• Sonuç bulunamadı

Büyük Devletlerin Konya Ekonomisi Üzerinde Etkin Olma İstekleri

Ulaşım problemi yüzünden Osmanlı kentleri arasında ticaret zayıftı. Yer altı, yerüstü kaynakları bakımından zengin olan ülkenin kaynakları yeterince kullanılamıyordu. İstanbul’da bile yol ve taşıma şartlarından dolayı ürün fiyatlarına ilave edilen ek masraflar, Anadolu’da yetişen mal ve eşya fiyatlarını pahalı hale

108

Dersaadet Ticaret Odası Gazetesi, 4 Eylül 1315 (16 Eylül 1899), nr. 767, s. 286. 109

getirdiğinden yeterince alıcı bulmuyordu. Başkentin özellikle gıda ihtiyaçları Kafkas ve Balkan ülkelerinden karşılanıyordu.

Osmanlı’daki tarım ürünleri, boya, tekstil için pamuk, yün, tiftik, derinin yanında diğer zenginlik kaynakları110 dünya ekonomik bunalımını atlatan ve gelişen batılı ülkelerin dikkatini çekmekteydi.

1.1.5.1. İngiltere’nin Etkinlik Çabası

Ticari amaçla İngiltere’den bazı şirketler Osmanlı’nın büyük şehirlerinden olan İstanbul ve İzmir’de şubeler açmaya başladılar. Şube açan bu şirketlerden biri de W. Whital Şirketi’dir.

Şirket, İstanbul’da pahalılığından dolayı satılamayan Anadolu ürünlerinin ulaşım problemini halletti. Şehirlerde temsilcilikler, ilçelerinde ise komisyoncular görevlendirdi111. Komisyoncular, Türk köylüsünün parçalar halinde bulunan kokacak, çürüyecek, elinde kalarak heba olup gidecek her çeşit ürününü düşük fiyattan toplayarak, yaptıkları ek masraflar da dahil, İstanbul’a getirip çok ucuza satmayı başardı. Hattâ İstanbul’un gıda ihtiyacını karşılama noktasında, Hükümet’e yaptığı pazarlamada, Anadolu köylüsü-Osmanlı Hükümeti arasında yaptığı aracılık rolünden büyük kazanç elde etti. Aynı şirket gıdada, Osmanlı Hükümeti ile, diğer devlet kurumlarının yiyecek hizmetlerini sağlamaya yönelik uzun vadeli anlaşılması durumunda, yol yapımı ve iletişim araçlarının geliştirilerek, tarımsal bölgeler arasında, yöre halkını da iş gücü olarak kullanıp, ana ve yan (tali) yolların bile yapılabileceğini tasarlıyordu112. Şayet bunda başarılı olunursa, İstanbul’un gıda sorunu çözülecek, hattâ Avrupa’da bile söz sahibi olunabilecektir.

İngiliz şirketinin başarılı çalışmaları ve Konya’daki ekonomik potansiyel, İngiltere’nin dikkatini çekince 1896’da, 2 personelle hizmet verdiği “Konya Konsolosluğu”nu açtı113. Orta Anadolu’daki tüm faaliyetlerini buradan yürütmeye başladı.

Osmanlı yöneticilerinin faaliyetlerini yakından takip eden İngiliz Konsolosluk yetkilileri, Ziraat Nezâreti’nin Orta Anadolu ve Konya’da uygulamaya koyduğu “tarımda yeni makine kullanma” programı çerçevesinde, İngiliz mamülü Ruston Proctor Lincoln Firması’nın buharlı tarım makinelerini önerdiler.

110

Rifat Önsoy, Tanzimat Döneminde Osmanlı Sanayi ve Sanayileşme Politikası, s. 57-58. 111

Şanda, Reaya ve Köylü, s. 143. 112

Nezih Varcan, Osmanlı Maliyesi Hakkında İngiliz Raporları 1861-1914, Ankara 2000, s. 91. 113

1904-1905 yılı hasat mevsiminde, Konya’da denenen makinelerden olumlu sonuç alındı. Bunun üzerine Hükümet, 1905 yılı sonunda 4 tane daha aynı makineden Konya’ya gönderilmesi kararını aldı114.

Tarımsal uygulama çalışmalarına kayıtsız kalmayan İngilizler, şehrin ticaretiyle de yakından ilgilendiler. İngiliz tüccarları mal sevkiyatında Konya-İzmir demiryolu hattını kullandılar. Fakat ortaya çıkan İngiliz-Alman ekonomik mücadelesi, demiryolu avantajına sahip Almanların lehine geliştirdi.

Bu durumu iyi değerlendiren Almanlar, II. Meşrutiyet’in ilânıyla birlikte Konya’daki söz sahipliğini her alana yaydılar.

1.1.5.2. Fransa’nın Etkinlik Çabası

İngiltere ile aynı safta bulunan Fransa, Osmanlı yöneticileriyle temaslarını hiçbir zaman eksik etmediler. Ülkenin zenginlik kaynakları üzerinde söz sahibi olma ve kendilerine düşen payı sahiplenmede geri kalmak istemiyorlardı. Hattâ bazı tren yolu yapımı ve işletme imtiyazlarını çoktan almışlardı115.

Konya Çarşısı’nda Fransız mallarını bulmak mümkünse de, 1899’da Konya’da Konsolosluk açmalarıyla birlikte116 bu daha da arttı.

Fransız tüccarları önceleri Konya ile temaslarını, Konya-Mersin, Konya-Silifke limanlarından yürütürlerken, demiryolunun yapımından sonra bu, Konya-İzmir hattına kaydı. Fakat Konya’da, Alman faaliyetleri karşısında zayıf kaldılar.

1.1.5.3. Rusların Etkinlik Çabası

İç Anadolu bölgesinde olduğu gibi Konya’da da, Avrupa mamul mallarına talep artınca117 bu sömürgeci ülkeler için, Konya’da etkin olma rekabetini hızlandırdı. Bu mânâda Konya’da 1896’da ilk olarak Ruslar konsolosluk açtılar. Rus Konsolosluğu 7 personelle faaliyetlerini yürütmekteydi118.

Ruslara göre, İstanbul-Konya-Bağdat demiryolunun yapımı, diğer demiryollarının yapımı gibi, Türkiye’nin mali bakımdan sömürülmesi, Türk halkı

114

Quataert, Osmanlı Reformu ve Tarım, s. 155. 115

Earle, Demiryolu Savaşı, s. 48-49; Noviçev, Osmanlı İmparatorluğu’nun Yarı Sömürgeleşmesi, s. 14. 116

KVS, H. 1317, s. 48. 117

Şevket Pamuk, Osmanlı Ekonomisinde Bağımlılık ve Büyüme 1820-1930, İstanbul 2005, s. 78-80. 118

üzerinde ağır bir sıkıntının kaynağı, Türk köylüsünün vergi yükünün artırılması ve Osmanlı’nın köleleştirilmesinin hileli bir aracı olarak119 değerlendirilmektedir.

Her ne kadar Ruslar böyle düşünseler de Konya’dan başlayarak Kayseri-Sivas- Erzurum’dan Rusya’ya ulaşacak bir demiryolu yapımını her zaman savunmuşlardır. Hattâ bu projenin hayata geçirilmesi için II. Meşrutiyet’in ilânından sonra da gayret göstermişlerdir.

1.1.5.4. Almanlar’ın Etkinlik Çabası

Ülkelerinin alt yapı tesislerini tamamlayan Almanya da gözünü Osmanlı ülkesine çevirdi. Alman kapitalistlerini, Anadolu’ya çeken güç, sanayileri için gerekli yer altı, yer üstü zenginliklerinin yanı sıra, ürettiği mamul mallar için de iyi bir pazar olması keyfiyetiydi. Bundan dolayı, Osmanlı ülkesine coğrafyacılar göndererek incelettiren Almanya; Anadolu’nun özellikle de Konya’nın ziraî ve doğal kaynaklarının durumunu araştırttı. Gelen araştırmacılar, Alman çıkarları için çok müsait bir yer sonucuna varır varmaz, yatırımlar konusunda acele etmeliydiler ki, meydan diğer ülkelere kalmasın. Böylece Almanya, Anadolu’nun (Konya’nın) tahılının yanı sıra tekstil sanayi için pamuk ile diğer Alman sanayi kolları için lazım olan malzemeyi bu bölgeden temin edecekti120.

Durumu iyi değerlendiren Alman tüccarları ise, İstanbul ve Anadolu’da en etkin tüccar gruplarını oluşturdular. Yüzlerce Alman tüccar Türkiye içlerine dağıldı. Özellikle de Konya’da kümelendiler. Bir yandan mallarını tanıtıp satmaya çalıştılar, bir yandan da yöre halkının ihtiyaç ve isteklerini inceleyip ona göre kendilerine yön tayini ve kazanç kapısı buldular121.

Zamanla her alanda söz sahibi olan Alman ticaret adamları, halkla düzenli ve samimi ilişkiler kurdular. Bu durum II. Meşrutiyet’in ilânından sonra daha da artarak devam etti.

1.1.5.5. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Etkinlik Çabası

Sürekli Almanlarla işbirliği yapan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da boş durmayıp etkin olmak için çalıştı. Onlardan gördükleri yardımlar sayesinde, Osmanlı

119

Noviçev, Osmanlı İmparatorluğu’nun Yarı Sömürgeleşmesi, s. 10-37. 120

Akyıldız, Anka’nın Son Baharı, s. 44. 121

kentlerinde ticari faaliyette bulundular. Osmanlı’yı Orta Avrupa’nın siyâsi ve iktisadi yörüngesine sokmaya çalıştılar122.

Özellikle II. Meşrutiyet’in ilânından sonra Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun malları, Konya Çarşısı’nda bol miktarda bulunmaktaydı.

1.1.5.6. Yunanistan’ın Etkinlik Çabası

Osmanlı’dan ayrılarak bağımsızlığını kazansa da, Konya’da Konsolosluk açtı. Yörede yaşayan Rumları siyasi baskı altında tutmak için çalıştı El altından her türlü faaliyetlerini destekledi. Bu türden çalışmalarını II. Meşrutiyet’ten sonra da devam ettirdi.

1.1.5.7. Amerika Birleşik Devletleri’nin Etkinlik Çabası

Osmanlı Devleti ile ticari antlaşmalar imzalayan Amerika Birleşik Devletleri’ne ait tüccarlar Konya’ya da geldiler.

Özellikle 1900 ve sonrasındaki yıllarda Amerikalılar, yün, yapağı, halı ve dericilik alanlarında alışvcriş yaptılar123. Ayrıca boya, manifatura ve tahıl ürünleri de talep ettikleri mallardı124.

1.2. II. MEŞRUTİYET’TEN CUMHURİYET’E KONYA EKONOMİSİ