• Sonuç bulunamadı

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİNDE FİİLİ DURUM

Belgede Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (sayfa 194-200)

Cumhurbaşkanlığı sistemi dünyadaki başkanlık sistemi uygulamaların- dan farklı olarak üst düzey bürokratların atanmasını yasamadan bağımsız olarak yürütmenin inisiyatifine bırakmıştır. Böylece yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına, devlet mekanizmasının stratejik pozisyonlarındaki et- kinliği gözetilerek gerekli atamaları yapabilme yetkisi tanınmıştır. Bu yetki ile Cumhurbaşkanı değişen ulusal ve uluslararası koşulların gerekliliklerine göre devletin üst bürokrasisini şekillendirme imkânına sahip olmuştur.405

Halkın %50+1’in tercihi ile seçiliyor olması Cumhurbaşkanına geniş bir meşruiyet alanı sağlamıştır. Seçilecek olan Cumhurbaşkanının en az %50+1 oy alma zorunluluğu, ancak toplumun kayda değer bir kesiminin üzerinde mutabakat sağladığı bir liderin cumhurbaşkanı olmasına imkân tanımakta- dır. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı, yürütme alanındaki politikalarını hayata geçirme sürecinde olduğu gibi söz konusu politikaların yapım ve uygulanma sürecini yönetmekte ve süreç içeresinde rol alacak aktörlerin pozisyonlarını belirlemekte tam yetkilidir. Bu noktada Cumhurbaşkanı, söz konusu sürecin yönetiminde kendi belirlediği kadrosu ile çalışma inisiyatifini alabilmektedir.

Sistemin değişmesinin akabinde yeni sistemi hayata geçirecek seçimin ge- rekliliği ortaya çıkmıştır. 15 Temmuz sonrasında anayasanın değiştirilmesi için ittifak yapan AK Parti ve MHP, yeni sistemin ilk Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan’ın adaylığını desteklemiştir. 24 Haziran 2018’de yapılan seçimde Erdoğan, ilk turda %52,59 oy oranıyla yeni sistemin ilk cumhurbaşkanı se- çilmiştir. Anayasa gereği Cumhurbaşkanı seçimleri ile birlikte yapılan mec- lis seçimlerinde ise AK Parti ve MHP’nin kurmuş olduğu Cumhur İttifakı %53,66 oy oranı ile 344 vekil çıkarırken, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin (SP) kurmuş olduğu Millet İttifakı %33,94 oy oranı ile 189 vekil çıkarmıştır. Halkların Demokratik Partisi (HDP) ise %11,7 oy oranı ile mecliste 67 koltuğa sahip olmuştur.406 Cumhur İttifakı içerisinde AK Parti mecliste 295 koltuğa sahipken MHP 49 koltuğa sahip olmuştur. Mevcut seçim sonuçlarına göre her hangi bir partinin meclis aritmetiğinde tak başına salt çoğunluğu sağla- yamadığı görülmektedir. Bu durum ittifak siyasetinin devamlılığını gerekli kılmaktadır.

Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, anayasanın vermiş olduğu yetki ile kabinesini oluşturmuştur. Yeni sisteme geçişin seçimlerle fiili ola- 405 Haluk Alkan, age, s.146.

rak sağlanması ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi dış politika yapım sürecinde ayrıcalıklı bir role sahip olmuştur. Bakanlar Kurulu üyeleri par- lamenter sistemde hükümet politikalarının geliştirilmesinde karar verme mekanizmasının merkezinde konumlanıyorken, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bakanlıkların yetkilerini sistemin yeni politika aktörleri ile paylaş- malarını zorunlu kılmıştır.407 Tablo 2’ de görüleceği üzere kabinenin ve bağlı kuruluşların yeni sistemde direk olarak Cumhurbaşkanına bağlanmasının yanı sıra, kurullar ve ofisler de yeni politika aktörleri olarak öngörülmüş- tür. Bu kurullar ve ofislerde altyapısı hazırlanan politikaların hayata geçişi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile sağlanabilmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi politikaların belirlenmesi, uygulanması ve çıktılarının de- ğerlendirilmesi süreçlerinde Cumhurbaşkanına direk olarak bağlı olan kurul ve ofislerin rol almasını öngörmektedir. Başka bir deyişle yeni sistem bu sü- reçlerde Cumhurbaşkanının aktif olarak yer almasına imkan tanımaktadır. Ayrıca kurul ve ofislerin sistemdeki rolü parlamenter sistemde bürokratik yaklaşımların ve bakanlıkların kendi iç birimlerinin hakim olduğu mevcut süreçlere akademi, düşünce kuruluşları ve sivil toplum örgütlerinin de ka- tılımını mümkün kılmıştır. Böylece geliştirilen politikaların toplumun geniş kesimlerinde karşılık bulması amaçlanmıştır.408

Türk dış politikasının “krizler sarmalından” geçtiği bu dönemde kurum- sallaşma ve dış politika araçlarını üretme konusunda karşılaşmış olduğu cid- di eksiklikler dış politikayı idare etmekte ve uygulamakta zorluklar ortaya çıkardığı gibi, aynı zamanda Türkiye’nin mevcut potansiyelini dış politikada tam anlamıyla yansıtamamasına sebebiyet vermiştir.409 Türkiye’nin, değişen bölgesel ve küresel dinamiklere cevap verebilmesi için, dış politika anlayışını ve araçlarını ve karar verme mekanizmasını söz konusu dinamiklerin gerek- tirdiği şartlara göre hazırlaması gerekmektedir.

407 Elvettin Akman, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Kamu Politikası Aktörleri”, Paradoks,

Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, Cilt 15, Sayı 1, 2019, ss. 35-54, s.39.

408 Berat Akıncı, “Türkiye’de Kamu Politikası Oluşturma Sürecinde Yeni Aktör: Cumhurbaşkanlığı

Politika Kurulları”, Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi, Cilt 9, Sayı 16, 2018, ss. 2128-2146, s. 2135.

409 Ufuk Ulutaş, Kemal İnat ve Kılıç Buğra Kanat, “Türk Dış Politikasında Yeni Güncelleme: TDP

SONUÇ

Türk dış politikası, 17 yıldır devam eden AK Parti döneminde gerek ku- rumsal gerekse de anlayış ve yaklaşım açısından köklü revizyonlara uğra- mıştır. Öncelikle kurumsal olarak, Soğuk Savaş sonrası küresel dönüşüme rağmen direnç gösteren ve dış politikayı “yüksek siyaset”in (high politics) bir alanı olarak gören ordu, MGK ve bakanlık bürokratları gibi geleneksel ak- törlerin dış politika yapım sürecindeki rolleri kısıtlanmıştır.410 Böylece, sivil siyasetin kitlenmesi ile kendilerine alan bulan ve anayasal yetkilerini aşarak kendilerini rejimin nihai koruyucusu olarak gören geleneksel yapılar, anaya- sal yapılara dönüştürülmüştür.

Akgün’ün belirttiği gibi bir ülkenin dış politikasını anlamak için öncelikle kurumsal çerçevenin ardından ise söz konusu kurumlara yön veren siyasi iradenin derinlemesine analiz edilmesi gerekmektedir. Türkiye’de 2002-2007 yılları arasında yasal durumu aşan pratik kurumsal düzen tekrardan anaya- sal gerekliliklere uygun hale getirilmiş ve 2007 ve 2017 anayasa değişiklikleri ile yeni bir kurumsal düzen benimsenmiştir. Dış politikaya yön veren ku- rumların anayasal olarak revize edilmesi yeni bir dış politika anlayışını da beraberinde getirmiştir. Erdoğan’ın karizmatik liderliğinin ön plana çıktığı yeni dış politika anlayışına göre Türkiye, proaktif ve çok yönlü bir dış politi- ka benimsemeyi öncelemiştir.411

Türk dış politikası uluslararası sistemin ve bölgesel ve küresel gelişmele- rin getirdiği değişime uygun olarak, artık tek yönlü Batı çizgisinden, bölgesel gelişmelere daha duyarlı, aktif ve çok yönlü bir çizgiye evrilmeye başlamış- tır. Bu dönemde Türk dış politikası tek yönlü ve batı endeksli dış politika araçlarının hâkimiyetinden kurtularak kendi geliştirmiş olduğu özgün dış politika araçlarını hayata geçirmek suretiyle alternatif dış politika geliştirme kapasitesini ortaya koymuştur. Özgün dış politika araçları ise Türkiye’nin kendi kimliksel, kültürel ve tarihsel derinliğinin ve birikiminin dış politikada birleştirici bir unsur olarak yansıtılması ile elde edilebilmiştir.412

Yeni sistem ile birlikte Cumhurbaşkanlığı alternatif yeni politika aktör- lerinin de katılımıya dış politika yapım sürecinin merkezindi kilit bir role sahiptir. Türkiye’nin hükümet sistemi arayışı serüvenine bakıldığında mev- cut sistemin bir sürecin sonucunda benimsendiği gözlemlenmektedir. 1921 410 Birol Akgün, age, s. 54.

411 Tarık Oğuzlu, age, s. 354-357

412 Muharrem Ekşi, Kamu Diplomasisi ve AK Parti Dönemi Türk Dış Politikası, (Ankara, Siyasal Yayınevi,

Anayasası’nda Meclis Hükümeti benimsenirken, 1924 Anayasası ile parla- menter sisteme daha yakın bir meclis hükümeti sistemine geçiş yapılmıştır. 1961 Anayasası ile parlamenter sistem benimsenmiş fakat 1982 Anayasası her ne kadar parlamenter sistemin gerekliliklerini sağlasa da Cumhurbaşkanına başkanlık sistemini anımsatan yetkiler tanımıştır. 2007 yılında yapılan re- ferandumla Cumhurbaşkanının direk halk tarafından seçilmesinin kabul edilmesi ise meclisten bağımsız bir cumhurbaşkanı profili ortaya çıkarmış- tır. 2017 yılında yapılan referandumla ise cumhurbaşkanlığı hükümet siste- mine geçiş yapılmıştır. Türkiye’nin yaşamış olduğu siyasi tecrübeler yasal/ formel ve kurumsal durumun gözden geçirilmesini beraberinde getirmiştir. Görüldüğü üzere cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uzun bir arayışın ar- dından gelinen noktayı işaret etmektedir.

Bunun yanında tıpkı 2000 sonrasında olduğu gibi küresel yönelimlerin iç siyasi süreçlere etkisi göze çarpmaktadır. Roskin İngiltere, Fransa, Japonya ve Almanya gibi farklı hükümet sistemlerine sahip birçok ülkenin son yıllar- da başkanlık sistemine ya da başkanları andıran güçlü başbakanların oldu- ğu bir sisteme doğru meylettiğini ifade etmektedir.413 Bunun yanında hiçbir ülkenin salt parlamenter sisteme yönelmediği aksine parlamenter sistemden uzaklaşıldığını belirtmektedir. Roskin’e göre bu durum iletişim kaynakları- nın ve çıkar gruplarının çeşitlenmesi ve seçmenlerin siyasi atmosferde mer- keze yönelik eğilimleri açıklamaktadır. Kısacası ülkeler artık daha merke- zi yapıları benimsemektedir. Türkiye’de özellikle 1982 Anayasası ile yasal düzlemde kendini gösteren bu eğilim, siyasal zeminde tam anlamıyla 2017 Referandumu sonrasında yer edinebilmiştir.

Özetle Türkiye’de dış politika yapım sürecinin kurumsal olarak dönüşü- mü, dış politika anlayışının dönüşümüne zemin hazırlamıştır. Gerçekleşen kurumsal dönüşüm bir taraftan sivil iktidarın askeriye üzerindeki kontrolü- nü güçlendirirken aynı zamanda karar verme sürecini domine eden seçkinci elitist zümrenin de tasfiyesi anlamına gelmektedir.414 Yeni dış politika anla- yışı, elitist zümrenin öngördüğü sadece güvenlik ve jeopolitik yaklaşımlara endeksli dış politikayı dönüştürdüğü gibi, Türkiye’nin dış politikasını oluş- tururken kendi kimliksel, kültürel ve tarihi mirasından faydalanmasını da beraberinde getirmiştir. Türk dış politikasının özünde gerçekleşen bu dönü- şüm, kurumsal manada bir dönüşümü de gerekli kılmıştır. Bu dönüşümde 413 Michael G. Roskin, Çağdaş Devlet Sistemleri Siyaset, Coğrafya, Kültür, (Ankara, Liberte Yayınevi,

2016), s. 41.

cumhurbaşkanlığının rolü dikkat çekmektedir. Karizmatik liderliği ile “alı- şılmış Cumhurbaşkanı” ve “protokol Cumhurbaşkanı” tipinin dışına çıkan Erdoğan, seleflerinden farklı olarak cumhurbaşkanlığını siyasetle ilgili me- selelerin merkezine taşımıştır. Erdoğan’ın liderliğinde dönüşen bu anlayış, değişen bölgesel ve küresel dinamikler tarafından zaman zaman test edil- mektedir.1982 ve 2017 yıllarına ilişkin Cumhurbaşkanlığı teşkilat şemasını ortaya koyan tablo 1 ve tablo 2 incelendiğinde dış politikadaki dönüşümün kurumsal dönüşüm ile karşılıklı etkileşimi açıkça görülmektedir. Bu durum Türk dış politikasını analiz sürecinde iç güçler dengesinin ve yasal ve ku- rumsal çerçevenin göz önünde bulundurulmasını gerekli kılmaktadır.

BİBLİYOGRAFYA

11 16, 2016. https://www.aa.com.tr/tr/gunun-basliklari/cumhurbaskani-erdogan- dan-partili-cumhurbaskani-aciklamasi/686490 (accessed 03 26, 2018).

Akçakaya, Murat, ve Abdülkadir Özdemir. «Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Siyasal İstikrar.» Third Sector Social Economic Review 53, no. 3 (2018): 922-944. Akgün, Birol. «Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dış Politikadaki Rolü.» Çankaya’da

İlk Üç Yıl (SDE Publishers), Ocak 2011: 53-65.

Akın, Rıdvan. Gaziden Günümüze Cumhurbaşkanlığı 1923-2007. İstanbul: Türkiye İş Bankası Press, 2009.

Akıncı, Berat. «Türkiye’de Kamu Politikası Oluşturma Sürecinde Yeni Aktör: Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları.» Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi 9, no. 16 (2018): 2128-2146.

Akman, Elvettin. «Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde Kamu Politikası Aktörleri.» Paradoks, Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi 15, no. 1 (2019): 35-54. Aksu, Fuat. «Türk Dış Politikası Krizlerinde Hükümetler, Cumhurbaşkanları ve

Başbakanlar.» Uluslararası İlişkiler Dergisi 15, no. 59 (2018): 65-87.

Aksu, Muharrem. «Türk Dış Politikası Karar Alma Mekanizmasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Etkinliği ve 2003 Sonrası Değişim.» Süleyman Demirel Üniversitesi

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi 17, no. 3 (2012): 441-465.

Alden, Chris, ve Amnon Aran. Foreign Policy Analysis . Oxon: Routledge, 2017. Alkan, Haluk. «Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Kurumsal Özellikleri ve

Demokratikleşme Sürecine Olası Etkileri.» Türkiye İletişim Araştırmaları Dergisi, 2018: 139-159.

Anadolu Ajansı. 25 06 2018. https://www.aa.com.tr/tr/info/infografik/10509.

Balcı, Ali. Türkiye Dış Politikası: İlkeler, Aktörler ve Uygulamalar. İstanbul: Alfa, 2017. Bayramoğlu, Ali. «Asker ve Siyaset.» Birikim Dergisi, no. 160-161 (2002): 28-48. Coşkun, Vahap. «16 Nisan 2017 Tarihinde Kabul Edilen Anayasa Değişikliklerinin

Değerlendirilmesi.» DÜHFD 22, no. 36 (2017): 3-30.

Cumhuriyet. 11 10 2016. http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/siyaset/613892/

Bahceli_den_baskanlik_sistemine_yesil_isik.html.

Çekiç, Mahmut. «1982 Anayasası’nın Hükümet Sistemi Açısından Değerlendirilmesi.»

Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, no. 7 (2016): 441-478.

Duran, Burhanettin. “Türk Dış Politikasının İç Siyaset Boyutu: 2010 Değerlendirmesi.” In Türk Dış Politikası Yıllığı 2010, 13-64. Ankara: SETA, 2011.

Duran, Lütfi. Türkiye Yönetiminde Karmaşa. İstanbul: Çağdaş Publishers, 1988.

Ekşi, Muharrem. Kamu Diplomasisi ve AK Parti Dönemi Türk Dış Politikası. Ankara: Siyasal Publishers, 2014.

Erdoğan, Mustafa. Türkiye’de Anayasalar ve Siyaset. Ankara: Liberte Publishers, 2003. Ertosun, Erkan. «Dış Politikada Özal’lı Yıllar: 1983-1993.» Türkiye’nin Demokrasi Tarihi

1946 - 2012 içinde, yazan Cihat Göktepe ve Tuba Ünlü Bilgiç, 290-318. İstanbul:

Ufuk Press, 2014.

Gönenç, Levent. «Türkiye’deki Hükümet Sistemi Tartışmalarına İlişkin Değerlendirmeler.» Yeni Türkiye Dergisi 9, no. 51 (2013): 269-279.

Gözen, Ramazan. İmparatorluktan Küresel Aktörlüğe Türkiye’nin Dış Politikası. Ankara: Palme Yayınları, 2008.

Gözen, Ramazan. «Türk Dıs Politikasında Karar Alma Mekanizması, Turgut Özal ve Körfez Krizi.» Yeni Türkiye, 1996: 286-303.

Gözler, Kemal. Cumhurbaşkanı-Hükümet Çatışması. Bursa: Ekin Kitabevi Yayınları, 2000. Gözler, Kemal. «Hükümet Sistemimiz Değişecek mi?» Türkiye Günlüğü 2104, no. 118

(2014): 62-69.

Gürpınar, Bulut. «Milli Güvenlik Kurulu ve Dış Politika.» Uluslararası İlişkiler 10, no. 39 (2013): 73-104.

Heper, Metin. «Islam, Conservatism, and Democracy in Turkey: Comparing Turgut Özal and Recep Tayyip Erdoğan.» Insight Turkey 15, no. 2 (2013): 141-156.

Hudson, Valerie M. Foreign Policy Analysis Classic and Contemporary Theory. 2 cilt. Boulevard: Rowman & Littlefield, 2014.

Hudson, Valerie M. «Foreign Policy Analysis: Actor-Specific Theory and the Ground of International Relations.» Foreign Policy Analysis 1 (2005): 1-30.

Hürriyet. 22 03 2015. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdo-

gan-konu-mankeni-olmam-28519751 (accessed 04 02, 2019).

Hürriyet. 2013. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/dis-politikada-degerli-yalnizlik

-donemi-24553602.

İzol, Ramazan. “Türkiye’de Ordu’nun Siyasi Varlık Sebepleri.” Mülkiye Dergisi 16, no. 235 (2002): 193-215.

Keyman, Fuat. “A New Turkish Foreign Policy: “Toward Proactive Moral Realism”.”

Insight Turkey 19, no. 1 (2017): 55-69.

Kongar, Emre. 21. Yüzyılda Türkiye 2000’li Yıllarda Türkiye’nin Toplumsal Yapısı. İstanbul: Remzi Press, 2007.

Kubalkova, Vendulka. «Introduction.» Foreign Policy in a Constructed World içinde, yazan Vendulka Kubalkova, 3-15. New York: M.E. Sharpe, 2001.

Larrabee, Stephen F. “Turkey’s New Geopolitics.” Survival 52, no. 2 (2010): 157-180. Light, Margot. «Foreign Policy Analysis.» Contemporary International Relations:

A Guide to Theory içinde, düzenleyen A. J. R. Groom ve Margot Light, 93–108.

Belgede Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (sayfa 194-200)