değerler eğitimi programının değerlerin özelliklerinin yansıtılmasına katkı sağladığı vurgulanmıĢtır.

 Değerler eğitimi programının ilgili değerlere iliĢkin daha fazla olumlu nitelikte davranıĢ sergilenmesine katkı sağladığı vurgulanmıĢtır.

 Değerler eğitimi programının öğrencilerin kendilerini tanımlamalarına, iliĢkilerini sürdürmelerine ve korumalarına hizmet ettiği için toplumdaki kuralları, normları, değerleri vb. tanımalarına ve ayırt etmelerine katkı sağladığı vurgulanmıĢtır.

 AraĢtırmada, değerler eğitimi programının uygulamasına katılan öğrencilerden kız öğrencilerin, biliĢsel davranıĢlar ve değerleri gösterme düzeyleri bakımından erkek öğrencilere göre daha baĢarılı olduğu belirtilmiĢtir.

 Öğrencilerin değerleri kazanma düzeyleri ile söz konusu derslere iliĢkin baĢarıları arasında anlamlı iliĢkiler olduğu vurgulanmıĢtır.

ġen‟in (2007) Millî Eğitim Bakanlığının ilköğretim okulları için hazırladığı 100 Temel Eser serisinde yer alan kitaplarda adil olma, aile birliğine önem verme, bağımsızlık, barıĢ, bilimsellik, çalıĢkanlık, duyarlılık, dayanıĢma, dürüstlük, estetik, hoĢgörü, özgürlük, sevgi, saygı, sorumluluk, yardımseverlik, vatanseverlik, temizlik ve sağlıklı olmaya önem verme gibi değerleri tespit ederek Türkçe eğitiminde değerler öğretiminin nasıl olması gerektiğini ortaya koymak amacıyla yaptığı çalıĢmada ilköğretim 100 Temel Eser serisindeki kitaplarda en çok sırayla sevgi, duyarlılık, yardımseverlik, saygı, sorumluluk değerlerine yer verildiği belirtilirken en az sağlıklı olmaya önem vermek, barıĢ, özgürlük ve bilimsellik değerlerine yer verildiği belirtilmiĢtir. Bağımsızlık değerinin ise 100 Temel Eserdeki kitaplarda tespit edilemediği belirtilmiĢtir.

Dilmaç (2007), geliĢtirdiği “Ġnsanî Değerler Eğitim Programı”nın fen lisesi öğrencilerinin değer düzeyleri üzerine etkisini incelenmiĢtir. Sonuç olarak, geliĢtirdiği “Ġnsanî Değerler Eğitim Programı”nın ortaöğretim öğrencilerinin değer edinim düzeylerinin geliĢmesinde etkili olduğunu vurgulamıĢtır.

Sarı (2007) tarafından yapılan “Demokratik Değerlerin Kazanımı Sürecinde Örtük Program: DüĢük ve Yüksek Okul YaĢam Kalitesine Sahip Ġki Ġlköğretim Okulunda Nitel Bir ÇalıĢma” adlı araĢtırmada dozu farklı olmakla birlikte, her iki okuldaki örtük programın demokratik değerlere uymayan özellikler taĢıdığı, düĢük okul yaĢam kalitesi düzeyine sahip okuldaki örtük program daha antidemokratik özellikler taĢıdığı belirtilmiĢtir. Buna paralel olarak bu okuldaki öğrencilerin de antidemokratik davranıĢları daha sık sergilediklerinin belirlenmiĢ olması, okuldaki örtük programın öğrencilerin temel demokratik değerleri kazanmaları bakımından önemli bir iĢleve sahip olduğunu gösterdiği belirtilmiĢtir.

Tanıt‟ın (2007) “Eğitim Yöneticilerinin Değer Tercihleri ile Yaratıcılıkları Arasındaki ĠliĢkinin Ġncelenmesi” adlı çalıĢmasında, okullardaki yöneticilerin kiĢisel değerlerinin kararlarındaki yaratıcılığı etkileyip etkilemediği araĢtırılmıĢ ve bulgular cinsiyet, yaĢ, medeni durum, kıdem, yöneticilik kıdemi, eğitim durumu, branĢ, gelir düzeyi, çalıĢılan kademe ve hizmet içi eğitim kursu değiĢkenleri açısından ortaya konmuĢtur. Ayrıca, eğitim yöneticilerinin değer tercihleri ile yaratıcılıkları arasında anlamlı bir iliĢkinin olmadığını vurgulanmıĢtır.

Koç‟un (2007) VatandaĢlık ve Ġnsan Hakları Eğitimi dersinin öğrencinin evrensel değerleri benimsemesine ve evrensel değerlere iliĢkin tutumlarına etkisinin belirlenmesi amacıyla yaptığı çalıĢma sonunda vatandaĢlık ve Ġnsan Hakları Eğitimi dersinin öğretim sürecinin evrensel değerlere iliĢkin tutumlar üzerinde etkili olduğu vurgulanmıĢtır.

Ulusoy (2007) lise 1., 2. ve 3. sınıf öğrencilerinin lise Tarih dersi programlarında yer alan geleneksel ve demokratik değerlere yönelik öğrenci tutumlarının ve görüĢlerinin cinsiyete, sınıf düzeylerine ve okullara göre değiĢip değiĢmediğini incelemiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlara göre okulların demokratik değerlere geleneksel değere oranla daha fazla katılım gösterdikleri, kız öğrencilerin demokratik değerlere erkek öğrencilere göre daha fazla katılım gösterdikleri, erkek öğrencilerin de geleneksel değerlere kız öğrencilere göre daha fazla katılım gösterdikleri, 1. sınıf öğrencilerinin değer ifadelerine diğer sınıflara göre olumlu yönde daha fazla katılım gösterdikleri görülmektedir.

Aslan (2007), öğretmen görüĢlerine göre ilköğretim birinci basamaktaki öğrencilerin temel bilgi, beceri ve değerleri kazanma düzeylerini incelemiĢtir. Sonuç, araĢtırmaya katılan öğretmenlerin görüĢlerine göre ilköğretim birinci basamaktaki öğrencilere en yüksek düzeyde kazandırılabilen bilgi “bireysel gereksinimlerini karĢılama yollarını bilme” bilgisi, en düĢük düzeyde kazandırılabilen bilgi ise “toplumsal sorunların neler olduğunu bilme” bilgisidir; en yüksek düzeyde kazandırılabilen beceri “Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma” becerisi, en düĢük düzeyde kazandırılabilen beceri ise “giriĢimcilik” becerisidir; en yüksek düzeyde kazandırılabilen değer “aile birliğine önem verme”, en düĢük düzeyde kazandırılabilen değer ise “sorumluluk” değeridir.

Tokdemir‟in (2007) Tarih öğretmenlerinin değerler ve değer eğitimi hakkındaki görüĢleri üzerine yaptığı araĢtırmada tarih öğretmenlerinin değerler ve değer eğitimi hakkındaki görüĢ ve düĢüncelerini belirleyerek değer eğitimi ile ilgili ne tür etkinlikler

yaptıklarını ve hangi problemlerle karĢılaĢtıklarını ortaya koymayı amaçlamıĢtır. Sonuç olarak, tarih öğretmenlerinin çoğunluğunun değerler ve değer eğitimi ile ilgili teorik bilgilere sahip olmadığı ancak değer eğitimine karĢı olumlu bir tutum içinde oldukları belirtilmiĢtir. Ayrıca tarih öğretmenlerinin, değerlerin eğitim-öğretiminin önemli bir parçası olduğuna inandıkları ve tarih derslerinde öğrencilere çeĢitli değerleri kazandırmaya çalıĢtıkları vurgulanmıĢtır.

Dönmez ve Cömert (2007), ilköğretim okulu öğretmenlerinin değer sistemleri üzerine yaptıkları bir araĢtırmada ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin sahip olduğu değerlere iliĢkin algılarını belirlemeyi amaçlamıĢlar. AraĢtırma bulgularına göre öğretmenlerin, mutlu bir evliliklerinin olmasını, aileleri ile birlikte vakit geçirmeyi, yakın arkadaĢlarının olmasını, diğer değerlere oranla daha fazla önemsedikleri, algılar arasında branĢ, medeni durum ve eĢin eğitim düzeyi değiĢkenlerine göre bazı değerlerde farklılıkların olduğu belirtilmiĢtir.

Karatay (2007), “Dil Edinimi ve Değer Öğretimi Sürecinde Masalın Önemi ve ĠĢlevi” adlı çalıĢmasında anonim halk edebiyatı ürünlerinden masalın, eğitsel iĢlevini ve önemini tartıĢmayı amaçlamıĢtır. Bu amaçla, ilgili edebiyat kaynakları taranarak çocuk edebiyatı ve masal kavramları tanıtılmıĢ; masalın, dil edinimi sürecinde çocuğun olumlu tutum geliĢtirmesi ve sosyalleĢmesinde oynadığı rol üzerinde durulmuĢtur.

Yüksel (2006), VatandaĢlık ve Ġnsan Hakları Eğitimi dersinin öğretiminde öyküleri ders aracı olarak kullanmanın duyuĢsal davranıĢ özelliklerini kazanmaya etkisini belirlemek amacıyla ilköğretim okulu 7. sınıf öğrencileri üzerine yaptığı deneysel çalıĢmada, elde ettiği sonuçlara göre VatandaĢlık ve Ġnsan Hakları Eğitimi dersinde öyküleri ders aracı olarak kullanmanın duyuĢsal davranıĢ özelliklerini kazanmayı anlamlı derecede artırdığını ve derse yönelik olumlu tutum oluĢturduğunu belirtmiĢtir. Ayrıca öykülerin ders aracı olarak kullanıldığı VatandaĢlık ve insan Hakları Eğitimi dersinin öğretiminde öğrencilerin; hoĢlanma, farkına varma, ilgi çekme, istek duyma, kendini daha rahat hissetme, kiĢiliğine katma, hatırlama, zihninde canlandırabilme, öğrendikleriyle bağ kurma konularında duyuĢsal davranıĢ özellikleri bakımından kendilerini daha da yeterli olarak gördükleri vurgulanmıĢtır.

Karadağ, Baloğlu ve Yalçınkayalar (2006), yaptıkları araĢtırmada ilköğretim okulu yöneticilerinin öğretmenlerce algılanan demokratik tutum düzeyleri ile öğretmenlerin demokratik değerleri arasındaki iliĢkiyi belirlemeyi amaçlamıĢlardır. Sonuç olarak, öğretmenlerin algıladıkları demokratik tutumları ile demokratik değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir iliĢkinin bulunduğu belirtilmiĢtir.

Sezgin‟in (2006) “Ġlköğretim Okulu Öğretmenlerinin Bireysel ve Örgütsel Değerlerinin Uyumu” adlı çalıĢmasında araĢtırmaya katılan öğretmenlerin bireysel ve örgütsel değerlere iliĢkin algıları arasında pozitif yönde ve orta düzeyde ve anlamlı bir iliĢki olduğu belirtilmiĢtir. AraĢtırma bulgularına göre diğer sonuçlar:

 Öğretmenlerin birey-örgüt değer uyumuna iliĢkin algılarında cinsiyet, branĢ, çalıĢılan okuldaki hizmet süresi, yaĢ, öğrenim durumu, mezun olunan kurum ve iĢten memnun olma düzeyi değiĢkenlerine göre istatistiksel olarak anlamlı farklılık olmadığı belirtilmiĢtir.

 Öğretmenlerin birey-örgüt değer uyumuna iliĢkin algıları; mesleki kıdem, kendini okulun önemli ve değerli bir üyesi olarak hissetme ve okula karĢı algılanan tutum değiĢkenlerine göre anlamlı farklılıklar gösterdiği belirtilmiĢtir.  ĠĢ doyumu yüksek, kendini okulun önemli ve değerli bir üyesi olarak hisseden

ve çalıĢtığı okula bağlılık duyan öğretmenlerin bireysel ve örgütsel değerlerin uyumuna iliĢkin algıları, diğer öğretmenlere oranla daha olumlu olduğu belirtilmiĢtir.

 Bireysel ve örgütsel açıdan “dürüstlük”, “güven” ve “saygı” gibi değerlerin daha ön planda görülmesine karĢın, “risk alma”, “katılım” ve “sorumluluk” gibi değerlerin önem sırası açısından daha sonlarda yer aldığı belirtilmiĢtir.

Türkbay (2005), üniversite öğrencilerinin demokratik tutum ve değerlerini belirlemek ve bu tutumları etkileyen toplumsal, siyasal, ekonomik değiĢkenler arasındaki iliĢkileri değerlendirmek amacıyla yaptığı çalıĢmada üniversite öğrencilerinin demokratik tutum ve değerlerinin eğitim, temel bilim alanları, cinsiyet, aile, meslek, yerleĢim yeri gibi pek çok ekonomik, toplumsal değiĢkenin etkisine bağlı olarak değiĢtiğini ve hiçbir değiĢkenin tek baĢına etkili olmadığını vurgulamaĢtır.

Ada, Baysal ve Korucu (2005), sınıf öğretmenlerinin sınıf içi olumsuz davranıĢlara gösterdikleri tepkileri, karakter eğitimi ve 2005 ilköğretim programı açısından değerlendirmek için yaptıkları araĢtırmada, sınıf öğretmenlerinin, sınıf içi