• Sonuç bulunamadı

195birlikte yaşayan yaşlıların ya da engellilerin de şiddete uğradıkları tespit

“ŞİDDETİ ÖNLEYİCİ AİLE TERAPİ YAKLAŞIMI”

195birlikte yaşayan yaşlıların ya da engellilerin de şiddete uğradıkları tespit

edilmektedir. Şiddetin her türlüsü mağdura acı vermekte ve yaralamak- tadır. Fiziksel yaralanmaların etkisi kısa sürede iyileşse bile psikolojik in- cinmenin etkisi bazen bir ömür boyu sürebilmektedir. Özellikle cinsel sal- dırılarda mağdurun aldığı psikolojik ve sosyal yara bireyi intihara kadar götürebilmektedir.

Kadına yönelik şiddet coğrafi bölge, sosyo-ekonomik statü ve eğitim düzeyine bakılmaksızın tüm dünyada ve kültürlerde son derece yaygın görülen bir olaydır. 2013 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından ya- yınlanan kadına yönelik şiddetin küresel ve bölgesel yaygınlığıyla ilgili raporda küresel ölçekte tüm kadınların % 35’inin şiddete maruz kaldığı belirtilmiştir. Kadına yönelik şiddetin yaygın bir küresel sağlık sorunu ol- duğunun vurgulandığı raporda; hayatını kaybeden kadınların % 38’inin şiddet sonucu yakınları tarafından öldürüldüğü, şiddete uğrayan kadınla- rın % 42’sinin ciddi anlamda yaralandığı tespit edilmiştir. Ayrıca şiddete maruz kalan kadınların şiddet mağduru olmayan kadınlara oranla dep- resyon yaşama, cinsel hastalığa maruz kalma ve alkol kullanma riskinin 1,5-2 kat daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır (World Health Organization, 2013, s. 31).

Türkiye açısından kadına yönelik şiddet sorununun yaygınlığına bak- tığımızda gelişmekte olan ülkelere paralel bir durum sergilendiği görül- mektedir. Göç sonucu kent nüfuslarının kontrolsüz bir şekilde artması, sosyal sorunların aile yapısında çözülmeler meydana getirmesi, işsizlik ve yoksulluk gibi etkenlerin psikolojik uyumu bozması gibi nedenlerle aile içi şiddet olaylarında artış gözlenmektedir. Her geçen gün şiddet ve töre cinayetleri nedeniyle pek çok kadın dramatik bir şekilde hayatını kaybet- mektedir.

Ülkemiz ’de son yıllarda kadına yönelik şiddet hızla artış eğiliminde olduğu gözlenmektedir. Kadına Cinayetleri Durduracağız Platformunun 2012 ye ait yayınladığı rapora göre ilk altı ayda 92 kadın erkekler tarafın- dan öldürüldüğü belirlenmiştir. Rapora göre öldürülen kadınların 29’u boşanma, ayrılma, reddetme ve kıskançlık gibi sebeplerle öldürülürken 11’i işsizlik ve krizin tetiklemesiyle 8’i intihar veya intihar süsü verilerek 6’sı çocuğunu veya başka bir kadını korumak istediği için 3’ü aile meclisi kararıyla 2’si cinsiyet kimliği, 22si tecavüz sonrası öldürüldü. 2012 Eylül ayı itibariyle fi ziksel ve duygusal şiddete uğrayan 5 bin 9 kadın İstanbul Barosu kadın hakları merkezine başvurduğu açıklanmıştır. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC), ILO, Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Konseyi ve Dünya Sağlık Örgütü verilerinden derlediği ”Kadına Karşı Şiddetin Gerçekleri Raporu”na göre, dünyada her üç kadından biri-

196

nin, yaşamları boyunca en az bir kez fi ziksel ya da cinsel saldırıya maruz kaldığı tahmin ediliyor.

Kadına Yönelik Şiddetin önlemesinde kadını aile sistemi içinde ela alarak kişisel, duygusal ve sosyal gelişimini destekleyici rehberlik, danış- manlık ve terapi hizmetlerine yer vermeli böylece kadının aile ve toplum- sal yaşam içinde gelişimi desteklenmelidir.

2008 yılında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün öncülüğünde ger- çekleştirilen “Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması”nın bul- guları şiddetin türünü, yaygınlığını, etkilerini ve nedenlerini göstermesi açısından önemlidir. Araştırmaya göre; ülkemiz genelinde eşi veya eski eşi tarafından fi ziksel şiddete maruz bırakılan kadınların oranı % 39’dur. Hayatının herhangi bir döneminde duygusal şiddet yaşayan kadınların oranı % 43,9’dur. Sadece cinsel şiddete maruz kalan kadınların oranı % 15,3’tür. Fiziksel veya cinsel şiddetin birlikte yaşanma yüzdesi % 41,9’dur. Kentte fi ziksel şiddet oranı %38 iken, kırda % 43’tür. Yaşadıkları fi ziksel şiddet sonucunda yaralanan kadınların oranı % 25’tir. En az bir kez fi zik- sel veya cinsel şiddete maruz kalmış kadınlardan eğitimi olmayanların oranı % 55,7, lise ve üzeri düzeyde eğitim alanların oranı ise % 27’dir. Ya- şadıkları şiddeti kimseye anlatamayan kadınların oranı % 48,5’tir. Şiddet yaşayan kadınların sağlık sorunları yaşama, intihar etmeyi düşünme ya da deneme olasılıkları en az iki kat artmaktadır. Her 10 kadından 1’i gebeliği sırasında fi ziksel şiddete maruz kalmıştır. Cinsel şiddet birçok durumda fi ziksel şiddet ile birlikte yaşanmaktadır; kadınların % 42’si fi ziksel veya cinsel şiddete maruz kaldıklarını belirtmişlerdir. Sadece eğitim düzeyi düşük olan kadınlar şiddete maruz kalmamaktadır. Eğitim düzeyi daha yüksek olan kadınlar arasında bile her 10 kadından 3’ü eşleri tarafından fi ziksel veya cinsel şiddete maruz kalmıştır. Evlenmiş kadınların hayatın- daki en yaygın şiddet, eşlerinden gördükleri şiddettir. Kadınların % 7’si çocukluklarında (15 yaşından önce) cinsel istismar yaşadıklarını belirtmiş- lerdir (KSGM, 2010).

Bianet, medyada yer bulan haberlerden derlediği istatistiklerle oluş- turduğu aylık raporları birleştirdi ve 2013 yılında Türkiye’de erkeklerin kadınlara ve çocuklara uyguladığı şiddetin çetelesini çıkardı.

Erkekler 2013’te 214 kadın ve 10 çocuğu öldürdü, 167 kadın ve kız ço- cuğuna tecavüz etti/tecavüz girişiminde bulundu, 241 kadın ve kız çocu- ğuna şiddet uyguladı, 161 kadın ve kız çocuğuna cinsel tacizde bulundu.

197

Bianet’in derlemesine göre;

2013’te her 10 kadından biri şiddet gördüğü için kolluk kuvvetlerine, mülki amirlere ve savcılara defalarca şikayette bulunmasına ya da koru- ma tedbir kararı çıkartmasına rağmen ağır yaralandı.

Kadınlar en çok kocalarından şiddet gördü, yüzde 15’i boşanmak iste- dikleri için öldürüldü.

Tecavüzcülerin ise yüzde 52’si tanıdıkları erkeklerdi. Tecavüz vakaları- nın yüzde 36’sı kadınların evlerinde gerçekleşti.

Cinayet

Erkekler 2013’te 214 kadın ve 10 çocuğu öldürdü.

Kadınların yüzde 13,5’i şiddet gördükleri için şikayetçi olduğu ya da koruma tedbir kararı çıkarttığı halde öldürüldü: Öldürülen 13 kadının ka- tilleri hakkında tedbir kararı sürüyordu; dört kadının katilleri hakkındaki koruma tedbir kararları cinayetin hemen öncesinde sona ermişti; 12 kadın ise katilleri hakkında defalarca şikayette bulunmuş ancak talepleri cevap- sız kalmıştı.

Ayrıca dört erkek şiddet suçundan yattıkları cezaevinden izinli ya da denetimli serbestlik kapsamında çıkarak ya da tahliye edildikten hemen sonra cinayet işledi.

Kadınların yüzde 15’i boşanmak istedikleri için öldürüldü: boşanmak isteyen 32 kadın öldürüldü, 19 kadın şiddet gördü.

Kadınların yüzde 54’ü kocaları veya eski kocaları, yüzde 12’si sevgi- lileri, yüzde 18’i akrabası olan erkekler tarafından öldürüldü: 104 kadını kocaları, 12’sini eski kocaları, 25’ini sevgilileri, altısı eski sevgilileri, 10’u babaları, dokuzu damatları, 18’i akrabası olan diğer erkekler (kayın peder, dünür, ağabey, kardeş vs.), üçü birliktelik teklifi ni reddettiği erkekler, biri aile kararı, dördü arkadaşları, dördü nişanlısı, üçü tacizcisi, üçü hırsızlar, üçü tanımadığı erkekler, ikisi komşuları, ikisi kan davalı olduğu ailelerin erkekleri tarafından öldürüldü. Bir kadının ailesi, eski kocasının sevgilisi- ni öldürdü. Dört kadının katilleri ise haber yayınlandığı tarihte kesinleş- memişti. (İkisinin birlikte yaşadığı ve cinayetten sonra ortadan kaybolan erkeklerden şüpheleniliyordu, iki trans kadının ise failleri hala meçhul).

Kadınların yüzde 54’ü ateşli silahlarla, yüzde 30’u bıçakla öldürüldü: 116 kadın ateşli silahlarla, 65 kadın bıçakla, 16 kadın boğularak, dokuz kadın darp edilerek, dördü işkenceyle, ikisi balkondan düşerek, biri yakı- larak öldürüldü. İki kadının öldürülme şekli haberlerde yer almadı.

198

Cinayetlerin yüzde 10,7’sinde katiller intihar etti; yüzde 10,7’sinde ka- tiller kolluk güçlerine teslim oldu: 23 erkek cinayetin ardından intihar etti; yedisi intihara teşebbüs etti; 23’ü cinayetin ardından kolluk kuvvetlerine teslim oldu.

Cinayetlerin dörtte biri Marmara, beşte biri Ege bölgelerinde yaşandı. Kadın katlinin en çok yaşandığı iller sırasıyla İstanbul (29), İzmir (18), An- talya (12), Ankara (9), Diyarbakır (9) ve Antep (9): 214 cinayet vakasının yüzde 25’i Marmara Bölgesi’nde, yüzde 20’si Ege, yüzde 15’i Akdeniz yüzde 13’ü Güneydoğu Anadolu, yüzde 11’i İç Anadolu, yüzde 8’i Kara- deniz ve yüzde 8’i Doğu Anadolu bölgelerinde gerçekleşti.

Tecavüz

Erkekler 2013’te 167 kadın ve kız çocuğuna tecavüz etti/tecavüz girişi- minde bulundu.

Kadınların yüzde 52’si tanıdıkları erkeklerce tecavüze uğradı: 22 kadı- na arkadaşları, 17 kadına akrabaları, 10 kadına iş dolayısıyla tanıdıkları erkekler, yedisine eski kocaları, yedisine eski sevgilileri, yedisine komşu- ları, altısına kocaları, üçüne doktorları, üçüne annelerinin ya da kızlarının sevgilileri, ikisine öğretmenleri tecavüz etti. Üç kadın tecavüze uğradık- tan sonra fuhşa zorlandı.

Tecavüzlerin yüzde 36’sı kadınların evlerinde, yüzde 26’sı sokakta, yüzde 23’ü kadınların alıkonulduğu mekanlarda yaşandı: Erkekler 60 ka- dına evlerinde, 43 kadına sokakta, 38 kadına alıkonuldukları mekanlarda, 10 kadına zorla bindikleri araçta, 9 kadına kuaför, otel, muayenehane gibi hizmet alınan mekanlarda, dördüne işyerinde, ikisine okulda, birine asan- sörde tecavüz etti.

Tecavüzlerin yüzde 31’i Marmara, yüzde 23’ü Karadeniz’de gerçekleş- ti: 167 tecavüz vakasının yüzde 15’i Akdeniz, yüzde 14’ü Ege, yüzde 8i, Doğu Anadolu, yüzde 6’sı İç Anadolu, yüzde 3’ü Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşandı. En çok tecavüz vakası yaşanan iller İstanbul (31), Samsun (16) ve Antalya (11) oldu.

Şiddet – yaralama

Erkekler 2013’te 241 kadın ve kız çocuğuna şiddet uyguladı. Kadınların yüzde 8’i boşanmak istedikleri için ağır yaralandı.

Kadınların yüzde 10’u 6284 nolu yasa kapsamında yasal girişimlerde bulunduğu halde ağır yaralandı: Kadınlardan 16’sı koruma tedbir kararı çıkartmalarına ya da sığınma evine yerleştirilmelerine rağmen, altısı kol-

199