• Sonuç bulunamadı

Basit ve Bileşik Fiiller

ULUSLARARASI HUKUKA AYKIRI FİİL

C. Uluslararası Hukuka Aykırı Fiil Sınıflamaları

3. Basit ve Bileşik Fiiller

Bir başka ayrıma göre hukuka aykırı fiiller, basit ve bileşik (composite) olmak üzere iki grupta toplanmaktadır. Bu ayrımda basit fiiller, uluslararası hukuk kişilerinin bir hareketine veya ihmaline dayanan bir fiili neticesi, kendisine objektif olarak bağlanabilen bir durumu ifade eder. Ancak eğer uluslararası hukuk kişilerinin herhangi bir organı tarafından işlenen hukuka aykırı fiil, bir diğer organ tarafından da onay görür ve hukuka aykırılık ortadan kaldırılmazsa, bileşik hukuka aykırı fiil söz konusu olmaktadır. İkinci hâlde hukuka aykırı fiil, uluslararası hukuk kişilerinin birden çok organı tarafından işlenmektedir. Böyle bir ayrım, niteliği gereği uluslararası hukuka özgü olup, iç hukukta bulunmamaktadır386.

2001 Komisyon Tasarısı m. 15/1’e göre, bir uluslararası yükümlülüğün, bir hareket veya ihmal diğer ihmal veya hareketlerle birlikte ele alındığında ortaya çıkan, toplamda hukuka aykırı olarak tanımlanan bir hareket veya ihmaller serisiyle bir devlet tarafından ihlâli, hukuka aykırı fiil meydana getirmek için yeterlidir. Bir bileşik fiil

383 ICJ Reports 1980, p. 63, 67. 384 Bkz. AVCI, s. 70.

385 BOZKURT, s. 262.

durumunda, Komisyon Tasarısı m. 15/2’ye göre, hareketler veya ihmaller uluslararası yükümlülüğe aykırı kaldığı sürece, ihlâl, hareketler veya ihmaller serisinin ilkiyle başlayan ve süren bütün zaman aralığına yayılır.

Bir bileşik fiilin hangi hareketler veya ihmallerle ortaya çıkacağı ve kaç hareket veya ihmalin bir bileşik fiil oluşturacağı, somut olayın gerçeklerine ve ihlâl edilen yükümlülüğün düzenlenme şekline, amaçlarına bağlıdır. Hareketler veya ihmaller bir serinin bir parçası olmak durumundadır. Ancak bir ihlâl oluşturmak için yeterli sayıda fiil ortaya çıkmışsa, bütün serinin bir bileşik hukuka aykırı fiil kategorisi içinde bulunma amacıyla ika edilmiş olması gerekli değildir387.

Komisyon Tasarısı m. 14’te, sona ermiş olan ve sürmekte olan fiiller ayrımının daha ince bir ayrıma tâbi tutulmuş (refinement) bir hâli, m. 15’te “bileşik bir fiille oluşan ihlâl” başlığı altında düzenlenmiştir. Bileşik fiiller, hukuka aykırı davranışı oluşturan bir fiiller veya ihmaller serisinin ilkinden başlayarak bir zamana yayılan mütemadî ihlâllere yol açabilir. Bileşik fiiller, birtakım davranışların toplamından oluşan ihlâllerle sınırlıdır. Örneğin, soykırım, apartheid veya insanlığa karşı suç, ırk ayrımcılığıyla ilgili sistematik fiiller, bir ticaret andlaşmasıyla yasaklanan ayrım gözetici sistematik fiiller gibi, genellikle toplamda hukuka aykırı olarak tanımlanabilecek bir hareketler veya ihmaller serisi niteliğindedir388.

Soykırım suçunun incelenmesi, bileşik fiillerin tespiti açısından uygun bir örnek olabilir389. Zira bu suç tipi, suçu işleyen birimin (entity), devlet de buna dâhil, sistematik bir politika ve uygulama benimsemesini gerektirir. 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi (Convention on the Prevention and

387 2001 ILC Commentaris, m. 15, p. 8.

388 2001 ILC Commentaries, m. 15, p. 1-2. Ayrıca bkz. LYSÉN, s. 72. Uluslararası hukuka aykırı fiilin sistematik olması, sorumluluğun işletilmesinde temel bir kural olan “iç başvuru yollarının tüketilmesi” gerekliliğini ortadan kaldırabilir. (Örneğin, bkz. Ireland v. United Kingdom Davası, ECHR, Series A, No. 25 (1978), p. 159, http://cmiskp.echr.coe.int////tkp197/viewhbkm.asp?action=open&table=1132746FF- 1FE2A468ACCBCD1763D4D8149&key=91&sessionId=7413622&skin=hudoc-en&attachment=true

(13.05.2006)).

389 Aslında bu suçun işlenmesi öncelikle bireylerin uluslararası alanda ceza sorumluluğuna yol açar. Buna bağlı olarak daha sonra, devletin genel anlamda sorumluluğu doğabilecektir.

Punishment of the Crime of Genocide) m. 2’ye göre, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu kısmen veya tamamen imha etmek maksadıyla aşağıdaki fiillerden herhangi birinin irtikâp olunması soykırım suçunu teşkil eder. Burada suçun, “grup azalarının katli; grup azalarının bedenî veya aklî melekelerinin ciddî surette haleldar edilmesi; grubun, bedenî varlığının kısmen veya tamamen imhasına müncer olacak (varacak) hayat şartlarına kaste tâbi tutulması” gibi fiillerden oluşacağı belirtilmiştir390. Bu fiillerin sistematik unsurlar içerdiği açıktır. UAD önünde Application of the Convention on the Prevention

and Punishment of the Crime of Genocide Davasında, Yugoslavya Federal Cumhuriyeti,

Bosna-Hersek Cumhuriyeti’nin 29.12.1992’de ardıllık bildirisi (notification of succession) ve 1948 Sözleşmesini yürürlüğe koyma ifadesi dolayısıyla, işbu Sözleşmenin ancak, Sözleşme m. 13’te geçtiği gibi, tevdii izleyen doksanıncı günde yürürlüğe gireceği ve bu sebeple 29.03.1993’ten önce olduğu ileri sürülen olaylar bakımından ve alternatif olarak, başvuran devletin ardıllık bildirisi olan 29.12.1992 tarihinden önce olduğu ileri sürülen fiiller bakımından Divanın yetkili olmayacağını ileri sürdü391. Divan ise, 1948 Sözleşmesi m. 9’da, Sözleşmenin kişi (ratione personae) ve konu (ratione materiae) bakımından uygulanmasıyla ilgili hüküm olduğunu, zaman bakımından (ratione temporis) uygulama konusunda ise sessiz kalındığını, bu bakımdan bu sonuncuyu Divanın belirlemesi gerektiğini belirtmiştir. Divan, Sözleşmede bir zaman sınırı konmaması ve tarafların da buna bir çekince getirmemiş olmaları dolayısıyla, somut olayda Bosna-Hersek’te çatışmanın başlamasından bu yana gelişen olaylara Sözleşmeye etki tanıyarak yargı yetkisine sahip olduğu kararına varmıştır392. Görüleceği üzere burada hareketlerin veya ihmalerin birleşmesinden oluşabilecek bir soykırım suçu, fiillerin bir sürekli fiil olarak değerlendirilmesine yol açabilmektedir. Bu bakımdan bu olay, aşağıda inceleyeceğimiz 2001 Komisyon Tasarısı m. 15’teki sürmekte olan fiiller açısından da bir örnek teşkil etmektedir.

390 Bkz. GÜNDÜZ, s. 325-327.

391 Preliminary Objections, ICJ Reports 1996, p. 14, D.1-D.2. 392 Adı Geçen Karar, p. 34.