• Sonuç bulunamadı

1.2. KAMU DÜZENİNİN HUKUK DALLARI İÇERİSİNDEKİ GÖRÜNÜMÜ

1.2.2. Kamu Düzeninin Kamu Hukukundaki Görünümü

1.2.2.2. Ceza Hukukunda Kamu Düzeni

Ceza hukukunun iki amacı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, suç işlenmesinin ceza tehdidi vasıtasıyla önlenmesi; ikincisi de tahammül edilemez derecedeki hukuka aykırı fiillerin ceza yaptırımına maruz bırakılması suretiyle, toplum düzeninin sağlanması, toplum yaşamını tehlikeye sokan hareketlerin önlenmesidir. Ceza hukuku, diğer hukuk dallarından farklı özellik taşımakta olup, kamusal müdahale araçlarının en önemlisidir. Ceza hukukunun günümüzdeki amacı toplum yaşamı bakımından önemli olan değerleri korumaktır. Ceza hukuku yasaklarının amacı bakımından yaklaşık iki yüz yıldır gittikçe taraftar toplayan bakış açısı, cezaların amacı, “insani birlikte yaşamanın koşullarını güvenceye almak” olduğu görüşüdür 103.

100 Sebastian Winkler, “Der Beitritt der Europäischen Gemeinschaften zur Europäischen

Menschenrechtskonvention”, Nomos Verlagsgesellschaft Baden – Baden, 1. Auflage, Konstanz, 2000, s.99.

101 Gözler, s:467. 102 Sezer, s. 282.

103 Yener Ünver, “ Ceza Hukukuyla Korunması Amaçlanan Hukuksal Değer”, Seçkin Yayınları, Ank.,

2003, s.37. “ Alman Ceza Hukuku’ ndaki önemli eserlerde bu amaç farklı ele anlınmış ve bu amaç Alman yazarlarca “ hukuksal değerleri korumak” olarak savunulmuştur.

Ceza hukuku, insanlar arasındaki barışa hizmet eder. Çünkü bireyin bireyle, halkın halkla barışı, bireyin ve toplumun yararlı gelişimi bakımından vazgeçilmez bir ön koşuldur. Mutluluk, hukuk ve kültür yalnızca barış içinde oluşur104. Ceza hukuku’nda korunan değerler, toplumsal yaşam bakımından vazgeçilmez olan koşullardır. Ceza hukukunun ödevi, toplumsal bakımdan zararlı davranışlarla mücadele etmek; bir toplumun esaslı yararlarına ve toplumun genel düzenine aykırı olan fiilleri önlemek üzere o toplumun ve yaşam kurallarını güvence altına almaktır105. Bu itibarla suç işlenmesinin önlenmesi amacı gerçekleştirilmeye

çalışılmaktadır.

Hakim anlayışa göre, ceza hukukunun işlevi, toplumun varlığını güvence altına almak, ortaklaşa hayatın temel ve kaçınılmaz şartlarını garanti etmektir106.

Ceza hukuku, hukuku ihlal eden kişiye karşı devletin bir tepkisi olup, bozulan hukuk düzeni, failin cezalanması suretiyle yeniden kurulur. Ceza hukuku bu bağlamda, devletin tepkisinin sınırını da belirler. Sosyal disiplini sağlamak zorunda olan ve hukuk devleti ilkesi esasları çerçevesinde faaliyet göstermek üzere kurulmuş olan otorite, her fırsatta ceza hukukuna başvurmamalıdır. Sosyal düzenin bozulup toplumsal hayatın çekilmez hale geldiği ve bazı temel hak ve özgürlüklerin idrakinin artık mümkün olmaması durumunda başvurulması gerekmektedir107.

Tüm suçların konuluş amacında kamu düzeninin bozulmasının önlenmesi amacı vardır. Çünkü devlet, kural olarak suçları kamu düzeninin bozulmasına engel olunması amacıyla düzenler. Ceza Hukuku anlamında kamu düzeni kavramı dar anlamda kamu düzenidir. Toplumun yalnızca maddi ve fiziki düzeninin korunması amaçlanmaktadır108.

104 Ünver, s.429.

105 Ünver, s. 437; Hakan Hakeri, “ Yeni Türk Ceza Hukuku’ nun Temel Kavramları” Seçkin, 3. Baskı,

Ank., 2005, s.29.

106 Nevzat Toroslu, “Ceza Hukuku” Savaş Yayınevi, Ank., 2004, s.4.

107 Bahri Öztürk, Mustafa Ruhan Erdem, “ Uygulamalı Ceza Hukuku ve Emniyet Tedbirleri Hukuku”

8. Baskı, Seçkin yayınları, Ank., 2005, ss.27-28.

Suçta daima bir sosyal zarar bulunmaktadır. Söz konusu zarar, fiili suç olarak kabul etmenin amacını ortaya koymaktadır. Bir kısım fiilleri anti sosyal nitelikleri sonucunda, hoş görülmedikleri için ceza tehdidi ile yasaklanmaktadır. Devletin bu tür fiilleri suç olarak kabul etmesi, toplumun muhafazası veya gelişmesi yönünden engel olarak görmesinden kaynaklanmaktadır109.

“Suç” denen tipe uygun fiil, kamu düzenini ihlal ettiği için zaten ceza kanunlarınca suç sayılmaktadır. Ancak bu unsurlara karşı olarak düzenlenen suç tipleri daha büyük bir hukuka aykırılık teşkil etmektedirler ve bu hukuka aykırılık doğrudan doğruyadır 110 ve mahiyetleri gereği, kamu düzenini ihlal ermektedirler. Kamu sağlığına, kamu barışına, kamu güvenliği ve genel ahlaka karşı suçlar, TCK’ nın topluma karşı suçlar başlığı altında düzenlenmişlerdir.

Kamu sağlığına karşı suçlar arasın da uyuşturucu ile ilgili satma, satışa sınma, nakletme, satın alma ve bulundurma, imal, ithal, ihraç satım sevk fiilleri sayılmıştır. Türk Ceza Kanunu kişi ve toplum sağlığını korumak amacıyla, uluslararası anlaşmalardan da kaynaklanan yükümlülükle genel olarak bu tür fiilleri suç saymıştır.

Kamu güvenliğine karşı suçlar başlığı altında da sahtecilik suçları (belgelerde sahtecilik, maddi ve fikri sahtecilikler resmi belgede maddi sahtecilikler, özel şahısların ve kamu görevlilerinin resmi belgelerde fikri sahteciliği) açığa atılan imzanın kötüye kullanılması, sahte belge kullanma, bozma yok etme gizleme gibi fiiller sayılmaktadır.

Kamu barışı sosyal hayatın muntazam gidişi, daha iyi görünüşü ve vatandaşın uyumlu ve huzur içinde yaşaması demektir. Kamu barışı vatandaş için huzur ve güven anlamına gelmektedir. Suç işlemeye tahrik, kanunun suç saydığı fiili övme, halkı kanunlara uymamaya tahrik, halkın bir kesimini ve bu kesiminin dini liderlerini aşağılamak, halk arasında korku ve panik yaymak, suç işlemek amacıyla örgüt

109 Toroslu, 38.

110 SOYASLAN,Doğan, Prof. Dr. Ceza Hukuku Özel Hükümler 5. baskı Yetkin Yayınları 2005 Ank.,

kurmak örgüte üye olmak, örgüt propagandasını yapmak gibi fiiller de kamu barışını ihlal eden fiiller oldukları için suçturlar.

Ceza hukuku, yaptırım tehdidi ile toplumsal düzenin korunması açısından çok büyük bir fonksiyonu yerine getirmektedir. Günümüzde, ceza hukukunun katkısı olmaksızın düzenli bir toplumun olanaksız olacağı savunulmaktadır. Ceza hukukunun uygulamasında münferit bireyin özgürlüğüne müdahalede bulunulmaktadır. Ceza hukuku, İnsanların toplum içerisinde birlikte yaşamaları için gerekli olan yaşam, özgürlük sağlık, malvarlığı veya trafiğin güvenliği gibi yaşamsal değerleri korumakla yükümlüdür111.

1.2.2.3. İnsan Hakları Hukuku ve Kamu Düzeni