• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3. BURSA TEKKELERİNİN GÜNÜMÜZDEKİ DURUMU VE

3.1.1. Günümüze Ulaşabilmiş Tekkeler

3.1.1.4. Başçı İbrahim Tekkesi

Tekke No: 7

Tekkenin Adı: Başçı İbrahim Tekkesi [15]. Yeri: Maksen Mh., Başçı İbrahim Mh.[15]. Tarikatı: Nakşibendiyye [15,51].

Zikir Usulü: Kuudi, Hatm-i Hâcegân [12,13]. Banisi: Başçı İbrahim (D:?-Ö: H.885/M.1480) [15]. İnşa Tarihi: 15. yy. [15].

Onarımlar: M. 1891, M. 1960 [100,106]. Kitabesi: Var [100].

49 Vakfiyesi: Var.

İnceleme Tarihi: Mart 2015.

• Mevcut Durumu: Günümüzde Maksem Mahallesi'nde meşruta, tevhidhane, hamam ve hazireden oluşan tekke yapı grubundan revaklı avlu eklenerek camiye çevrilmiş, tevhidhane bakımsız bir halde duran hamam ve yine bakımsız bir haldeki haziresi kalmıştır. Hamamın restorasyon çalışmalarının yapılamadığı, camiye ise dönemin mimarisiyle uyuşmayan malzemelerle çeşitli eklentiler yapıldığı tespit edilmektedir.

• Tarihçesi: Tekkedeki tarikat icrası hakkında detaylı bilgi bulunmamaktadır. Abdal Mehmed'in muhiplerindenbiri olan Başçı İbrahim tarafından kurulmuştur [15]. Nakşibendiye yöntemiyle âyin yapılan bu tekkede zikir ve ritüeller sürekli olarak Nakşibendiyye'de kalmıştır [15]. Meşruta, cami olarak kullanılan tevhidhane, hazire ve sonradan eklenen hamamla beraber oldukça büyük bir alana yayılmıştır [15]. Hacı Rifat Efendi'nin ölümünden (ö. 1809) sonra belli bir süre tarikat faliyetleri yapılmayan tekkede meşruta yok olmuş tevhidhaneye daha sonra revak ve derviş odaları eklenerek H. 1242/M.1826'dan sonra bir süre medrese olarak kullanılmıştır [15].

Yapı 1854 depreminde de hasar görmüş ve ilk olarak 1891 yıllarında tamir edilmiştir [89,100,106]. 1925 yılından sonra ise uzun yıllar depo olarak kullanıldıktan sonra Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarıma tâbi tutularak 1960’ta ibadete açılmıştır [89,100,106].

Bilinen şeyhleri: Alaattin Ali Semerkandî (öl.?), îshak Efendi (öl. 1590), Abdülaziz bin Osman Halveti Mısrî (öl. 1740), Süleyman Nakşibendî (öl. 1769), Mehmet Efendi Nakşibendî (öl. 1814), İzzet Efendi (öl. 1866), Hacı Rifat Efendi (öl. 1869), Salih Efendi (?) [15].

• Mimarisi: Tekke mekan kurgusu olarak bahçe içerisinde birbirlerinden bağımsız tevhidhane, doğusunda bir meşrutahane ve batısında büyük bir hamamdan oluşmaktadır. Hazire ise Tevhidhane mihrabının arkasında yine bahçe içerisindedir [15]. Tekkenin vakfiyeleri incelendiğinde 1459 tarihli ilk vakfiyeye yapılan 1467 ve 1471 tarihli ilâvelerden Başçı İbrâhim’in Bursa’daki tekkenin üç aşamada yaptırdığı anlaşılmaktadır [106]. Bunlara göre yapının bugünkü durumunu alması yüzyılın sonlarına doğru yapılan bazı eklemelerle gerçekleşmiştir [106]. İlk safhada tek kubbeli tevhidhane ve meşruta birimleri inşa edilmiş, ikinci safhada bu kısma kuzeyden üç

50

kanatlı revaklı bir avlu ve derviş odaları bitiştirilmiş, daha sonra ise yapının bitişiğine bir hamam eklenmiştir [89,100,106]. Mimari açıdan bakıldığında duvar örgüsündeki teknik farklılardan yapının geçirdiği bu safhalar kolaylıkla fark edilebilmektedir.

Şekil 3.12. Başçı İbrahim Tekkesi tevhidhane planı, Maksem Mh./Bursa, 15.yy., Nakşibendiyye (Gabriel.'den düzeltilerek çizilmiştir, Osmanoğlu İ., Taşkın C., 2015), [15,89,100].

10,00 X 10,00 metre iç ölçülerinde kare planlı tevhidhanenin yapım sitemi tuğla ve kesme taş sıralı bir duvar örgüsüdür. Üst kısmı türk üçgeni ve bir kuşak üzerine oturan kurşun kaplı bir kubbe ile örtülmüştür. Yapının kuzey cephesindeki üç gözlü son cemaat yerinin örtü sistemi ortada aynalı tonoz, yanlarda kubbedir. Tevhidhanenin kubbesini kapatacak yükseklikteki kalkan duvar şeklinde düzenlenen ve üç tuğla bir kesme taş sırasıyla örülen cephesi, iki yanda sivri, ortada Bursa kemerli olmak üzere üç açıklıkla geçilmiştir. Ortadaki dilimli kemer dıştan ikinci bir kemerle kuşatılmış ve bu kemerin köşeliklerine altıgen tuğlalardan oluşan dekoratif bir örgü kuşağı yerleştirilmiş

51

olup bu şekilde girişe ayrılmış olan ve erken dönem Bursa camilerinde görülen bu teknik ile orta bölümün hem form hem de süsleme özellikleriyle farklı biçimde belirtilmesi yönüne gidilmiştir [106].

Son cemaat yerinin önünde ortada küçük bir şadırvanı bulunan kesme taş ve üç sıra yatay tuğla hatıllı ve kirpi saçaklı onbir gözlü kubbe yada beşik tonozla örtülü revaklar daha sonradan eklenmiştir [99]. Yapıda kullanılan duvar sistemlerinin farklılığı hemen dikkat çekmekte olup iki yan kanadın son cemaat yeri cephesiyle birleştiği kısımda seviyenin yanı sıra duvar tekniğinin de farklı oluşu zaten yapıya son cemaat mahalinin sonradan eklendiğini göstermektedir. Revağın Dış yüzleri moloz taşla örülü iç yüzlerini moloz taş ve tuğla sıralı bir örgülüdür. Revaklı avluya girişteki iki revağın kapatılarak derviş hücresine dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır [15,89]. Revak duvarları saçak hattında testere dişi frizler kuşatmakta olup bunlar caminin dış cephesindeki pencere kemerlerinde de görülmekte olup buradaki pencerelerin alınlıklarına dekoratif nitelikli dairesel mermer parçaları günümüzde mevcut değildir [106]. Caminin mihrabı geç dönemde yapılmış yağlı boya bazı süslemelerle asıl niteliğini bugün büyük ölçüde kaybetmiştir [106]. Siyah vernikle yine 1960 onarımında boyanmış olan minberi ise geometrik geçme motiflerden oluşan zengin ve özenli bir ahşap işçiliği ile iç mekânın en dikkat çekmektedir [106]. Girişi yapının son cemaat yerinde bulunan minaresi tevhidhanenin batı köşesinde yer almaktadır. Silindirik gövdeli tuğla minarenin şerefe üstü son onarım sırasında yenilenmiştir [106].

Tekkenin bitişiğinde günümüzde bakımsız bir halde duran yüksek kiremit kaplı kubbesi ile dikkati çeken, kesme taş ve tuğladan inşa edilmiş olan yapı, külliyenin en son eklenen unsuru olan hamamdır [15,89,100]. Hamamla tevhidhane arasında ve tevhidhanenin güney duvarının arkasında kalan alan, çok sayıda mezarla, doğu kısımda Başçı İbrâhim Bey’in kabrinin de yer aldığı bir büyük bir hazire bulunmakta olup burada Başçı İbrâhim Bey’in kabir taşında vefat tarihi 885 (1481) olarak kayıtlıdır [100,106]. Tekke hazire olarak kuzeyindeki Karabaş-ı Veli Tekkesi'nin haziresini de kullanmıştır [100].

Tekkenin tevhidhanesi benzerlerine Osmanlı mimarisinde sıkça rastlanan tek kubbeli yapı tipi olup daha sonra revaklı bir avlu eklenmesiyle büyüyen yapı, buna paralel olarak zaman içinde tekke ve medrese fonksiyonlarını da yitirmiştir [100,106].

52

Tekke meşrutahanesinin, tevhidhanenin yakınında bahçenin bir köşesinde konumlandırıldığı ve tarikat icrası bittikten sonra bakımsızlıktan yıkılması dışında mimari açıdan herhangi bir bilgi bulunmamaktadır [15,89,100].

Şekil 3.13. Başçı İbrahim Tekkesi camiye çevrilmiş tevhidhane cephesi

(Taşkın C, 2015).

Şekil 3.14. Başçı İbrahim Tekkesi hamamı (Taşkın C, 2015).