• Sonuç bulunamadı

Dış Göç Hareketlerinin Kadının Toplumsal ve Ekonomik Konumuna

3. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.1. Ekonomik ve Sosyal Alanda Kadınlara İlişkin Haklar

3.1.4. Dış Göç Hareketlerinin Kadının Toplumsal ve Ekonomik Konumuna

Türkiye’de kadınların toplum içerisinde yaşamış olduğu önemli süreçlerden biride dış göçlerdir. Bunlar kırdan kente şeklinde olmayarak, Türkiye’nin dışına herhangi bir nedenden dolayı farklı ülkelere yapılan göçlerdir. Bu göçlerin birçok

310Tülin İşli, Aslıhan Öğün, “Sosyal Değişme Süreci İçinde Kadının Suçluluğu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, C:V,S:2,1988,s.19.

311 Kırkpınar,a.g.e.,s.261.

312Yogesh Atal “City Lights; The Impact Of RuralUrban Migration” UNESCO Courier, Sept 1985 p10(2),(1985). http://web3.infotrac.galegroup.com/itw/ infomark/, aktaran, Sema Buz, “Göç ve

Kentleşme Sürecinde Kadınların "Görünürlüğü” , Aile ve Toplum Eğitim Kültür ve Araştırma

114

nedeni olmakla birlikte, ekonomik olarak yapılan göçler, kadının toplumsal konumunu belirleme de oldukça önemlidir. Göç eden kişiler için yeni bir kültüre adapta olmak, diline, dinine uzak olduğun insanlarla iletişim kurmaya çalışmak, oranın imkânlarına alışmak oldukça zordur. Özellikle de kendi kültürünü, aileni, çevreni bırakarak başka bir yere gitmek alışılması zor bir durumdur fakat bu göç hareketleriyle beraber, ekonomik olarak daha iyi bir seviyeye yükselmek kadının toplumsal yaşam içerisindeki konumuyla doğrudan etkili olmaktadır.

Göç olgusu farklı ölçütlere göre değerlendirilerek sınıflandırılmaktadır. Kişinin arzusu dikkate alındığında göç, gönüllü veya zorunlu şeklinde ele alınarak incelenebilir. Göç edilen yerde kalınan süreye göre ise geçici veya daimi; göçün yasalara uygunluğuna göre düzenli veya düzensiz olarak sınıflandırılabilmektedir.313

II. Dünya savaşının ardından Avrupa ülkeleri, ekonomilerini yeniden toparlamak adına büyük oranda yabancı işçiye ihtiyaç duymuşlardır. Türkiye her ne kadar savaşa katılmasa dahi sanayi açısından bir atılım gerçekleştirememiş ve dünyadaki ekonomik durgunluktan nasibini almıştır. Türkiye’de siyasi yaşam içerisinde 1945-1960 yılları arasında gerçekleştirilen tek partili dönemden, çok partili döneme geçiş ve sonrasında yaşanan darbe, ekonomik hayatı da olumsuz etkilemiştir. Böyle bir süreç içerisinde Almanya kendi ekonomisini düzlüğe çıkarmak, Türkiye ise, yaşanan işsizliğin önüne geçmek, artan döviz ihtiyacını karşılamak amacıyla 31 Ekim 1961 yılında Türk İş Gücü anlaşmasını Almanya ile imzalamıştır.314

1950’li yıllarda tarımda gerçekleşen bazı dönüşümler, eğitim alnındaki gelişmeler, artan nüfus, bunun yanı sıra büyük kentlerin daha gelişmiş olmasından kaynaklanan çekiciliği ve bunun gibi konular Batı Avrupa ülkelerine göç etme fikir ve eylemlerini beraberinde getirmekteydi bu sebeple 1950’lerden itibaren ekonomik ve toplumsal alanda büyük bir değişim süreci başlamıştı. Kadınların iş hayatında dâhil olmasının etkili bir şekilde çalışma yaşamını sürdürmelerinin neticesinde 1966 ve 1967

313Dilara Şeker, Gülten Uçan, “Göç Sürecinde Kadın”, CBÜ Sosyal Bilimler Dergisi, C:XIV, S:1,2016,s.200.

314Mehmet Gökhan Genel, “Almanya’ya Giden İlk Türk İşçi Göçünün Türk Basınındaki İzdüşümü

“Sirkeci Garı’ndan Munchen Hauptbahnhof’a,” Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Akademik

115

yılları arasında özellikle Almanya’dan endüstri alanlarında çalışmak üzere kadın işçiler talep edilmekteydi.315

Dış göç sebebi ile Almanya’ya giden kadınlar, tek başlarına gittikleri gibi aynı zamanda eşleri ile birlikte de gitmektedir. Bazen dönemin gereği olarak kadınlar, hem çocuklarını hem de eşlerini bırakmak zorunda da kalmışlardır. Diğer bir yandan Almanya’ya giden kadın işçiler, ekonomik olarak kendilerini geliştirdikten sonra Türkiye’ye dönerek hayallerini gerçekleştireceklerini, bazılarına göre ise de Almanya’nın onlar için umuda yolculuk olduğunu söyleyenler bulunmaktadır.316

Dış göçlerle yapılan Türk işçi göçleri, ilk olarak 1961 yılında Almanya ile başlayarak, Batı Avrupa ülkelerine doğru devam etmiştir. Daha sonraki yıllarda diğer Batı Avrupa ve İskandinav ülkeleri ile imzalanan misafir işçi anlaşmaları ile göçler devam etmiştir. 1970li yıllara kadar süren bu durum, Batı Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik durgunluktan dolayı son bulmuş, misafir işçi anlaşmaları feshedilmeye başlamıştır.317

İlk göçlerin geçici bir süreliğine olması beklenirken daha sonra bu göçler mevcut şartların değişmesi sebebi ile kalıcı hale gelmeye başlamıştır. Bu göç neticesinde ilk başta bir sürü hayaller ile giden kadın ve erkek göçmenler, oldukça büyük sıkıntılarla da karşı karşıya kalmışlarıdır. Dilini, dinini, kültürünü, yaşam standartlarını bilmedikleri ve bir sürü yönden yabancı oldukları bir toplumda, hem görmezden gelinmeleri, hem bazı kişiler ve topluluklar tarafından istenmemeleri kadınlara büyük sorunlar doğurmuştur. Düşük ücretlerle saatlerce çalışmaları, sağlıksız beslenmek zorunda kalmaları, en önemlisi ise eğitim görmedikleri için işverenleri tarafından vasıfsız olarak tabir edilip şiddet görmeleri sebebi ile sıkıntılar çekmişlerdir.318

Yurt dışına çalışmaya giden kadınlar, birçok sıkıntıya geçim derdi yüzünden, eşlerini ve ailelerini de yanlarına getirmek istemeleri yüzünden katlanmaktadır. Bu

315 Kırkıpınar, a.g.e.,s,284. 316 Genel, a.g.m.,s.316

317 Zeynep Arabacı, Ergün Hasgül, Ayşe Sezen Serpen, “Türkiye’de Kadın Göçmenlik Ve Göçün Kadın

Sağlığı Üzerine Etkisi”, Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, (06-09 Aralık 2012 1. Kıbrıs Uluslararası

Eğitim Araştırmaları Kongresi’nde Sözel Bildirisi),S:6,2016,s.131.

318Merve Teoman, “Türk Basınına Göre Türkiye’den Avrupa’ya İşçi Göçü(1961-1974)”,Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Türk Tarihi Anabilim Dalı Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, 2014,s.66-67.

116

kadınların çoğu, eğitimsiz olmakla beraber, aralarında eğitimli olan hatta dil öğrenen bile bulunmaktadır.319

Yurtdışından dönen kadın işçilerin, döndükten sonra yaklaşık yarısının çalışma yaşamından uzak durmak istemesidir. Fakat yine de kadınlar göçten önce, çalışma hayatında daha az etkili iken göçten sonra çalışma hayatına daha fazla katılmışlardır. İşçilerin döndükten sonra da aynı işte çalışmak istedikleri ve meslek değiştirmek istemedikleri önemli bir husustur.320

Yurt dışına giden, yabancı dil öğrenen, meslek edinen, eğitim alabilen kadınlar geçimlerini sağlayabilecek kadar para biriktirmeye, bir kısmı da yatırım yapmaya çalışmışlardır. Türkiye’de baş gösteren sıkıntılardan dolayı iş sahibi olamayan kadınlar, her ne kadar başka ülkelerde sıkıntılar çekseler bile çeşitli fabrikalarda, işçi, işçi yardımcısı, terzi gibi meslekler öğrenmiştir.321