• Sonuç bulunamadı

Benzer İç Pazar Normlarının Malların Serbest Dolaşımı ile İlişkisi

1.3. İÇ PAZAR SERBESTÎSİ OLARAK MALLARIN SERBEST DOLAŞIMI

1.3.3. Benzer İç Pazar Normlarının Malların Serbest Dolaşımı ile İlişkisi

İç pazarın kurulması bakımından temel unsurlardan biri olarak malların serbest dolaşımı, sınırların olmadığı bir iç alan yaratılması bakımından benzer normlar ile birlikte uygulanmaktadır. Bu bakımından özellikle temel haklar ve rekabet kuralları, malların serbest dolaşım kuralları ile benzer yönde, pazar serbestliği ve eşitliğinin sağlanmasında önemli rol oynamaktadır.

Temel haklar, Birliğin kurulduğu yıllardan itibaren, Birliğin hukuk kaynakları arasında yer almış, Adalet Divanı tarafından öncelikli olarak yorum kaynakları arasında kullanılmıştır131. Temel haklar özel olarak Birliğin Kurucu Andlaşmaları içerisinde yer almasa da ve bu sebeple bağlayıcı niteliğe sahip olmasa da Adalet Divanı temel hakları, gelişen içtihat oluşturma sürecinde genel hukuk ilkelerini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS), üye ülkelerin ortak anayasal düzenlemelerini ve Kurucu Andlaşmaların çeşitli hükümlerini kaynak olarak kullanarak kararlarına temel almış ve dava konusu önlemlerin temel haklar ile uyumlu olup olmadığı değerlendirmesini yapmıştır132.

Birlik, vazgeçilmez değerlerinden biri olarak tanımladığı temel hakların korunması amacıyla bir katalog hazırlanması çalışmalarına 1999 yılında başlamış, bu

130 Can, İç Pazar Hukuku, s. 133.

131 Temel haklar ve özgürlükler Birliğin kuruluşundan beri, Birlik kurumlarının aldıkları kararlar ve

bildirilerde sık sık üzerinde durdukları bir konu olmuştur. En önemlilerinde biri de Konsey, Komisyon ile Parlamento tarafından ortaklaşa hazırlanan ve temel haklara saygının Birliğin temel ilkesi olduğunu belirten 1977 tarihli açıklamadır. Ardından 1978’de Kopenhag Zirvesinden benzer açıklamalar yapılarak, ulusal demokratik ilkelerin ve insan haklarının korunmasının Birliğe katılımın ön şartı olduğu kabul edilmiştir. Bkz. Hakan Taşdemir ve Hasan Demir, ‘‘Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’’, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:2 No:3, Güz 2002, ss.86-87.

132 Kamuran Reçber ve Çiğdem Aydın, ‘‘Avrupa Birliği’nde Üye Ülkeler Tarafından İnsan

Haklarının İhlal Edilmesi Durumunda Öngörülen Yaptırımlar’’, Ankara Üniversitesi Hukuk

Fakültesi Dergisi, Cilt: 53 Sayı: 1, 2004, s. 105. Temel özgürlük hakları içerisinden Adalet Divanı

özellikle eşitlik ilkesi, mülkiyet hakkını, mesleğe serbestçe girme ve serbestçe yapma hakkını, iktisadi ve ticari özgürlüğü, sözleşme özgürlüğü, toplanma özgürlüğü, düşünce özgürlüğü haklarını kararlarında dayanak olarak kullanmış ve Birlik hukuku çerçevesinde geliştirmiştir. Bkz, ABAD, C- 44/79 sayılı Hauer kararı [1979] ECR. I-03727, p.30; ABAD, C-226/89 sayılı Heylens kararı [1987] ECR. I-04097, p.14; ABAD, C-24/90 sayılı Automec kararı [1992] ECR. I-02223; ABAD, 260/89 sayılı ERT kararı [1991] ECR. I-02925.

çalışmaların ardından ise 2000 yılında Avrupa Temel Haklar Şartı taslak metni hazırlanmıştır. 13–14 Ekim 2000′de Fransa’nın Biarritz kentinde gerçekleşen AB zirvesinde ülke ve hükümet başkanlarının bilgisine sunulan ve kabul edilen bu belge, 7–8 Aralık’taki “Nice Zirvesi”nde onaylanmıştır. Temel haklar şartı insan onuru(md.1–5), özgürlükler (md.6–19), eşitlik (md.20–26), dayanışma(md.27–38), Avrupa yurttaşlık hakları( md.39–46), adli haklar (md.47–50) ve genel hükümlerden oluşmaktadır. Nice Andlaşması’na ekli bir protokol içerisinde düzenlenmiş olan bu belge Lizbon Andlaşmasının yürürlüğe girmesine değin hukuki olarak bağlayıcı sayılmamıştır. Her ne kadar günümüzde yasal olarak bağlayıcı olsa da, ilgili dönemler içerisinde mevcut bu hakların Birlik tarafından kodifiye edilmiş olması da hakların göz önüne alınması bakımından oldukça önemli sayılmıştır133. Bu yönde Temel Haklar Şartına ilişkin olarak Konsey, Komisyon ve Parlamento tarafından yapılan ortak bir bildiri ile bu belgenin, Birlik tarafından gelecekte gerçekleştirilecek hukuk politikaları kapsamında önemli bir ölçü olarak kullanılacağını, Birlik organlarının ikincil mevzuat düzenlemeleri yaparken düzenlemelere saygılı davranacakları ve belge içeriğinden sapamayacakları belirtilmiştir134.

Malların serbest dolaşımını da kapsar şekilde bir bütün olarak serbest dolaşım hakları, Adalet Divanı içtihatlarında sahip oldukları etki dolayısıyla temel haklar benzeri kurallar olarak nitelendirilmektedirler135. Gerçekten de her bir serbest dolaşım hakkı, bu serbestîlerden yararlananlar bakımından üye ülkelere ve Birlik organlarına karşı ileri sürülebilecek sübjektif haklar yaratır. Bu kapsamda malların serbest dolaşımı, ürün serbestliği ilkesi çerçevesinde bu dolaşıma bağlı hareketleri korumakta ve malların diğer ülkelere ihracı ve ithalinin her bir aşamasına işlemlere katılan bireyler lehine, üye ülkelere karşı ileri sürülebilecek sübjektif haklar yaratmaktadır136.

Bundan başka, temel hakların asıl işlevi olan ülke düzenlemelerini sınırlandırma işlevleri, malların serbest dolaşımına ilişkin hükümlerin de ortaya çıkardığı etkilerden biridir. Bu kapsamda malların serbest dolaşımına ilişkin kuralar,

133 Füsun Arsava, ‘‘Avrupa Temel Haklar Şartı’’, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:5,

No:1, 2005, (Temel Haklar Şartı), s.12.

134 Füsun Arsava, ‘‘AB’nin Anayasallaşma Sürecinde Temel Haklar Şartı’’, Ankara Avrupa Çalışmaları Dergisi, Cilt:3, No:2, 2004, (Anayasallaşma Sürecinde Temel Haklar), s. 8.

135 ABAD, C-226/89 sayılı Heylens kararı [1987] ECR. I-04097, p.14. 136 Can, İç Pazar Hukuku, s. 206.

üye ülkeler tarafından alınan ticareti kısıtlayıcı ve iç pazarın bütünleşmesini engelleyici önlemlere karşı doğrudan müdahale hakkı vermektedir. Ayrıca genel kabul görüldüğü üzere, temel hakların kısıtlanmasına yönelik önlemlerde aranan önlemin ölçülü olması ve temel hakkın özüne dokunmaması gerekliliği, Adalet Divanı tarafından malların serbest dolaşım hükümlerinin kısıtlanma ölçüsü olarak sık sık kullanılmıştır137.

Ancak malların dolaşım serbestîsinden doğan haklar, temel haklardan farklı olarak yalnızca Birlik hukukunun uygulama alanı ile sınırlandırılmış değildir. Gerçekten de Birlik tarafından kabul görmüş temel haklar, Birliğin ya da üye ülkelerin Birlik hukukunu uygularken gerçekleştirdikleri uygulamalara karşı ileri sürülebilir138. Buna karşılık malların dolaşım serbestîsinden doğan haklar, Birliğin ya da Birlik hukukunun icrası kapsamında üye ülkelere karşı değil, doğrudan üye ülkeler tarafından gerçekleştirilen tüm eylem ve düzenlemelere karşı koruma hakkı verir.

İki kavram arasındaki bir diğer fark ise sahip oldukları koruma işlevinin önceliğine ilişkindir. Temel haklar öncelikli olarak bireyler için, ülkeler tarafından gerçekleştirilen haksız müdahalelere karşı savunma hakkı yaratmaktadır. Malların dolaşım serbestîsinden doğan haklar ise, iç pazarın kurulması ve sınır-aşan iktisadi faaliyetlerin güvence altına alınması amacını öncelikli olarak içeriğinde barındırmaktadır139. Temel hakların koruma işlevine yönelik bu farklılık, diğer iç pazar serbestîlerine nazaran çalışmamamızın konusunu oluşturan malların serbest dolaşımı çerçevesinde oldukça ayrışmaktadır. Gerçekten de mal serbestliğini konu alan malların serbest dolaşımı, temel hakların koruma işlevinden, diğerlerine oranla çok daha fazla uzaklaşmakta, bu bakımdan tam anlamıyla iç pazarın işleyiş garantisini oluşturma amacına dönük olarak koruma sağlamaktadır.

İç pazarın işleyişinin korunması amacı ile oluşturulmuş iç pazar kuralarından biri olarak rekabet kuralları da, malların serbest dolaşım kuralları ile yakın ilişki

137 Catherine Bernand, The Substantive Law of the EU: The Four Freedoms, Second Edition,

Oxford University Press, Oxford, 2007, s, 81; ABAD, C- 174/82 sayılı Sandoz kararı [1983] ECR. I- 2445; ABAD, C- 72/83 sayılı Campus Oil kararı [1984] ECR. I–2727.

138 Can, İç Pazar Hukuku, s.144; Işıl Karakaş, ‘‘Ulusalüstü Anayasada Temel Haklar Problematiği: Teorik ve Pratik Sorunlar’’, http://www.anayasa.gov.tr/eskisite/anyarg22/%C4%B1s%C4%B1l.pdf,

(23. 05.2009),ss. 5-6.

içindedir. ATA’nın 81 ila 86’ıncı maddeleri arasında düzenlenmiş olan rekabete ilişkin kurallar da malların serbest dolaşım ilkeleri gibi öncelikli olarak iç pazarın düzgün işleyişi ve Birlik içi ticareti garanti altına almayı amaçlar. Malların serbest dolaşım ilkelerinin ayrılmaz bir bütünü olarak nitelendirilen rekabet kuralları ile malların serbest dolaşım ilkeleri arasındaki temel fark malların dolaşımına ilişkin hükümlerin esas itibariyle üye ülke faaliyetlerini hedef alırken, rekabet kurallarının hedefinin özel teşebbüslerin faaliyetlerini hedef almasıdır. Bu çerçevede rekabet kuralları üye ülkeler arası ticaretin özel kişiler tarafından engellenmesi durumuna karşı güvence sağlamaktadır140.

Görüldüğü gibi iç pazarın gerçekleştirilmesi bakımından düzenlenmiş olan unsurlar olarak temel haklar, rekabet kuralları ve malların serbest dolaşımına ilişkin kurallar arasında oldukça sıkı bağlar vardır ve bu unsurlar birbiri ile bir bütün oluşturmaktadır. Özellikle koruma sağladıkları alan ve yöneldikleri eylemler bakımından ortaya çıkan farklılıklar olsa da, her biri iç pazarın gerçekleştirilmesi hedefi içerisinde önem kazanmakta, farklı ihlal durumları karşısında koruma sağlamaktadırlar.

1.4. MALLARIN SERBEST DOLAŞIMININ UYGULAMA ALANI