• Sonuç bulunamadı

4.2. Odak Grup Görüşme Bulguları

4.2.4. Değişen Erkeklik İmajı

Katılımcılara erkekliğin değişimi ve bu değişim sürecinde erkek dergilerinin rolü üzerine sorular yöneltilmiştir. Değişim süreci derinlemesine görüşmelerde olduğu gibi; moda, kişisel bakım, işbölümü ve duygusallık bağlamında yorumlanmıştır. Bulgular, okurların verdiği yanıtlarla paralellik göstermiş, erkekliğin bir değişim geçirdiği ve bu süreçte dergilerin etkin rol oynadığını göstermiştir:

Erkekler mecburen değişiyor. Çoğunluk yaptıkça herkes yapıyor. Geri kalmamak için bizim de adım attığımız oluyor (E11, 24).

Erkeklerin de ben artık metroseksüelliğe yaklaştığını düşünüyorum (E5, 20).

Türk erkeği artık değişiyor. Modaya daha çok yöneliyor. Giydiğine önem veriyor ( E2, 19).

Katılımcıların ifadeleri, en fazla değişimin moda/giyim alanında gerçekleştiğini göstermiştir. Babalarıyla kıyaslama yaparak değişim sürecini yorumlayan katılımcılar, erkeklerin artık dış görünümüne daha fazla önem verdiğini, bu doğrultuda değişimin çok fazla olduğunu ve istemeseler dahi bu sürecin içerisinde kendilerini bulduklarını ifade etmiştir:

Babalarımız şimdiki gençler gibi kırmızı, beyaz pantolon giymezlerdi. Siyah pantolon üstüne düz koyu renk bir kazak giyerlerdi (E2, 19).

Bence kafa değişti. Eskiden beni seven böyle kabul etsin kafası vardı. Dış görünüşün pek bir önemi yoktu. Ama şimdi birini etkilemek için giyinişine, tarzına önem vermen lazım ( E3, 19). Bilekte pantolon veya yırtık pantolon şu an genç nesil için normal algılanıyor ama eski kuşağa baktığımız zaman bizim durumumuz yok da böyle giyiniyoruz sanıyorlar. Eski kuşakla şimdiki nesil farklılık gösteriyor (K2, 21).

Tercih edilen renklerin de değiştiğini ifade eden katılımcılar, kadın-erkek rengi ayrımının ortadan kalktığını, artık erkeklerin de çok rahat kadın renkleri olarak bilinen renkleri tercih ettiğini ifade etmiştir:

Artık kadının giydiği bütün renkleri erkekler de giyiyor. Çok normal bir hale geldi bu (E8, 24). Önceden erkekler kadın renkleri denen pembeyi tercih etmezken şimdi giyiyorlar (K5, 23). Çok abartılı renkler desenler giymiyorlar. Fakat bebe mavisi, turuncu giyiyorlar. Kadın erkek renkleri karışmaya başladı (K4, 23).

Bazı katılımcılar, değişen erkeklik imajına uyum gösterdikleri takdirde yaşadıkları toplumda kabul görmeyeceklerini ve bazı toplumsal algıların değişmeyeceğini ifade etmiştir:

Artık giyim konusunda kadın erkek arasında çok bir fark kalmadı. Futbolcuların giydikleri kıyafetlere bakıyorum bire bir kadınların giydikleri kıyafetler. Mardin’de bunları giysem abes kaçar. Kimseyi kabul etmezler böyle (E8, 24).

Pembe giyen bir erkeğe yumuşak derler. Bu algı değişmez (E4, 24).

İç Anadolu’da ağırlığın olması gerekir. Pembe bir gömlekle o ağırlığı yapamazsın. Erkek dediğin sert olmak zorunda. Eğer yapmazsa zayıf görünür (E2, 19).

Çevre çok etkili. Eğer bu mor renk ne bu giyilir mi derlerse bir daha onu giymeyebilir (E7, 20). Çok nadir giyerim. Nerede giydiğim de önemli. Hatay’da giymem mesela (E10, 23).

Bir katılımcı, değişimi ilk başlarda kabullenmeseler de zaman geçtikçe duruma alıştıklarını ve gördükleri temsiller gibi giyinebileceklerini ifade etmiştir:

Biz şu an kısa paça pantolona tepki gösteriyoruz mesela. Ama 5 yıl sonra belki bizi de öyle görebilirisiniz. İlk başta tepki gören değişimlere sonradan alışılıyor (E10, 23).

Önceden çorapsız ayakkabı giyen erkeklere kıl oluyordum şimdi ben de giyiyorum. Devrimizde değişimden kaçmak imkânsız (E6, 23).

Erkeğin değişim geçirdiği başka bir alan kişisel bakım alanı olmuştur. Katılımcılar erkek için kişisel bakımın çok önemli bir unsur olduğunu ve bakımlı olmanın dergiler aracılığıyla erkeklere aktarıldığını ifade etmiştir. Bazı katılımcılar ise, kişisel bakım yaptırmak istediğinde tıpkı kıyafet ve renk konusun da olduğu gibi, yaşadığı toplumda baskı görebileceğini ifade etmiştir. Özellikle kadın katılımcılar erkeklerin bakımlı olması gerektiğini ifade etmiştir:

Bence erkekte en önemlisi kişisel bakım (K1, 21).

Kadından nasıl güzel kokması bekleniyorsa bence erkek de güzel kokmalı (K3, 26).

Erkeklerin kişisel bakımlarına eskiye göre daha fazla önem gösterdikleri ifade edilmiştir:

Eskiden sadece kadınlar maske yapardı. Artık bu dergiler sayesinde öğrendikleri için yaptırıyorlar (K7, 23).

Maalesef ağda yaptırıp yaptırmamayı düşündüğüm zamanlara geldik. Kötü yerlere doğru gidiyoruz (E6, 23).

Erkeklerin bakımlı olmayı kadınlar kadar abartmadığı belirtilmiştir:

Kadınlar bakım yaptırmayı abartılı şekilde, erkekler işini görmek için yaptırıyor (E7, 20).

Bir katılımcı, yaşadığı toplumda dışlanabileceğini ifade etmiştir:

Azerbaycan’da ağda yaptırsam beni hemen dışlarlar (E9, 22).

Katılımcılarda dergilerdeki erkek temsillerinin incelenmesi istendiğinde, erkek temsillerinin bakımlı olduğu belirtilmiştir:

Erkekler oldukça bakımlı dergilerde (E8, 24).

Oradaki tüm modeller bakımlı. Erkeğin makyajı gibi. Bu dergiye bakımsız birini koymazlar bence (E6, 23).

Katılımcılara erkeklerin değişiminin duygusal boyuttaki durumu sorulduğunda katılımcılar, erkeklerin duygularını saklamaktan daha az çekinen ve duygusal olarak daha açık erkekler haline geldiklerini belirtmiştir:

Erkekler artık duygusal olarak daha açık (K2, 21).

Eskiden daha kasıntılardı. Şimdi rahatladılar gibi (K6, 23).

Erkeklerin kadınlara artık daha adaletli davrandıklarını düşünüyorum. Önceden insanlar daha acımasızdı. Erkeklerin daha iyiye gittiğini düşünüyorum (E6, 23).

Bazı katılımcılar ise, erkeklerin birçok anlamda değişseler dahi, duygusallık anlamında hala sert olduğunu ifade etmiştir:

Rengin veya modanın bir şey değiştirebileceğini düşünmüyorum. Erkekler hala aynı erkek. Pembe giyen bir erkeğin daha kibar olacağını düşünmüyorum. İçindeki neyse onu yansıtacaktır (E5, 20).

Kadınların daha duygusal olduğunu belirten bazı erkek katılımcılar, duygularını saklamak zorunda kaldıklarını ve Türk erkeği olmanın kolay olmadığını söylemiştir:

Erkekler ağlamaz, kızlara göre ağlamaz. Erkekler biraz kalın kafalı olduğu için çok fazla duygusallık yok. Bir kızın tırnağı kırılır ağlar ama erkek ağlamaz (E3, 19).

Mesela ben bir kadının yanında ağlamam. Erkek arkadaşımın yanında da ağlamam. Dalga konusu oluruz. Yalnızsam ağlarım (E1, 20).

Türk erkeği olmak kolay değil. Taviz vermemen gerek (E2, 19).

Bir kadın katılımcı, babasının çok sert olduğunu ve hayatına girecek kişinin böyle olmaması gerektiğini ifade etmiştir:

Benim babam çok sert mesela. Ama ben hayatımda daha modern, kendine bakan birini isterim (K4, 23).

Erkeklerin iş bölümü anlamındaki değişiminin yorumlanması istendiğinde bütün katılımcılar, erkeklerin artık eşlerine daha fazla yardım eden erkekler olduklarını ifade etmiştir:

Her şeyi kadından beklememek lazım. Kadın bizim kölemiz değil. Gerektiği zaman erkek de yapmak zorundadır (E2, 19).

Bu kadının iş hayatına girmesiyle alakalı bir durum. Mesela benim ailemde annem çalıştığı için babam mecburen yardım etmek zorunda. Eskiye baktığımda böyle bir durum söz konusu değil (K3, 26).

Erkeklerin geçirdikleri bu değişim sürecinde erkek dergilerinin rolü sorgulandığında, odak gruplarda ortaya çıkan bulgular derinlemesine görüşme bulgularıyla aynı doğrultudadır. Katılımcılar, dergilerin erkeklere ne yapmaları gerektiğini söylediğini, erkekler için bir kılavuz görevi gördüğünü ve dergilerde gördükleri temsillerin kendi hayatlarında etkili olabileceğini ifade etmiştir:

Mesela son Best of Model yarışmalarına bakın hep dergiler yönlendiriyor. Ben oraya baktığımda -O saat güzelmiş, şunun altına şu ayakkabı gider.- diye aklımın bir köşesine yazıyorum. Dergiler bir şekilde birilerini etkiliyor ve daha sonra bu yayılıyor (E10, 23).

Erkeklere modeller aracılığıyla. söylüyorlar. -Böyle yaparsan böyle olursun- mesajı var (K5, 23).

Ne yapması gerektiği hakkında hiçbir bilgisi olmayan birisine kılavuz olarak bu dergileri versen o adam neler yapabileceğine bakabilir (K4, 23).

Zaten yapmam gerektiğini biliyorum. Çok işimiz var şu an yapamıyoruz. Her ay bu dergiyi alsam hatırlarım ve yaparım (E10, 23).

Ben bugün dergiye baktım ve dedim ki yapmam gereken şeyler var (E10, 23). Dergiler bakımlı olun diyor. Ama bunu genel olarak kıyafetle veriyorlar (K5, 23).

Odak grup görüşmelerinde katılımcılar, erkeklerin bir değişim sürecinden geçtiklerini ve bu sürecin tek bir alanda gerçekleşmediğini belirtmiştir. Katılımcılar, daha önce okurların da belirttiği

gibi, birçok alanda değişim göstermiş ve duygusal olarak daha hassas, modaya daha düşkün, eşlerine karşı daha yardımsever ve kişisel bakımlarına oldukça önem gösteren erkekler haline gelmişlerdir. Bu süreçte erkek dergilerinin erkekleri nasıl etkilediğine bakıldığında ise, görüşme bulguları, dergilerin etkileyici ve yönlendirici bir unsur olduğunu, erkeklere temsiller aracılığıyla belli mesajları vererek yeni erkekliğin oluşmasına hizmet ettiğini ortaya koymuştur.

4.2.5. Tüketim Döngüsünde Erkekler-Moda-Dergiler

Odak grup görüşmelerinde katılımcılara, erkeklerin tüketim döngüsüne dâhil olma süreçlerine ilişkin sorular yöneltilmiştir. Katılımcılar, erkeklerin alışveriş ve tüketime bu kadar ilgi duymasında dergilerin etkin bir rolü olduğunu belirtmiştir. Dergilerin erkekleri tüketime yönlendiren bir işlevi olduğunu dile getirmişlerdir. Öncelikle dergilerin, üst sınıftaki erkeklere hitap ettiğini, bu insanların da alım gücünün yüksek olmasından dolayı etkilenmelerinin daha kolay olduğu ifade edilmiştir:

Bu dergiyi sürekli takip eden insanın maddi durumu iyidir. Dergiyi alışverişte kullandığı için onların hayatlarında çok yer tuttuğunu düşünüyorum (E6, 23).

Parası olan, çalışan iş erkeğine odaklanıyorlar. Erkekler gördüklerini alabilmek için bu dergileri okuyorlar. Genç kesime hitap ettiğini düşünmüyorum (E5, 20).

Derinlemesine görüşme bulguları, erkeklerin kadınlar kadar olmasa da eskiye nazaran alışverişe yöneldiklerini göstermiştir. Odak gruptaki bazı katılımcılar da bu görüşü savunmuş, erkek dergilerinin erkekler için kolaylık sağladığını belirtmiştir:

Erkekler gördüğünü gidip alır. Kadınlar alışveriş merkezini dolaşıyor. Dergide gördüğü erkeğin işini kolaylaştırır (E3, 19).

Katılımcılar, dergilerde gördükleri markaları çok beğendiklerini fakat satın alabilecek durumları olmadığını belirtmiştir. Fakat ilerleyen zamanlarda maddi durumları yeterli olduğunda satın alabileceklerini ifade etmişlerdir:

Alabilecek durumum olsa benim üzerimde çok etkisi olurdu. Oldu da (E8, 24).

Dergiler alışverişe yönlendiriyor ama fiyat olarak da üst kademeye hitap ediyor. Alacak gücü varsa rahat alır (E1, 20).

Param olsa baya alırdım yani (E4, 24).

Benim maddi durumum uygunsa dergide gördüm deyip gider alırım. Burada bir şapkanın fotoğrafına bakıyorum 1250 lira. Çok hoşuma gitti ama fiyatı biraz daha makul olsa alabilirim (E8, 24).

Bazı katılımcılar ise, görüşme esnasında dergilerde gördükleri bazı ürünleri çok beğendikleri ve onları alabileceklerini ifade etmiştir:

Daha bakarken fotoğraf çektim. Beğendiğim bir ayakkabı gördüm. İşimi kolaylaştırabileceğini düşünüyorum. Hem günlük hayatta hem özel günlerde (E7, 20).

Yeşil bir ceket gördüm mesela onu zaten alacağım (E3, 19).

Kadın bir katılımcı, dergide beğendiği ürünü alması için erkek arkadaşına baskı yapabileceğini dile getirmiştir:

Ben erkek arkadaşıma burada çok güzel bir t-shirt beğendim. Bunu alabilirsin diye baskı yapabilirim (K2, 21).

Dergilerin erkekler için yeni bir moda yarattığı ve o dergiyi takip eden erkeklerin bu modaya uyduğu ifade edilmiştir:

Onlar belli bir moda oluşturuyor. Onlar ne istiyorsa onları giyeceğiz yani (E5, 20).

Dergilerdeki erkek temsillerinin çok etkili olduğunu belirten katılımcılar, kaslı ve fit görünümlü temsillerin kullanıldığı reklamlardaki ürünlerin erkekleri daha kolay etkilediğini belirtmiştir. Fakat temsiller üzerinde güzel duran kıyafetleri kendileri satın aldığında o şekilde durmadığı ifade etmişlerdir:

Dergideki erkek, kaslı, uzun ve fit bir vücuda sahip. Ama biz o vücuda sahip olmadığımız için biz de öyle durmuyor (E1, 20).

Çok böyle yanılgıya düştüm. Mankenin üstündeki gibi durmadı bende (E3, 19).

Dergilerin kaslı ve fit erkek temsillerini okurları tüketim alanına çekebilmek için bilinçli olarak kullandığı dile getirilmiştir:

Fotoğraf da çok iyi çekilmiş olabiliyor. Bir ürünü satmak için her şeyi yapıyorlar (E1, 20). Dergide durduğu gibi üzerimde durabileceğini düşünmüyorum açıkçası (E5, 20).

Görüşmede katılımcılar, erkeklerin kadınlar kadar olmasa da alışveriş yapma eğilimlerinin arttığını belirtmiştir. Dergileri takip eden erkeklerin dergiler sayesinde tüketim alanına daha hızlı çekildiğini belirten katılımcılar, dergilerdeki markalardan çok etkilendiklerini, maddi durumlarının yeterli olduğu durumda satın alma davranışında bulunabileceklerini ifade etmişlerdir. Dergilerin erkekler için kolaylık sağladığının belirtildiği görüşmelerde, üst sınıfın dergideki reklamlardan, temsillerden ve modellerden daha hızlı etkilendiği ve tüketime yöneldiği belirtilmiştir.