• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: SOĞUK SAVAŞ SONRASI RUSYA: YAYILMACI

2.1. Bağımsız Devletler Topluluğu

SSCB’nin Soğuk Savaş sonrası varisi olan Rusya, bu döneme siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla başlamıştır. Kendi nüfuz alanı olarak gördüğü bölgelerde ekinliğini devam ettirmek isteyen Rusya’nın hedefi, yer altı kaynakları, enerji kaynaklarının ve enerji dağıtımında tek söz sahibi olan SSCB’nin politikasını devam ettirmektir. Rusya, Asya ve Avrupa arasındaki tek köprü olduğunu ve “bu alana hâkim olan dünyaya hâkim olur” iddiasına sıcak bakmaktadır. Bu çerçevede Rusya’da bazı kesimlerin özellikle Avrasyacıların yeni imparatorluk merkezi olma özlemi bulunmaktaydı150.

Rusya’nın birinci Dışişleri Bakanı Andrey Kozirev, Rusya’nın yıllarca kendi nüfus alanı olan bölgelerde askeri varlığını koruması gerektiğini desteklemekteydi. SSCB’nin dağılması ile beraber sınırlarda sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu bağlamda;

148 İslam Halidov (a), “ “Yakın Çevre” Doktrini ve Kırgızistan’da Askeri Üs Mücadelesinin Sonu”, Düşünce Dünyasında TÜRKİZ Dergisi, Sayı 26, Yıl: 5, Güntülü Eğitim Yayıncılık ve Tic.Ltd.Şti, 2014, s. 116.

149 TUİÇ Akademi :“Putin’in Rusyası”,

https://stratejikoperasyon.wordpress. com/2014/07/27/rusya-dosyasi-tuic-akademi-putinin-rusyasi/, 10.03.2016.

150 Barış Adıbelli, Avrasya Jeopolitiğinde Büyük Oyun, IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul 2008, s. 37-38.

53

- Bağımsızlıklarını ilan eden devletler, yeni sınır muhafızları, ulusal ordu ve özel kuvvetler kurmalı mı?

- Askeri ekipmanlar yeni devletler arasında nasıl pay edilecek?

- Yeni devletlerde var olan SSCB silah üretim ve test tesisleri ne olacak?

soruları yeni kurulan birliğin temel gündemini oluşturmaktaydı151.

8 Aralık 1991’de Rusya, Ukrayna ve Beyaz Rusya, Belovejskaya Puşşa’da bir araya gelerek SSCB’nin varlığına son vermiş ve Bağımsız Devlet Topluluğu antlaşmasını imzalamışlardı152. 21 Aralık 1991’de Alma-ata şehrinde yapılan zirvede deklarasyon kabul edilmiştir. Bu deklarasyona göre, BDT’ye üye olan devletler Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Moldova, Rusya, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Ukrayna olarak sıralanmıştır.

İmzalanan bu deklarasyonda;

- Üye ülkeler arasında ilişkilerin geliştirilmesine,

- İyi komşuluk, dostluk ve karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesine, - Devlet egemenliklerinin karşılıklı tanınmasına ve saygı duyulmasına, - Toprak bütünlüğü ve mevcut sınırların dokunulmazlığının tanınmasına,

- Kendi kaderini tayin hakkına, birbirilerinin içişlerine karışmamasına, eşitlik, kuvvet kullanmamasına ve kuvvet tehdidinde bulunmamasına,

- Ekonomik ve diğer baskı yöntemlerinden kaçınmalarına, - Sorunların barışçıl yollarla çözülmesine,

- Ulusal azınlıklar, insan hak ve özgürlüklerine saygı gösterilmesine153

karar verilmiştir.

BDT’nin antlaşmasının amaç ve ilkelerine bağlı olarak; uluslararası stratejik istikrarın ve güvenliğin sağlanması amacıyla, askeri-stratejik güçlerin birleşik komutanlığı ve nükleer silahlar üzerindeki tek denetim muhafaza edilecektir. Nükleersiz veya tarafsız

151 Barış Adıbelli, a.g.e., s. 38-39.

152 Leonid Vardomskiy (?) “Dva desyatiletiya posle Belovejskogo soglaşeniya: nekotorıye ekonomiçeskiye itogi”, http://analyticsmz.ru/?p=1126, 25.02.2016.

153 Fuad Hüseynov, “Bağımsız Devletler Topluluğu'nun Oluşumunun Hukuki Boyutları”, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/280/2544.pdf, 2003, s. 395.

54

devlet statüsüne kabul edilen devletlere karşı taraflar saygı duyacaktır. Eski SSCB’ye, üye olmuş devletlerin yanında, BDT’nin tüm üyelerinin rızasıyla amaç ve ilkeleri kabul eden diğer devletlerin de katılması öngörülmüştür154.

SSCB’nin dağılmasıyla Rusya bir anda “kimlik” sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Yıllarca dünyaya komünizmi tek ideoloji olarak dayatan, bu bağlamda kendi Ortodoks geçmişini reddetme ve yasaklama yoluna giden Ruslar, bu ideolojinin yıkıcı sonucunda dünyanın en büyük jeopolitik sarsıntısını yaşamış ve bölünmüştür. Bu sarsıntıyla parçalanan Ruslar bir kez daha “Ben kimim?” sorusuna cevap aramaya başlamıştır. İmparatorluk geçmişi ile önlerindeki gerçeklik arasında sıkışan Rusya buna pragmatik (faydacı) sayılabilecek çoklu kimlik çözümü bulmaya çalışmıştır. Bunlar; Batıcılık, Asyacılık, Avrasyacılık ve Panslavizm olarak sıralanmaktadır155.

2005’de Türkmenistan tam üyelikten ayrılmış ve gözlemci üye olmuştur. Türkmenistan, BDT'nin mekanizmalarında ve faaliyetlerinde artık yer almamaktadır. 18 Ağustos 2008’de meydana gelen Rusya ve Gürcistan arasındaki savaş nedeniyle Gürcistan BDT’den çıkmıştır156. Günümüzde BDT üyeleri; Azerbaycan, Beyaz Rusya, Ermenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Moldova, Özbekistan, Rusya, Türkmenistan, Tacikistan ve Ukrayna’dır. Rusya, BDT çatısı altında eski SSCB ülkelerinin bir arada kalmalarını sağlamayı hedeflemiştir157.

Yeni Rusya’nın ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin olmuştur. Yeltsin hem iç politikada hem de dış politikada demokrasinin göz ardı edilemeyeceğini ifade ederek, ülke için Batı modelini seçmiş ve uygulamaya başlamıştır. Dönemin Dışişleri Bakanı Andrey Kozirev’in “sorunların yalnızca Batı’nın yardımıyla çözülmesine kanaat getirmesi Yeltsin’i cesaretlendirmiştir. Pazar ekonomisine geçiş ve demokratikleşme için atılan adımlar, Yeltsin’in Batı’ya döndüğünün göstergesidir. Yeltsin’in izlediği Batı yanlısı dış politika, SSCB’nin emperyalist yapısının ortadan kaldırılması, ABD ile nükleer rekabetin sona ermesi ve iş birliğinin kurulması, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi

154 Fuad Hüseynov, a.g.m., s. 395.

155 Mehmet Seyfettin Erol (a), ““Avrasyacılık” mı? “Panslavizm” mi?”,

http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Avrasyacilik_mi_Panslavizm_mi/28997#.VxOygzuZTOg, 11.04.2016.

156 BDT, http://cis. minsk.by/page.php?id=174, 18.01.2016.

55

daimi üyeleri ile ilişkilerin kurulması, NATO ile iş birliğinin geliştirilmesi, Dünya Ticaret Örgütü ve G-7 gibi uluslararası kuruluşlara üyeliğin hedeflenmesi yönündedir. Yeltsin, BDT üyelerine karşı politikaya sıcak bakmamıştır. İzlenen bu politikaya Avrasyacıların da içinde bulunduğu çeşitli çevreler karşı çıkmıştır158.

Rusya’nın Doğu ile Batı arasında kendine has bir medeniyeti olan Avrasyacı çevrenin temelinde Batı ve ABD karşıtlığı duruşu yatmaktadır. Boris Yeltsin’e karşı eleştirilerin artması dış politikadaki bazı değişikliklere gitmesine neden olmuştur. Bu değişiklikler başta Orta Asya cumhuriyetleri olmak üzere eski SSCB cumhuriyetlerini kapsamaktadır159.

Eki SSCB ülkelerinde yaşayan etnik Rus nüfusunun güvenliğinden sorumlu olduğunu ileri süren Rusya, ‘’yakın çevre’’ politikasına yönelmiştir. Yakın çevre politikası Yeltsin tarafından Nisan 1993 yılında onaylanmıştır. Rus dış politikasının temeli haline gelen bu politika “BDT üyeleriyle ortak güvenlik sistemi oluşturmak için iş birliğinin

geliştirilmesi ve geleneksel Rus etki alanlarının korunması” şeklinde belirtilmiştir. Aynı

şekilde Kasım 1993’de açıklanan Rus askeri doktrininde, eski SSCB bölgesi “Blizhniy Zarubej” olarak adlandırılmıştır. Bu doktrinde “yabancı ülke birliklerinin yakın çevre ülkelerine yerleşmesinin önlenmesi ve bu ülkelerle Rusya arasındaki entegrasyonun sağlanması” üzerinde durulmuştur160.