• Sonuç bulunamadı

Bitlis’te Me•rutiyet Uygulamalar•

1.5 Me•rutiyet’in Bitlis’teki Etkileri

1.5.3 Bitlis’te Me•rutiyet Uygulamalar•

Me•rutiyetin Bitlis’teki en önemli uygulama alan• a•iretlerle Ermeniler aras•ndaki huzursuzlu•un giderilmesi ve asayi• alan•nda olabilirdi. 1908 y•l•ndan itibaren

265 BOA. DH. MKT. 2631/82.

266 BOA. DH. MU•. 26-1/42,lef. 7

267a.g.d. lef. 8.

268 BOA. DH. MU•. 2-6/12.

269 BOA. DH. MU•. 66-1/34.

Ermeni cemiyetlerinin cüretkârl•••, •ttihat ve Terakki ile Ta•naksütyun Cemiyeti aras•ndaki •ekilde seçim ittifak•na ra•men bölgedeki yöneticileri ve askerleri rahats•z etmekteydi. Me•rutiyet ilan edildi•i günlerde Bitlis Valisi 15 Temmuz ve 6 A•ustos’ta •slahat komisyonuna yazd••• yaz•larda Siirt Sanca••nda Ermenilerle müsademe oldu•unu ve Mu•’ta asker say•s•n•n art•r•lmas• gerekti•ini ifade ederek ödenek istiyordu. 1 A•ustos ve 13 A•ustos’ta verilen cevaplarda kanun-• esasinin ilan edilmi• olmas•ndan dolay• Rumeli’de Bulgar, Rum ve S•rp e•k•ya çetelerinin silahlar•n• teslim ederek asayi•in temin edildi•i halde Bitlisdahilinde Ermeni çetelerinin hâlâ faaliyetlerine devam etmelerinin Me•rutiyetin duyurulmamas•ndan kaynakland•••, özgürlük ortam•n•n onlara bildirildi•inde buna uyarak •ekavetten vazgeçecekleri, haliyle yeni askeri güce ve paraya ihtiyaç olmayaca•• ifade ediliyordu.271

Oysa geçen on be• y•ld•r bölgede birbiri ile çat••ma halinde olan üç grubun, Osmanl• genç subaylar• ile Ermeni komitecilerinin ve Hamidiye Alaylar•n•n bar•• içinde, geçmi•i unutmalar• pek mümkün görünmüyordu, Me•rutiyet “sihirli bir de•nek” de•ildi. Siyasi tutuklular•n serbest b•rak•lmas• da bu durumu güçle•tiriyordu. •ttihatç• subaylar•n Bitlis, Van ve Erzurum’daki temsilcileri bu konularda isteksiz davran•yorlar, Ermeni komitelerinin otuz y•ll•k ba••ms•zl•k ya da federasyon mücadelelerinden vaz geçmeyeceklerine inan•yorlard•. Van ve Bitlis’te geçen y•llarda Ermenilere zulmetti•i iddia edilen Kürt beylerinin yakalanarak cezaland•r•lmamalar•, Ta•naklar•n defalarca hükümete müracaat ederek listeler vermelerine sebep oluyordu. Mu• ve Bitlis çevresinde Musa Bey ve karde•i Kas•m bu listede yer alan ki•ilerdendi. 14 Aral•k 1908’de Diyarbak•r merkezi üyesi Ziya Gökalp Bey, •ttihat ve Terakki Merkezi taraf•ndan Diyarbak•r, Van ve Bitlis merkezlerini tefti• etmekle görevlendirildi.272

Bu tefti• bölgede cemiyetten •ikâyetler oldu•unu göstermektedir. Bölgede Me•rutiyetin ilan• çe•itli •ekillerde kutlan•rken durumu ele•tiren ve gerçekleri ortaya koyan baz• bilgiler de vard•r. Özellikle Ermeniler bu •ikâyetlerini dile getiren mektuplar•n• dini temsilcilerine ve •stanbul bas•n•na iletiyorlard•. Aravelk Gazetesi bu tür •ikâyetlerin en çok yap•ld••• gazetelerden birisiydi. Bu gazeteden al•nt• yapan

271 BOA. DH. TMIK-M. 273/88.

•kdam Gazetesi Me•rutiyetin ilk günlerinde Do•u Anadolu ve Bitlis’in gerçek durumunu gösteren Mu•’tan gönderilen •u mektubu yay•nl•yordu:

“Burada hürriyetten eser olup olmad•••n• anlamak için bir kere bu havaliyi ziyaret laz•md•r. Gazeteler hürriyet diye ba••r•yorlar. Her yerden avaze-i meserret i•itiliyor. Fakat Mu•, Sason ve havali-i mecavire fukara ahalisini dü•ünen var m•? Bunlar aç ve biilaç bir halde mevsim-i •itay• dü•ünüyorlar. Bugün Sason ve civar•nda hesaps•z yetimler ç•plak ve yal•n ayak, aç ve biilaç dola••yorlar… Hal bu merkezdeyken vergi tahsildarlar• vicdans•zca davran•yorlar. Hükümet kona•• henüz mürtekip ve mürte•i memurlarla doludur. Bunlar tav•r ve muamelelerini de•i•tirmek •öyle dursun istibdat devrindeki muamelelerine devam ediyorlar.”273

Ermenice Jamanak Gazetesi’nin 27 Ekim 1908 tarihli nüshas•nda, Bitlis’ten gelen bir mektup yay•nlan•yordu. “Eski idare aynen devam ediyor, memurlar de•i•tirilmedi. Kas•m, R•za, !eyh Seyyid Ali kanun-• esasi aleyhine konu•uyorlar, kanunla alay ediyorlar. Bitlis’te eski düzen devam etmektedir, ya•ma, katl devam ediyor.” deniyordu. Ayn• tarzdaki •ikâyetler Sivas’tan da gönderilmi•ti. Dahiliye Nezareti valileri uyararak buna kar•• tedbir al•nmas•n• ve ara•t•rma yap•lmas•n• istedi.274

Bitlis’ten Aravelk Gazetesine 2 Mart 1909 tarihinde gönderilerek yay•nlanan bir mektup üzerine Bitlis Vali Vekili yazd••• cevapta •u müdafaada bulunuyordu:

“Silahlar•yla birlikte teslim olanlar, me•rutiyet idaresinin iyiliklerini idrak edenler, aman diyenler ve g•yaben mahkûm olanlard•r. Bunlar•n bu •ekilde Kanun-• Esasiye kar•• •ükranla ve güvenle dolu olmalar• emniyet ve asayi•in devam ve istikrar•na ba•l•d•r. Rusya’dan gelen Ermenilerin hapisleri, mallar•n•n gasp edilmesi gibi mektupta bahsedilen •eyler bir vahim ve hayalden ibarettir. Rusya’dan pasaportsuz gelenlerden birer lira al•nmas• kanun gere•idir, gerçi birkaç Ermeni pasaportsuz gelmi• ve bu hüküm uygulanmak istenmi•se de al•nmas• için mahkemeye müracaat edilmi•tir. “Vilayetin her taraf•ndaki asayi• aleyhine konu•an ve ak•amdan sonra dola•an Ermeniler askerler taraf•ndan cebren içeri al•narak e•yalar gasp olunuyor” demek üzüntü ve hayret vericidir. Matbaaya bu yaz•y• kim göndermi• bildirilirse gere•i yap•l•r. K•• mevsiminde Osmanl• askerleri aras•nda tifo hastal••• ç•km•• ise de

273 •kdam, 17 Eylül 1324 (30 Eylül 1908), No: 5155 naklen Kudret Emiro•lu, Anadolu’da Devrim Günleri, s. 214, gazetenin bu nüshas•nda böyle bir bilgiye rastlanmam••t•r.

tedavilerinde kusur edilmedi•i, ahaliye sirayetine meydan verilmedi•i, bu konuda da mübala•a oldu•u arz olunur. (3 Nisan 1909).”275

Bitlis Valisi bu •ekilde kendisini müdafaa ederken Tanin Gazetesi de Me•rutiyetin ilan•ndan sonra Rusya’ya göç etmi• olan Ermenilerin dönmeye ba•lad•••n•, Patrikhanenin bu Ermenilerden 1 lira para cezas• al•nd•••n•, vermeyenlerin hapsedildi•ini Adliye Nezareti’ne •ikâyet etti•ini yaz•yordu.276 Oysa valinin ifade etti•i gibi bu bir ceza de•il kanuni i•lemdi.

Yine Jamanak’ta Bitlis’te Kanun-• Esasi hilaf•nda muameleler, ya•malar ve katiller gibi ahvalin devam etti•i hakk•nda haberler ne•redilince Dahiliye Nezareti durumu Bitlis Vilayetine sormu•, vilayetten •u cevap gelmi•tir:

“Kanun-• Esasinin tatbiki hakk•ndaki müsaadeden sonra vilayet dahilinde •ikayete sebep olacak kötü bir fiil ve hareket vaki olmad••• ve eski idare zaman•nda ve hatta pek çok seneler evvel vukua gelen gasplar ve arazi zapt• gibi hususlara ait iddialar•n mahkemelerce ispat•na savc•lar taraf•ndan katiyen ba•lamaks•z•n hükümetçe idareten muamele icras• konular•n• takip ile hukukun teminine çal••maktad•rlar. Hükümetçe de yürütülmesi gereken maddeler mütemadiyen takip edilerek gasp edildi•i anla••lan e•ya bir taraftan al•nmakta ve fuzuli müdahale edilen araziye müdahaleler men edilmektedir. #stenmeyen muamelelerin meydana geldi•i do•ru de•ildir. Binaenaleyh •u hallere kar•• beyan buyurulan mektup içeri•i halis emellere dayanmamakta ve as•l maksad• hakl• haks•z her türlü müracaat•n mahkemelerden hüküm verilmesine lüzum gösterilmeksizin isaf• vücudu olmayan, gasp edilen mallar•n paras•n• almak fikrine mübteni oldu•u ve bu suretin do•ru olmad••• ise derkar bulundu•u maruzdur.”277

Ermenilerin bu tür •ikâyetleri Me•rutiyet dönemi boyunca devam etmi•, valiler iddialar• yalanlam••t•r. Bitlis’te Me•ruti idarenin uygulanmas• göçler, arazi meseleleri ve asayi• problemleri Ermenilerin •ikâyet sebepleri olmu•tur. Müslümanlar•n Me•rutiyet yönetimine bak••lar• da pek farkl• olmam••t•r. Bitlis’te me•rutiyet idaresinin kurulmas•ndan dolay• Müslümanlarca memnuniyetsizlik gösterilerek baz• taleplerde bulunduklar" Rus konsolosunca $stanbul Rus sefaretine

275 BOA. DH. MKT. 2755/37.

276Tanin, 9 Eylül 1324/22 Eylül 1908, No: 53.

bildirilmi• bu durumun ara•t•r•lmas• valilikten istenmi•ti. Vali Feyyaz Bey durumun Rus konsolosunun ifadesi gibi olmad•••n• ifade etmi• ve durumu •öyle aç•klam••t•r: “Kanun-• esasinin ilan• vilayetin her taraf•nda iyi kar••lanm••t•r, endi•e edecek bir durum yoktur. Rus konsolosunun bahsetti•i durum, Erkan-• Harbiye kola•as• Fahri ve Tabur Binba••s• Vekili Hasan Efendilerin •ahsi emellerine hizmet etmek ve kendilerine bir mevcudiyet verdirmek fikrine kap•ld•klar•ndan, sa•a sola birkaç yafta yap••t•rmalar•ndan, Ermenilerin korkuya kap•larak dükkânlar•n• kapatmalar•ndan meydana gelmi•tir. Daha sonra dükkânlar açt•r•larak herkes i• ve gücüyle me•gul olmaya ba•lam••lard•r, mesele bertaraf edilmi•tir. Bu efendiler hemen Bitlis’ten uzakla•t•r•lmal•d•rlar. Mu•’tan gelecek taburla asayi• sa•lanabilir.278diyerek Rus konsolosunun bildirdi•i konuya aç•kl•k getirmi•tir.

Dahiliye Nezareti Kola•as• Fahri ve Binba•• Hasan efendiler hakk•ndaki durumu Sadarete bildirilmi• ve •ikayetler Erzincan’da Dördüncü Ordu kumandan• Vekili Ferik Ahmet Pa•a’ya iletilmi•tir. Bu ki•ilerin görevinden al•nmas• ile ilgili gelen talebe Bitlis Kumandan vekili •u •ekilde cevap vermi•tir: ”Ya tecrübesizli•inden veya istemedi•inden olmal•d•r ki Vali Vekili Siirt Mutasarr•f• Feyzi Bey kanun-• esasinin ahaliye aç•klanmas• hakk•ndaki emri hemen uygulamad•, siyasi tutuklular• ancak 16 A•ustos’ta serbest b•rakt•, halk•n hürriyet seslerini yükseltmesine ho•nutsuzluk gösterdi, askeriye taraf•ndan yap•lan tantanal• •enliklere ve ziyafetlere maliye memurlar•n•n, adliye memurlar•n•n ve yöneticilerin kat•lmas•na ra•men kendisi kat•lmad•, vali me•rutiyet valisi de•ildir, ayr•lmak iste•i yerine getirilmelidir, halk da ondan •ikâyetçidir, •ehir ahalisi Sadaret’ten iyi bir valinin tayinini talep etmi•tir. Belediye taraf•ndan yap•lan 16 A•ustos tarihli •enliklere bütün ahali kat•lm••, bütün dükkânlar aç•lm••t•r. Her millet ve s•n•f ad•na dualar okunarak nutuklar at•lm••t•r. Asayi•i ortadan kald•racak hiçbir olay meydana gelmedi•i halde vali vekilinin genel isyan (k•yam-• umumi) tarz•ndaki arz• hatalar•n• örtmek ve tamir etmek maksad•na dayanmaktad•r. Konsoloslar•n aç•klamalar• da bunun te•vikleri ile meydana geldi•i anla••lmaktad•r. Fahri Bey’le Hasan Efendi’nin k•yam-• umumiye de•il bilakis galeyan-• umumiyi teskine hizmetleri sabit oldu•u, Siirt ve Mu•’tan asker sevki gibi masraf• gerektirecek hiçbir hal ve sebep olmad••• arz olunur.” Mu•

kumandanl•••ndan Erzincan’a gönderilen yaz• da ayn• mealde oldu•undan Bitlis’e asker sevkine mahal kalmad••• Sadaretten Erzincan’a bildirilmi•tir.279

Mu• Mutasarr•f Muavini Yakof ve tahrirat müdürü R•za efendilerin halk• me•rutiyete kar•• gizlice te•viklerde bulunduklar• sabit oldu•undan Vali Re•it Bey taraf•ndan azilleri istenmi•ti. "ran’dan dönerken Bitlis’e u•rayan •ttihat ve Terakki Cemiyeti azalar•ndan Ömer Naci Bey taraf•ndan bu durum tespit edilmi•ti. Bu ki•iler yarg•land•. Bu haberler üzerine Tahrirat Müdürü R•za ve Mutasarr•f Muavini Yakof vilayet merkezine getirilerek yirmi günden fazla bir süre gözalt•nda tutuldular. Bu durumda •ikâyetçi olan tutuklular 11 Kas•m 1908’de Dahiliye Nezareti’ne müracaat ederek, me•ru olmayan emellerine hizmet etmedikleri ki•ilerin garazlar•na u•rayarak haklar•nda iftira edildi•ini ve kanun-• esasi gere•i olarak b•rak•lmalar•n• talep ediyorlard•.280

Memurlar aras•ndaki çeki•melere Me•rutiyet bu •ekilde alet edilirken halk aras•nda da Me•rutiyet aleyhtarl•••n•n bu s•rada ba•lad••• anla••l•yor. M•s•r’da Ezher Camiinde oturan Hatipzade •smail taraf•ndan yaz•lan ve bas•lan, Bitlis ve Siirt ulemas•nda gönderilen yaz•larda, Me•rutiyet aleyhine ifadeler yer al•yordu.281 Bu tür mektuplar bölge halk• üzerinde kötü etki yap•yordu. Ancak Me•ruti ortamdan istifade eden Kürt ayd•nlar• da vard•. Me•rutiyetin ilan• ile birlikte ülkedeki birçok etnik grup örgütlenmeye ba•lad•, bu etnik gruplar da kendi cemiyetlerini kurdular. Cemiyetler kanununa göre kurulan ve ilk zamanlar•nda Osmanl•l•k ruhu ta••yan bu örgütlerden birisi de •stanbul’da kurulan Kürt Teavün ve Terakki Cemiyetidir. Bu cemiyetin Bitlis •ubesi 17 Aral•k 1908 tarihinde aç•lm•• ve çal••malara ba•lam••t•.282 Kürt Terakki ve Teavün Cemiyeti •ubelerini kurmak için Bitlis’ten •eyh Abdülgaffar Efendi ve arkada•lar• Siirt Sanca•• havalisine gelmi•lerdi. Siirt Mutasarr•f• ve ruhani reisler bu •eyh hakk•nda •ikâyette bulunarak, me•rutiyet aleyhinde bulundu•unu ifade ettiler. Kürtlerin silahl• bir •ekilde Eruh’a gelmeleri kasaba ahalisini heyecanland•rm•• Eruh Kaymakaml••• #eyh Abdülgaffar ve arkada•lar•n• •ehir d•••na ç•karm••t•. Bu haberi alan Dahiliye Nezareti, bu tahriklerin cezay• gerektirece•ini ifade ederek Abdülgaffar aleyhine delil mevcut ise hemen adliyeye

279 1 Ekim 1908. BOA. DH. MKT. 2623/27.

280 BOA. DH. HM#. 29/57.

281 26 Aral•k 1908. BOA. DH. MKT. 2697/22.

sevklerini istedi.283 Ancak Valilik bu emri uygulayabilecek güce sahip de•ildi. 5 Haziran 1909’da Abdülgaffar Efendi imzas•yla Bitlis’ten çekilen, •ttihat ve Terakki Cemiyeti •ubesinden •ikâyetçi olan telgrafa Bitlis Valisi Hüsnü Bey 12 Haziran’da cevap verdi. Bu cevaba göre; Bitlis’te •ttihat ve Terakki Cemiyeti •ubesi kurulurken müracaat eden birçok ki•inin kabul edilmemesi bir ihtilaf kap•s• açm••t•r. Bu s•rada •stanbul’da Kürt Teavün Cemiyeti’nin kurulmas• •ttihat Cemiyetine giremeyenlerce bir f•rsat say•l•p Bitlis’te bir Kürt kulübü kurulmu•tur. Çal••malar• hep bir hedefe yönelik olan bu iki cemiyet birbirine kar•• besledikleri ho•nutsuzluk sebebiyle birbirini çekememeye ba•layarak sonunda Kürt Kulübü varl•••n• koruyamayaca••n• anlayarak •ttihat ve Terakki aleyhine dönmü•tür. Ço•unlu•u gariplerden olu•maktad•r. •ttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplar•n•n hafif me•reb baz•lar•n•n hareketlerinden, Serbesti, Hukuk-• Umumiye ve Volkan gibi gazetelerin yay•nlar•ndan, Ta•naksütyun Cemiyeti’nin adem-i merkeziyet dü•üncelerine •ttihat ve Terakki Cemiyetinin destek verdi•ini dü•ündüklerinden •ttihat ve Terakki aleyhine çal••malar artm••t•r. Vilayet makam•na •ikâyetlerde bulunulmu•, her iki taraf bir araya getirilerek aralar•ndaki problemler çözülmü•, gerekli ihtarlarda bulunulmu•tur, ihtilaf ortadan kalkm••t•r.284

Bitlis •eyhleri, âlimleri ve ahalisi ad•na 17 Nisan 1909 tarihinde Meclis-i Mebusan’a •ttihat ve Terakki Cemiyeti Bitlis •ubesinin çal••malar•ndan •ikâyetçi olan bir telgraf çekildi. Telgraf metnini Meclis-i Mebusan Reisi Ahmet R•za Bey Sadaret’e, Sadaret de Bitlis valili•ine göndererek içeri•i hakk•nda valili•in bilgi ve mütalaas• soruldu.285 Bölgede Me•rutiyet aleyhtarl••• özellikle Hamidiye alaylar•n•n la•v• ve a•iretler elindeki silahlar•n toplanmak istenmesiyle daha da artt•. A•iret reisleri köy köy dola•arak Me•rutiyetin zararl• bir idare oldu•undan, Ermenilerin kolland•••ndan, ellerindeki her •eyin al•naca••ndan bahsediyorlard•. Bölgenin dini ve sosyal durumundan dolay• bu propagandalar k•sa sürede etkisini gösterdi. 26 May•s 1909’da Malazgirt Polis komiseri tahkik için gitmi• oldu•u bir köyden dönü•ünde Bahçe isimli bir köye u•rad•. Köy imam• kendisine •unlar• söyledi: •ki gün önce Erzurum’daki nizamiye binba••lar•ndan birisi ve alt• arkada•• mühürleriyle Hesnanl• Binba•• R•za A•a’ya gelen bir mektupta, •stanbul’dan gelecek 30.000 kadar askere

283 BOA. DH. MKT. 279/63.

284 BOA. BEO.3576/268128.

direnmek için Erzurum’daki askere cephane da••t•ld•••ndan kendilerine yard•ma gitmeleri gerekti•i ifade edildi. Bu konuda herhangi bir haber al•nmam•• ise de, bunlar•n istibdada taraftar olacaklar• ihtimaline kar•• gerekli tedbirlerin al•nmas• Mu• Mutasarr•fl•••na valilikten bildirilmi•ti. Dahiliye Nezareti de Bitlis valisini uyararak bu gibi dedikodular•n yay•lmas•na ve halk•n heyecanland•r•lmas•na medya verilmemesini önemle tavsiye ediyordu.286

3 May•s 1909’da Bitlis ulema, sadat ve •eyhleri taraf•ndan Sadaret’e gönderilen telgrafta, •er’i ahkâma uygun ve Me•rutiyetin devam•na müsait olan duruma muhalefet eden ve asker sevki gibi baz• ifadelerle halk•n zihinlerini bozan Bitlis Kumandan Katibi Mülaz•m Hüseyin, Fikri ve Askeri Rü•tiye mektebi subaylar•ndan Yüzba•• Naz•m efendilerle arkada•lar•n•n dâhili ihtilale meydan verilmemek üzere Bitlis’ten al•nmalar• istenmi•ti. Durum Harbiye Nezareti’ne iletilmi• ve •u cevap al•nm••t•: “Subaylar•n siyasetle u•ra•malar• menedilmi•tir, ahaliye de durumun aç•klanmas• için Dördüncü Ordu Kumandanl•••ndan talepte bulunmu•tur. Ahalinin böyle hakikati idrak etmeyerek subaylar aleyhine yürümeleri ve Me•rutiyete cidden hizmet eden münevver fikirli subaylar• ayaklanma ile itham etmeleri do•ru olmad•••ndan bu tür davran••lara do•rudan kat•lanlar•n cezaland•r•lmalar•, cehaletinden yapanlar•n ayd•nlanmas• için valiliklere emir verilmesi gereklidir.” Bu uyar•lar üzerine Erzurum, Van, Diyarbak•r, Musul, Sivas, Halep, Ankara, Konya, Trabzon, Ayd•n ve Adana valiliklerinden halk• Me•rutiyet hakk•nda ayd•nlatmalar• istendi.287

Me•rutiyetin ilan• üzerine eski hakimiyetlerinin ortadan kalkaca••n• dü•ünen Hamidiye Alaylar• idarecileri köyleri dola•arak halka korku salm••t•. Ermeni Patrikhanesi Bayezid Sanca••ndan gelen •ikâyetleri Sadaret’e iletmi•, alaylar•n Me•rutiyeti kald•rmak için çal••t•klar•n• ifade etmi•ti. Dahiliye Nezareti de 23 A•ustos 1908’de Van, Bitlis ve Erzurum valilerini uyararak hemen gerekli ara•t•rmalar•n yap•larak tedbirlerin al•nmas•n• istemi•ti.288 Hükümetin bu kararlar• ald••• s•rada Bitlis Vilayet Umumi Meclisi de ayn• konular üzerine baz• kararlar al•yordu. Baz• mütegallibe hiçbir alakas• olmad••• halde be•endi•i köyde hane ve

286 BOA. DH. MKT. 2825/65.

287 BOA. DH. MKT. 2806/49.

araziyi i•gal ederek o köy ahalisini •ahsi i•lerinde ve bask• alt•nda hizmetkârl•kta istihdam ederdi, bu durum baya•• umumi bir hal alm••t•. Bitlis Vilayet Meclisi, “envar-• adaletin f•rak-• osmaniyeye ziya-bah• oldu"u yevm-i mesudden ve bar tahsis •u eyyam-• mesude-i ahireden” diyerek bu gibilerin hâlâ zulümlere devam ettiklerini, bunun sona erdirilmesi için gerekli tedbirlerin al•nmas•n• isteyerek, bu gibilerin durumlar•n•n incelenmesi için nahiyelere, kazalara bütün mülhakata genelge gönderilmesine karar verdi. Bu kararda, “•nkalab-• mes’ude-i millimiz fimabad bu gibi ahval-i tecavüzkaraneyekat’iyyen nazar-• müsamaha ile bakamaz” deniyordu.289

Van ve Musul aras•ndaki yolculuk üzerine genel notlar•n• •stanbul’a sunan Konsolos Dickson Me•rutiyetin bölgedeki etkilerini 15 Haziran 1909 tarihli •u raporda aç•kl•yordu:

“Geva• bölgesinde i•ler düzelmi• gibi görünüyor, anayasa Ermenilere güven vermi• ve Ermeniler daha fazlas• için bask• yapmaya haz•rlan•yor. $eyh Ali’nin hüküm sürdü"ü Gitsan Dere ve Hizan bölgelerinde de"i•iklik yok. Oradaki Kürtler daha vah•i ve ba"•ms•z ve anayasan•n onlar• ba"lamad•"•n• söylüyorlar. Gerici olarak kötü nam salm•• •eyh bask•s•ndan vazgeçmiyor, ama yine de anayasadan beri herhangi büyük ölçekli bir sald•r• ya da ya"malama olmad•. Siirt’ten Mutasarr•f daha yeni Bitlis’e gitmek için ayr•ld•. Musul’a gidenin yerine vali olacak. Anayasadan beri yeni gelen ilk ki•i ama zaman kaybetmeden ahlaks•zl•"• ve düzenbazl•"• ile ün yapt•. Bu bölgeyi uzun süredir kan a"latan bütün farkl• Kürt e•k•yalar, kötü naml• Be•arÇeto dâhil, Siirt’e getirildi ve birkaç eski çakmakl• tüfe"i teslim edip birçok bah•i• da"•tt•ktan sonra gelecekteki davran••lar•na dikkat etmesi konusunda kula"• çekildi ve fermanla serbest b•rak•ld•. Bu uyar•n•n etkisi çoktan geçmi• gibi görünüyor. Burada herkes ne hükümetten ne de yeni rejimden memnun de"il. Hiçbir Genç Türk taraftar• yok ve herkes ruhen gerici. Mutasarr•f çe•itli h•rs•zlardan hediyeler almak ve onlar• korumakla suçlan•yor. Hatta bir keresinde Duyun-• Umumiye •darehanesine geceleyin girildi ve £ T. 500 çal•nd•. Görünen o ki, h•rs•zlar iyi biliniyor ve Naz•r onlar•n tutuklanmas•n• emredince Mutasarr•f Naz•r’a baz• ahlaks•zl•k suçlamalar• yükledi ve bunun üzerine Naz•r durumun soru•turulmas• için •stanbul’a ça•r•ld•. Bitlis’ten farkl• •eyhler bu bölgede gezinerek kar•• ç•kma vaazlar• veriyor ve

raporlara göre göçebe Kürtler aras•nda, özellikle Botan ve ••rnakl•lar içinde önemli ba•ar• elde etmi•ler. Onlar•n ana siyaseti, görünü•e göre •öyleymi• gibi davranmak: Ermeni Ta•naklarla yerli Süryaniler aras•nda ulak göndererek onlar• da t•pk• kendilerinin Van’da yapt••• gibi yapmaya k••k•rt•yorlar; yani, Kürtlere topraklar•n• Hristiyanlara b•rakt•r•n. Ermeni Ta•naklar ayr•ca Süryanilere zorla mazbata imzalatarak eski rejimin ve •eriat•n geri dönmesini istetiyorlar. Anayasan•n ba•lamas• ile Kürtlerin çok bask• alt•na girdi•i do•ru ve •brahim Pa•a ile Milli’nin ölmesi ve Abdul Kerim Pa•a ile Miran’•n hapsedilmesi çok etkili oldu ama en kötüsü •imdi geliyor: bana söylendi•ine göre, mutasarr•f•n nüfuslu, etkili olmas• yüzünden. Bu karanl•k ortamda parlak bir •••k ise bu problemli bölgeye çok fayda veren Deh kaymakam•n•n çal••malar•: en kötü adamlar•n ço•u hapsedilip cezaland•r•ld•. Maalesef, göçebe Kürtlerin, özellikle Meh’li Batoan’l•lar, Re•id A•a, devam eden zulüm ve ya•malamalar•ndan dolay• bo•alt•lm•• Siirt ve Cezire aras•ndaki say•s•z terkedilmi• Hristiyan köylerin yerle•imcilerini geri getirmek için hiçbir ad•m at•lmad•. Son zamanlarda Re•id A•a’n•n ba•• belada. O ve adamlar• ad• ç•km•• e•k•yalar. Be• y•l kadar önce Diyarbak•r’da hapsedildi, ama kaçmay• ba•ard•. Son günlerde ortal••• kar••t•r•p di•er Kürtleri de ayn•s•n• yapmalar• için k••k•rtmaktalar. Cezire yönetimi onu tutuklamaya karar verdi ve 10 Nisan’da bunun için 50 kadar asker ve birkaç zaptiye gönderdi. Re•id Cezire’den 2 saat mesafedeki Zarakawa kamp•ndayd• ve askerler gelince üzerlerine ate• aç•larak bir yüzba•• ve iki asker