• Sonuç bulunamadı

Bağımsız İdari Otoritelerin Türleri 35

Bağımsız idari otoriteler, karar organlarının sekline, yaptıkları düzenlemenin özelliğine ve faaliyet alanlarının niteliğine göre üç ayrı şekilde kategorilere ayrılabilecektir (Ulusoy, 2003: 11).

2.1.1 Karar Organlarının Şekline Göre

Karar organlarının şekline göre, bu otoriteler karar organları kuruldan oluşanlar ve kuruldan oluşmayanlar olarak iki gruba ayrılmaktadır (Ulusoy, 2003: 11). Uluslararası uygulamalarda, ülkelerin gelenekleri ve koşullarına göre bağımsız idari otoritelerin karar mekanizmaları tek bir kişiden oluşabileceği gibi sayıları üç ve beş arasında değişen kurullardan da oluşabilmektedir (Emek, 2002; 177). Smith her iki yöntemin de kendine göre avantajları ve dezavantajları bulunduğunu bildirmekte, kaynak talebi, karar sürecinin hızı, kararların hesap verebilirliği ve kararların öngörülebilirliği açısından irdelendiğinde tek kişiye bağlı karar mekanizmalarının; bireysel çıkarlara ve olumsuz dış baskılara mukavemet 11, birden çok bakış açısını içermek ve siyasi iktidarlar ile bağı gevşetip istikrarı artırmak adına ise kurul karar alma süreçlerinin daha etkin ve etkili bir sonuç verdiğini belirtmektedir (Smith, 1997).

Gerçekten de bağımsızlık ve tarafsızlığın gerektirdiği karar alma sürecinin tekil değil, kurulsal bir yapı olduğu, özellikle de birden fazla alanı düzenliyorsa, birden fazla uzmanlık birikiminin bir araya geldiği kurulların avantajının daha çok ortaya çıktığı görülmektedir (Emek, 2002; 177).

Karar organlarının kuruldan oluşması BİO’ların oluşumlarını engelleyici bir neden olmasa da, amaçlarını göz önüne aldığımızda hassas ve teknik alanlarda faaliyet göstereceklerinden, bu alanlara ilişkin kararların tarafsız ve olabildiğince objektif alınması, ancak bu kararların belli bir topluluk arasında değerlendirme ve tartışmalar yapılması yoluyla mümkün olabilecektir. Bu da alınacak olan kararların

11 Mukavemet kelimesi dayanma, karşı durma, karşı koyma, dayanırlık anlamlarına

gelmektedir. Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük

adil, dengeli ve özenli kararlar olabilmesi için organların kuruldan oluşması anlamına gelmektedir (Uysal, 2007: 26).

Bu otoritelerin karar organlarının kurullardan oluşmasının asıl nedeni ve önemi, kararların kurul halinde görüşülerek alınması, yani birlikte bulunulan bir mekânda karşılıklı görüş alışverişi, değerlendirme ve gerektiğinde karsı görüşlerin çatıştırılıp sağlıklı bir senteze varılmaya çalışılmasıdır (Ulusoy, 2003: 12).

Burada karar alma mekanizmaları kurul halinde oluşturulan bağımsız idari otoritelerde, kurul ve kurum ayrımı konusunda bir şeyler söylenmesinin faydalı olacağı düşünülmektedir.

Kurul şeklinde yapılanan bağımsız idari otoriteleri iki bölüm halinde düşünmek gerekmektedir. Birincisi bu otoritelerin asli karar organı olan kurul, ikincisi ise kurul dışında kalan hizmet birimlerinden oluşan teşkilat yani kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ayrım bağımsız idari otoritelerin faaliyetlerini yürütmesi için ve özellikle denetimi için çok önemli bir unsur olarak ortaya çıkmaktadır (Ulusoy, 2002; 92).

Kurum ve kurulun işlevlerinin iyi tanımlanması gerekmektedir. Kurul başkanının aynı zamanda kurumun da başkanı olarak kurumu idare ve temsil etmesi uygulamada bazı yetkilerin kullanılmasında duraksamaya ve tartışmalara yol açmaktadır. Kanun açıkça yetkilendirmedikçe kurum ve kurul başkanlarının icrai karar alma olanakları bulunmamaktadır. Ayrıca, karar yetkisinin kurula tanındığı durumlarda, kanun ile olsa da başkanlara genel ve soyut yetki devri olanaklı değildir. Uygulamada bazı konuların kurul tarafından karara bağlanması pratik açıdan isabetli görülmeyebilir. Ancak, yasanın açıkça öngörmediği durumlarda kurul yerine başkanın karar vermesi hukuka aykırı düşecektir. Bu nedenle, kuruluş yasalarında kurum ve kurulların görev ve yetkileri açık ve net olarak tanımlanmalıdır. Aksi taktirde, kurum ve kurul arasında olabilecek yetki çatışmaları, karar süreçlerini olumsuz etkileyebilecektir (Emek, 2002; 177).

2.1.2 Yapılan Düzenlemenin Özelliğine Göre

Bağımsız idari otoriteler yaptıkları düzenlemenin özelliğine göre, genel nitelikte düzenleme yapanlar (geniş anlamda düzenleme yapan bağımsız idari

otoriteler) ve spesifik12 bir sektörde düzenleme yapanlar (sektörel düzenleme otoriteleri) olarak ikiye ayrılabilirler. Örneğin, ülkemizde Rekabet Kurumu (RK) belli bir sektörle sınırlı olmaksızın kendi faaliyet konularında her türlü sektöre ilişkin karar alabildiği için genel nitelikte düzenleme yapanlar grubuna girerken; Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) veya Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ise sektörel düzenleme yaptıkları için ikinci gruba girmektedir.

2.1.3 Faaliyet Alanlarına Göre

BİO’lar faaliyet konularına ve alanlarına göre, temel hak ve özgürlükler alanında faaliyet gösterenler ve ekonomik alanlarda faaliyet gösterenler olarak ikiye ayrılabilir. Temel hak ve özgürlükler alanında faaliyet gösterenlere ülkemiz uygulamasında Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ilk akla gelen örnektir. Fakat başka ülkelerde kişisel dosyaların korunması, idareden bilgi edinme hakkının düzenlenmesi ile görevli bağımsız idari otoriteler ve hatta ombudsman gibi örnekleri de bulunmaktadır. Ekonomik alanda faaliyet gösterenlere ise RK, BDDK, EPDK, ŞK gibi örnekler verilebilir (Ulusoy, 2003: 12).

Tan ise, bağımsız idari otoriteleri faaliyet alanlarına göre üç grupta toplamıştır;

piyasa ekonomisinin düzenlenmesine yönelik olanlar (örneğin; SPK), temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını amaçlayanlar (örneğin; RTÜK) ve idarenin keyfiliğine karsı savunma amacına yönelik olan bağımsız idari otoriteler (örneğin; Fransa’daki “Mediateur” ve İdari Belgelere Giriş Komisyonu) (Tan, 1996: 12).

Thatcher ise, bağımsız idari otoriteleri iki gruba ayırmıştır. Birinci gruptakiler, piyasaların isleyişini düzenlemektedirler. Kamu hizmeti düzenleyicileri, genel rekabet otoriteleri ve finansal birimler bu gruba girmektedirler. Bu gruba, haksız rekabeti önleme, faaliyette bulunabilme lisanslarını verme ve fiyat kontrolü gibi yetkiler verilmiştir. İkinci gruptaki bağımsız idari otoriteler birinci gruptakilere göre daha heterojendir13 ve çevre, güvenlik, ırk ve kadın-erkek eşitliği gibi alanlarda

12 Spesifik kelimesi; bir türün, bir olayın karakteristik yönünü veren şeklinde

tanımlanmaktadır. Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük http://tdkterim.gov.tr/bts/?kategori=verilst&kelime=SPES%DDF%DDK&ayn=tam Erişim Tarihi: 19.05.2010

13 Heterojen kelimesi ayrışık olarak tanımlanmakta, değişik karakterlere veya yapılara sahip

olma hali olarak kullanılmaktadır. Güncel Türkçe Sözlük

faaliyette bulunurlar. Bu gruptaki otoriteler rekabetten ziyade “kamu yararı” ile bağlantılı amaçları gerçekleştirmekten sorumludurlar (Thatcher, 2002: 131).