• Sonuç bulunamadı

3 1 CHP GENÇLİK KOLLARI’NIN KURULUŞU

CHP GENÇLİK KOLLARI’NIN KURULUŞU VE GELİŞİMİ

3 1 CHP GENÇLİK KOLLARI’NIN KURULUŞU

İlk defa 1951 yılında örgütlenmeye başlayan CHP’li gençler, 1953 yılında ilk Gençlik Teşkilatı Yönetmeliği’ni oluşturmuş, 1954 Şubatı’nda Genel Merkez düzeyinde Gençlik Kolları kurarak örgütlenmesini tamamlamıştır. Dönemin iktidar partisi Demokrat Parti de aynı dönemde gençlik örgütlenmesine yönelmiş, böylece CHP’ye de karşılık verme gayreti içerisine girmiştir.

3. 1. 1. Halkevleri’nin Kapatılması ve CHP’de Gençlik Örgütlenmesinin Başlaması

Halkın, muhalefeti güçlendirme isteği doğrultusunda oy verip, 14 Mayıs 1950’de iktidara getirdiği DP, CHP döneminden kalma birçok kurum ve kuruluşu kapatma girişiminde bulunmuştur. Halkevleri ve Halkodaları da bu kuruluşlardan yalnızca iki tanesidir.

8 Ağustos 1951 tarihinde TBMM’de DP’lilerin önerisiyle çıkarılan 5830 sayılı kanun gereğince 478 Halkevi ve 4322 Halkodası’nın kapatılması kararlaştırılmıştır. Bu karar, Atatürk ilke ve devrimlerinin rehberliğinde yetişen gençleri dağılma tehlikesiyle karşı karşıya bırakmıştır. Bu dönemde CHP bir yol

118

bularak gençliği, (ocak kurmanın da serbest olmasından faydalanarak “Gençlik

Ocağı” kurarak) örgütleme yoluna gitmiştir.119

26 Kasım 1951’de toplanacak olan CHP 9. Kurultayı’nda gençlik ile ilgili meselenin görüşülmesi ve tüzükte gençliğin örgütlenmesine olanak sağlayacak bir değişikliğin yapılması kararlaştırılırken, kurultaydan yaklaşık 45 gün önce sağcı olarak bilinen Türkiye Milli Talebe Federasyonu’na mensup İlhan Engin, Dündar Kalyoncuoğlu ve Yakut Eltutar isimli üç öğrencinin CHP Genel Sekreterliği’ne gönderdiği mektupla CHP bünyesinde bir gençlik teşkilatı oluşturulmasını önermesi de gayet ilgi çekicidir.

120

TMTF’li gençlerin bu mektubunun hemen ardından Tokat Milletvekili Zihni Betil, Genel Sekreter adına dönemin CHP İstanbul İl Başkanı İlhami Sancar’a gönderdiği mektupta söz konusu gençlerle ilgili bilgi toplanmasını ve onlarla bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunmasını istemiştir. Ayrıca Betil, bu mektupta gençlikle ilgili düşüncelerin kurultayda gündeme geleceğini de belirtmiştir.121

Gençlerin bu teklifleri ve CHP idarecilerinin de aynı fikirde olmaları ve bu konuya hassasiyetle yaklaşmaları, belki Türkiye’de siyasi olarak gençliğin örgütlenebilmesi için önemli bir dönüm noktasıdır. Çünkü Zihni Betil’in İlhami Sancar’a gönderdiği mektupta da belirttiği gibi 26 Kasım 1951 günü toplanan CHP’nin 9. Kurultayı’nda konu gündeme gelmiş ve CHP Tüzüğü’nün 35. maddesinde bir değişiklik yapılarak gençlik kollarının kurulması kararlaştırılmıştır. Tüzüğün 35. maddesinde “Yardımcı Teşkilat” başlığı altında şöyle denilmektedir:

“Parti İdare Kurulları kendiliklerinden veya üst idare

Kurullarının isteği veya kongrelerinin kararı ile danışma kurulları, belli konular için devamlı veya geçici ihtisas komisyonları teşkil ederler. İller teşkilatında Genel İdare Kurulunca hazırlanan Yönetmelik hükümlerine göre (teşkilat kademelerinin idare kurullarındaki kadın üyelerden Kadın ve Gençlik Kolları kurulabilir.”122

Bu kurultay yalnızca gençlik ve kadın kollarının kurulması açısından değil, şu an dahi CHP’nin tüzüğünde bulunmayan gençlere ve kadınlara kurultaylarda temsiliyet ve söz hakkı tanınması bakımından önemli olan bir madde daha değişiklik

119 Altan Öymen ile görüşme, 7 Kasım 2008, İstanbul

120 B.C.A., CHP Arşivi, 490.01 – 229.906.4; Mektubun tamamı için Bkz. EK – 1 121 B.C.A., CHP Arşivi, 490.01 – 229.906.4; Mektubun tamamı için Bkz. EK – 2 122CHP Tüzüğü, Ulus Basımevi, Ankara 1951; B.C.A., CHP Arşivi, 490.01 – 223.880.1

yapılmıştır. Buna göre CHP Tüzüğünün “Kurultay” başlıklı 20. maddesinde Kurultayı oluşturan temsilciler şu şekilde sıralanmıştır:

“Madde 20 – Kurultay: a) Parti Divanı Üyelerinden; b) Partili Milletvekillerinden; c) İl İdare Kurulu Başkanlarından;

d) İl Kongrelerince bir Kurultay süresi için seçilen dörder ve Partili üyelerin sayısı 5000’i geçen illerde fazla her 5000 üye için ayrıca seçilen birer delegeden;

e) Eski Genel Başkanlar ve Genel Başkan Vekilleri ve Genel Sekreterler ile Meclis Grubu Başkan Vekillerinden ve Partili eski Başbakan ve Bakanlar ile Üniversite Profesörlerinden;

f) Kadın ve Gençlik Kolları bulunan illerde bu Kolların

Başkanlarından veya birer temsilcisinden terekküp eder”123

CHP’nin 9. Kurultayı’nda bu kararların alınmasıyla birlikte artık CHP içerisinde gençlik ve kadın örgütlenmesi resmileştirilmiş oluyordu. Bu nedenledir ki; Reşit Ülker bu Kurultayın toplandığı tarihi, yani 26 Kasım 1951’i CHP Gençlik Kolları’nın kuruluş tarihi olarak kabul etmektedir.124

CHP’li gençlerin yetişmesi ve ülke yönetiminde söz sahibi olabilmesi için kapı aralanmıştır artık. Bu fırsatı iyi değerlendiren Atatürkçü gençler yeniden örgütlenmiş ve çok geçmeden ilk gençlik ocaklarını açmışlardır. Bu ocaklardan ilki; CHP Beyazıt İlçesi Başkanlığı’na bağlı “Üniversiteliler İnkılap Ocağı”dır. CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün konuşmasıyla açılan İnkılap Ocağı, CHP Gençlik Kolları örgütlenmesinin ilk nüvesidir. İsmet İnönü de bu ocağın açılışında gençlerin çok partili hayat içerisinde Türkiye’de yeni bir cereyana öncülük ettiğini söylemiş

125

“C.H.P.’nin canlı, idealist bir ocağını açmakla iftihar duyuyorum.

ve özetle şöyle demiştir:

Genç arkadaşlarım!

Gelecekteki hayat mücadelesinde memlekette gailesiz, tehlikesiz, rahat çalışalım hülyasına hiçbir zaman kapılmayın. Bizim ve çocuklarımızın hayatı bu yolda geçecektir. Bu bir bakıma çetin imtihanlar hayatıdır. Bir bakıma çetin güçlüklere karşı koyan idealist bir milletin idealist çocuklarına yakışır kahraman bir hayattır. Hepiniz böyle bir kahraman hayatı sürebilmek için dünyaya geldiniz. Ömrünüzü de bu uğurda feda etmekle geçireceksiniz.

123CHP Tüzüğü, Ulus Basımevi, Ankara 1951; B.C.A., CHP Arşivi, 490.01 – 223.880.1 124 Reşit Ülker, a.g.m., Ulus, 14 Ekim 1966

125

CHP, memleketin bin senelik tarihi içinde yükselme ve ilerleme tedbirlerini cesaretle ele alan ve onları tatbik eden siyasi bir teşekküldür. Bu ruhu partimize Büyük Atatürk kendi dehasından ve enerjisinden vermiştir. Biz o yoldayız. Ve nihayete kadar o yolda kalacağız. Bizim için dava memleketin hayrı ve menfaatidir. Bu uğurda katlanmayacağımız fedakarlık yoktur. Biz idealist partiyiz. Yani memleket hayrına faydalı gördüğü zaman kendi menfaatini feda etmeyi tecrübe etmiş siyasi bir partiyiz. Böyle bir siyasi hayatın böyle bir fikir ve inkılap hayatının genç neslisiniz. Burada bulunan genç arkadaşlarımız istikbalimizin teminatıdırlar.

Arkadaşlar!

İstikbalde size verilecek vazifeleri başarabilmeniz için şimdiden hazırlanmalısınız. Her gününüz böyle hazırlıklı geçmelidir.

Sizin gelecekte memlekette yapıcı ve ilerletici bir unsur olarak yetişmeniz lazımdır.

İstikbal sizin için hazırlanıyor, sizler de o günler için hazırlanınız”126

Aynı dönemlerde Hüseyin Sezmiş ve Ali Dursun Kançeker isimli gençlerin yoğun çabaları sonucunda Beyoğlu İlçesi’nde de “Firuzağa Ocağı” kurulmuş ve bu ocağın başkanlığına da Hüseyin Sezmiş getirilmiştir.127

Cumhuriyet Halk Parti’li gençler, ocak teşkilatlarıyla örgütlenmeye devam ederken, üniversite öğrencisi gençler de CHP’li gençlerin bu çalışmalarını ilgiyle karşılamaktaydılar. Elbette ki; bu örgütlenmede dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü başta olmak üzere diğer yöneticilerin desteğinin yadsınamaz derecede büyük bir payı vardır. 15 Ekim 1952’de, gençlere her fırsatta güvenini dile getiren İsmet İnönü’yü ziyaret eden İstanbul Üniversitesi öğrencilerinden bir grubun “Atatürk bize

inkılapları emanet etti. Siz demokrasiyi emanet hususunda bize itimat eder misiniz?”

sorusuna, İnönü; “Ehliyetli olduğunuzu ispat ettiniz. Size olan güvencim benim

tesellimdir” diyerek gençlere olan güvenini bir kez daha dile getirmiştir.

1952 yılı başlarında Ankara’da da “Çankaya Gençlik Ocağı” kurulmuştur.

128

Her ne kadar 1951 yılındaki kurultayda kabul edilen tüzükte gençlik kolları kurulması kararlaştırılmışsa da, gençlik ancak ocak teşkilatı ile örgütlenmiştir. Gençlik Kollarını artık doğrudan doğruya parti bünyesinde bulundurmak ve gençlik kolları kurmak suretiyle örgütlemek isteyen CHP İstanbul İl Yönetim Kurulu

“Yardımcı Kollar Yönetmeliği” çıkarılmasını ve çalışma esaslarının bu yönetmelik

126

Ülkümüz, 14 Ekim 1964

127 Tarhan Erdem ile Görüşme, 10 Kasım 2008, İstanbul

tarafından yürütüldüğü bir gençlik örgütlenmesi için Genel Merkeze başvurmuştur. Bunun üzerine Genel Merkez’in de onayıyla 2 Mart 1953’te CHP Gençlik Kolları Yönetmeliği yürürlülüğe girmiştir.

Bu yönetmeliğe göre ilçeler kendi bünyelerinde yardımcı kollar oluşturarak Halkevleri’nin çalışmalarının devam ettirilmesi hedeflenmiştir. Bu kararın hemen ardından İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere birçok il ve ilçede yardımcı kollar oluşturulmuştur.

Bu arada Ankara Üniversitesi’ne mensup gençlerin de girişimiyle CHP Gençlik Kolları’nın alt yapısını oluşturması amacıyla kurulan CHP Üniversiteliler Gençlik Ocağı’nın 29 Mart 1953 tarihinde CHP Genel Merkezi’nde yapılan açılış töreni, CHP’li yöneticilerin, milletvekillerinin ve yerel yöneticilerin yoğun ilgisiyle gerçekleştirilmiştir.

İsmet İnönü’nün de katıldığı törende, gençler sürekli “İsmet Paşa çok yaşa!

Halk Partisi çok yaşa!” sloganları atmıştır.129

Atatürk’ün anısı için saygı duruşu yapıldıktan ve İstiklal Marşı okunduktan sonra kürsüye gelen Müteşebbis Heyet Başkanı Şevki Aysan şu konuşmayı yapmıştır:

“C.H.P. Gençlik Ocağı’nın açılmış olduğu şu andan itibaren inkılap partisinin saflarına katılmanın gurur ve heyecanı içindeyiz. Kalpleri C.H.P.’nin kaderine sahip olmak arzusu ile çarpan genç arkadaşlarımın sevinci sonsuzdur. Çünkü Türk demokrasisinin kurucusu olan C.H.P., bu teşkilatıyla demokrasimizin gelişmesi tarihinde şerefli bir merhale daha kaydetmiş olacaktır.

30 senelik bir maziye sahip olan C.H.P.’nin parti olarak memleketimizin içtimai ve kültürel kalkınmasında yapmış olduğu hizmetler unutulmayacaktır. Bu büyük hizmetler karşısında gençlik olarak şuna inanmış bulunuyoruz ki çok partili sistemin hakim olduğu memleketlerde siyasi partiler halkı hususi vasıflarına uyacak yollardan yürüyerek onları her derecedeki resmi tahsil dışında memleket hizmetine hazırlamak durumundadırlar. Bilhassa atinin teminatı olmak itibariyle gençliği yetiştirmek ve her türlü yıkıcı cereyanlardan uzak tutarak geleceğin hizmetine hazırlamak milli partilerimize düşen bir vazifedir.

Şurasını şükranla kaydetmek isterim ki C.H.P. ve onun büyük kurucusu Büyük Atatürk senelerce evvel bu davanın tahakkukunu Halkevlerini kurmakla gerçekleştirmiştir.

Memleketin dört bucağına yayılan bu kültür ve irfan abideleri yukarıda bahsettiğimiz şerefli vazifeyi büyük mesuliyetleriyle ve Atatürk’ün gençliğe tevdi ettiği inkılap meşalesini nesillerden nesillere

129

intikal ettirmek suretiyle ifa etmiştir. Ne yazık ki Halkevleri partizan bir zihniyetin tezahürü olarak çıkarılan hususi bir kanunla bu mukaddes vazifeden uzaklaştırılmıştır.

Ancak Halkevlerinin kapatılması ne C.H.P. ve ne de onun gençliği olan bizleri memlekete hizmet etmek aşkından mahrum etmiş değildir. Zira şuna inanıyoruz ki gençliğin evi olan Halkevleri, yakın bir atide tekrar kapılarını Kemalist gençliğe açacaktır.

İşte ocağımız, Halkevlerinin kapatılmasıyla tamamlanmamış olan bir hizmeti itmam etmek azim ve imanının mahsulüdür.

C.H.P. Gençlik Kolu’nun nüvesini teşkil edecek olan ocağımızın yapacağı ikinci hizmet de şimdilik Gençlik Kolları faaliyetlerini deruhte etmektir.

Demokrasimizin gerektirdiği icapları yerine getirmek ve teşkilatlanmak durumundayız.

Partimizin gençlik kollarının kurulmasında ocağımızla ilk adımı atmış bulunuyoruz.

Türk demokrasisinin ve Türk inkılabının yaratıcısı olan C.H.P.’nin aynı mesuliyet duygusu içerisinde bu davayı da başaracağından şüphemiz yoktur.

C.H.P. gençliği olarak tuttuğumuz yol Kemalizm yoludur. Kendimizi Büyük Atatürk’ün inkılapları emanet ettiği gençler olarak görüyor ve C.H.P. saflarında bu vazifenin şerefiyle iftihar ediyoruz. İnkılapların mütemmimi olan genç demokrasimizin üç seneden beri geçirmekte olduğu acı ve sızıların bir gün dineceğine inanıyoruz. Çünkü temel sağlamdır. Bu temel inandığımız ve güvendiğimiz C.H.P. tarafından atılmıştır. Ancak muasır medeniyetler seviyesine çıkmamızı sağlayan Atatürk inkılaplarına uzatılan hain eller Kemalist gençliğin ruhunda derin yaralar açmıştır.

Gerçi memleketimizin dört bucağına sokulmak cesaretini göstermek isteyen bir irtica dalgası Atatürkçü gençliğin mukavemeti karşısında kırılmıştır. Buna rağmen bu davanın siyasi bünyemizde müzmin bir yara olarak kalabileceği tehlikesini düşünerek daima tetikte olacağız. Hiç şüphe yok ki bu sözlerimiz Atatürk inkılaplarına ve onun eseri C.H.P.’ye olan bağlılığımızın en canlı teminatıdır.

Müsterih uyu Büyük Ata, her zaman ve her yerde millet olarak, gençlik olarak dahili ve harici bedhahlara karşı daima uyanık, daima kuvvetliyiz. Ve sonuna kadar azimle karşı koyacağız.

Kalbimizde altı oku iftiharla taşıyarak yolundayız”130

Şevki Aysan’ın konuşmasından sonra kürsüye gelen Müteşebbis Heyet Üyesi Turhan Öztürk ise özetle şunları söylemiştir:

“Bir siyasi ocak kurarak teşkilatlanıyoruz. Şimdiye kadar varlığı ile iftihar ettiğimiz en kutsi hakkımızı (siyasi hakkımızı), artık şanımıza yakışan şekli ile kullanacağız.

130

Siyasi hakları istimale hak kazanmış olan biz gençlerin bu ihtiyacı hissetmemiz tabiidir. Çünkü bir hak, istimali ile hayatiyet kazanır.

İstanbul’daki C.H.P. Beyazıt Ocağı da aynı arzunun mahsulü olarak İstanbul’da yüksek tahsil yapmakta olan arkadaşlarımız tarafından kurulmuştur.

Gençlik Ocağı C.H.P. Tüzüğünün 35. maddesindeki Gençlik Kolu’nun kurulmasına matuftur. Gençlik Kolu Yönetmeliği idare kurulunun 2 Mart 1953 tarihli toplantısında kabul edilmiş, bastırılmış ve elimize gelmiş bulunmaktadır. Bu yönetmeliğe göre aylık yapacağımız toplantılarda memleket, parti ve seçim işleri hakkında umumi ve mahalli görüşmeler yapacağız. Ayrıca siyasi konferanslar, münazaralar, müsabakalar, eğlenceler tertip edecek, sergiler ve kurslar açacağız.

Arkadaşlar,

Demokrasilerde hakimiyet çoğunluktadır. Çoğunluğun iradesi asıldır. Fakat çoğunluğun iradesi her zaman doğru ve adil değildir. Üstelik çoğunluğun iradesi çok da zalimdir, acımak bilmez.

Bir de çoğunluk cahillerle dolu olursa, geçici bir zaman için de olsa demokrasinin felaketi, çoğunluk diktatöryası doğar.

Bu felakete mahal vermemek, memleketin aydınlarına düşen en büyük vazifedir.

İstikbali bütün nimeti ve külfiyetiyle teslim alacak olan biz gençlerin, memleket meseleleriyle şimdiden ilgilenmemiz lazımdır. Yükümüz ağır olacak, çalışmaya bugünden başlamamız lazım, demokrasinin hayatiyet şartı olan siyasi doğruluğu ve olgunluğu memleketimize temin etmemiz, yaşatmamız lazım.

Asrımız demokrasileri gayelerine vatandaşlarının siyasi faaliyetlere gösterecekleri alaka ve yakınlık ile ulaşacaklardır.

Bu yakınlık ve alakayı bir siyasi partiye aza olarak göstermemiz gençlik olarak vazifemizdir.

Arkadaşlar,

Anayasanın ikinci maddesine göre (Türkiye Devleti, Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçı, Devletçi, Laik ve Devrimcidir)

Bu prensipleri yaşatanlara candan bağlıyız.

Bu prensipleri çiğneyenleri, bu prensipleri kirletenleri bütün varlığımızla tel’in ederiz.

Halk Partisi iyi bir imtihan vermiştir. İktidarı kaybetmek pahasına prensiplerinden ayrılmamış, irtica ile savaşmış, softalara göz açtırmamış, temiz kalpli Türk köylüsünü aldatmamıştır.

Bunlara tevessül etse idi iktidarda kalırdı ama 27 senelik şerefini kaybederdi.

Halk Partisi bugün için de mukaddes vatan vazifesini bihakkın başarmakta, büyük şerefini her ün biraz daha yükseltmektedir.

Bir genç, bir üniversiteli genç olarak kendimi birçok vazifelerle karşı karşıya görüyorum. Gençlik Ocağı’na bunun için girdim. Halk

Partisi saflarında çalışmakla gurur duyuyorum. Ocağımız vatanımıza faydalı ve ömürlü olsun”131

Turhan Öztürk’ün konuşmasından sonra kürsüye CHP Genel Başkanı İsmet İnönü gelmiş ve;

“Genç arkadaşlarımız siyasi hayatta memlekete faydalı olmak

için Cumhuriyet Halk Partisi saflarını seçmişlerdir. Cumhuriyet Halk Partisi bir siyasi teşekkül olarak memlekete hizmet şerefini layıkıyla taşımaktadır. Genç arkadaşlar Cumhuriyet Halk Partisi’ne intisap etmekle bu şerefli maziye girmiş oldular.

Cumhuriyet Halk Partisi geri kalmış olan memleketimizi kısa zamanda bir medeni mamure haline getirmiştir. Bu mamure gözlerimizi kamaştıracak yüksekliktedir; medeni alemde iftihar edeceğimiz bir eserdir.

Genç arkadaşlarımızın ellerinde, Cumhuriyet Halk Partisi memlekete hizmetlerini daha da arttırarak azimle devam ettirecektir. Çok ümitler beklediğimiz bu ocağın çalışmalarının memlekete hizmet bakımından güzel bir örnek olmasını temenni ederiz” demiştir.

İnönü’den sonra Genel Sekreter Kasım Gülek, Naki Cevat Akkerman, Şemsettin Günaltay, Faik Ahmet Barutçu, Nihat Erim ve Reşat Şemsettin Sirer söz almışlardır.132

Açılışı yapılan bu ocağın 18 Nisan 1953 tarihinde gerçekleştirilen kongresinde başkanlığa Nejat Ölçer seçilmiştir.

Ocak teşkilatlanması ve parti içindeki gençlik kolları örgütlenmesi çok kısa sürede Türkiye’nin birçok yerinde gerçekleştirilmiştir. Ve sıra Gençlik Kolları’nın tam teşekküllü olarak oluşturulmasına gelmiştir.

3. 1. 2. CHP ve DP Gençlik Kolları’nın Kurulması

14 Aralık 1953 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde DP’lilerin önerisiyle kabul edilen 6195 sayılı kanun gereğince Cumhuriyet Halk Partisi’nin mallarına el konulması büyük tepkilere yol açmıştır.

Türk gençliği de bu tepkilere ortak olmuş ve CHP’ye yalnızca bu konuda destek olmakla kalmamış, partiye kaydolarak bu tepkilerini bir anlamda resmiyete kavuşturmuşlardır. Bu gençlerden birisi de Milli Türk Talebe Birliği başkanlığından

131

Ulus, 30 Mart 1953

132 Ulus 30 Mart 1953; Kasım Gülek, Naki Cevat Akkerman, Şemsettin Günaltay, Faik Ahmet

kısa bir süre ayrılmış olan, Tıp Fakültesi asistanı Dr. Suphi Baykam’dır. Gençlik ve Kadın Kolları projesi ile Türk Siyasi Tarihi’nde ünlenen Suphi Baykam, o günleri şu sözlerle anlatmaktadır:

“1953’te CHP mallarının alındığı gün, CHP’ye kaydoldum. O sırada İl Başkanı ve genel merkez yetkililerinden biri olan merhum İlhami Sancar, MTTB Başkanlığım zamanından beni tanır ve yakından izlerdi. CHP’ye kaydolmak için gittiğimde onunla karşılaşmıştım. Bana samimiyetle ‘Ne yapıyorsun doktor. Ortalığa bak, rejim toz dumanla gidiyor. Durumu biraz izlemeni öneririm, sonra kaydını yaptır. Durumu değerlendir, rejimin nereye gideceği belli değil’ demişti. Tabii kararımda ısrar edip kaydımı yaptırdım ve aşkla, istekle CHP saflarına katıldım. İnanıyordum ki böyle bir rejim mücadelesi ancak CHP’nin içinde yapılabilirdi. İsmet İnönü’nün başında olduğu CHP kadrosunu genç kuşaklarla güçlendirmek gerekiyordu. Bunun için yeni projelerim vardı. Gençlik ve Kadın Kolları kurma fikri bu projelerin en önemlilerindendi. CHP’nin Ankara’daki genel merkezine tüm eşyaları ile birlikte el konulduğu gün Yenişehir’de kiralanan küçük bir eve taşınılması unutulur gibi değildi. Portakal sandıklarından yapılan sandalyelerde oturuyordu herkes. Genel idare kurulu üyeleri, milletvekilleri ve bazı partililer, evlerinden ne bulurlarsa o küçük eve getiriyorlardı. Ben de o zamanki mütevazı durumumla bir sehpa, birkaç kül tablası götürdüğü hatırlıyorum. Kısa sürede CHP Genel Merkezi yeniden faaliyete geçmişti. Sanki depremi yaşamamış gibi, İsmet İnönü’nün küçük bir tahta masanın onurlu ve inançlı haliyle kuruluşu da aklımdan çıkmayan anılardan biri oldu”133

Suphi Baykam, CHP’ye üye olduğu sırada kafasında Gençlik ve Kadın Kolları’nın tüm Türkiye’de hiyerarşik bir biçimde yapılanmasına dair bir proje vardı. Bu fikri CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’yle de paylaşan Suphi Baykam’ın bu girişimi yalnızca CHP’yi değil, DP’yi de hareketlendirmiş ve DP’nin de gençlik teşkilatı hususunda çalışmalarını hızlandırmasını sağlamıştır.

3. 1. 2. 1. Genç Demokratlar Teşkilatı Kuruluyor

Demokrat Parti’nin gençlik örgütü olan “Genç Demokratlar Teşkilatı”, Demokrat Parti’nin 8. Kuruluş yıldönümünde, 7 Ocak 1954’te Gar Gazinosu’nda yapılan törenle faaliyete geçmiştir.

133

Alptekin Gündüz, En Sevdiği Güneşti – Dr. Suphi Baykam’ın Fırtınalı Yaşamı, Pramid Yayıncılık, İstanbul 2004, s. 113

Dönemin Dışişleri Bakanı Fuat Köprülü, Adalet Bakanı Osman Şevki Çiçekdağ, Ekonomi ve Ticaret Bakanı Fethi Çelikbaş, Çalışma Bakanı Hayrettin Erkmen, Ulaştırma Bakanı Yümnü Üresin ile milletvekilleri, parti yöneticileri ve yerel yöneticiler katılmıştır.

Genç Demokratlar Teşkilatı Müteşebbis Heyet Üyesi Attila Onuk’un konuşmasıyla başlayan açılış töreninde Müteşebbis Heyet Üyelerinden Erol Çaypınar yaptığı konuşmada “Tamamıyla muvazeneli bir hale gelmiş demokrasi rejimi

içerisinde partimizin yarınının genç yaşından itibaren sosyal ve politik eğitim görmüş gençlerle daha kuvvetli bir bünye arz edeceğine inandığımız için bu teşkilatı