• Sonuç bulunamadı

ANTEP’İN TARİHÎ GELİŞİMİ, ETNİK VE DİNÎ YAPISI, KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

1.2. OSMANLI DÖNEMİNDE ŞEHRİN ETNİK YAPISI

1.3.3. b. Gregoryen Kiliseleri

Antep’te Ermenilere ait ilk kilisenin XVII. yüzyıl içinde inşa edilmiş olduğu tahmin ediliyor. Ermeni kaynaklarındaki rivayete göre; Antep’teki ilk Ermeni kilisesi 1700 yılında Bali isimli bir Ermeni tarafından inşa edilmişti. Bu yıllarda İran’dan hac için Kudüs’e gitmekte olan Bali, yol üstündeki Antep’e de uğramıştı. Bali Antep’teki Ermenilerin kiliselerinin olmadığını görerek çok üzülmüş ve hac yolculuğundan vazgeçerek burada bir kilise inşa edilmesi için izin almaya uğraşmaya başlamış, sonunda kilise için izin almayı başarmış ve böylece de Antep’te ilk kilise inşa edilmişti150.

Ermeni kaynaklarında, Antep’teki Ermeni mezarlığının açılmasıyla ilgili de kilisenin yapımına benzer bir rivayet anlatılır. Buna göre de; yine İran’dan hac için Kudüs’e gitmekte olan Shahnazar, Beynazar ve Gulnazar isimli üç Ermeni kardeş Antep’te duraklarlar. Antep’te bulundukları sırada şahit oldukları bir cenazede; kilise yanındaki küçük mezarlığın yeterli olmadığını, ölüyü defnetmek için yer bulunamadığından çeşitli zorluklar yaşandığını görürler. Bunun üzerine hac yolculuklarından vazgeçerek paralarıyla, kapasitesi yetersiz olan mezarlığı genişletmek için biraz daha arazi satın alırlar ve böylece Ermeniler de kendilerine ait geniş bir mezarlığa sahip olurlar151.

148 Central Turkey College The Year Before The War, College Press, Aintab 1914, (Amerikan Bord Kütüphanesi), s. 19.

149 Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), Ankara 2001, s. 4; Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri, İstanbul 2005, s. 17.

150 Sarafian, a.g.e., s. 13; Göğüş, a.g.e., s. 157.

151 Sarafian, a.g.e., s. 13.

Sarafian, bazı kaynaklarda Antep’te ilk kilisenin inşa tarihi olarak Kilikya (Sis) Katagigosu I. Michael zamanının (1738-1758) gösterildiğini ancak bu tarihin hatalı olduğunu, doğru olanın 1700 yılında Bali isimli Ermeni tarafından inşa edilen kilise olduğunu belirtiyor. Ona göre bu tarihin kilisenin yenilenme ya da tadilat tarihi olması daha muhtemeldir152. Ancak Osmanlı kayıtlarına göre kilisenin inşa tarihi olarak 1700 yılı oldukça geç bir tarihtir. 1700 yılından önce de, XVII. yüzyıl içinde, burada Ermenilerin ibadetleri için bir kiliseleri vardı. Ayıntab Şer’iye Sicillerindeki bilgilere göre, 1689 yılında Ermeniler kilise duvarlarının tamir edilmesi için mahkemeye başvurmuşlar ve gerekli izni almışlardı153. 1704 tarihli başka bir kayıtta da Hayik Zımmiyan mahallesinde bir Ermeni kilisesi bulunduğu görülüyor. Bu tarihte Antep’teki Ermeni keşişi Bagos veled-i Bânî ve cemaatten bazı kimseler mahkemeye başvurarak kiliselerinin tavanının yıkılmaya yüz tuttuğunu ifade edip, yine tamiri için izin istemişlerdi. Bunun üzerine mahkeme tarafından eski Mimarbaşı Üstad Osman ve yeni Mimarbaşı el-Hac Ebubekir ile yapı işleriyle meşgul olan esnaftan oluşan “ehl-i vukûf” bir heyet kiliseye giderek inceleme yapmışlar ve kilisenin tamire muhtaç olduğunu belirtmişlerdi. Bunun üzerine Ayıntab Nâibi kilisenin tamiri için izin vermiş ve gerekenler Osmanlı idaresince yaptırılmıştı154.

Kiliselerin inşası için izin ve ruhsat veren Osmanlı Devleti, kiliselerin tamir ve bakımı için gerekli olanları da her zaman yapmıştı. 1739 yılında da Ermeniler kiliselerinin tamiri için yine başvuruda bulunmuşlar ve yine gerekli olanlar Osmanlı idaresince yapılmıştı155. 1807 yılında da yine kilisede büyük bir tadilat yapılmıştı156. 1859 yılında da Ermeniler, Halep Valisi’ne başvurarak, Hayik Zımmiyan

152 Sarafian, a.g.e., s. 13; Bazı araştırmalarda da Antep’te ilk Ermeni kilisesinin inşa tarihinin bu tarihlerden daha erken olduğu ancak kazadaki ilk önemli ya da ana kilisenin 1723 yılında veya bundan birkaç yıl sonra inşa edilmiş olduğu belirtiliyor. Canbakal, a.g.t., s. 49.

153 Ayıntab Şer’iye Sicilleri, nr. 39/50/2, Şevval 1100/1689’dan aktaran, Canbakal, a.g.t., s. 49.

154 Ayıntab Nâibi’nin kilisenin tamir edilmesi konusundaki kararı 15 Muharrem 1116 / 20 Mayıs 1704 tarihlidir. Ayıntab Şer’iye Sicilleri, nr. 53/81’den aktaran Hüseyin Çınar, “18. Yüzyılın İlk Yarısında Ayıntab Şehri’nin Sosyal ve Ekonomik Durumu”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2000, s. 36. Antep’teki kiliseler hakkında şimdiye kadar ulaşılabilen en eski tarihli kayıtlar arasında olan bu belgeler sonraları değişik araştırmacılar tarafından da çeşitli yerlerde kullanılmış olmasına rağmen bu belgeleri ilk kez inceleyip yayınlayan kişi Hüseyin Çınar’dır.

155 Ayıntab Şer’iye Sicilleri, nr. 94/37’den aktaran Çınar, a.g.t., s. 36.

156 Sarafian, a.g.e., s. 14.

mahallesindeki kiliselerinin kapısının küçük olduğundan giriş çıkışlarda zorluk yaşadıklarını belirterek kilise kapısının değiştirilmesini ve Çukur mahallesinde bulunan Ermeni Sıbyan Mektebi’nin de harap bir halde olduğunu belirterek, mektep için gerekli tamir ve bakımın yapılmasını veya aynı mahallede yeni bir mektep inşa edilmesini talep etmişler; bunun ardından da kilise kapısının genişletilmesi ve onarımı ile beraber; mektebin de ihtiyacı olan tamir ve bakım için gerekli olanlar Osmanlı idaresi tarafından yaptırılmıştı157. Bunlar gibi daha birçok örnek sıralanabilir. Osmanlı Devleti Müslümanlar kadar Hristiyan ahalinin de dinî ihtiyaçlarının karşılanması konusuna son derece hassasiyet göstermiştir. Yine ilerleyen yıllarda Antep Ermeni Protestan Kilisesinin tamiri için hazırlanan ancak Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Ermeni sevkiyâtı dolayısıyla tamir ertelenince geliri mal sandığında muhafaza edilmek kaydıyla başkalarına satılan taşlar dahi, sonradan kiliseye iâde edilmiş ve taşların kiliseye taşınması için gerekli olan nakliye ücreti de (on bin kuruş) Osmanlı Devleti tarafından ödenmiştir158. Taşlar, satın alanlar tarafından o ana kadar henüz kullanılmamış olduğu için tekrar alınmış ve gerekli taşıma ücreti de yollanarak kilisenin bir an evvel tamiri sağlanmıştır159.

1873 yılında Antep’teki kiliselerden birinin yeniden tadilata alınması gündeme gelince kazadaki Ermeniler, o sırada kazada bulunan kiliselerden çok daha büyük ve sağlam yeni bir kilise inşa etmeyi teklif ettiler. Aynı yıl inşasına başlanan kilisenin yapımı 1875-1877 yıllarında şehirde yaşanan salgın hastalık, Türk-Rus savaşı ve parasızlık gibi çeşitli nedenlerle zaman zaman kesintiye uğrayarak 1892 (veya 1893) yılında tamamlandı. (Sarafian kilisenin 1893’te tamamlandığını belirtiyor ancak hala ayakta olan binanın üzerinde inşa tarihi olarak 1892 yılı yazılı.)

“Saint Mary Kilisesi” (ya da “Surp Asdvadzadzin Kilisesi”)160 ismiyle inşa edilen bu

157 2 Safer 1276 (31 Ağustos 1859) tarihli irâde; BOA. İ.HR. nr. 170/9215.

158 2 Ramazan 1337 (1 Haziran 1919) tarihli Meclis-i Vükelâ Mazbatası; BOA. MV. nr. 216/5;

Dâhiliye Nezâreti’nden Maliye Nezâreti’ne 20 Temmuz 1325 (20 Temmuz 1919) tarihli tezkire;

BCA. Yer nr: 14,50,7 Fon kodu: 272,0,011.

159 Sadaret’ten Dâhiliye Nezâreti’ne 3 Ramazan 1337 (2 Haziran 1919) tarihli tahrirat; BOA.

DH.KMS. nr. 50-2/15.

160 Türkiye’deki Ermenilerle ilgili son yıllarda yapılan çalışmalardan birinde bu kilisenin 1892 yılında

“Surp Asdvadzadzin Kilisesi” ismiyle inşa edildiği belirtilmektedir. Eski resim ve kartpostallarla Ermeni eserlerinin yansıtıldığı bu çalışmanın Antep’le ilgili kısımları için bkz. 100 Yıl Önce Türkiye’de Ermeniler, (Editör: Osman Köker), İstanbul 2005, (Birzamanlar Yayıncılık), s. 280-286.

kilise Türkiye’deki en büyük kiliselerden biriydi. Kilisenin mimarı olarak İstanbul’daki birçok kilisenin de mimarı olan “Sarkis Bey Balyan” davet edilmişti.

Kilisenin inşasında Antep’in önde gelen Ermeni ailelerinden Nazaretyanlardan Nazaretyan Nicholas Ağa’nın büyük çabası olmuştu. Yapı işlerini de Antep’in meşhur taş ustalarından Sarkis Kadehciyan yapmıştı. Kilisenin tepesine yerleştirilen haçlar, şehirdeki camilerin minarelerinden daha yüksekteydi. Görkemli yapısıyla kilisenin şehrin görümüne hâkim olması amaçlanmıştı. O günkü Amerikan standartlarına göre kilisenin toplam maliyeti yaklaşık 350.000 dolar tutuyordu161. Kilisenin çanı Londra’da yaşayan Hrant Köşkeryan isimli bir Ermeni tarafından Brezilya’da yaptırılmıştı. Ağırlığı bir ton olan bu çan bugün de Gaziantep Müzesi’nde korunmaktadır. Ermeniler Antep’ten ayrıldıktan sonra Saint Mary Kilisesi bir süre cezaevi olarak kullanıldı. Mimarî yapısında hiçbir değişiklik yapılmayan kilise daha sonra da “Kurtuluş Camii” adıyla camiye çevrildi.

Günümüzde de hâlen ayakta olan ve kısmen bakım ve restorasyonu yapılan camii, halk arasında “Kilise Camii” olarak adlandırılıyor162.