• Sonuç bulunamadı

II. Savaş Sonrası Dönemde Bağlantısızlar Bloğunda (Mısır, Hindistan, Endonezya ve

II.IV. Yugoslavya

1. BANDUNG KONFERANSI VE BAĞLANTISIZLAR BLOĞU’NUN ORTAYA

2.2. ABD’nin Bağlantısız Devletlere Yönelik Politikaları ( Mısır, Hindistan,

2.2.3. ABD’nin Hindistan Politikası

Nehru Hindistan tarihinin ilk Başbakanı ve Dışişleri Bakanıdır. 20. Yüzyılda Hindistan’ın dış politikasını şekillendiren Nehru’nun dış politikası sadece kendi döneminin değil, aynı zamanda kendinden sonraki dönemleri de etkilemiştir. Yeni bağımsızlığını kazanan Hindistan’ın birçok sorununa rağmen Nehru, Hindistan’ın uluslararası sistemde kilit oyuncu olması gerektiğine inanıyordu. Bu yüzden Nehru, uluslararası ilişkilerde hareketli aktif politikalar izlemiştir. Nehru’ya göre Doğu veya Batı Bloğunun oluşturduğu herhangi bir askeri ittifaka dâhil olmak bağımsızlığını kaybetmek

360 Türel Yılmaz, a.g.e., s. 108.

361 David Nason Wilson, The Eisenhower Doctrine and its Implementation In Lebanon-1958, Thesis

Presented to the Faculty of the Graduate School of The University of Texas at Austin, Austin Texas,

2002, s. 1.

362 Fahir Armaoğlu, 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), s. 503. 363 Türel Yılmaz, a.g.e., s. 110.

demektir364. Kendi aralarında ve anlaşmazlık içinde olan grupların gelecekte dünya

felaketlerine yol açan ya da bunu sürdürmeye yönelik herhangi bir siyasi blok grubu arasında olmaktan mümkün olduğunca uzak durma hedefindeydi365.

ABD’nin Hindistan politikası, iki devletin farklı dünya görüşlerine sahip olmalarından dolayı, diğer demokratik devletlerle sürdürdüğü politika gibi olmamıştır. İki devlet sadece güvenlik ile ilgili konularda ilk dönemlerde yakınlaşmışlardır. İki ülke arasındaki ilişkiler, Kore Savaşı’ndan hemen sonra, BM üyesi olan Hindistan’ın ateşkes komisyonunda yer almasıyla gelişmiştir. Ancak 1956’daki Süveyş ve Macaristan krizleri sırasında, Hindistan’ın her iki kriz karşısında tepkisi farklı olunca ABD ile Hindistan ilişkilerinde durgunluğa neden olmuştur. Hindistan, Süveyş’in İngilizler tarafından işgal edilmesini kınarken, Sovyet Rusya’nın, Macar İhtilaline müdahalesini kınamakta sessiz kalmıştır. ABD’nin Hindistan politikasındaki durgunluğu 1962’de meydana gelen Çin- Hint savaşıyla bozulmuştur. Bu savaşta ABD, bölgede güçlü bir Çin devletini istemediği için Hindistan’a askeri destekte bulunmuştur. Bu destek Çin’in Hindistan’a karşı yürütmüş olduğu askeri harekâtı daha fazla ileriye taşımasını önlemiştir. Bağlantısızlık politikasına sahip olan Hindistan bağlantısızlığı bırakmamakla beraber, hem ABD ile ilişkilerini sürdürmeye hem de Çin’e karşı, Sovyet Rusya ile yakın ilişkiler kurmaya önem göstermiştir. Hindistan’ın bu politikası Nehru’dan sonra daha da kuvvetlenerek devam etmiştir366.

ABD’nin Soğuk Savaşta Doğu Bloğu ile rekabet ettiği bir diğer alan Hint Okyanusu bölgesidir. ABD’nin bu bölgeye yönelik politikası Hindistan politikasını şekillendirmiştir. Bölgede güç unsuru kurmak isteyen ABD’nin Okyanus Bölgesindeki manevraları ve Sri Lanka Adasındaki olası varlığı Hindistan’ı endişelendirmiştir. Bu durum karşısında Hindistan, güvenliğini sağlamak ve bölgede nüfuzunu korumak amacıyla ABD’yi Sri Lanka Adası’ndan uzak tutma çabası içerisine girmiştir. Bu amaçla Hindistan ABD’ye yönelik caydırıcı politikalar takip etmiş ve Sri Lanka’yı baskı altında tutarak güvenliğini sağlamayı planlamıştır. Sri Lanka üzerindeki nüfuzunu güvence altına almak isteyen Hindistan, Sri Lanka’daki Tamil Kaplanlarını bir baskı aracı şeklinde değerlendirmiştir. Böylece Hindistan’ın Tamil Kaplanlarına verdiği destek bölgede olası

364 Ahmet Akyüz, a.g.e., s. 13,15. 365 Carsten Rauch, a.g.m., s. 2.

bir ABD varlığını engelleyecektir367. Bu durum karşısında ABD, bölgede söz sahibi

olmak ve Sovyet Rusya’yı bölgeden uzak tutmak amacıyla savunma tedbirleri almıştır. ABD’nin Kore Savaşından sonra almaya başladığı savunma tedbirleri Vietnam Savaşı ile daha da kuvvetlenmiştir. Vietnam Savaşı, Güney Doğu Asya bölgesinin stratejik önemini artırdığı gibi bölgenin karşı karşıya kaldığı tehlikeyi de açıkça göstermiştir. Bu bölgenin Doğu Bloğunun kontrolüne geçmesi durumunda, Sovyet Rusya ve Çin, Singapur ve Malaca Boğazına da hâkim olmalarını sağlayacaktı, bu durum Pasifiğin savunması açısından büyük sorunlar meydana getirirdi.

ABD’nin bu bölgeyi korumak için atmış olduğu ilk adım, yeni bağımsızlığını kazanmış olan Laos, Kamboçya, Tayland ve Güney Vietnam’a askeri ve ekonomik yardımlarda bulunmak olmuştur. İkinci adım ise SEATO (Güneydoğu Asya Antlaşma Örgütü )’nun oluşturulmasıdır. Bu ortak savunma sistemi, 8 Eylül 1954’te ABD, İngiltere ve Fransa ile Uzak Doğu ülkelerinden Avustralya, Tayland, Yeni Zelanda, Filipinler ve Pakistan’ın katılması ile kurulmuştur. SATO’nun sorumluluk alanı, pakta imza atan devletlerin Asya toprakları ile 21 inci enlemin güneyinde kalan Güney Batı Pasifik bölgesi olarak belirlenmişti. Ayrıca İngiltere’nin Singapur’daki deniz üssü de bu savunma alanı içine alınmıştır. ABD SEATO ile Sovyet Rusya ve Çin’in etrafında, Avrupa’nın Atlantik kıyılarından pasifiğe kadar uzanan bir ittifaklar çemberi kurmuştur368. ABD,

SEATO’yu kurmaya çalışırken, ittifakta özellikle Güney ve Güneydoğu Asya’da daha meşruiyet kazanması için birçok ülkeye davetiye gönderdi. Sonuçta sadece Güney Doğu Asya’dan iki ülke ve Güney Asya'dan sadece bir ülke elde etmeyi başardılar. Birmanya ve Endonezya Bağlantısızlık politikası gereği SEATO’ya katılmadılar. Her ne kadar bu ittifakın genel olarak oluşturulması için büyük bir aksilik olmamasına rağmen, ABD’nin umduğu kadar üyesi olmadı369.

Hindistan, askeri yardımların dışında ekonomik olarak ta, ABD’den yardım alan devletlerden biridir. 1960’lı yıllara gelindiğinde ABD Hindistan’a kayda değer miktarda yiyecek yardımı yapmıştır. ABD’nin vermiş olduğu ekonomik destek, Hindistan’da tarım alanında “Yeşil İhtilalin” başlamasını sağlamıştır. Bazı dönemlerde, ABD’nin Hindistan

367 Övgü Kalkan Küçüksolak, Hindistan’ın Sri Lanka’daki Tamil Etnik Grubunun Siyasallaşması Sürecine

Yönelik Yaklaşımının Bölgesel Güç Rolü Kapsamında İncelenmesi, Güvenlik Stratejileri Dergisi, S, 17, 2013, s. 165-166.

368 Fahir Armaoğlu, 20.Yüzyıl Siyasi Tarihi (1914-1995), s. 460.

369 Willem Verdaasdonk, US created Multilateral Alliances: Why they succeed in Europe but Failed in

South East Asia: Evaluating NATO and SEATO, Bachelor Thesis report International Studies, Netherlands, 2015, s. 30.

ve Pakistan arasındaki Keşmir Sorununun çözümü için arabuluculuk yapma çabası iki devlet arasındaki ilişkilerin soğumasına neden olmuştur. Aynı zamanda Sovyet Rusya’nın, Çin ile olan ilişkilerinin gerginleşmesi, iki ülkeyi özellikle askeri işbirliği konusunda yakınlaştırmıştır. Sovyet Rusya ve Hindistan’ın, 1971 yılında Barış Ve Dostluk Anlaşması imzalaması, Hindistan’a, Pakistan’a karşı askeri güç kullanması konusunda geniş imkânlar tanımıştır. 1971 yılındaki Hindistan-Pakistan savaşı sırasında ABD’nin Bengal Körfezi’ne uçak gemisi göndererek Hindistan’ı uyguladığı askeri operasyondan vazgeçirmeye çalışması, iki devlet arasındaki ilişkileri tekrardan zor bir duruma sokmuştur. Ancak 1970’li yılların başında, ABD’nin Vietnam Savaşı ve Ortadoğu politikalarına ağırlık vermesi nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkiler ılımlı bir hal almıştır. Fakat 1974 yılında, Hindistan’ın nükleer deneme yapmasıyla birlikte, ABD Hindistan’a nükleer silahsızlanma yaptırımlarını uygulamaya başlamıştır370. ABD’nin

Hindistan politikası genel anlamda çıkarları doğrultusunda şekillenmiştir. ABD bölgede nüfuz sahibi olmak için Sovyet Rusya ve Çin yayılımına karşı Hindistan’ı desteklemeye devam etmiştir.