• Sonuç bulunamadı

II. Savaş Sonrası Dönemde Bağlantısızlar Bloğunda (Mısır, Hindistan, Endonezya ve

II.IV. Yugoslavya

1. BANDUNG KONFERANSI VE BAĞLANTISIZLAR BLOĞU’NUN ORTAYA

1.5. Bağlantısızlar Hareketi’nin Gelişimi

1.5.1. Bağlantısızların Zirve Konferansları (1961-1992)

1.5.1.5. Beşinci Zirve Konferansı – Colombo (Sri Lanka) 1976

1961’de Belgrad’da düzenlenen Birinci Zirve Konferansı üzerinden on beş yıl geçmişti, Hareketin üye sayısı Kahire’deki İkinci Zirvede 47, Lusaka’da 53, Cezayir’de 75’e Colombo’da düzenlenen bu Beşinci Zirvede ise sayı 86’ya yükselmiş ve üyeler yalnızca siyasi durumu değil, çeşitli ekonomik, sosyal ve politik sistemleri de temsil ediyordu. Bağlantısızlar Hareketine artan oranda bağlılık, kuşkusuz etkinliğinin giderek artan bir şekilde takdir edilmesidir. 16-19 Ağustos 1976’da Colombo’da yapılan Bağlantısızlar Hareketi’nin Beşinci Zirvesi Konferansı’na, Bağlantısız Ülkeler Zirve Konferansları tarihinde ilk kez NATO ve Varşova Paktı gibi askeri ittifaka üye olan Portekiz ve Romanya ülkeleri misafir olarak katılmıştır260.

Bağlantısızlar Hareketi’nin Beşinci Konferansı, dünya halklarının siyasi ve ekonomik bağımsızlığı, barış ve gelişme mücadelesinin yoğunlaştırılmasıyla benimsenen uluslararası bir durum bağlamında yapılmıştır. Konferans üyeleri adalet, eşitlik ve barış içinde bir arada yaşama ilkelerine dayanan, uluslararası siyasi ve ekonomik bir düzen için tekrardan bir araya geldiklerini belirttiler. Konferans, bağlantısızların ilkeleri doğrultusunda ilk on beş yıldan bu yana gelişmekte olan uluslararası durum üzerinde

259 In Institute of Foreign Affairs (IFA), Summit Declarations of Non-Aligned Movement (1961-2009),

(Director: Tika Jung Thapa), Nepal, 2011, s. 43-53. 260 O. Suryanarayanan, a.g.m., s. 127.

artan etkisini gösterdiğini ve Bağlantısızların dünya meselelerinde yapıcı ve kademeli olarak etkili bir rol oynadığını kaydetti. Konferansta, Dördüncü Zirve Konferansı’ndan sonra yaşanan gelişmeler örnek gösterilerek Bağlantısızların dünya barışına ve yeni devletlerin bağımsızlığını kazanmalarındaki etkilerine değindiler. Demokratik Kamboçya, Lao Halk Demokratik Cumhuriyeti ve Vietnam Sosyalist Cumhuriyeti halklarının Birleşik Devletlerin emperyalist saldırganlığına, Gine-Bissau, Cape Verde, Mozambik, Angola ve Sao Tome ve Principe, Portekiz sömürgeciliğinin son olarak yok olmasına ve bu bağımsız devletlerin ortaya çıkmasındaki katkılarından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Siyonizm’e karşı verilen başarılı mücadeleyi ve Arap halkının, İsrail saldırılarına karşı 1973 savaşlarında mücadele kapasitesinin çarpıcı bir şekilde sergilenmesini memnuniyetle karşılayan Konferans üyeleri, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün uluslararası alanda tanınması ve Filistin halkının vazgeçilmez ulusal hakları karşısında bu gelişmelerin Dördüncü Zirve Konferansı’ndan bu yana kaydedilen en önemli başarı olduğunu belirttiler. Ancak Ortadoğu olaylarının uluslararası barış ve güvenlik için ciddi tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurguladılar. 1967 saldırılarından yaklaşık dokuz yıl sonra İsrail, Arap topraklarını işgal ve Filistin halkının vazgeçilmez ulusal haklarını ihlal etmeye devam etmiştir. Konferans üyeleri ABD, siyasi, ekonomik ve askeri desteğe bağımlı olarak bölgede adil ve kalıcı bir barışın kurulmasını engellemek ve işgalini uzatmak için yaptığı genişleme taktiklerini sürdürdüğünü belirtmişlerdir261.

Konferans tüm ülkeleri Arap topraklarında devam eden İsrail saldırganlığını sona erdirme mücadelesinde askeri, ahlaki ve maddi yardımda bulunmaya çağırmıştır262.

Beşinci Zirve Konferansı’nda, 1961’deki ilk Zirve Konferansı’ndan bu yana geçen on beş yıl boyunca meydana gelen değişimleri incelendi. Bağlantısızların giderek artan rolü ve önemine değinilerek, üyelerinin bağlantısızlığın temel karakterinin bozulmadan devamını sağlamak, ilkelerine ve politikalarına sadık kalmaları gerektiği belirtilmiştir. Yeni bağımsız ülkelerin gerginliği azaltmada ve uluslararası barışın korunmasında önemli bir rol oynadıkları belirtildikten sonra uluslararası barışın bir güç dengesi üzerine kurulabileceği veya güç bloklarına ve büyük güçlerle askeri ittifaklara üye ülkeler tarafından sağlanabileceği görüşü de reddedilmiştir.

261 In Institute of Foreign Affairs (IFA), Summit Declarations of Non-Aligned Movement (1961-2009),

(Director: Tika Jung Thapa), Nepal, 2011, s. 82-98. 262 O. Suryanarayanan, a.g.m., s. 129.

Bağlantısızların dayanışması ve aralarındaki işbirliğinin artması, ulusal bağımsızlık ve eşitlik, karşılıklı güven ve adalete dayalı uluslararası işbirliği üzerine kurulan yeni bir uluslararası düzenin evrimine önemli katkı sağlamıştır. Konferans’ta, Hareketin, milyonlarca insana bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazandıran ve çok sayıda bağımsız devletlerin ortaya çıkmasını sağlayan ulusal kurtuluş mücadelesinde oynadığı rolü vurgulandı. Konferans, Asya Bölgesinde düzenlenen ilk Zirve Toplantısı’ydı. Bu vesileyle konferans, Asya'nın deneyimlerini ve zengin kültürel mirasını göz önüne alarak tarihi bir önem kazandı. Asya'nın tarihi, Asya halklarında, askeri bloklara ve ittifaklara karışmamak suretiyle özgürlüklerini korumak ve savunmak için bir kararlılığa sahip olduğunu vurguladı263. Devlet başkanları, adil ve dengeli ilişkilerin yeni bir döneminin

başlatılmasının herkesin sorumluluğunu kabul etmekle birlikte, özellikle de ekonomik gücü elinde tutanlar üzerine düştüğünü belirtmişlerdir264. Ayrıca, yeni bir dünya

ekonomik düzeninin oluşturulması için gelişmiş ülkeler tarafından parasal ve mali olarak desteklenmesi gerektiğini vurgulamışlardır265.

Konferans’ta, evrensel barış ve güvenliğin yalnızca tam bir silahsızlanma özellikle de nükleer silahsızlanma ile güvence altına alınabileceğini ve bu amaca yönelik gerekli önlemlerin tüm nükleer silah testlerinin Bakteriyolojik ve diğer kitle imha silahları ile bu tür silahların cephanelerinin ortadan kaldırılmasıyla olabileceği belirtilmiştir. Konferans’ta ayrıca, Dünya Silahsızlanma Konferansı’nın toplanmasına yol açan etkili önlemlerin alınması için acil bir ihtiyaç tekrarlanmış ve Bağlantısızlığın önde gelen hedeflerinin, devletlerin gerçek bağımsızlığını sağlamak; barış içinde bir arada yaşamak; tüm dünyada silahsızlanmayı sağlamak; sömürgeciliğe, ırkçılığa son vermek olduğu tekrar belirtilmiştir. Konferans, bir sonraki zirve konferansının 1979’da Küba’da düzenlenmesine karar vererek son bulmuştur.