• Sonuç bulunamadı

Bilgi tüm alanlar için bir gereksinim olmakla birlikte bilgi üzerine bir çok kavram meydana gelmiştir.

2.6.1. Bilgi Toplumu

Toplumların yaşadığı dönüşümleri tarihsel etkiler içerisinde incelen araştırmacılardan B. Jones ve A. Toffler gibi düşünürler, toplumları tarım, sanayi ve sanayi sonrası toplum olarak sınıflandırmaktadırlar. Geleceğe ait öngörülerde bulunan gelecek bilimci A. Toffler, tarih boyunca görülen önemli dönüm noktalarından bahsederken, iki önemli dönüşümün gerçekleştiğini ve üçüncü dönemin halen yaşanmakta olduğunu belirtmektedir. Bu yakşımın detayları analiz edildiğinde birinci

dönüm noktası insan oğlunun toplayıcılıktan tarım toplumuna devşirmesi, ikincisi ise sanayi devrimi ile birlikte toplumların sanayileşmesi sürecidir (Akın, 1999: 1-35). P. Drucker’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıkmaya başlayan üçüncü dönüm noktasını “kapitalist ötesi toplum” olarak adlandırmaktadır. Bu kavram ile yeni toplumun temel kaynağı üretim araçları, sermaye, emek ya da doğal kaynaklar değil bunların tam tersine bilgidir (Drucker’dan aktaran: Akın, 1999: 1-35). Alan yazınında ise bu tanımlamaya eş düşen tanım bilgi toplumudur.

Bilgi toplumu, 1950’li ve 1960’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Batı Avrupa ülkeleri gibi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızla kendini toplamış, yaralarını sarmış ve bilgi teknolojilerinin giderek artan bir şekilde kullanarak geleceğe gelişmiş bir ülke olarak adımını atmıştır.

Bilgi toplumununda en önemli özelliklerinden bir tanesi açık bilgilere herkes tarafından erişebilme olanağı olmasıdır. Bilgi sistemleri ve iletişim teknolojilerindeki hızla artan gelişmeler, üretim için her türlü bilgi akışını hızlandırıp kolaylaştırdığı gibi zaman ve mekan kavramlarını da ortadan kaldırmıştır (Yücel, 1997: 1-30).

Bilgi sadece bilgi teknolojileri ve teknik gelişmeler için gerekli olan bir kaynaktan çok hem sanayi hem de tarım toplumları içinde gerekli bir kaynak haline gelmiştir. Bunların yanında sağlık, eğitim ve taşıma gibi bir çok alanda varlığını hissettirmiştir. Bilgi toplumu ile birlikte (1) yeni temel teknolojiler gelişmiş, (2) bilgi sektörü oluşmuş, (3) bilgi üretimi, bilgi sermayesi ve nitelikli insan faktörünün önem kazanmış, (4) eğitimin sürekliliğinin ön plana çıkmış, (5) iletişim teknolojileri, bilgi otoyolları, elektronik ticaret gibi yeni kavramlar ortaya çıkmıştır.

Gelişmiş toplumlarda bilgi temel değerdir ve gelişmişliğin ölçütü sahip olunan bilgidir. Bilginin etkinliği ise bilgi üretimi kapasitesi ile ölçülmektedir. Üretilen bilginin kullanımı arttıkça ileride üretilecek bilginin yapısı da değişmektetir. Bilgi bir örgütün (tarım/sanayi/vb.) tüm süreçlerine bir çarpan olarak dahil olmakta ve süreçleri geliştirmektedir. Bilgi, genel itibari ile araştırma-geliştirme faaliyetleri, insan gücü, finans kaynakları ve zaman kullanımı ile elde edilmektedir (Yücel, 1997: 1-30).

Toplum ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal açıdan daha önce görülmemiş değişim yaşamıştır (Aktan ve Tunç, 1998:120-121). Sanayi toplumu üretim teknolojileri ile birlikte gerçekleştirilen maddî üretimin yerine bilgi toplumuyla birlikte bilgisayarlara ve bilişim teknolojilerine dayalı bilgi üretimine geçilmiştir (Yücel, 1997: 1-30).

2.6.2. Bilgi Okuryazarlığı

Bilgi okuryazarlığı, bilgiyi etkili kullanabilme yeteneğidir. Bu amaçla internet, yazılı kaynaklar, medya, istenilen bilgiyi bulup, değerlendirebilme ve seçebilme yeteneği olarak tanımlanabilir. Bilgi okuryazarlığını kısaca çevresel kaynaklardan istenilen bilgiyi kolayca elde edebilme becerisi denilebilir. Geleneksel anlamda okuryazarlığın ifadesinin kapsamını genişleterek, bireylerin bilgi üretme süreçlerine aktif katılımlarını sağlayabilmeyi de ifade etmektedir (Altun, 2005:49). Bilgi okuryazarı olan bir birey (1) Bilgi gereksinimi olduğunu kabul eder, (2) Karar vermeden önce doğru ve bütüncül bilgiye gereksinim duyulduğunu bilir, (3) Potansiyel bilgi kaynaklarını keşfedebilir, (4) Kendisini başarıya götürebilecek bilgi arama stratejileri geliştirebilir, (5) Bilgisayar ya da diğer araçlarla bilgi kaynaklarına erişebilir, (6) Bilgiyi değerlendirebilir, (7) Elde ettiği bilgiyi uygulanabilirlik yönünden örgütleyebilir, (8) Elde ettiği yeni bilgi ile hali hazırda var olan eski bilgileri kaynaştırabilirler, (9) Eleştirel düşünme, karar verme ve sorunlarla başa çıkmada bilgiden yararlanabilir bilgiyi kullanabilir (A. Altun, 2005:52).

2.6.3. Bilgi Toplumunun Temel Özellikleri

Özellikle 1970'li yıllardan sonra üretim ve teknolojide yaşanan hızlı dönüşümler, bilişim teknolojileri ile iletişimin hızlanması sonucunda bilgi yaşamın her alanında önemli hale gelmiştir. Bilginin artan önemi ile birlikte sanayi toplumundan çok farklı yeni bir olgunun oluşmasını sağlamıştır. Alan yazınında bu olguyu açıklayan araştırmacılar farklı düşünce biçimlerini ortaya koymuşlardır. Toffler; 3.dalga uygarlığı, Drucker; kapitalist ötesi toplum bilgi toplumu, Bell; endüstri sonrası toplum, Masuda; enformasyon toplumu; Etzioni, Modernlik sonrası çağ, Brezinski; teknokratik çağ, Dahrendorf; hizmet sınıfı toplumu gibi bir çok tanımlama alan yazınında karşımıza çıkmaktadır (Kozlu, 1999:2).

Bell, bilgi toplumuna doğru evrilmeyi tanımlarken bazı temel noktalara dikkat çekmiştir. Bu temel noktalar (1) Ekonomik sektör: Mal üreten bir ekonomiden hizmet üreten bir ekonomiye doğru geçiş, (2) Mesleki dağılım: Profesyonel ve teknik sınıfların ön plana çıkması, (3) Eksen ilke: Toplum için siyasal biçimlenmenin ve yenilikçiliğin kaynağı olarak kuramsal bilginin kritik önem kazanması, (4) Geleceğe yönelme: Teknolojik kontrol ve teknolojik değerlendirme, (5) Karar verme: Yeni bir entelektüel teknolojinin yaratılmasıdır. (Zencirkıran, 2005: 20-21).

Artan rekabet koşulları içerisinde bilgi her zaman rekabete edebilme gücü doğurur. Bu algı ile birlikte bilgi-iletişim teknolojileride düşünüldüğünde bilginin hızla elde edilmesi ve aktarılması bilgi toplumunun temelini oluşturur (Bozkurt, 2006: 21- 29). Bilgi toplumunun en önemli özelliği sürekli bir değişim yaşanmasıdır. Özellikle bilgisayar temelli teknolojik oluşumlar ve yaşanan değişimler çok süratli gerçekleşmektedir. Kullanılan teknolojilerin çok kısa sürede modası geçmektedir. Daniel Bell bu hızlı değişimin merkezine bilgisayarı koymaktadır (Kumar, 2004:1-40).

2.6.4. Bilgi Toplumunun İnsana Bakışı

Tarım toplumunda temel kaynak toprak ve yetiştirilen ürünler iken, sanayi toplumunda sermaye, hammade ve işçi yer almaktadır.Bilgi toplumuna gelinen süreçte ise bilgi, enformasyon ve nitelikli insan temel kaynak haline gelmiştir. Sanayi toplumundaki imalat ağırlıklı işlerdendir. Bilgi toplumunda ise bilgi ve hizmet işleri ağırlık kazanmıştır. Bununla birlikte bilgi içermeyen vasıfsız işgücünden vasıflı, teknik veya profesyonel işgücünü doğurmaktadır. Bilgi toplumunda kompleks ve bilgi temelli teknolojilerin varlığı, bunları kullanabilecek nitelikli ve eğitimli işgücüne gereksinimi doğurmuştur. Bunun sonucunda bedensel işlerin azalması bunun yerine zihinsel yoğunluklu işlerin artmasını meydana getirmiştir.

Sanayi toplumunun klasik yönetimden kalma anlayışla insanı makine olarak gören, ceza, otorite, denetim, hiyerarşi ve maddî ödüllendirmeye dayalı yönetim anlayışı bilgi toplumu ile birlikte geçerliliğini yitirmiştir. Bilgi toplumunda bilgiye dayalı çıktılar ve ürünler yaratıcılık ve yenilikçiliğe dayalıdır. Bu nedenden dolayı bilgi

toplumunun iş görenleri güdüleyen, konsantre olmasını sağlayan, özendirici, sorumluluk veren, bireyin kendisini gerçekleştireceği ortamlar sağlayabilen yönetim anlaşıyları gelişmiş olup örgütlerde insan faktörü öne çıkmıştır.(Güven, 1990:11).

2.6.5. Bilgi Toplumunun Örgüt Yapısı

Bilginin artan önemi ile birlikte bilişim sistemlerindeki gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıkan küreselleşme her alanda tolumları ve örgütleri kendine çeki düzen vermeye zorlamıştır. Özellikle ekonomik, örgütsel ve bireysel anlamda hem iş görenleri ve örgütleri, hem de insan kaynakları yönetimini değişmesini sağlamış ve beraberinde yeni yetenekler doğmasına neden olmuştur (Naisbitt, 1994:216). Bilgi toplumunda küresel oluşan bilginin paylaşılması kolaylaşmış, bilinen örgütsel yapılar sorgulanmış ve iş yapma süreçleri yeniden şekillenmiştir. Bilgi toplumu ile birlikte bilinen yönetim düşünceleri son bulmuştur (Stewart, 1997:1-56). Örgüt içindeki tüm süreçler ve bölümler bilgi yönetimi ile birlikte değişime uğramıştır. İnsan kaynakları yönetiminde de aynı şekilde bilgi işçilerini kapsama alanına almıştır.

Bilgi toplumunda insan odaklı yaklaşımların gelişmesi ile birlikte sosyal sorumluluk doğuran projeler, toplam kaliteye, güdüleme ve sürekli öğrenme gibi anlayışlar ön plana çıkmıştır.Bilgi toplumunda sorumlulun farkında olan yönetimlerin ortak özellikleri (1) Etik Değerler, İş Ahlak, (2) Şeffaflık, (3) Hesap Verilebilirlik Hesap Sorula Bilirlik, (4) Sorumluluk, (5) Etkinlik, (6) Uzlaşma Arayışı, (7) Eşitlik , (8) Katılımlı Demokrasi (9) Yasaların Üstünlüğü, (10) Stratejik karar almadır (Zencirkıran, 2005: 24-25).

Bilgi toplumunun çalışma yaşamına ilişkin değerler ise (1) Yaratıcılık, (2) Yenilikçilik, (3) Rekabet, (4) Bireycilik, (5) Verimlilik, (6) Kendini gerçekleştirme ve farklılığını ortaya koyabilme, (7) Her alanda kalite, (8) Esnek çalışma, (9) Yaşam kalitesini yükseltme ve andan keyif alma, (10) Diğer inançlara ve insan haklarına saygı, (11) Şeffaflık, dürüstlük ve yapılan işlerde açıklık, (12) Risk alabilme ve bireysel sorumluluk yüklenebilme, (13) Değişime ayak uydurmak, (14) Hızlı hareket etme, (15) Vizyon sahibi olma, (16) Zamanı verimli kullanmadır (Zencirkıran, 2005: 28).