• Sonuç bulunamadı

1.4. BAĞLANMA KURAMI

1.4.4. Bağlanma Modelleri

1.4.4.3. Dörtlü Bağlanma Modeli

İçsel çalışmalar modelinde yer alan benlik ve başkaları modellerini temel olarak oluşturulmuş bir kuramdır. Bu kuramda benlik ve başkaları modelleri olumlu olumsuz olmak üzere iki kutupta değerlendirilmiştir. Benlik modeli, bireyin kendine yönelik algılarını ve kendini nasıl değerlendirdiğini ve diğer insanlarla kuracağı duygusal bağları içerirken; başkaları modeli, diğer insanların ihtiyaç halinde ulaşılabilir olması onlarla kurulacak bağı içermektedir

Tablo 2. Dörtlü Bağlanma Modeli

Bu modelin benlik ve başkaları boyutlarında nasıl değerlendirildiğine bakacak olursak, tablo 2 ’yi incelediğimiz zaman görebiliriz. Tablo 2’den de anlaşılacağı üzere bireyin kendisine olumlu başkalarına da olumlu bağlandığı güvenli bağlanma stili, kendine olumlu, başkalarına olumsuz olarak bağlandığı kayıtsız bağlanma stili, kendine olumsuz diğer insanlara karşı olumlu bağlanma gerçekleştirdiği saplantılı bağlanma stili ve hem kendine hem de diğerlerine karşı olumsuz bağlanma gerçekleştirdiği korkulu bağlanma stili olarak belirlenmiştir (Arslan, 2008).

Güvenli bağlanma (Hücre 1): Güvenli bağlanma stili olumlu ve olumlu başkaları temeline dayanır. Güvenli bağlanan bireylerin benliklerine karşı yani kendilerine karşı olumlu algıları vardır ve kendilerinin sevilmeye değer olduklarını düşünürler, benlik değerleri yüksektir. Aynı zamanda diğer insanlara karşı da olumlu tutum içerisindedirler ve diğer insanların da kabul edici, destekleyici, ulaşılabilir, iyi niyetli ve güvenilir olduğunu dair inançlar geliştirmişlerdir. Bu bağlanma stilindeki bireyler, başkaları ile kolaylıkla yakınlık kurabilir ve yakın ilişkilerde özerk kalarak ilişkiyi daha sağlıklı yürütebilirler. Bu bağlanma stiline sahip kişiler yakın ilişkilerde

ve romantik süreçlerde kendilerini rahat ve mutlu hissederler. Yakın ilişki kurmakta zorlanmaz ve çekinmezler. Özsaygı ve bağımsızlık düzeyleri yüksektir. Eşleriyle olan ilişkilerinde yakınlık ve bağımsızlıklarını dengeli bir biçimde koruyabilirler. Güvenli bağlanan bireyler yalnızlık ya da terk edilme korkusu yaşamazlar. Terk edilme ya da yalnız kalma gibi bir durumla karşılaştıklarında ise süreci yönetme konusunda başarılıdırlar (Arslan, 2008; Sığırcı, 2010; Sümer ve Güngör,1999).

Saplantılı bağlanma (Hücre 2): Saplantılı bağlanma stili olumsuz benlik ve olumlu başkaları temeline dayanır. Saplantılı bağlanma stiline sahip olan bireyler, kendilerine karşı olumsuz bir algıya sahip olduklarından kendilerini değersiz ve sevilmeye değer görmezken, diğer insanları değerli ve sevilmeye layık olarak kabul ederler. Saplantılı bağlananlar, kendilerini değersiz gördükleri için, yakın ilişkilerinde varlığını kanıtlama ve kendini kabul ettirme çabası içinde olurlar. İlişkilerinde takıntılıdırlar. Saplantılı kişiler, diğer insanlar tarafından güven ve kabul görmek konusunda kaygı yaşarlar. Bu yüzden bu tarz bağlanma özelliği gösteren bireyler, yakın ilişkilerinde kendi değerini bulmak için çalışırlar (Arslan, 2008; Sümer ve Güngör, 1999). Saplantılı bağlanmış bireyler, romantik ilişkilerinde yakınlıktan

rahatsızlık duymazlar. Yakınlık istekleri, karşısındaki kişi tarafından

karşılanmadığında bağımlı kişilik özellikleri sergiledikleri söylenebilir. Bununla beraber terk edilmekten korkma ve eşlerine karşı aşırı kıskançlık, yoğun öfke duyma eğilimleri oldukça fazladır (Sümer ve Güngör, 1999). Hazan ve Shaver’ in kaygılı- kararsız bağlanma biçimi saplantılı bağlanma stiliyle benzerlik göstermektedir (Sümer ve Güngör, 1999a).

Kayıtsız bağlanma (Hücre 3): Kayıtsız bağlanma stilinde bireyin olumlu benlik ve olumsuz başkaları düşüncesi vardır. Olumlu benlik ve olumsuz diğerleri temeline dayanmaktadır. Kayıtsız bağlanan bireylerin kendilerine ait algıları olumludur ve kendilerini değerli görürken, diğer insanlara karşı olumsuz bir bakış açısına sahiptir ve olumsuz tavır sergilerler. Kayıtsız bireyler diğer insanlara karşı olumsuz inançlarından dolayı sıklıkla yakınlık kurmaktan kaçarlar. Bu bireyler için özerklik en önemli değerlerden birisidir ve bazen sırf özerkliklerini korumak için ilişki kurmaktan kaçarlar. Kayıtsız bağlanma stiline sahip kişiler için, reddedilmek ve yalnız kalmak kaygı yaratan bir durumdur. Bu kaygıyla baş etmemek için yakın ilişkilerden uzak durma eğiliminde olurlar. Yüksek benlik saygısına sahiptirler ve yakın ilişkilerde diğer

kişiler tarafından kırılmak ya da üzülmek istemedikleri için belirli bir sınır belirleyerek inanlardan uzak durarak kendilerini korumaktadırlar (Arslan, 2008; Sümer ve Güngör 1999). Başkalarının güvenilmez ve yardım vermeye isteksiz olduğu düşüncesi vardır (Sümer ve Güngör, 1999a). Araştırmalar kayıtsız bağlanan kişilerin duygularını göstermekten oldukça kaçınan, duygularını bastıran bireyler olduğunu göstermektedir. Korkulu bağlanma (Hücre 4): Korkulu bağlanma stili olumsuz benlik ve olumsuz başkaları temeline dayanmaktadır. Güvenli bağlanma stilinin tam tersidir. Bireyin hem kendine karşı olumsuz bir algısı hem de başkalarına karşı olumsuz bir tutumu vardır. Korkulu bağlanan bireyler, hem kendilerinin sevilmeye değer olmadıklarını düşünürler hem de diğer insanların güvenilmez ve reddedici olduğuna dair inanç geliştirmişlerdir. Korkulu bağlanma stiline sahip bireylerin, başkaları tarafından kabul ve onaylanma istekleri ve beklentileri yüksektir. Bu sebeple saplantılı bağlanma stiliyle benzerlik gösterirler. Fakat saplantılı stilin tam tersine reddedilme ve kaybetme korkusuna engel olmak için yakınlık kurmaktan uzak durular (Arslan, 2008; Sümer ve Güngör 1999).

Bu modele göre, güvenli bağlanma ve kayıtsız bağlanma stillerinin olumlu benlik algısıyla ilişkili olduğu, korkulu ve saplantılı bağlanma stillerinin ise olumsuz benlik algısını desteklediği görülmektedir. İnsanlarla olan ilişki ve diğerlerine değer ve önem verilmesi konusunda ise güvenli ve saplantılı bağlanma stillerinin etkili olduğu korkulu ve kayıtsız stilin ise insan ilişkilerinde olumsuz bir tavrı benimsediği söylenebilir (Arslan, 2008).