• Sonuç bulunamadı

Bir ekonomide bir bankanın iflası, mevduat sahiplerini, kreditörleri ve bankadan kredi kullananları olumsuz etkilediğinden, ekonomideki diğer işletmelerin iflasından daha çok etki yaratmaktadır. Bu süreçte, finansal açıdan sağlığı bozulan bir bankanın borçlarını ödeyememesi veya bankaya verilen kredilerin geri çağrılması finansal sistemde bulaşma etkisi yaratarak ödeme güçlüğü olmayan, finansal yapısı kuvvetli bankaları da derinden etkileyebilecektir. Bankalar parasal aktarım mekanizması ile bunun temel unsuru olan kredi kanallarının önemli aracıları durumundadır. Bankacılık sisteminde ortaya çıkabilecek iflaslar veya diğer ciddi finansal sıkıntılar, kredi akışını olumsuz şekilde etkileyeceğinden, finansal sistemde kredi daralmasına ve buna bağlı olarak ekonomik faaliyetlerin gerilemesine sebep olabilecektir. Yeterli kaynağın bulunamaması, sürdürülebilir bir büyüme için gerekli olan sanayi, ticaret ve hizmetler sektöründeki yatırımların yapılmasına engel olacağından bu durumda ekonomik büyüme de olumsuz etkilenecektir. Bu noktada geçici veya kalıcı nitelikte finansal sağlığı bozulan ve sistemik riske dönüşerek, finansal sistemi, finansal istikrarı ve ekonomik yapıyı olumsuz etkileyebilecek

banka veya bankaların sorunlarının giderilmesi, diğer bir ifadeyle yeniden yapılandırılmaları büyük önem arz etmektedir (BDDK Yeniden Yapılandırma Raporu 2002:32).

Genel anlamda yeniden yapılandırma, tek bir banka için söz konusu edildiğinde, mali bünyenin güçlendirilerek bankanın net değerinin ve dolayısıyla yükümlülüklerini yerine getirme gücünün artırılması şeklinde tanımlanmaktadır (BDDK Risk Bülteni, 2009:30). Yeniden yapılandırma uygulamaları, kamu ve bankacılık kesimi tarafından çare kalmadığında başvurulan bir yoldur. Hem kamu otoritesi, hem de bankalar yeniden yapılandırma faaliyetleri konusunda isteksiz olabilmektedir.

Kamu kesimi operasyonların büyük maliyetlere yol açabileceğinden, hukuki altyapıda geniş düzenlemeleri zorunlu kılacağından ve dikkatsiz müdahalelerin finansal sisteme olan güveni büyük ölçüde sarsıp bankalara hücuma yol açabileceğinden endişe etmektedir. Bankacılık kesiminde özel bankalar, söz konusu rehabilite uygulamalarının kamu müdahalesine neden olabileceğinden ve bankalara hücum yaşanabileceğinden tedirgin olduğundan zararlarını gizleme eğilimindedir. Kamu bankaları ise devlet desteğiyle zararlarını uzun süre devam ettirebilmektedir (Erdönmez, 2001: 9).

Banka yeniden yapılandırmasının temel amacı, bankaların ödeme gücüne kavuşmasını ve istikrarlı bir karlılık düzeyine ulaşmasını temin ederek finansal anlamda varlığını sürdürmesini sağlamak, genel ekonomik faaliyetler içerisindeki bankacılık hizmetlerinin payını tatminkar bir düzeye çıkarmak ve bu şekilde sisteminin aracılık kapasitesini iyileştirmektir. Bu süreçte ilk olarak, sistemdeki sorunların doğru bir şekilde tespit edilmesi gereklidir. Aksi halde, bu yönde alınacak önlemler kısa vadede bir rahatlama ortamı yaratsa da uzun vadede bu sorunlara etkin çözümlerin getirilmesi hususunda yetersiz kalınmasına yol açacaktır. Daha sonraki aşamada geçici ödeme güçlüğüne düşen, ancak faaliyetlerine devam edebilecek durumda olan bankalarla mali bünyesi sağlam olan bankaların ayrıştırılması gerekmektedir. Geçici mali sorunlara sahip olanların mali bünyelerinin güçlendirilmesi, faaliyetlerine devam edemeyecek düzeyde sorunlara sahip olan

bankaların ise mümkün olduğu kadar kısa sürede sektör dışına çıkarılması rehabilitasyon sürecinin diğer aşamalarını oluşturmaktadır (Erdönmez, 2001: 11-12).

Banka yeniden yapılandırma programları, başta mevduat sahipleri ve vergi ödeyenler olmak üzere, banka sahipleri ve yöneticileri, bankadan kredi kullananlar ve bankaya kredi kullandıran kreditörlerden oluşan geniş bir kesimi yakından ilgilendirmektedir. İyi düzenlenmeden ve ileride karşılaşılabilecek riskler öngörülmeden yapılan yeniden yapılandırma uygulamaları daha da yüksek maliyetlere neden olabilmektedir. ABD, Şili, Macaristan ve Tayland vb. ülkelerde hükümet tarafından bankalara sermaye desteği yapıldıktan sonra bu işlemin tekrarlanması ihtiyacı doğmuştur (Potemkin vd., 2001:17).

Honohan ve Klingebiel (2000)’e göre, krizlerin yaşandığı yaklaşık 40 ülkede, yeterli düzeyde yapılmayan ve bu yüzden tekrarlama ihtiyacı duyulan yeniden sermayelendirme operasyonlarının daha ağır mali sonuçları olduğu tespit edilmiştir.

Banka yeniden yapılandırma enstrümanları finansal, operasyonel, yapısal olmak üzere üç ana kategoriye ayrılabilir (Tablo 14). Birinci kategoride finansal yeniden yapılandırma yer almakta olup, bankaların mali yapılarında ani şekilde ortaya çıkan problemlere karşı doğrudan mali transferleri kapsamaktadır. İkinci kategoride yer alan operasyonel yeniden yapılandırma, bankaların kurumsal anlamda iyi yönetilerek daha karlı ve etkin bir şekilde faaliyet göstermesine ilişkin önlemleri içermektedir. Üçüncü kategoriyi oluşturan, yapısal yeniden yapılandırma ise sektörel düzeydeki sorunlara dikkat çekerek, bankaların faaliyette bulundukları ortamdaki rekabetin yeniden oluşturulmasını sağlamayı amaçlamaktadır.

Tablo 14: Sistemik Banka Yeniden Yapılandırma Yöntemleri Finansal

Bankalara acil finansal desteğin sağlanması

Devlet Desteği (Tahvil, Ödenek, Kredi) Merkez Bankasınca Likidite Desteği Özel Sermaye ve Tahvil Desteği Devlet Garantisi

Operasyonel

Yönetim ve etkinliğin gelişmesi Yeni Yönetim Daha Etkin Personel İtibarlı Yabancı Bankaların Sisteme Girişlerine Kolaylık

Yapısal

Rekabet düzeyinin iyileştirilmesi

Tasfiye

Birleşme/Küçülme

Aktif Yönetimi ve Borç Yemden Yapılandırma Kaynak: Dziobek, 1998:13.

Bankacılık sektöründe yaşanan sorunların çözümü için mevduat sigortası güvencesinin kullanılması, kamu otoritesi tarafından bankaların yeniden sermayelendirilmesi ve bankaların sorunlu kredilerinin satın alınması gibi yollarla çok büyük tutarlarda parasal maliyetlere katlanılmaktadır. Bu süreçte, yeniden sermayelendirme en çok tercih edilen yöntemlerdendir (Tablo 15).

Tablo 15: Bazı Ülkelerde Banka Yeniden Yapılandırmada Kullanılan Yöntemler

Ülkeler Hükümetin Sermaye Desteği Varlık Yönetim Şirketi Yerli banka Birleşmesi Yabancı Banka Satın Alımına İzin Çin + + + Hindistan + + + +

Hong Kong (1980'lerde) + +

Endonezya + + + + Güney Kore + + + + Malezya + + + + Fılipınler (1980'lerde) + + + Tayland + + + + Arjantin + + Brezilya + + Şili (1980'lerde) + + + Kolombiya + + + Meksika + + + + Venezüella + + Çek Cumhuriyeti + + + Macaristan + + + Polonya + + + Rusya + + Suudi Arabistan + + Türkiye + (*) + +

Finlandiya (1990'lı yılların başında) + + +

Norveç + +

İsveç (1990'lı yılların başında) + +

Japonya + +

Kaynak: BIS Policy Papers, Bank Restructuring in Practice, 1999:42. (*) Kuruluş aşamasındadır.

2.2. BANKACILIKTA YENİDEN YAPILANDIRMA YÖNTEMLERİ