• Sonuç bulunamadı

1.4 Bitlis’te Vilayet Yönetimi

1.4.2 Adliye Te•kilat•

Me•rutiyetin ilan•, tüm Osmanl• bürokratlar• için özellikle de Adliye bürokratlar• için bir dönüm noktas• oldu. “Adalet” vaatleri ile iktidara gelen •ttihatç•lar, mevcut mekanizman•n yetersizli•ini görmü•ler ve en kapsaml• reform projelerini burada hayata geçirmeye çal••m••lard•. Adliye bütçesine ayr•lan pay•n art•r•lmas•, adalet

151 BOA. DH. #FR. 433/117.

152 BOA. DH. #FR. 433/119.

alan•nda yabanc• ülkelere ö•renci gönderilmesi ve yabanc• uzmanlar•n üst düzey makamlara getirilmesi, te•kilat yönetmelik ve tüzüklerinin kaleme al•nmas• bu kapsamda de•erlendirilebilecek at•l•mlard•r. Adliye bürokratlar•, beklenilenin ötesinde bir gayret göstermi•; hükümet, cemiyet, parlamento aras•ndaki iktidar çeki•meleri ve sonu gelmez mali açmazlar yuma••nda bir yandan nezaret çal••anlar•n•n personel haklar•n• sa•lama alacak kararlar• yasala•t•rmaya di•er taraftan kurumun önünü açacak reformlar• hayata geçirmeye çal••m••lard•r.154 Hukuk i•lerinin tam bir karma•a içerisinde bulundu•u bir dönemde asayi•in çok bozuk oldu•u Bitlis Vilayeti için adliye te•kilat•, yarg•lamalar, tutuklamalar k•sacas• adaletin her alanda hemen tecellisi çok önemliydi.

Osmanl• Devleti’nde II. Abdülhamid devrinde be• çe•it mahkeme vard•: Nizamiye Mahkemeleri, Cemaat Mahkemeleri, Karma Ticaret Mahkemeleri, Konsolosluk Mahkemeleri. Nizamiye Mahkemeleri; Osmanl• tebaas•n•n medeni i•ler d•••ndaki anla•mazl•klar•n•, !eriat Mahkemeleri; Müslüman halk•n evlenme, bo•anma ve miras meselelerini, Cemaat Mahkemeleri; Müslüman olmayan halk•n ayn• cinsten i•lerini, Karma Ticaret Mahkemeleri; Türkiye’de yerle•mi• yabanc•larla Osmanl• tebaas• aras•ndaki ticaret ihtilaflar•n•, Konsolos mahkemeleri de; konsolosun temsil etti•i devlet tebaas• ile Osmanl• tebaas• aras•ndaki ticaret konular• d•••nda kalan konular• görü•ürlerdi.155 Bu kadar çok mahkeme aras•nda ta•ra halk• niçin, nereye müracaat edece•ini pek bilmezdi.

Me•rutiyetin ilk y•llar•nda Bitlis Vilayeti dahilinde bir Adliye Encümeni bulunuyordu ve bu encümen vilayetin adli i•lerde görevli en üst düzey memurlar•n•n topland••• meclisti. Bu meclisten sonra vilayetteki en yetkili adli kurum istinaf mahkemesiydi. Temyiz divan• adliye dairesi olarak da adland•r•lan bu mahkeme, kendi aras•nda ceza, hukuk ve ticaret dairelerine bölünmü• olup, bu alanlarda en son tetkik ve karar organ•yd•. Nizamnameye göre seçilmi• üye say•s•n•n alt• ki•iden meydana gelmesi ve bu alt• ki•inin yar•s•n•n Müslüman, di•er yar•s•n•n da gayrimüslim olmas• gerekmekteydi. 1900 y•l•nda istinaf mahkemesi seçilmi• üye say•s• yine be•ti. Bu üyelerden üçü Müslim, ikisi gayrimüslimdi. 1900 y•l•nda istinaf

154 Erkan Tural, “II. Me•rutiyet Dönemi’nde Adliye ve Mezâhip Nezareti’nde Bürokratik Reform”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.57 Sa.2 (2008), s. 237-239.

mahkemesinde 1 naib 1 •eriyye ba•kâtibi, 1 mukayyid, 1 muhass•r vard•. •stinaf mahkemesinde hukuk dairesinde 1 reis naibi, ceza dairesinde 1 reis, her iki dairede de azalar ayn• olup bunlar 5 ki•iydi.

Bitlis’te istinaf mahkemesinden sonra önemli bir hukuk kurumu olarak, davalar•n ilk görüldü•ü yer olan bidayet mahkemeleri bulunuyordu. Bidayet mahkemeleri bütün sancak ve kazalarda eksiksiz vard•. 1900 y•l•nda Bitlis Vilâyetinde bidayet mahkemesinde hukuk ve ceza dairelerinde 1’er reis, 1 müddei umumi muavini, 6 aza bulunmaktayd•. Bu azalar•n 3’ü ceza dairesinde 3’ü hukuk dairesindeydi. Ahlat, Hizan ve Mutki kazalar•nda bidayet mahkemeleri vard•. Bu mahkemelerden bir k•sm• Me•rutiyetten sonra kurulmu•tu.

Bu mahkemeler d•••nda, Tanzimat’•n ilan•ndan sonra görev ve yetki alanlar• oldukça s•n•rland•r•lm•• olan •er’i mahkemeler de Bitlis vilayetinde görev yapmaktayd•lar. Bu mahkemeler evlenme, bo•anma, miras ve benzeri konular• •eriat•n öngördü•ü biçimde çözümlemekle yetineceklerdi. 1900 y•l•nda Bitlis •er’iyyemahkemesi’nde 1 naib, 1 •eriyye ba•kâtibi, 1 mukayyid, 1 muhass•r vard•. Ayn• y•llarda Bitlis Vilayetine ba•l• Hizan ve Mutki kazalar•nda •eriyye mahkemeleri vard•. Yukar•da belirtilen mahkemelerden ba•ka1900 y•l•nda Bitlis Vilayetinde ticaret mahkemesinde 1 reis, 4 aza, 1 zab•t kâtibi görev yapmaktad•r. Ayn• tarihlerde Bitlis’te bir de ticaret mahkemesi aç•lm••t•r.156

Me•rutiyetin ilan•ndan sonra Diyarbak•r’da ve Bitlis’te iki mahkeme, yani istinaf ceza ve hukuk mahkemeleri birle•tirilerek iki mahkemenin ba•kanl••• bir zatta toplanm•• ve o zata Adliye Müdürü unvan• verilmi•tir.157

Bütün bu mahkeme personeline ra•men Adliye Nezaretinin personel say•s•; merkez ve ta•ra te•kilat•ndaki i• yo•unlu•unu kar••lamakta yetersizdi. Tanin Gazetesi’nde Hüseyin Cahit Bey’in ifade etti•i gibi, “…Ta•ralardan gelmi• kimi görürseniz, hatta memurin-i mülkiyeye ve askeriyeye var•ncaya kadar, hep adliyemizden •ikâyet ederler. •cra-y•tefti•at için vilayetleri gezip ahiren •ehrimize avdet eden bir ecnebi jandarma zabitinin ihtisasat•n• sormu•tum. Her •eyde az çok bir iyilik alameti, bir terakki eseri var. Fakat adliyede yok" cevab•n• verdi. Memurin-i adliyenin tâbi

156 Sâlnâme-i Vilayet-i Bitlis, H. 1316, 1317, 1318 (M. 1898, 1899, 1900), s. 203-233.

oldu•u derecata nazaran hakikaten ta•ra ma•at•nda bir nisbet, bir tevazün olmad•••n• bendeniz de itiraf ederim.”158

Me•rutiyetin ilan•ndan sonra hükümetlerin ilk i•leri mevcut kanunlar•n de•i•tirilmesi ve kadrolarda düzenlemelere gidilmesiydi. Ta•rada adaletin sa•lanmas• •ttihat ve Terakki yönetiminin ele almas• gereken en önemli konulardan biriydi. Ta•rada durumun anla••lmas• için kald•r•lmas• dü•ünülen Adliye Müfetti•likleri daha faal bir hale getirilerek adliye memur say•s•nda bir tensikata gidilemeyece•i tam tersine bunlar•n say•s•n•n art•r•lmas• gerekti•i ortaya ç•km••t•. Adliye Nezareti, Me•rutiyet’in ilan• üzerinden geçen yakla••k 16 ayda çok önemli de•i•imler geçirdi, bütçe pay• art•r•ld•. Nezaretin merkez te•kilat•nda 974 memur istihdam edilirken, ta•ra te•kilat•nda 8.519 ki•i görev yap•yordu. Mebuslar, merkez te•kilat• çal••anlar•n•n maa•lar•n• ne kadar abart•l• bulmu•sa, ta•ra memurlar•n•n da o kadar yoksulluk içinde oldu•unu dü•ünüyorlard•. Kendi seçim bölgelerindeki deneyimleri meclise ta••yan mebuslar; hakimler ve müba•irler ba•ta olmak üzere mahkeme üyelerinin neredeyse tümünün Abdülhamid Dönemi’ni aratmayacak bir rü•vet bata••nda yüzdüklerini, bu nedenle de adli personele çeki düzen vermek ad•na maa• art•••n•n dü•ünülebilece•ini belirtmi•lerdi. Durumun nezaketi ve k•rsal ya•am üzerindeki yans•malar•, mebuslar• fedakârl•k konulu konu•malar yapmaya sevk etmi•ti.159 Do•u vilayetleri mebuslar•n•n •ikâyet sebebi memurlar•n say• ve karakter olarak yetersiz olmalar•yd•.

Bununla beraber tensikat çal••malar• Bitlis vilayetinde de uygulanm••t•. Bitlis Vilayeti 1911 y•l• bütçesinin tanziminde, vilayet merkeziyle liva ve kazalar• •eri mahkemelerindeki üç yüz kuru• maa•l• birer kâtibin memuriyetlerine son verildi.160 Oysa vilayet dahilinde tefti• yapan valinin raporundan anla••ld••• kadar•yla vilayet kazalar•ndaki mahkemelerde davalarda büyük bir y•••lma vard• ve bunula ilgili olarak Adliye Nezareti’ne müracaatta bulunulmu•tu.161

158 Tanin, 25 Te•rin-i evvel 1324/7 Kas•m 1908.

159 Erkan Tural, “II. Me•rutiyet Dönemi’nde Adliye ve Mezâhip Nezareti’nde Bürokratik Reform”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, c.57, Say•:.2 (2008), s. 237-239.

160 BOA. DH. •D. 181/30.

161 BOA DH. •D. 192-1/32 Bitlis Valisinin tefti•i neticesinde gönderilen raporda, Garzan kazas• Bidayet Mahkemesi'nde birikmi• olan davalar•n neticelendirilmesi için gerekli tebligat•n yap•ld••• bildirilmi• olup, Adliye Nezareti'nce de gere•inin yap•lmas• istenmi•ti.

Adliye Naz•r• Necmettin Molla Bey, 5 Nisan 1911 tarihinde mecliste yapt••• bir konu•mada memur say•s•ndaki azl••• aç•klayarak, “…Bitlis, Ba•dat, Basra, Van, Diyarbak•r gibi vilayetlere k•ymetli memurlar gitmiyorlar, ben bunu kendi nezaretimde tecrübe ettim. Uzak yerlere giden memurlara tahsisat laz•m.” diyordu.162 Bu konu•madan üç gün sonra tekrar memur konusunu gündeme getiren Adliye Naz•r• mecliste yapt••• konu•mada, adliye i•lerinin rahatl•kla yürütülmesi için acilen adliye te•kilat• kurulmas• gereken yerlerin oldu•unu ifade etti. “…Ezcümle Van, Bitlis, Diyarbak•r ve Erzurum vilayetleri dahilinde baz• mahallerde te•kilat yapmay• biraz tercih etmek istiyoruz” diyordu. Bunun sebebini ula••m imkâns•zl•klar•na, kazalarda adliye te•kilat•n•n olmamas•na ba•l•yordu.163

Adliye te•kilat•n•n Bitlis Vilayetinde yeniden yap•land•r•lmas• için 1911 y•l•nda çal••malar ba•lat•lm••t•. Bitlis vilayeti dahilinde te•kilata en çok ihtiyaç görülen mahaller dikkate al•nmak üzere Ahlat Kazas• Bidayet Mahkemesi Reisi ve Müddei Umumi Muavini ile mustant•k•n, icra memuru ve heyet-i tahririyesinin ve müba•irlerinin Malazgirt kazas•na ve Malazgirt Bidayet Mahkemesi'nde eski te•kilat gere•ince mevcut mahkeme tahrir heyetinin de Ahlat'a nakli ve Ahlat Bidayet Mahkemesi ba•kanl•••n•n kaza naibi taraf•ndan yerine getirilmesi Adliye Nezareti taraf•ndan kararla•t•r•lm••t•. Bu çal••malar vilayetin tümüne yay•larak devam edecekti.164 Bu çerçevede Mutki kazas• merkezinde daire-i hükmü kazan•n ihtiva etti•i bütün köyleri •amil olmak ve Bitlis Vilayeti Merkez Bidayet Mahkemesine ba•l• olmak üzere bir bidayet mahkemesi kurulmu• ve ba•kanl•••na kaza naibi görevlendirilmi•tir.165 Bu •ubeden sonra Ahlat’a da bidayet mahkemesi aç•lm•• ve ba•kanl•••na Alasonya Bidayet Mahkemesi Ceza Dairesi Reisi Nuri ve Müddei-i Umumi Muavinli•ine de Orhaniye Bidayet Mahkemesi Müddei-i Umumi Muavini Mehmed Emin tayin edilmi•tir.166 Bu s•rada Hizan kazas•nda bir bidayet mahkemesi mevcuttu.167 Böylece halk•n merkeze kadar gitmesinin önüne geçilmek istenmi•ti.

162 MMZC. D:I, C. 5, •çtima Senesi:3, 73. •nikad, (23 Mart 13271), s. 68.

163 MMZC. D:I, C. 5, •çtima Senesi:3, 75. •nikad, (26 Mart 1327), s. 112.

164BOA. BEO. 3841/288046

165Mutki kaza merkezinde daire-i hükmü ihtiva etti•i bütün kuray• •amil olmak ve merci-i istinaf• Bitlis Bidayet Mahkemesi ittihaz olunmak üzere bir bidayet mahkemesi te•kiliyle vazife-i riyasetin naib-i kazaya tefvizi. (BOA. •.AZN. 104/7; BEO. 3947/295973).

166BOA. BEO. 4181/313557

1912 Adliye Nezareti Bütçe görü•meleri s•ras•nda mecliste söz alan Mu• Mebusu •lyas Sami Efendi, mahkemelerin adalet üzerine hareket etmediklerinden bahsederek, “… adalet i•leri çok geç i•liyor, evrak iki üç ay yollarda mahkeme-i temyize gelmek için sürükleniyor. Binaenaleyh, o davadan feragat etmek daha iyidir. Mahkemelere sürat vermenin çaresi ne ise onu ihzar edelim. Mahkemelerde fazla olarak birtak•m usuller var ki i• sahiplerini süründürüyor. Bunlar nihayet bulmayacak olursa, aç•k söylüyorum, ahali mahkemelere gelmeyecektir.” diyordu. Adalet i•leri yava• i•lerken bir taraftan da me•rutiyetin esas hareket noktas• olan arazi davalar•n•n çözümü için yap•lan çal••malar mahkemeleri ilgilendirdi•i için meclis gündemine geliyordu. Yine bu konuda konu•an Mu• Mebusu •lyas Sami Efendi,

“…Anadolu Vilâyât-• •ark•yyesinde müzmin bir içtimai hastal•k olan arazi meselesi, her vesileden bilistifade burada mevzubahis oluyor. Arazi meselesi bir •ekli unsuriden ç•km•• bir •ekli umumî alm••t•r. •slam’•n •slam’da, •slam’•n Ermeni’de, Ermeni’nin Ermeni’de arazi davas• olmak üzere kar•••k bir meseledir. Bu mesele hükümeti i•gal ediyor. Alt• yüz seneden beri yekdi•eri ile dost ve karde• gibi geçinen iki unsur, bugün yekdi•erine has•m nazar• ile bak•yor. Bu havali bu noktadan ac•nacak bir haldedir. Mahkemeler i• yürütmede istenen sürate sahip olursa, bu Meclis-i Ali ve hükümet, art•k arazi meselesini i•itmeyecektir. Ben de alenen söylüyorum ve söylemeye mecbur oluyorum ki mahkemeler •u hakk• temin edemez ve Hükümet arazi tart••malar•n• halledecek bir halde olmazsa, insaf edelim, Adliye bütçesinde itiraz edece•im cihet bizim Mu•'ta yap•lan te•kilatt•r.”

Arazi meselesini bu •ekilde mahkemelerin durumu ile aç•klayan •lyas Sami Efendi, ayn• zamanda vilayet merkezi Bitlis ile Mu•’u mukayese ediyor ve Mu•’un i•lerinin çoklu•una ra•men Bitlis’ten daha az adliye memuruna sahip oldu•unu ifade ediyordu:

“…Bunu iftiharla söylüyorum, lâkin iftihar•m ke•ke teessüfe ink•lap etmese. Bizde bu te•kilat• iki senedir yapm••lar, Naz•r Beyefendi Mu•'un ehemmiyetini nazar• itibara alm••, orada te•kilat yapm••, arkada•lar alenen ba••r•yor. Anadolu'da te•kilat-• adliye yap•lmas•n• tavsiye ettiler, fakat i•te Mu•'ta yap•lm•• olan te•kilat•n muamelat• adi, insanlar• bo• yere me•gul etmekten ba•ka hiçbir •eye yaramad•••n• Nezarete resmi muhaberat ile ispat ediyorum. Sözle söylemiyorum, bizde adliye te•kilat•

yapm••lar, iki aza mülaz•m• varken bire indirip ve iki seçilmi• azay• tebli• etmi•ler. •imdi muavin vekâlette bulunuyor birisi de, dolay•s•yla taallül ediyor. Bu mahkemede ne kadar evrak olursa bir aza mülaz•m• ve üç müba•irle yetiniyor. Çünkü üç müba•irdir. •ki ayd•r mahkemeler muattald•r. 18 ile 20 saatlik mesafeden gelen i• takipçileri sürükleniyor. Yine iftiharen söylüyorum ki, Mu• Adliyesinin bir muhterem Reisi vard•r, i• sahiplerinin bu haline vicdan•ndan, gözlerinden ya• döküyor…”

Mu• mahkemesine y•ll•k 1.500 ile 2.000 evrak geliyordu, Bitlis'te dört tane reis vard•; reis ve muavinler, istinaf reisi ile muavini vard• ve 20 tane müba•ir vard•. Fakat y•ll•k yaln•z 500 gelen evrak• vard•. Vilayet merkezinde büyük bir mahkeme, yirmi de müba•ir vard•.”168

1912 y•l• bütçe görü•meleri s•ras•nda gündeme gelen mahkemelerin say•lar• üzerine söz alan Van Mebusu Mithat Bey, Adliye bütçesinde görülen vilayetlerin yüzölçümleri, genel nüfusu ve o vilayette var olan mahkemelerin say•s•n•n yer ald••• cetvele dikkat çekiyordu. Bu cetvelde Edirne Vilayetinin yüzölçümü 42.500 kilometre oldu•u halde, mevcut mahkemeleri otuz alt•yd•. Buna mukabil Anadolu’da yüzölçümü itibariyle küçük bir vilâyet olan Bitlis'in yüzölçümü 39.850 kilometre iken, on dokuz adet mahkemesi vard•. Van Vilâyetinin yüzölçümü 47.700 kilometre iken, on bir adet mahkemesi ve 430.000 nüfusu vard•r. Ba•dat, Basra, Zor istisna edilecek olursa, bütün Osmanl• memleketlerinde mahkemesi en az olan, Van Vilâyetiydi. Oysa o güne kadar Van'da meydana gelen cinayetlerin ehemmiyeti ve adedi nazar-• dikkate al•nacak olursa, hep bunlar mahkemesizlikten kaynaklanmaktayd•. Mahkemeler problemleri çözüp adalet üretemediklerinden, ahali, kendi gücü ile kendi kuvvetleriyle hak elde etmeye mecbur oluyorlard•.169 Oysa Bitlis merkezinde bulunan görevli mahkeme azalar• bütün vilayeti dola•arak tahkikat yapmakla da görevliydiler. 170 Bu •artlar alt•nda Bitlis vilayetindeki mahkeme say•s• Van, Zor, Basra, Ba•dat’tan sonra ülkedeki en az olan• idi. Bitlis’ten daha kötü durumda olanlar vard•, ancak Bitlis’teki mahkemeler de cereyan eden asayi• olaylar•na cevap verebilecek oranda de•ildi.

168MMZC. D: 2, Cilt. 2, içtima senesi 1, •nikad: 34 (3 Temmuz 1328), s. 351-352.

169MMZC. D: 2, Cilt. 2, içtima senesi 1, •nikat: 41 (14 Temmuz 1328), s. 463.

170Bitlis Vilayeti !stinaf Mahkemesi azas•ndan •eyh Abdulbaki Efendi Pervari kazas•ndaki Ermeni sald•r•s•n• tahkik etmekle görevlendirilmi•ti (BOA. BEO. 3511/263281).

1914 y•l•nda Do•u Anadolu vilayetleri için umumi müfetti•lik kurulmu•, bu çerçevede çal••mak üzere Bitlis Vilayeti •stinaf Mahkemesi Riyasetine Van, Bitlis, Diyarbak•r ve Mamuretulaziz vilayetleri Müfetti•-i Umumi Muavini Ata Bey tayin edilmi•tir.171Adliye te•kilat• daha tam anlam•yla i•levsel bir hale getirilmeden Birinci Dünya Sava•• ç•km•• vilayetteki adliye çal••malar• akim kalm••, ayr•ca sava••n adalet sistemine etkileri çok kötü olmu•tur. Sava• esnas•nda Bitlis’te bir de Divan-• Harp aç•lm•• ve yeni birçok davaya bakm••t•r.172 Bitlis’in Ruslar taraf•ndan i•galinden sonra buradaki mahkemeler ve bakt•klar• davalar Diyarbak•r’a nakledilmi•tir.173 Rus i•galinden sonra bölgedeki hukuk i•leri art•k yoluna girmemi• bu sistem ancak cumhuriyetin ilan•ndan sonra yeni •ekliyle kurulmu•tur.174 Hukuki •slahatlar aras•nda davalar• say•s•n• azaltabilmek için çe•itli yollara ba•vurulmu•tu. Me•rutiyetin ilan• ile birlikte affedilen g•yabi mahkûmlarla ma•durlar•n aras•n• bulmak için Rumeli vilayetlerinde oldu•u gibi Bitlis’te de “Müsalaha-i Dem” komisyonlar• kurulmu•tu.175

Bitlis’te ya•anan en önemli hukuk problemlerinden birisi de Adliye memurlar• hakk•nda birçok yolsuzluk iddias•n•n bulunmas•yd•.176 Yalanc• •ahitler, rü•vet alan memurlar, neticelenmeyen davalar, zenginlerin cezaland•r•lmamalar•. Gerçi bu durum hemen hemen bütün Osmanl• Devleti’nde görülmekle beraber arazi davalar•n•n s•kça ya•and••• Bitlis ve çevresinde daha yo•undu ve bu problemin halledilmesi hukuk reformundan çok e•itim ve sosyal yönden bir bütün olarak ilerlemeye ba•l•yd•. Bu da do•u vilayetleri •artlar•nda hemen yerine getirilebilecek bir terakki olarak görülmüyordu.

•dari görevliler ile hukuk i•leri ile ilgilenenler aras•nda da bazen anla•mazl•klar ç•k•yordu. Valiler, hakim ve savc•lar hakk•nda karar veremiyorlar, onlar do•rudan

171BOA. BEO. 4308/323030.

172BOA. BEO 4332/324841. Mensup olduklar• k•taattan esna-y• harpte bila-sebep firar ve efal-i saireyeictisar eyledikleri mahkemece sabit olan Yirminci A•iret Süvari Alay• Binba••s• Mustafa Pasa o•lu •brahim Bey ve rüfekas•n•n idam•na ve baz• efrad•n adem-i mesuliyetine dair Bitlis Divan-• Harb karar•n•n tasdiki.

173BOA. DH. !FR. 68/39.

174 1919 y•l•nda Adliye ve Mezahib Nezareti'nden Van Vilayetine çekilen telgrafta, “Memurin-i Adliye'nin merkezden izam• zorla•t•••ndan, civardaki hakim ve memurlardan münasipleri varsa bildirilmesi ve bir müddet daha mahkemelerin te•ekkülü imkan• yoksa memurlarla evrak•n Bitlis'e nakledilmesi” isteniyordu. (BOA. DH. !FR. 93/250)

175BOA. DH. MKT. 2898/1

176Mu•’ta ç•kan olaylar•n sebebinin Karmin diye birisi oldu•u ve bu ki•inin Adliye memurlar•n• sat•n alarak arazi davalar•nda Ermenileri hakl• ç•karmas• üzerine Müslüman ahalinin hükûmete güveni kalmad••• ve Kürtlerin Ermenilere kars• silahland•klar•, bölgede hukuk i•lerinin böyle yürüdü•ü bildiriliyordu. 21 Haziran 1910. (BOA. DH. !FR. 663/72).

Adliye Nezareti taraf•ndan idare ediliyorlard•. Bu durum bazen anla•mazl•klar•n ç•kmas•na ve i•lerin daha geç zamanda yap•lmas•na sebep olabiliyordu. Bu sebeple mebuslar bu duruma son verilmesini hükümetten defalarca talep etmi•lerdi. Böyle bir ihtilafta Bitlis Hukuk Mahkemesi Reisi Ahmed Vefik Efendi Vali Vekili Feyzi Bey'in garazkârâne •ikâyetlerinden dolay• tahkikat yap•lmadan azledilmi•, bu durum rahats•zl•klara sebep olmu•tu.177 Yap•lan •ikâyetler üzerine Ahmed Vefik Bey görevine iade edilmi•, bu durum vilayet içinde valinin durumunu hayli zorla•t•rm••t•r.178 Bu durumun bir yanl•• anla••lmadan kaynakland••• ifade edilerek durum düzeltilme yoluna gidilmi•tir.179 Dahiliye Nezareti Erzurum, Van, Bitlis ve Mamuretulaziz vilayetleri taraf•ndan de•i•tirilmeleri yetkisi bulunan, ehil olmayan memurlar•n azilleri ile yerlerine münasiplerinin tayini için bu vilayetlerin valilerine izin verildi•ini ve de•i•tirilmelerine lüzum görünecek adliye memurlar• hakk•ndaki i•aretlerin daireler taraf•ndan gere•inin yap•lmas•n• istiyordu. Böylece de•i•tirilmeleri ve azilleri Adliye Nezaretine ba•l• olan adliye memurlar• hakk•nda da do•u vilayetleri valileri karar verebileceklerdi.180