• Sonuç bulunamadı

Dünya Savaşı’nda Sibirya’daki Türk Toplulukları

SİYASÎ FAALİYETLERİ •

II. Dünya Savaşı’nda Sibirya’daki Türk Toplulukları

Nazi Almanyası’nın Sovyetler Birliği’ne saldırmasından hemen sonra Sovyet ülkesinde genel seferberlik ilan edilip askerliğe uygun olanlar cepheye gönderildi. Cephe gerisin-de gerisin-de zorlu çalışma hayatı başladı, çünkü ülke ekonomisi savaş ihtiyaçlarını karşılamak üzere yoğun üretime geçti. II. Dünya Savaşı’nın başladığı an itibarıyla Sibirya’daki Türklerin (Tuvalar hariç) hepsi Sovyet vatandaşıydı. Do-layısıyla hepsi, savaşan ülkenin vatandaşı sıfatıyla hem cephelerde çarpışanlar hem de cephe gerisinde çalışanlar olarak yerlerini aldılar.

Tuva’nın Sovyetler Birliği’ne Desteği

Dış ve iç politikasında Sovyetlere bağlı olan Tuva Halk Cumhuriyeti de savaş başlar başlamaz Nazi Almanyası’na karşı savaş ilan etti ve Sovyetler Birliği’ne yardım sağlama-yı taahhüt ettiğini duyurdu. 1941 sağlama-yılı sonbaharı itibarıyla Tuva Hükümeti Sovyetler Birliği’ne bütün altın fonunu (o dönemde 20.000.000 Ruble değerinde) verdi; ayrıca her sene Tuva’da çıkarılan altından 10.000.000-11.000.000 Ruble değerinde altın gönderdi. Bunun dışında 1941-1944 yılları arasında Tuva’dan Sovyetler Birliği’ne gönüllü yardım olarak 60.000.000 Ruble para, 700.000’in üstün-de büyük baş hayvan, Sovyet Ordusu yararına karşılık-sız olarak 50.000 at, 52.000 çift kayak, 10.000 gocuk, 19.000 çift eldiven, 16.000 çift keçe çizme, 67 ton yün, 400 ton et, un ve yağ, onlarca ton bal, kurutulmuş

ve, şifalı otlar, balık ürünleri, sargı bezi, bal mumu ve katran gönderildi. Uzmanların değerlendirmesine göre, savaş yıllarında Tuva ve Moğolistan’dan Sovyetlere sağla-nan maddî yardım, Sovyetler Birliği’ne Batılı müttefikler tarafından sağlanan toplam yardımın üçte ikisi kadardı. Tuva’da yaşayan Sovyet vatandaşları kolonisinden 3.500 kişi cepheye gitti. 1943 yılından itibaren Sovyet ordusu-na gönüllü Tuvalar da kabul edilmeye başlandı. Gönüllü Tuvalardan 11 kişilik tankçı grubu ve 206 kişilik süvari bölüğü teşkil edildi.20

Savaş Cephelerinde Verilen Kayıplar

Sovyetler Birliği, Nazi Almanyası’na karşı savaşta muaz-zam boyutta insan kaybı yaşadı. Savaş yıllarında toplam 27.000.000 civarında Sovyet vatandaşının kaybedildiği, bunun yaklaşık olarak 10.000.000’unu askerlerin teşkil ettiği hesaplandı.21 Kayıplarla ilgili sayısal verilerin net-leştirilmesi günümüzde de devam etmekte, bu konuda araştırma ve incelemeler hâlâ sürmektedir.

Savaş dönemi ile ilgili olarak Sovyetler Birliği’ndeki etnik topluluklar konusunda ayrı ayrı verilere ulaşmak zordur. Mevcut veriler, daha ziyade idarî birimler temelinde sınıf-landırılmış (örneğin, “Krasnoyarsk Bölgesi’nden cepheye

20 A. Baliev, “Mal Soüznik da Dorog: Poçemu Zamalçivalsya Vklad Tuvı v Razgrom Faşizma”; Y. Arançın, N. Mollerov, “K 60-Letiü Velikoy Pobedı. Vklad Tuvı”, Novıe

İssledovaniya Tuvı, 27 Ocak 2010.

http://www.tuva.asia/news/tuva/1262-tuv-vklad-v-pobedu.html

21 A. Danilov, L. Kosulina, İstoriya Gosudarstva i Narodov Rossii: XX Vek, II, Drofa, Moskva 2006, s. 39.

gidenlerin sayısı” şeklinde) ve çoğu zaman etnik kriterlere göre gruplanmamıştır. Bununla birlikte kimi zaman bazı araştırmacıların özel çalışmaları sayesinde bir kısım etnik topluluklarla ilgili istatistikî bilgilere de ulaşılabilmekte-dir. Bu bölümde elde edebildiği ölçüde etnik özelliği olan verilere yer verilmeye çalışıldı. Bu bilgilere ulaşılamadı-ğında da en azından etnik özelliği olmayan istatistik bil-gilere yer verildi.

Elde olan bilgiler, Sibirya’daki Türk topluluklarının hep-sinin cepheye asker gönderdiğini ve bu askerlerinin bir-çoğunun öldüğünü göstermektedir. Örneğin, Sovyet or-dusuna gönüllü olarak katılan 217 Tuvalı’dan 69’unun hayatını kaybettiği bilinmektedir.22

1939 yılında 414.000 nüfusu olan (Bunun 242.000’i, yani % 58’i Yakut idi) Yakut Özerk Cumhuriyeti’nden askere 62.000 kişi alındı. Bunlar ilk önce Baykal Ötesi ve Ural Askerî bölgeleri kıtalarında askerî eğitimden geçiril-di, sonra çeşitli cephelere gönderildi.23 Yakutistan’dan cep-heye giden 62.000 kişiden 32.000’i hayatını kaybetti.24 Savaşa gönderilen Yakutların birçoğu, ilk defa kendi kö-yünün dışına çıkan, bir kısmı Rusça bilmeyen insanlardı. Bu durum onlar için büyük zorluklar yarattı ve özellikle savaşın ilk senesinde cephedeki ölüm oranlarını arttırdı.25

22 Y. Arançın, N. Mollerov, “K 60-Letiü Velikoy Pobedı. Vklad Tuvı”, Novıe İssledovaniya

Tuvı, 27 Ocak 2010.

23 Entsiklopediya Yakutii, Yakutskaya Entsiklopediya, Moskva 2000, s. 254. 24 V. Yefimova, “İ Vernulis Domoy s Pobedoy”, Yakutskiy Arhiv, No. 1 (16), 2005, s. 35. 25 D. Petrov, Yakutyane na Frontah Velikoy Oteçestvennoy Voynı Sovetskogo Soüza,

Yakutknigoizdat, Yakutsk 1965, s. 39.

Buna rağmen Yakutlar savaşta kendilerini iyi askerler ola-rak gösterdiler. Yakut Özerk Cumhuriyeti’nden askere alı-nan 24 kişiye Sovyetler Birliği’nde askerî başarılar için ve-rilen en yüksek unvan olan “Sovyetler Birliği Kahramanı” unvanı verildi, bunlardan birkaçı, Yakut idi. Savaşta üstün başarılar kazanan Yakutlar arasında özellikle ilk Yakut ka-dın pilot Vera Zaharova’nın ismini zikretmek gerekir.26 1939 yılında SSCB’deki toplam sayıları 4.300.000 olan Tatarların (Sibirya Tatarları da bu rakamın içinde) 187.000’i cephede hayatını kaybetti.27 161 Tatar, “Sovyet-ler Birliği Kahramanı” unvanını aldı.28 Sovyet döneminde Sibirya Tatarları genel Tatar kategorisi içinde sayıldıkları için, bu rakamlara kaç Sibirya Tatarının dâhil olduğunu söylemek mümkün değildir.

Altay Krayı’ndan cepheye 611.000 civarında asker gitti, bunların 283.000’i hayatını kaybetti.29 Savaş öncesinde 144.000 nüfusu olan Oyrot Özerk Bölgesi’nden cepheye 26 Entsiklopediya Yakutii, s. 255.

27 Narodı SSSR v Velikoy Oteçestvennoy Voyne. http://www.ethnoinfo.ru/narody-sssr-v-vojne/314-stati

28 A. Danilov- L. Kosulina, İstoriya Gosudarstva i Narodov Rossii: XX Vek, II, Drofa, Moskva 2006, s. 30.

29 Altay Krayı’nın resmî internet sayfası, http://www.altairegion22.ru/territory/remem-ber/65viktory/270210/

42.000 kişi gönderildi. Bunların yarısı (21.000) hayatını kaybetti.30

1940 yılı verilerine göre 287.000 nüfusu bulunan Hakas Özerk Bölgesi’nden 69.000 kişi cepheye gönderildi (Bun-lardan yaklaşık 8.000’i Hakas idi), 30.900 kişi hayatını kaybetti.31 Şor askerlerinin II. Dünya Savaşı’ndaki duru-munu özel olarak inceleyen bir araştırmacıya göre cephe-den dönmeyen Şorların sayısı 2.000 civarındaydı.32 Bütün bu veriler değerlendirildiğinde her bir idarî birim-den savaşa gibirim-denlerin yaklaşık olarak yarısı ile üçte biri arasındaki kısmının geri dönmemiş olduğu görülmekte-dir. Bundan şu çıkarımda bulunulabilir: Sovyetler Bir-liği’ndeki çeşitli etnik gruplar ve bunlar arasında Sibir-ya’daki Türk toplulukları, II. Dünya Savaşı’nda cepheye gönderilen genç ve orta yaşlı erkek nüfusunun en azından üçte birini kaybetti.

30 V. Çevalkova, “Vklad Gornogo Altaya v Pobedu v Velikoy Oteçestvennoy Voyne”,

Ve-likaya Oteçestvennaya Voyna v Kontekste Razvitiya Sovremennogo Rossiyskogo Obşestva: Materialı Mejssuzovskoy Nauçno-Praktiçeskoy Konferentsii, RİO GAGU,

Gorno-Altay-sk 2010, s. 10.

31 T. Zıkova, “Hakasiya i Abakan Vo Vremya Voynı”, Novosti Abakana, 22 Nisan 2015. http://abakan.monavista.ru/news/454350/ (Yazar verileri şu kaynaktan aktarmakta-dır: P. Çebodaev, Voennıy Vklad Hakasii v Pobedu v Velikoy Oteçestvennoy Voyne

1941-1945 gg., OOO Kooperativ “Jurnalist”, Abakan 2005).

32 N. Kiskorov, Kniga Pamyati Şorskogo Naroda: 1941-1945, Primula, Kemerovo 2015.

Cephe Gerisindeki Sosyo-Ekonomik Süreçler ve Sibirya’nın Durumu

Nazi Alman ordularının 22 Haziran 1941’de savaş ilân etmeksizin ve büyük bir şiddetle başlattığı saldırı karşı-sında hazırlıksız yakalanan Sovyet ordusu, ilk başta etkili bir biçimde direnemedi ve düşman, üç hafta gibi kısa bir süre içinde Sovyetler Birliği’nin içlerine doğru 350-600 kilometre kadar ilerledi. Bunun sonucunda Sovyetler Bir-liği’nin batısındaki toprakların büyük bir bölümü, Nazi-lerin hâkimiyeti altına girdi. SovyetNazi-lerin birçok önemli sa-nayi kuruluşu Nazi işgali altındaki bölgelerde bulunduğu için ülke bir anda sanayi potansiyelinin büyük bölümünü kaybetmiş oldu. Üstelik düşman ilerlemeye devam ettiği için diğer bölgelerdeki önemli tesis ve kuruluşlar da tehdit altında idi. Bu durumda bu kuruluşları başka yere taşımak, yeni yerlerde bir an önce faaliyete geçirmek ve genel olarak sanayi üretimini arttırmak ihtiyacı ortaya çıktı. Cephenin gerisinde bulunan ve 1930’lu yıllarda önemli sanayi mer-kezi hâline gelen bölgeler, bu açıdan Sovyet yönetimi için büyük önem kazandı. Özellikle Sibirya, yer altı zengin-likleri, sanayi potansiyeli, ayrıca hayvancılık, balıkçılık ve tarım yönünden arz ettiği önem açısından çok değerli idi. Savaş başlar başlamaz, Sovyet ülkesinin batısındaki sanayi tesislerini, onların personelini, hayvanları ile birlikte ko-lektif çiftlikleri, her türlü kültürel ve sanatsal değerleri ve

sivil nüfusu ülkenin doğusuna tahliye çalışması başlatıldı. Savaşın ilk beş ayında 1.500 civarında büyük sanayi tesi-si ve 10.000.000’dan fazla insan tahliye edildi ve bunlar doğu bölgelerine yerleştirildi (Savaş yıllarında toplam ola-rak 2.000’den fazla sanayi tesisi ve 25.000.000 civarın-da insanın tahliyesi yapıldı). Yeni yerlerde sanayi tesisleri yeniden kurularak faaliyete geçirildi ve üretime başlandı. Sovyet ekonomisi tamamen savaş ihtiyaçlarına yönelik olarak yeni baştan düzenlendi. Cephe gerisindeki Sovyet vatandaşlarının (Cephe gerisinde kadınlar, çocuklar, yaş-lılar ve savaşmaya çeşitli sebeplerle uygun bulunmayan erkekler vardı) özverili çabası sonucunda 1942 yılının ba-şından itibaren savunma sanayi üretimi yükselişe geçti ve aynı senenin yazında Nazi Almanyası’nın sanayi üretimini geride bıraktı. Sanayi tesislerinin yanı sıra birçok önemli bilim ve eğitim kuruluşu da doğu bölgelerine nakledildi ve burada çalışmalarına devam etti.33

Sibirya’nın birçok bölgesi ülkenin batısından tahliye edi-len kurumlara ve insanlara ev sahipliği yaptı. Batıdan ak-tarılan sanayi tesislerinin 322’si Sibirya’ya yerleştirildi. Bu tesislerde uçak, tank, traktör, çeşitli makine ve alet üretili-yordu. Sibirya’nın yer altı zenginliklerinin çıkartılması ve işlenmesi çalışmalarına hız verildi. 1945 yılı itibarıyla Si-birya’da ülkedeki toplam çelik üretiminin % 21’i, dökme 33 A. Danilov- L. Kosulina, İstoriya Gosudarstva i Narodov Rossii: XX Vek,s. 19-20; M. Orışak, Vsya İstoriya: Kratkiy Spravoçnik Şkolnika, Olimp-AST, Moskva 2001, s. 413.

demir üretiminin % 18’i, kömür çıkarmanın % 32’si ya-pılmaktaydı. 1941-1944 yılları arasında Sibirya’daki tarım alanları 11.200.000 ton tahıl (SSCB’deki toplam ürünün % 16’sı) verdi.34

Sovyet Devleti’nin batı bölgelerinden tahliye ettiği insan-ların çok büyük bir bölümü, Batı Sibirya’ya yerleştirildi. Buraya toplam 1.000.000’dan fazla insan (buna 359.900 çocuk dâhil) getirildi.35 1941 yılının sonuna kadar Batı Sibirya’ya 244, Doğu Sibirya’ya 78 sanayi tesisi nakledil-di. Bu tesisler, Sibirya’nın en gelişmiş bölgesi olan güney kısmında, Trans Sibirya Demiryolu hattı boyunca yer alan büyük yerleşim yerlerine yerleştirildi. Batı Sibirya’da bu şe-hirlerin en önemlileri Omsk, Tümen, Novosibirsk, Keme-rovo ve Tomsk idi. Buraya en önemli savunma sanayi ku-ruluşları ve bazı bilimsel araştırma kurumları nakledildi.36 Oyrot Özerk Bölgesi’ni de içeren Altay Krayı’nın payına batıdan tahliye edilen 100 civarında sanayi tesisi düştü; bunların temelinde 51 yeni büyük sanayi tesisi kuruldu. 1942-1945 yılları arasında Altay Krayı’nda sanayi üreti-minin toplam hacmi neredeyse iki kat arttı, makine ya-pımı ve maden işleme sanayi hacmi ise 6.7 kat büyüdü. 1942’de çalışmaya başlayan Altay Traktör Fabrikası Sov-yetler Birliği’nde bu tür ürün üreten tek tesis konumunda idi.37 Oyrot Özerk Bölgesi’nde 1941-1942 kışında kuru-lan Aktaş cıva ocağı, Sovyetler Birliği’nin cıva ihtiyacını karşılayan en önemli tesis hâline geldi.38

Savaş yıllarında Altay bölgesinde 11 askerî okul faaliyet-teydi ve cepheye gönderilmek üzere 15 tümen teşkil edildi. Ayrıca birçok meslek okulu ve demiryolu çalışanları oku-lu açılarak burada toplam 27.000 işçi yetiştirildi. Bölgeye batıdan 46 yetimhane ve 37 anaokulu (toplam 11.500 çocuk) nakledildi. Bunun dışında Leningrad Filarmoni Orkestrası, Moskova Tairov Oda Tiyatrosu, Dnepropet-rovsk Drama Tiyatrosu, Voroşilovgrad Rus Devlet Drama Tiyatrosu ve bazı diğer sanat kuruluşları getirildi. 59 as-kerî hastane kuruldu, burada savaş yıllarında 100.000’den 34 “Sibir”, Bolşaya Sovetskaya Entsiklopediya…

35 L. Snegireva, “Evakuatsiya Grajdanskogo Naseleniya v Zapadnuü Sibir v Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı v Trudah İssledovateley Regiona”, Vestnik Tomskogo

Gosudarstvennogo Pedagogiçeskogo Universiteta, No. 9, 2010, s. 103.

36 B. Serazetdinov, “Voennaya Ekonomika Zapadnoy Sibiri i Yeyo Vklad v Delo Pobedı v Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı”, Trudı İnstituta Rossiyskoy İstorii, No. 10, İnstitut Rossiyskoy İstorii RAN, Moskva 2012, s. 177-203.

37 B. Serazetdinov, “Voennaya Ekonomika Zapadnoy Sibiri i Yeyo Vklad v Delo Pobedı v Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı”, s. 191-192.

38 V. Çevalkova, “Vklad Gornogo Altaya v Pobedu v Velikoy Oteçestvennoy Voyne”, s. 11.

fazla yaralı asker tedavi gördü. Bölgenin çiftçileri devlete milyonlarca kilogram tahıl, et, sebze, şeker, yün, deri vb. malzeme sağladı.39

Hakas Özerk Bölgesi’nde savaş yıllarında 16 askerî hastane çalıştı ve burada toplam 10.000’den fazla yaralı asker te-davi edildi. Bunun dışında Hakas bölgesinde askerî eğitim merkezleri yer aldı ve bölgenin coğrafî ve iklim koşullarına uygun bir şekilde özellikle kayakçı ve avcı birlikler eğitildi. 1941-1942 yıllarında burada bir avcı tümeni, üç kayakçı avcı alayı, iki kayakçı taburu, bir istihkâm taburu ve bir mo-torlu taşıt taburu teşkil edildi. Bunun dışında Çernogorsk Savaş Pilotları Okulu’nda savaş yılları içinde toplam 1.502 avcı uçağı pilotu eğitildi. Hakas bölgesinde ordu ihtiyaçları için (süvari ve topçu birliklerine) atlar da hazırlanıyordu. 1941-1943 yıllarında cepheye 18.500 at gönderildi.40 Yakut Özerk Cumhuriyeti savaş yıllarında ABD’den Sov-yetler Birliği’ne sağlanan yardım kapsamında gelen savaş uçaklarının kabul edildiği ve Batı Sibirya’ya aktarıldığı merkez durumuna geldi. Bunun için 1941 yılının sonuna kadar Yakutistan’daki üç şehirde (Yakutsk, Aldan, Olek-minsk) havalimanları inşa edildi. Alaska’yı Yakutistan üze-rinden Krasnoyarsk ile bağlayan hava yolu hattı üzerinde savaş döneminde toplam 26 havalimanı ve 274 ek tesis 39 Altay Krayı resmî internet sayfası, http://www.altairegion22.ru/territory/remember/

65viktory/270210/

40 T. Zıkova, “Hakasiya i Abakan Vo Vremya Voynı”, Novosti Abakana, 22 Nisan 2015.

inşa edildi. 1942-1945 yıllarında Alaska-Sibirya hava yolu hattı üzerinden ABD’den Sovyetler Birliği’ne 8.000 savaş uçağı aktarıldı.41

Bunun dışında Yakut Özerk Bölgesi’nde yer altı zengin-liklerinin (özellikle altının) çıkartılmasına hız verildi. Yeni sanayi tesisleri kuruldu, bunların sayısı savaşın sonunda 25’e ulaştı. 1942 yılında mika yatakları bulunarak mika ocağı kuruldu. Bu ocak, Sovyetler Birliği’nde çıkartılan toplam mikanın yarısını sağladı. Kereste yapımı ve ba-lıkçılık sanayi üretimi hacimleri arttı. 1941-1945 yılları arasında Yakut Özerk Bölgesi devlete 400.000 ton balık teslim etti. Yakut Özerk Bölgesi’nde üretilen ürünlerin diğer bölgelere gönderilmesi için su yolu (Lena Nehri) ve 1942-1943 yılları arasında inşa edilen Trans Sibirya De-miryolu’na en kısa çıkışı sağlayan kara yolu kullanıldı.42

Cephe Gerisindeki İnsanların Durumu

Sovyet ülkesinin savaş koşullarında ekonomisini mobili-ze etmesi ve savunma sanayisi üretimini arttırması, cep-he gerisindekilerin insanüstü çabaları sayesinde mümkün oldu. Eli silah tutan bütün erkekler cepheye gönderildiği 41 A. Akimov, Yakutiya: vo İmya Velikoy Pobedı (1941-1945), Yakutskoe Knijnoe

İzdatelstvo, Yakutsk 2005. 42 Entsiklopediya Yakutii, s. 254-256.

için, cephe gerisindeki zorlu ve yoğun çalışma kadınların, çocukların, yaşlıların ve çeşitli hastalık ya da sakatlık yü-zünden askere alınmayan erkeklerin omuzlarına yükledi. Özellikle kırsal kesim erkek işgücü kaybına uğradı.43 Batıdan tahliye edilen tesislere ve insanlara ev sahipliği yapmak zorunda kalan Sibirya bölgelerinde öncelikle bu gelen insanları yerleştirmek, onlara yiyecek ve barınak sağlamak ve gelen fabrika teçhizatlarını bir an önce ye-niden kurarak faaliyete geçmesini sağlamak gerekiyordu. Sibirya’nın sert kış koşullarında açık havada geceyi gün-düze katarak çalışan insanların gayretleriyle, çok kısa sü-rede tesislerin kurulumu sağlandı ve üretime başlandı.44 Tahliye edilerek gelen insanlar ilk başta yerli halkın evle-rine yerleştirildi; daha sonra barınak konusunda mevcut imkanlarla başka çözümler üretmek zorunluluğu ortaya çıktı: bunun için inşa edilen bina sayısı çok az olup, ba-rınak sorunu daha ziyade barakaların kurulması yoluyla çözülmeye çalışıldı. Kimi yerlerde toprak kazılarak yer altı barınakları yapıldı, bazı durumlarda fabrika ve tesislerin çalışanları fabrika binalarında yaşadı. Özellikle baraka ve yer altı sığınakları her türlü konfor ve ısınma sisteminden 43 B. Serazetdinov, “Voennaya Ekonomika Zapadnoy Sibiri i Yeyo Vklad v Delo Pobedı

v Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı”, s. 196.

44 B. Serazetdinov, “Voennaya Ekonomika Zapadnoy Sibiri i Yeyo Vklad v Delo Pobedı v Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı”, s. 192.

yoksun olup, kış şartlarında insanlar burada soğuk sebe-biyle üstlerini çıkarmadan uyumak zorunda kalıyordu.45 Cephe gerisindeki çalışma hayatının (hem köylerde hem şehirlerde) koşulları çok zordu. “Herşey cepheye!” sloga-nıyla düzenlenen ekonomik koşullarda savaş için üretim yapan insanlar, bazen günde 10-12 ve daha fazla saat ça-lışmak, çok kötü fiziksel şartlarda ve açlık sınırında hayata tutunmak, her türlü ihtiyaçları ötelemek zorunda kaldılar. Devlet, her bir tesis ve her bir çiftlik için belli bir üretim planı tespit etti ve bunun yerine getirilmesi istedi. Planı ye-rine getirmeyenler sert cezalara tâbi tutuldu. Üretilen gıda ve tekstil ürünleri öncelikle Sovyet ordusuna ve savunma sanayisi ihtiyaçlarına gönderildiği için cephe gerisindeki nüfusun gıda ve giysi ihtiyaçları yeterince karşılanamadı. Savaş boyunca cephe gerisinde karne sistemi uygulandı. Bu şartlar altında bile Sovyet vatandaşları ordu yararına para toplamak, cephedeki askerlere giysi ve ihtiyaç eşyaları gön-dermek, Nazi işgalinden kurtarılan bölgelere yardım için kendi sınırlı imkânlarından arttırdılar; bu tür yardımları kısmen gönüllü olarak, kısmen devlet baskısı ile yaptılar.46 Ağır çalışma, yetersiz beslenme ve yorgunluktan hastalık ve ölümlerin oranı arttı. Tahliye edilen nüfusun çok ol-duğu bölgelerde aşırı insan yoğunluğundan dolayı salgın hastalıklar yayıldı. Hastalık ve ölüm oranlarının artma-sında sağlık hizmetlerinin kötüleşmesinin de etkisi oldu.47