• Sonuç bulunamadı

Bilgi Toplumunu Ortaya Çıkaran Değişimler

İnsanlığın evrim süreci içinde tecrübe ettiği diğer toplumsal yapılarda olduğu gibi, bilgi toplumu da kendinden önceki toplum biçiminin içinde yeşermiş, gelişim ve şekillenme aşamasında o toplumsal yapıdan beslenmiştir. Bu dönemde yaşanan tecrübelerin tamamı da, bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimleri oluşturmuştur.

Gerek bilgi toplumunun ortaya çıkaran değişimler, gerekse bu değişimlerin etkin konuma gelerek değişimi başlattıkları tarihsel süreç konusunda dünyada varılabilmiş bir fikir birliği yoktur. Bilgi toplumundan kavramsal olarak söz edilmeye başlanması II. Dünya Savaşı sonrasındadır. Bilgi toplumu, savaş sonrası dönemde bilgi ve teknoloji dünyasında yaşanan gelişmelere koşut olarak, modernleşme kuramlarının yöneldiği gelişme-kalkınma sorunuyla bağlantılı olarak yapılan toplumbilimsel çalışmalarda, modernleşme kuramlarıyla ilişkilendirilen yeni bir toplumsal yapının ifadesi olmuştur. 3

1960‟lardan itibaren daha sık dile getirilen bu yeni kavram, endüstri toplumundan farklı olduğu savunulan yeni bir toplumsal yapıyı tanımlamak amacı ile kullanılmıştır.4

Toplam üretimin önemli bir kısmının bilgi sektöründe çalışanlarca gerçekleştirildiği toplumsal yapı olarak da ifade edilebilecek bilgi toplumunun ortaya çıkışını sağlayan değişimler ve nedenler, farklı araştırmacılar tarafından farklı olay ve tarihlendirmelerle ifade edilmiştir.5

Aynı zamanda “Bilgi Çağı”nın da işareti olan bilgi toplumu gibi önemli bir kavramın geçmişini ve kaynağını 20‟inci yüzyıl içinde aramanın yeterli olmayacağını savunanlar, daha köklü bir geçmişi olan tarihleri ve olayları başlangıç kabul

3 Nurcan Törenli, Enformasyon Toplumu ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye, Ankara, Bilim ve Sanat, 2004, s.25-26

4

Cihan Dura, Hayriye Atik, Bilgi Toplumu Bilgi Ekonomisi ve Türkiye, İstanbul, Literatür, 2002, s.17-18

5 Yaşar Tonta, Mehmet Emin Küçük, “Sanayi Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Sürecinde Temel Dinamikler,” (çevrimiçi) http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/yayinlar/tonta-kucuk-bilgi-toplumu-tk- icin.pdf, 11 Nisan 2009

etmişlerdir.6

Bu görüş, bilgi toplumun başlangıcını 15 ile 18‟inci yüzyıllar arasına götürür ve bu değişime kaynak olarak basımevinin kıta Avrupa‟sında kazandığı etkin rolü gösterir.7

Kimi araştırmacılar için, 19‟uncu yüzyılın ilk yarısında telgraf ve buharlı makinelerin kullanılmaya başlanması bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimler olmuştur. Yine aynı yüzyılın sonlarında demiryollarının tüm Avrupa‟da yaygınlaşmasını başlangıç kabul edip, bu gelişmeyi bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişim olarak görenler de vardır.8

Aralarında Bill Gates‟inde bulunduğu bir gurup, bilgi toplumunun doğuşunu 1947 yılında transistorun icadına dayandırmaktadır.9

Bu gruba göre, bilgi toplumunu ortaya çıkaran en büyük değişiklik transistorun icadıdır.

J. Baysal‟a göre ise bilgi toplumunun başlangıcı sadece bilgi ile değil, aynı zamanda bilimle de bağıntılıdır.10

Bu görüşe göre; bilimin yalnızca bir bilme, açıklama, anlama eğilimi ya da şan kazanma sorunu olmaktan öteye geçtiği süreç, bilginin anlamının da değiştiği ve insanlığın bilgi toplumunu yaşamaya başladıkları andır. Bu andan itibaren ulusların zenginliği ve güçlülüğü, bilimsel araştırma becerileri, teknik buluşların sonuçlarının başarı ile değerlendirilmesi ve bilginin bilinçli kullanımı ile sıkı sıkıya bağıntılıdır. Bu süreç her ülke ve hatta kıtada değişik zamanlarda tamamlanmış, hatta hala tamamlanmaktadır.

6 Daniel R. Headrick, Enformasyon Çağı: Akıl ve Devrim Çağında Bilgi Teknolojileri 1700-1850, Çev. Zülal Kılıç, İstanbul, Kitap, 2002, s.17

7 Elizabeth L. Eisenstein, The Printing Press as an Agent of Change: Communications and

Cultural Transformations in Early-Modern Europe, Cambridge, Cambridge University Press,

1979, s.43-44

8 Daniel R. Headrick, a.g.e., s.17 9

Yaşar Tonta, Mehmet Emin Küçük, a.g.e. Daniel R. Headrick, a.g.e., s.17

Cihan Dura, Hayriye Atik, a.g.e., s.33

10 Jale Baysal, Kütüphanecilik Alanında Yeni Kavramlar Araçlar, Yöntemler, 2.bs., İstanbul, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, 1987, s.37

Bir de, bilgi toplumunun varlığını insanlığın başlangıç tarihine dayandıran görüş vardır. Bu görüşe göre bilgi insan hayatında sürekli var olmuştur.11

Tarih boyunca insanların ulaşabilecekleri bilgi miktarında ve bununla başa çıkmak için üretilen bilgi sistemlerinin artışında keskin hızlanmaların yaşandığı dönemler vardır. Yazının icadı da dahil, yukarıda sayılan yeniliklerin her biri bu dönemlerden bazılarına karşılık gelir. 12

Başka bir ifadeyle, bilgi toplumu herhangi bir olayla ve kesin bir tarihle başlamaz. İnsanlar her zaman bilgiye gereksinim duymuş ve bilgiyi kullanmıştır. Tek fark günümüzde tüm geçmişimizle kıyaslanamayacak bir oranda bilgi çokluğuna ve bilgiyi kullanma düzeyine ulaşılmış olmasıdır.

Bu alanda yapılan temel çalışmalar dikkate alınacak olursa, konuyu ele alış ve tarihsel süreci değerlendirmede belirgin bir bakış açısı çeşitliliğinin olduğu görülecektir. Bu durum karşısında tercih edilecek yöntemin, bilgiye yaklaşım biçiminden çıkartılması gerektiği inancındayım.

Şüphesiz bilgi insanlığın her döneminde ve her toplumsal yapıda önemli olmuştur. Ancak dünyanın günümüzdeki işleyişi üzerinde söz sahibi olan ülkelerin, bilgi toplumu olarak adlandırılmaya başladığı süreçte, bilgi farklı bir kimlik kazanmıştır. 20‟inci yüzyılın ikinci yarısının başlangıç olarak gösterilebileceği bu dönemde bilgi, bir mal ya da ürün olarak değerlendirilmeye başlamıştır. Diğer mal ya da ürünlerden farklı olmadığı yüksek sesle dile getirilmeye başlanan bilgi, herhangi bir mal ya da ürün gibi alınıp satılabilir hale gelmiştir.

Bilgiye verilen anlamdaki ve değerlendirme şeklindeki bu değişimin, bilgi toplumunun ortaya çıktığının en doğru göstergesi olduğu düşüncesindeyim. Bu değişim, bilginin emeğin ve sermayenin yerini almaya başlaması olarak da ifade edilebilir.13

11

Daniel R. Headrick, a.g.e., s.17-18

12 Frank Webster, “Information, Capitalizm and Uncertanity,” Information, Communication &

Society, Cilt 3, Sayı 1, 2000 s.77

13 Daniel Bell, The Coming of Past-Industries Society: A Venture in Social Forecasting, 3.ed., New York, Basıc Boks, 1997, s.221

Bilgi, iletişimi ve teknolojisi dünyasında yaşanan gelişmelerden beslenerek bilginin emek ve sermayenin yerini alması, bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimlerin ancak genel tanımıdır. Bunun ötesinde, bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimlerin ayrıntıları ve diğer başlıkları yer alır. Bilgi toplumunu ortaya çıkaran nedenler beş başlık altında toplanabilir.14

Bunlar;

Teknolojik Nedenler Ekonomik Nedenler

Mesleki-Yapılan İşle İlgili Nedenler Mekansal-Uzamsal Nedenler

Kültürel Nedenlerdir.

Bilgi toplumunu tanımlamada genel eğilim, günümüzde olağanüstü boyutlara ulaşmış olan teknolojik yenilikleri referans almaktır. Bilginin işlenmesi, dağıtılması ve kullanılması konularında insana yepyeni ufuklar açan teknolojik gelişme doğal olarak bilginin önemini ve anlamını yüceltmiştir. Yeniden biçimlenmeye başlayan bilgi formunun en çok destek olduğu alanların başında da teknoloji dünyası gelir. Bu etkileşim ve beraberinde getirdiği değişimden dolayı teknoloji, özellikle de bilgi iletişim teknolojisi bilgi toplumunu ortaya çıkaran nedenlerin öncüsü olarak değerlendirilir.

İnsanlığın toplumsal gelişim sürecine bakılacak olursa, ilkel toplumdan endüstri toplumuna, tecrübe edilen her aşamada var olan teknolojinin önemli yeri olmuştur. Bu gerçeklik bilgi toplumunun ortaya çıkış süreci için de geçerlidir. Ancak tarihin hiçbir döneminde ve hiçbir toplumsal yapıda teknolojinin toplumu dönüştürme ve oluşan yeni toplumsal yapıya yön verme gücü, bilgi toplumundaki kadar keskin olmamıştır. Pek çokları için bilgi toplumu, sadece teknolojinin gücünün ortaya çıkardığı bir toplumsal türdür.15

14 Frank Webster, Theories Of The Information Society, Londra, Routledge Press, 1995, s.6-7 15

Ekonomik nedenlerin temelinde ise bilginin herhangi bir mal ya da ürün gibi alınıp satılabilir olması yer alır. Bir yenilik, özellikle de teknolojik yenilik, buluş, araştırma ve geliştirme süreçlerinden sonra, var olanlardan daha üstün konuma getirilir ve ardından satışa sunulur.16

20‟inci yüzyılın ikinci yarısı ile birlikte yeniliği ortaya çıkaran en büyük etken bilginin kendisi olmaya başlamıştır.17

Söz konusu etkenin farkına varılmasının artmasına bağlı olarak bilgi değer kazanmış, üretilen mal ya da üründen önce mümkünse bilginin satın alınmasına çalışılmıştır. Bunun sonucunda bilgi ekonominin en değerli unsuru haline gelmiş, bu değişim de bilgi toplumunu ortaya çıkaran nedenler arasında yerini almıştır.

İnsanlığın toplumsal yapı olarak bilgi toplumuna dönüşmesi ve bilgiye yüklenen yeni anlam ve değer, doğal olarak yeni bir ekonomik yapı yaratmıştır. Bu yenileşmeyle, bilgi hiç olmadığı kadar ekonomi dünyasının tüm basamaklarında etkin temel güç konumuna gelmiştir. Ekonomiden söz edebilmenin ön koşulu olan sermaye, emek gibi değerlerden biri de bilgi olmuştur. Bilginin aslında ekonomik güç anlamına geldiğinin netleşmesi, bilgiyi ekonomik varoluşun olmazsa olmazları listesinde ilk sıralara taşımıştır. Rekabet edebilmenin ve daha da ötesi rekabet avantajı sağlamanın en önemli koşullarından biri bilgi olmuştur. Ekonomik yarışta mücadele içine sokulan değerler arasına, organizasyon, birim ya da bireylerin bilgi birikimi de eklenmiştir.

Bir toplumsal yapının doğuşunun en temel göstergelerinden biri, insanların mesleki değişime yönelme yoğunluklarıdır. Tarım toplumunda nüfusun önemi bir kısmının tarımla uğraşması gibi endüstri toplumunda da insanların büyük çoğunluğu endüstriyel alanlardan birinde iş sahası edinmişlerdir. 20‟inci yüzyılın ikinci yarısı ile birlikte başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, gelişmiş Batı ülkelerinde bilgi ile ilgili olarak yapılan işlerin ağırlıklı olduğu meslek kollar yaygınlık kazanmıştır.

16 Hüsnü Erkan, Bilgi Toplumu ve Ekonomi Gelişme, 4.bs., İstanbul, Türkiye İş Bankası, 1998, s.93 17 Bu değişim günümüzde de artan bir hızla devam etmektedir. Farklı öngörüler ortaya konulmasına rağmen, henüz hızlı değişimin ne zaman sona ereceği ya da hızında bir gerileme olup-olmayacağı tespit edilebilmiş değildir.

Bugün gelişmiş pek çok ülkede bilgi ile doğrudan ilgili meslekte çalışanların sayısı diğer tüm iş alanlarında çalışanların sayısını geçmiş durumdadır.18

Buna bağlı olarak ülkelerin gelirlerine kaynaklık eden kalemlerin en başında bilgi ile ilgili alanlar yer almaktadır. Gerek bilgiyle doğrudan ilgili iş kollarında çalışan nüfus sayısındaki artış, gerekse bu iş kollarından elde edilen gelirin kısa süre öncesine kadar kestirilemeyen rakamlara ulaşması, doğal bir süreç olarak bilgi toplumunun ortaya çıkmasına aracılık etmiştir.

Bilginin mekansal anlamda yeni yönelimler ve uygulamalar getirmesi tamamen bilginin kullanım yoğunluğunun artması ile ilgilidir.19

Artan bilgi kullanımı hem bilginin bulunduğu mekanları, hem de mekanlar arası bilgi aktarımını değiştirmiştir. Bilginin nicelik olarak artması insanlar tarafından daha çok kullanılmasına etki etmiş, daha çok kullanım da bilgideki sayısal artışı desteklemiştir.

Artan bilgi ve bilgi kullanımı, bilgi merkezlerinin sayısının artmasını ve yaygınlaşmalarını sağlamıştır. Aynı zamanda bu etkileşime bağlı olarak bilgi merkezlerinin türleri konusunda da artış yaşanmıştır. Bunun yanı sıra, özellikle bilgisayarın günlük yaşama girmesi ile mekansal engellere bağlı kalmaksızın bilgi edinme ve bilgi aktarma olanakları doğmuştur. Bilgisayarlar ve internetin bizim için taşıdığı anlam düşünülecek olursa, mekansal değişimin bilgi toplumunun oluşması için ne anlama geldiği daha iyi anlaşılabilecektir.

Kültürel nedenler doğrudan gündelik yaşam ile ilişkilidir. İnsanlar bilginin gündelik yaşamda inanılmaz bir artış içersinde kullanılmasına tanık olup tecrübe ettikçe bilgiye bakış açıları da değişmiştir. Bu değişim bilgiye dayalı sistemlerin hayatın her alanına girmiş olması anlamına da gelir. Sabanı, pulluğu, basımevini, buharlı makineyi ve diğerlerini doğal bir süreç olarak hayatının içine katan insanoğlu, bilgiyi de bünyesine katmıştır.

18 Veysel Bozkurt, Enformasyon Toplumu ve Türkiye, İstanbul, Sistem, 2000, s.46-47 19

Toplumsal yapıyı endüstri toplumundan bilgi toplumuna taşıyan değişim süreci, aslında Rönesans döneminin tamamlanması ile birlikte başlayan ve 20‟inci yüzyıla taşan uzun vadeli bir süreçtir. Aynı zamanda bilgiyi içselleştirebilme becerisinin kazanılması anlamına da gelen bu süreç, temel değerleri de belirtilerek Şekil 4‟te ayrıntılı biçimde verilmiştir.

Şekil 4. Endüstri Toplumundan Bilgi Toplumuna Geçiş Süreci

Kaynak: Y. Masuda‟dan (1990) aktaran Hüsnü Erkan, a.g.e., s.104

İnsanlığın her döneminde hayatın içinde kendine yer bulan bilginin önem ve anlamı insan için artmaya başladıkça, bilgi gelecek kuşaklara aktarılacak kültürel mirasa dönüşmüştür. Bilginin kültürel değerinin farkına varılmaya başlanması, ulusal ve bireysel gelişim ihtiyaçlarının giderilmesinde önemli bir açılımı beraberinde getirdiğinin kavranmasını sağlamıştır.20

Erişilen bu bilinç durumu bilginin artan

20 H. Kubicek, W. H. Dutton, R. Williams [ed.], The Social Shaping of İnformation

Superhighways: European and American Roads to the Information Society, New York, St.

önemi ile birleşince, bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimler arasında yerini almıştır.

Bilgi toplumuna genel bir bakışla birlikte, toplumu ortaya çıkaran nedenler ve bu nedenleri doğuran değişimler, temel olarak bu şekilde açıklanabilir. Özellikle bilgi toplumunu ortaya çıkaran değişimler konusunda verilen başlıkların sayısı arttırılabilir. Ancak bu artış temel değişim nedenlerini farklılaştırmayacak, sadece değişik biçimlerde ifade edilmesini sağlayacaktır.

Bilgi toplumu ve bu topluma ait özellikler, toplumu ortaya çıkaran değişimlerle ve toplumun oturtulmaya çalışıldığı tarihsel sürecin gerekçeli açıklamaları ile birlikte değerlendirildiğinde, varılacak sonuç daha sağlıklı olacaktır. Bu sayede insanlık tarihinin şu an ulaşmış olduğu son toplumsal tür olan bilgi toplumu ve bu toplumun yaşanmış olan diğer toplumsal yapılardan farkı daha doğru anlaşılabilecektir. Bilgi toplumunu bu bilinç durumu ile ele almak, çalışma ve bu çalışmanın amaçları açısından da bütüncül bir yaklaşımı sağlayacaktır.