• Sonuç bulunamadı

Antep’in Türkler Tarafından Fethi

ANTEP’İN TARİHÎ GELİŞİMİ, ETNİK VE DİNÎ YAPISI, KÜLTÜREL ÖZELLİKLERİ

1.1. ANTEP’İN TARİHÎ GELİŞİMİ 1. Antep Adının Menşei

1.1.4. Antep’in Türkler Tarafından Fethi

Türkler’in Antep ve civarına yerleşmeye başlamaları ise XI. yüzyılın ikinci yarısına rastlar. 1040 Dandanakan savaşının ardından Selçukluların Anadolu’da yayılmaya başlamalarıyla gerçekleşen bu iskân hareketinden önce de kimi Türk boyları bölgeye yerleşmişlerse de gerek sayılarının az olması gerekse de bölgede bulunan diğer kuvvetlerin çok güçlü olmaları gibi sebeplerle burada tutunamamışlardı. XI. yüzyılın ikinci yarısında Suriye’ye Türklerin ilk girişi Han

29 Özdeğer, Onaltıncı Asırda …, s. 3; Özdeğer, XVI. Yüzyıl Tahrir …, s. 8.

30 Altınöz, a.g.m., s. 102. Antep’in Müslümanlar tarafından fethiyle ilgili yazarı ve tarihi bilinmeyen ve Antep’in Lohan köyünde bir evde bulunan 12 sayfa ve 244 beyitten oluşan Mesnevî tarzındaki manzum bir eser 1959 yılında Antepli araştırmacılardan merhum Cemil Cahit Güzelbey tarafından yayınlanmıştır. Bkz. Cemil Cahit Güzelbey, Antep’in Hz. Ömer Tarafından Fethi (Manzum Tarihî Bir Efsane), Gaziantep 1959, Gaziantep Kültür Derneği Yayınları.

oğlu Harun adındaki bir Türk emiri tarafından gerçekleştirilmişti31. Bölgede devam eden Selçuklu akınları sırasında Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan’ın komutanlarından Afşin Bey’in 1067’de Antep’i ele geçirmesiyle de Antep Türk idaresiyle tanıştı32. Afşin Bey Antep’le beraber Raban’ı da (günümüzdeki Araban) fethetmekle beraber o sırada Philaretos Brachamios isimli bir Ermeni beyinin elinde bulunan Antakya Dükalığı’nı da istila etmiş; bunun ardından da Türkistan ve Horasan bölgelerinden kitleler halinde göç etmekte olan birçok Türk boyu bu bölgelere yerleştirilmişlerdi. 1071 Malazgirt savaşından sonra bölgede Selçuklu İmparatorluğu’na bağlı bir Türk Devleti olan Suriye Selçuklu Devleti kurulmuştu.

1084 yılında Süleyman Şah tarafından Antakya Dükalığı ve Antakya’ya bağlı olan yerlerle beraber Antep de kesin olarak Selçuklu hâkimiyetine alınmış ve böylece Suriye bölgesindeki Türk egemenliği kesinlik kazanmıştır33.

Haçlılar bölgeye geldiklerinde Antep Suriye Selçuklularının idaresinde bulunuyordu. Haçlı Seferleri sırasında bir müddet Urfa ve Maraş Kontlukları’na bağlanan şehir, Haçlı Seferleri’nin şiddetini yitirmesiyle tekrar Selçuklu hâkimiyetine geçmiş, Moğol istilasıyla beraber de Moğolların egemenliğine girmişti.

1270 yılında Moğolların istilası ile yıkılan kent daha sonra da, 1277 yılında Memlük hâkimiyetine girdi34. Anadolu’daki Moğol hâkimiyeti çökerken, XIII. yüzyıl sonlarından itibaren Halep ve Antep arasındaki bölgeye yerleşmeye başlamış olan Türkmen aşiretleri tarafından, 1337 yılında Zeyneddin Karaca Bey önderliğinde Dulkadiroğulları Beyliği kuruldu35. Bu beyliğin kurulmasıyla Antep ve civarı Memlüklüler ile Dulkadiroğulları arasında ihtilaf konusu olmaya başladı. 1343

31 Han oğlu Harun’un bir Karahanlı Beyi olduğu tahmin edilmektedir. Ali Sevim, Suriye Selçukluları, Ankara 1965, s. 19; Necdet Sevinç, Gaziantep’te Yer Adları ve Türk Boyları, Türk Aşiretleri, Türk Oymakları, İstanbul 1983, s. 13.

32 Osman Turan, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslâm Medeniyeti, İstanbul 1969, s. 118.

33 Sevim, a.g.e., s. 84; Turan, a.g.e., s. 216.

34 Özdeğer, Onaltıncı Asırda …, s. 5; Özdeğer, XVI. Yüzyıl Tahrir …, s. 10. Antepliler Memlükler’in idaresinde geçen yıllardan “Çerkezler zamanında …” diye söz ederlerdi. Memlük dönemini bu şekilde nitelendirerek, 15. yüzyıl ile 16. yüzyıl başındaki Memlük hükümdarlarının kökenine dolaylı yoldan değinmiş oluyorlardı. Leslie Peirce, Morality Tales, Law and Gender, in the Ottoman Court of Aintab, California 2003, s. 38.

35 Refet Yinanç, Dulkadir Beyliği, Ankara 1989, s. 10.

yılında Antep ve civarı Zeyneddin Karaca Bey tarafından Dulkadiroğulları Beyliği’ne bağlandı36.

Ancak Memlüklüler de yöreyi terk etmek niyetinde değillerdi. Antep uzun zaman bu iki güç arasındaki hâkimiyet mücadelelerine sahne oldu ve defalarca Memlüklülerle Dulkadirliler arasında el değiştirdi. XIV. yüzyılın sonlarında Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde Memlük-Dulkadirli mücadelesi devam ederken, Timur’un ordusu Güneydoğu Anadolu’yu işgal etti37. Antep’i harap ederek Suriye’ye giren Timur ordusu, Suriye’den dönüşte de, yağmacı Türkmenleri cezalandırmak bahanesiyle Antep yakınlarındaki Türkmen aşiretleri üzerine saldırmışlar ve ardından da Antep’i ikinci kez yağma etmişlerdi. Antepli tarihçi Aynî, Timur’un Suriye seferi sırasında harap edilen şehirler arasında Antep’in de olduğunu belirtir38.

Timur’un bölgeden çekilmesinden sonra Antep ve civarı tekrar Memlüklülerle Dulkadirliler arasında çekişme alanı olmaya devam etti. XV. yüzyılın ortalarından itibaren bölgedeki Memlüklü-Dulkadir hâkimiyet mücadelesine artık Osmanlılar da dâhil olmuştu. Dulkadirli Beyi Şehsuvar, Memlüklülere karşı çoğu kez Dulkadirli beylerini destekleyen Fatih Sultan Mehmet’in uyarılarını dikkate almamaya başlayınca Fatih, Memlük Sultanı Kayıtbay’ın 1472’de bölgeye yapacağı seferde tarafsız kaldı ve Kayıtbay bölgedeki Türkmenlerin de desteğiyle Dulkadirlileri yenilgiye uğrattı. Böylece Antep de yeniden Memlük hâkimiyetine girmiş oldu39. Kayıtbay’ın Dulkadir Beyi olarak tayin ettiği Şahbudak Bey karşısında Fatih, Alaüddevle Bozkurt Bey ve diğer Bozok Beylerini Osmanlı kuvvetleri ile birlikte Dulkadirli topraklarına gönderdi. Önce başarısız olduktan sonra 1480 yılında ikinci mücadelesinde bölgeye hâkim olmayı başaran Alaüddevle; bazen Osmanlıların yanında bazen karşısında yer aldığı için Osmanlı Devleti tarafından cezalandırıldı ve

36 Yinanç, a.g.e., s. 13-14.

37 Özdeğer, Onaltıncı Asırda …, s. 7; Özdeğer, XVI. Yüzyıl Tahrir …, s. 12.

38 Mehmet Alpargu, “XV. Yüzyılda Antep’in Tarihine Umumî Bir Bakış”, GAZİANTEP - Cumhuriyetin 75. Yılına Armağan, (Editör: Yusuf Küçükdağ), Gaziantep 1999, Gaziantep Üniversitesi Vakfı Kültür Yayınları, s. 84-85.

39 Alpargu, a.g.m., s. 88.

12 Haziran 1515 tarihinde Turnadağı’nda yapılan savaşta önce esir edildi, ardından da öldürüldü40.