• Sonuç bulunamadı

1996 yılından itibaren Tablo II.7’da da görüldüğü gibi grev sayıları düşme eğilimine girmiş ayrıca grevler salt ekonomik nedenlerin dışına da çıkmıştır. Siyasi ve ideolojik nedenlerle yapılan özelleştirmelere, hükümet tarafından sunulan yasa tasarılarına, ABD’nin Irak işgaline, hukuk dışı uygulamalara karşı birçok işçi eylemi gerçekleştirilmiş, eylemlere sivil toplum örgütleri, konfederasyonlar da destek vermişlerdir (Tokol: 2012, 296-297).

Bu dönemde gerçekleştirilen önemli eylemler arasında; 1996 yılında ortaya çıkan Susurluk Olayı’na karşı yapılan “Türkiye’ye Sahip Çık Eylemi”, 8-16.12. 1997 tarihli “İş, Ekmek ve Gelecek İçin Sendikal Haklar Yürüyüşü”, 24.07.1999 tarihli “Mezarda Emekliliğe Hayır Mitingi”, 09.11.2001 tarihli TÜRK-İŞ, HAK-İŞ, DİSK ve KESK’in öncülüğünde 30.000 memur ve işçinin katılımı ile gerçekleşen “İşsizliğe, Yoksulluğa, Yolsuzluğa ve Savaşa Hayır Mitingi”, 01.03.2003 tarihli “Irak Savaşı’na Hayır Mitingi”, 06.03.2004 tarihli DİSK ve KESK öncülüğünde hükümetin hazırladığı “Yerel Yönetim Temel Yasa Tasarısı Mitingi, 2009 Tekel Eylemi, DHL şirketinde 2012 yılında 23 işçisinin sendikaya üye olması nedeniyle işten çıkarılmasına yönelik 240 günlük eylem, 2014 yılında gerçekleştirilen “Kölelik Düzenine Son Mitingi” sayılabilir (Mahiroğulları, 2016: 395-401).

76

Tablo II.7: Grevler, Grevlere Katılan İşçi ve Kaybolan İşgünü Sayıları (1996-2017)

Yıllar Grev Sayısı Greve Katılan İşçi Kaybolan İşgünü Sayısı

1996 38 5.461 274.332 patlama yaşanmamıştır. Grev sayısı ise; sadece 2000 yılında 52’ye ulaşmış ve daha sonra düşüşe geçmiştir. 2000’li yıllarda greve katılan işçi sayısı yıllık ortalama binlerle ifade edilmiş, 2010, 2011 ve 2012 yıllarında ise; ortalama binlerin altına düşmüştür. 2007 yılına kadar on bin, yüz binlerle ifade edilen grevde kaybolan işgünü sayısı Türk Telekom grevi ile 1.353.558’e ulaşmıştır. Ancak 2007’den sonra kaybolan işgünü sayılarında sert bir düşüş görülmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın verilerine göre; 2015 yılında grevde kaybolan işgünü sayısı 128.801’dir.

2000’li yıllarda grev sayılarında düşüş yaşanmasının birden fazla nedeni bulunmaktadır. Bu düşüşün en önemli nedeni ekonomik krizlerdir. Mali sıkıntı içinde olan işçiler 2000 yılından sonra işsizlik ile mücadele etmek zorunda kalmışlardır. Taşeronlaşma bu dönemde sendikaların işçileri örgütlenmesini güçleştirmiş, sendikalar uzlaşmacı politikalara yönelmiş, işçi sınıfı bilinci geçmiş dönemlere göre azalmıştır. Genel olarak;

sendikalı işçi, kamuda çalışan ve toplu pazarlık kapsamında işçi sayıları düşüşe geçmiştir.

77 Bu dönemde ayrıca grev ertelemeleri artmış, 2016 yılında darbe girişimi nedeni ile başlayan sıkıyönetim grev yapılmasını engellemiştir (Tokol, 2015: 333).

1995 yılından sonra 2000 yılına kadar “ulusal güvenlik” gerekçeli grev ertelemesi kararı olmamıştır. 2000 yılında grev erteleme kararı lastik ve cam işkolunda yoğunlaşmıştır. Bu erteleme kararları ulusal güvenlik gerekçesiyle verilmiştir. Lastik işkolunda 2000, 2002 ve 2004, cam işkolunda 2001, 2003, 2004 yılları toplu iş sözleşmesi dönemlerinde grev erteleme kararı verilmiştir. Bu dönemde Danıştay; ulusal güvenlik gerekçeli grev ertelemelerinde yürütmeyi durdurma ve iptal kararı vererek, ekonomik çıkarları gözetmek için yapılan grevlerin ulusal güvenlik gerekçe gösterilerek ertelenmesine karşı çıkmıştır. 2000 yılından sonra ulusal güvenlik nedeniyle ertelenen grevlerin ekonomik nedenler ile yapıldığı gözlenmektedir. “Cam, Çimento, Seramik ve Toprak Sanayi İşçileri Sendikası (Kristal İş)”, 8.06.2001 tarihinde ertelenen grev ile ilgili olarak ILO Sendika Özgürlüğü Komitesi’ne başvurmuştur. Komite; cam sektöründeki grevin ulusal güvenliği tehdit edici nitelikte olmadığını, hükümetin grev hakkını ihlâl ettiğini vurgulamıştır (Çelik, 2008: 113-116).

Emek Çalışmaları Topluluğu, “2015 İşçi Eylemleri Raporu” isimli çalışmasında Türkiye’nin işçi eylemlerinin haritasını çıkarmıştır. Raporda; üç farklı eylem türü tanımlanmıştır. Bunlar; işyeri temelli eylemler, genel eylemler ve dayanışma eylemleridir.

İşyeri temelli eylemler işyerindeki bazı sorunlardan dolayı işçiler tarafından yapılan eylemlerdir.

İşyeri temelli eylemlere bakıldığında; 2013 yılında 365, 2014 yılında 795, 2015 yılında 628, 2016 yılında 420 eylem yaşanmıştır. 2014 yılında artan işyeri temelli eylemlerin nedeni; hükümetin torba yasayla kamuda çalışan taşeron işçilerin haklarında yaptığı iyileştirmeler ve taşeron işçilerin sendikalaşmalarının kolaylaşmasıdır (İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2016: 11; İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2017: 10).

2015 yılında kayıtlara geçen 628 işyeri temelli eylem bulunmaktadır. Bu eylemlerin nedenleri; işten çıkarılma, düşük ücret, taşeronlaşma ve kadro talebi, sendikal rekabet, sigortasız çalıştırma olarak sıralanmaktadır. Sendikalaşmadan dolayı en az 2258 işçi, en az

78 2104 işçi hak aradığı gerekçesiyle sonuç olarak toplamda en az 4362 işçi haklarını aradıkları için işten çıkarılmıştır. Bu işçilerden işe iade davaları açanlar davalarını kazanmışlardır (İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2015: 11-26).

2015 yılında yaşanan Metal Eylemi önemli bir kırılma yaratsa da eylemler 2016 ve 2017 yılında düşme eğilimindedir. Ülkenin karmaşık siyasi ortamı, yaşanan terör saldırıları, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi gibi nedenler ile işçi eylemleri bir süre durmuştur.

Sendikaların örgütlediği işyeri temelli eylem sayılarına bakıldığında Birleşik Metal-İş 54 eylem ile en fazla eylem örgütleyen sendikadır. Tekel eylemini örgütleyen Tek-Gıda-İş Sendikası da 2015 yılında 11 eylem örgütlemiştir. Eylemler çoğunlukla işyeri önü ve işyeri içerisinde gerçekleşmiştir (İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2015: 11-26).

Bursa ve çevresinde gerçekleşen eylemlerden en dikkat çekeni, 2015 Nisan, Mayıs aylarında metal/otomotiv sanayinde yaşanan eylemdir. OYAK Renault Fabrikası’nda başlayan eylem Tofaş ve yan sanayiye diğer çevre illerdeki otomotiv, traktör fabrikalarına ve beyaz eşya sanayine sıçramıştır. Bu eylem diğer sektörlerde çalışan işçilerin ilgisini çekerek, işçi eylemlerini gündeme getirmiştir (Tokol ve Güler, 2016: 1). 2015 yılında metal sektöründe ortaya çıkan kitlesel eylem ile birlikte diğer dönemlerde grev sayıları artmıştır.

Özellikle gıda işkolu, metal işkolu ve cam işkolunda grev ve grev benzeri eylemler gerçekleşmiştir.

2016 yılında yaşanan eylemlerin 420’si işyeri temelli, 177’si genel, 11’i dayanışma eylemidir (İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2017: 6). 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olağanüstü hâl süreci işçi eylemlerini sınırlandırmıştır.

2017 yılında yaşanan eylemlerin 430’u işyeri temelli, 144’ü genel, 33’ü dayanışma eylemidir. 2017 yılında işyeri temelli eylemlerin en sık görülme sebebi; toplu iş sözleşmesinde yaşanan sorunlardır. Diğer nedenler ise; işten atılma, işçilerin ücretlerinin ödenmemesi, işten atılma, açığa alınma, sendikalaşma, işçi sağlığı, çalışma şartları ve

79 düşük ücretlerdir. Sendikaların örgütlediği işyeri temelli eylemlerin başını 41 eylem ile Birleşik Metal çekmektedir. 39 eylem ile Türk Metal ikinci sırada yer almaktadır (İşçi Sınıfı Eylemleri Raporu, 2018: 7-15). 2017 yılında yaşanan işyeri temelli eylemlerin sayısı 2016 yılına göre çok artış göstermemiştir. Emek Çalışmaları Topluluğu her yıl, bir önceki yılın eylem raporunu çıkarmaktadır. Topluluk en son 2017 yılının raporunu 2018 yılı Ekim ayında çıkarmıştır.

II.3. 1984 YILINDAN GÜNÜMÜZE TÜRK ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİNİ