• Sonuç bulunamadı

Cam Tavan Sendromu ve Cam Tavanın Kırılması

3. ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

3.4. Siyasal Alanda Kadınlara İlişkin Haklar

3.4.1. Siyasette Kadın Eksikliği ve Kadınların Siyasete Katılmasındak

3.4.2.2. Cam Tavan Sendromu ve Cam Tavanın Kırılması

Cam tavan kelimesi ilk kez 1970’li yıllarda ABD’de “kadınların üst kademe yönetim pozisyonlarına ulaşmasını engelleyici davranışsal ve örgütsel önyargılardan kaynaklanan, görünmez, yapay engelleri” ifade etmek için kullanılmıştır.427

Kadınların yönetici olmasının önündeki engellerden biri de cam tavan sendromudur. Cam tavan sendromu ataerkil bir toplum düzeninde erkek egemenliği altında kadınların, ekonomik, toplumsal ve siyaset yönünden bir iktidar anlayışına maruz kalması olarak adlandırılabilmektir. Kadınların üst düzey yönetici pozisyonuna gelememe durumudur. Bu durum varlığı somut ve resmi bir şekilde ortaya çıkarılamayan bir engeldir.

Bu durum yalnızca siyaset için olmamakla birlikte, her alanda olan bir sorundur. Örneğin; Kamu kurumlarında yönetici pozisyonunda çalışanlar arasında kadın yönetici sayısının az olmasının nedenlerine yönelik yapılan bir araştırma da çıkan sonuçlara göre; Kadınlar, çalıştıkları örgütte erkekler tarafından önyargı ile karşılaştıkları sonucu ortaya çıkmıştır. Kadınlar mesleki bir ayrıma tabi tutulduklarını, informel iletişim ağlarına giremediklerini, örgüt kültürünün ve uygulanan politikaların kadınların kariyerlerinde yükselmelerinde engel teşkil ettiğini belirtmişlerdir.428

426 a.g.e.,s.38.

427Linda Wirth, “Breaking Through The Glass Ceiling Women in Management” ILO, Geneva,2001, aktaran Bünyamin Akdemir, Meral Çalış Duman, “Kadın Çalışanların Performansında Cam Tavan

Engeli!” ,İnternational Journal of Academic Value Studies (Javstudies), C:III, S:15,2017,s.518.

428Dursun Bingöl, Enver Aydoğan, Gökçen Şenel, & Pelin Erden, “Cam Tavan Sendromu ve Kadınların

Hiyerarşik Yükselmelerindeki Engeller”: TC. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Ankara Merkez Teşkilatı Örneği, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Fakültesi Dergisi, S: 12(1), 2011,s.131.

147

Cam tavan sendromunun nedenleri arasında; erkek yöneticilerin koyduğu engeller, kadın yöneticilerin koyduğu engeller, kişinin kendine koyduğu engeller, bireysel faktörler, örgütsel faktörler, toplumsal faktörler429 bulunmaktadır.

Amerikalı siyaset bilimcisi Robert Dahi, siyasal katılmanın aşamalarını ilgi, önemseme, bilgi, eylem olarak sıralamaktadır. İlgi, siyasal olayları takip etmeyi, önemseme, siyasal olaylara önem vermeyi; bilgi, olaylar hakkında araştırarak bilgi sahibi olmayı; eylem ise siyasal olaylar içerisine dâhil olmayı, aktif olarak bulunmayı ifade etmektedir.430

Kadınların siyasi katılımları ile ilgili bir sürü görüş bulunmaktadır. Kadınların siyasete katılmasında bir getirinin, faydanın olmayacağına ve olacağına dair farklı görüşler mevcuttur. Bu düşüncelerin odak noktası kadınların oy kullanırken bile erkek egemenliği altında kalmasıdır. Diğer görüş ise kadınların siyasette yer almaları ile kadın sorunlarına değinilebilecek ve daha çok kadın hakları konusunun ön plana çıkacağı düşüncesi gelmektedir. Kadınların siyasete katılımı bireysel olarak oy kullanmak, toplumsal olarak da siyasi bir oluşumun içerisinde yer almak, bir mevki sahibi olmaktır. Her iki durumda da toplumsal, sosyal, ekonomik etkenler ve en önemlisi cinsiyet unsuru önemli bir unsurdur.431

Siyasette de durum bundan farksız değildir. Siyasette kadınların aktif olarak katılamamasının veya katılmamasının özellikle 1935 yılından 2000’li yıllara gelen dönemde kadınların temsil sorunlarının altında yatan sebeplerden biri de işte cam tavan sendromudur. Kadınların siyasette cam tavan sendromu yaşamasının nedeni özellikle cinsiyet eşitsizliğidir.

Cinsiyetler arasındaki ayrım, siyasetle bütünleştiğinde, kadınların siyasette neden aktif olmadığının bir göstergesidir. Kadının siyasetten anlamayacağının düşüncesi, görmüş olduğu her türlü muamele, buna ek olarak toplumsal baskılar ve tabular neticesinde kadınların bir şeyleri başaramayacağı, daha fazla ilerleyemeyeceği korkusunu gün yüzüne çıkarmaktadır. Böyle bir durum psikolojik açıdan bir

429 Seçil Utma, “Kadına Yönelik Cinsiyet Ayrımcılığı ve Cam Tavan Sendromu”, Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, C:XI, S:1,2019,s.50-51.

430Münci Kapani, “Politika Bilimine Giriş”, Bilgi Yayınevi,21.Basım,2009,s.144.

431Ceray Aldemir, Canan Budak, “Cam Tavanı Kırmak: Parlamentoda Cinsiyet Kotası”, Eğitim Bilim Toplum Dergisi, C:XVI, S:61,2018,s.42.

148

huzursuzluk ve korku doğurmakta bu sebeple de ya işe son verme ya da işe hiç katılmamayı beraberinde getirmektedir.

Cam tavanı kırmak içi yapılması gerekenler, ilk olarak toplumdaki cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılmasının sağlanması ve bu tür görüşlerin kadın psikolojisini etkilemesinin önüne geçilmesi gerekmektedir. Kadınlara fırsat sağlanmalı ve kadınlara bu fırsat sağlanırken, psikolojik baskılara maruz bırakılmamalıdır. Toplum baskısı kadının üzerinde, iş hayatında, sosyal hayatta, siyasette kadının üstünden çekilmelidir. Bunlar gerçekleştikten sonra kendi iç dünyasında dönerek, bu problemleri aşabilir. Kendi içsel problemlerini aşarken ise; zorlandığı durumlarda kendi kapasitesinin üstünde bir potansiyel sergilemeye çalışmak, iş birliği yapmak ve sabırlı olmak, özellikle saygılı olmak ve diğer kişilerde iyi ilişkiler kurabilmek ve ne olursa olsun başaracağına inanmaktır. Bunlar gerçekleştikten sonra özellikle kadınlar yasal haklarını bilip bunları kullandığı takdirde ve toplumun erkek egemenliğini kendi içerisinde aşabildiği takdirde ister kamu da ister siyasette, başarılı olmayı başarabilecek ve her alanda yükselmeyi başaracaktır.

Dünyada ve Türkiye’de yapılan incelemeler yönetici kadınların sayısının oldukça düşük olduğuna işaret eder. Türkiye gibi geleneksel anlayışın baskın olduğu toplumlarda kadınların yöneticilik pozisyonuna gelmelerinin önünde birçok engelle karşılaştıkları bilinmektedir. Son verilere göre, Avrupa’da 34 ülke içinde sondan ikinci sırada yer almaktadır. Türkiye’de yöneticilerin yüzde 22’si kadındır.432

Türkiye, kadın yönetici oranında; TÜSİAD içerisindeki kadın yöneticilerine bakıldığında TÜSİAD’ın 1971 yılından itibaren Yönetim Kurulu başkanları arasında 18 başkandan 3’ü tanesi kadındır. Arzuhan Doğan Yalçındağ (2006-2009), Ümit Boyner (2010-2012), Cansen Başaran Symes (2015-2016). İlk olarak 2006 yılında bir kadın yöneticiyi bünyesine dâhil eden kurumda ise; 2019-2020 yılında Yönetim kurulunda yer alan 13 kişi arasından 3 kadın üye yer almaktadır. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı’nda 7 kişi arasından 2 kadın( başkan yardımcısı) bulunmaktadır.433

432https://tr.euronews.com/2020/03/07/kadin-yonetici-oraninda-turkiye-avrupa-da-sondan-ikinci# , Erişim tarihi:03.06.2020.

149

Türkiye’de ki üniversitelerin rektörlerine bakıldığında 203 üniversite içerisinde yer alan kadın rektör sayısı, 8’i Devlet, 10’u Vakıf olmak üzere, sadece 18 üniversite rektörünün kadın olduğu görülmektedir.434