• Sonuç bulunamadı

68

çoğunda fiyatlar en düşük seviyedeydi.323 Örneğin ABD’de buğday fiyatı endeksi 1928’de 105 iken 1931 yılına gelindiğinde 52’ye düşmüştü. Ayrıca ABD’de tütün fiyatı endeksi 1928-1931 yılları arasında 101’den 49’a gerilemişti. İngiltere’de ise çay fiyatı endeksi 1928’de 80 iken 1931 yılında 62’ye düşmüştü.324

69

duvarlarını yükseltmişlerdi. Bu gelişme dünya ticaret hacminin küçülmesine yol açmıştı.327

Büyük Buhran’ın dünyaya en önemli etkilerinden biri bu yıllarda uluslararası ticaret hacminde büyük bir küçülme yaşanması olmuştu. 1929 yılı itibariyle dünyadaki tüm ülkelerin yaptığı toplam ihracat yaklaşık 33 milyar dolardı. Ancak bu rakam 1930’da yaklaşık 26,3 milyar dolara, 1931’de yaklaşık 18,7 milyar dolara ve 1932’de yaklaşık 12,7 milyar dolara düşmüştü. 1933 yılından itibaren ise tüm ülkelerin yaptığı toplam ihracat yükselmeye başlamıştı.328

Dünya ticaretinde 1933’ten itibaren canlanma yaşanmaya başlamasının arka planında aşağıda ayrıntılı bir şekilde ele alacağımız üzere devletlerin bu dönemde aldıkları önlemlerin etkili olduğu söylenebilir. Zira bu önlemler sayesinde birçok ülkede 1933 yılından itibaren Büyük Buhran’ın etkileri hafiflemeye başlamış ve bu durum uluslararası ticareti canlandırmıştı.

1933’te 14,7 milyar dolara yükselen toplam ihracat değeri 1934’te yaklaşık 18,8 milyar dolara, 1935’te yaklaşık 19,5 milyar dolara ve 1936’da yaklaşık 21,1 milyar dolara yükselmişti. Büyük Buhran’ın başlangıcı ile İkinci Dünya Savaşı arasındaki yıllarda (1929-1939) dünya ticaretindeki en yüksek ihracat rakamı 1937’de gerçekleşmişti. 1937 yılı itibariyle dünyada tüm ülkelerin yaptığı ihracatın toplam değeri yaklaşık 25,8 milyar dolar olmuştu.329

Görüldüğü üzere 1929-1932 yılları arasında dünyanın toplam ihracat değerinde büyük bir düşüş gerçekleşmişti. Bu yıllar arasında yaşanan bu düşüşün oranı yaklaşık

%61,5 idi. 1932 yılından sonra ise Büyük Buhran’ın uluslararası ticaret üzerindeki etkilerinin geçmeye başladığı görülmektedir. 1932-1937 yılları arasında dünyanın toplam ihracat değeri yaklaşık %103,1 oranında artmıştı. Ancak yine de 1937 yılına gelindiğinde 1929’daki ihracat rakamlarına ulaşılamadığı görülmektedir.

Büyük Buhran’ın ülkelere olan etkilerine bakıldığında ise ABD’de hisse senedi fiyatlarında büyük düşüşler yaşandığı görülmektedir. 1935-1939 yılları ortalama hisse

327Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 16-17.

328 United Nations Statistics Division, International Trade Statistics 1900-1960, Tablo 1.

https://unstats.un.org/unsd/trade/imts/Historical%20data%201900-1960.pdf (Erişim Tarihi 13.07.2019).

329Aynı yer.

70

senedi değeri endeksi 100 olarak kabul edilen hesaplamaya göre, ABD’de sınai senetler endeksi Eylül 1929’da 195 iken Haziran 1932’de 36’ya düşmüştü. Ayrıca demiryolu senetleri endeksi de aynı tarihler arasında 446’dan 38’e gerilemişti.

ABD’de Dow-Jones Endeksi’nde330 hisse senetlerinin ortalama fiyatı 1929 yılında 125,43 dolar iken 1932 yılı ortalaması sadece 26,82 dolar olarak gerçekleşmişti.331

1929 Dünya Ekonomik Buhranı’nın ortaya çıktığı ABD’de krizin ilk etkilerinden biri de iflasların yaşanması ve üretimin azalması olmuştu. Büyük Buhran döneminde ABD’de 1930 yılında 1.345 banka iflas etmiş ve bu sayı 1931’de 2.298’e çıkmıştı.332İflaslar 1932 yılında da devam etmiş ve 1932’de ABD’de 1.400 banka iflas etmişti.333 Bankaların iflas etmesi kredilerin azalmasına yol açmış ve bu gelişme iflasların ticari ve sınai işletmelere yayılmasıyla sonuçlanmıştı. 1930 yılında 26.355 ticari ve sınai işletme iflas etmişti. Bu sayı 1931’de 28.285’e yükselmiş, 1932’de ise 31.822 ticari ve sınai işletme iflasını açıklamıştı.334

Büyük Buhran ABD’nin sanayi üretimine de olumsuz yansımıştı. ABD’de sanayi üretim endeksinin 1929 yılı için 100 olarak kabul edildiği hesaplamaya göre, ABD’nin sanayi üretimi endeksi 1930’da 83’e, 1931’de 69’a ve 1932’de 55’e düşmüştü. Ancak 1933 yılından itibaren ABD’nin sanayi üretimi artmaya başlamış ve 1933 yılında ABD’de sanayi üretim endeksi 63’e yükselmişti. Bu yükseliş 1934 ve 1935 yıllarında da devam etmiş, ABD sanayi üretim endeksi 1934 yılında 69, 1935 yılında ise 79 olarak gerçekleşmişti.335

Ayrıca ABD’nin dünya sanayi üretimindeki payı 1928 yılında %41,1 iken bu oran 1932 yılında %34,8’e gerilemişti. Öte yandan 1929-1932 yılları arasında ABD’de toptan satış336 fiyatlarında %38 oranında bir düşüş gerçekleşmişti.337 ABD’nin milli

330 Dow-Jones Endeksi, New York Borsası’nda hisse senetlerinde yaşanan fiyat değişmelerini gösteren endekstir. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 118.

331 Néré, a.g.e., s. 58.

332 a.g.e., s. 63.

333 Çimen, a.g.t., s. 9.

334 Néré, a.g.e., s. 63.

335 Nihat Işık, Erhan Duman, “Reel ve Finansal Göstergeler Açısından 1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve 2008 Küresel Krizi: Karşılaştırmalı Bir Analiz”, Manisa Celal Bayar Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi, C. 19, Sayı: 2 (2012), s. 245.

336 Toptan satış, malların çok sayıda ve perakende satıştan daha düşük bir fiyata perakendecilere satılmasıdır. Perakende satış ise malların tek tek veya az sayıda doğrudan tüketiciye satılmasıdır. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 341, 419.

337Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 15, 18.

71

geliri ise 1929 yılında 87,4 milyar dolar iken bu rakam 1932 yılında 41,7 milyar dolara düşmüştü.338

1929 Dünya Ekonomik Buhranı yıllarında uluslararası ticaret hacminde yaşanan küçülme ABD’ye de yansımıştı. 1929’da ABD’nin ihracatı yaklaşık 5,2 milyar dolar iken bu rakam 1930’da yaklaşık 3,8 milyar dolara, 1931’de yaklaşık 2,4 milyar dolara ve 1932 yılında yaklaşık 1,5 milyar dolara düşmüştü. Bu yıllarda ABD’nin ihracat değerinin yanı sıra ithalat değerinde de büyük bir düşüş gerçekleşmişti. 1929 yılında ABD’nin ithalatı yaklaşık 4,4 milyar dolar iken bu rakam 1930’da yaklaşık 3,1 milyar dolara, 1931’de 2,1 milyar dolara ve 1932’de yaklaşık 1,3 milyar dolara gerilemişti.339ABD’nin ihracat ve ithalat rakamlarında yaşanan bu hızlı düşüşte Büyük Buhran’ın yanı sıra ABD’nin 1930 yılında aldığı gümrük duvarlarının yükseltilmesi kararı da etkili olmuştu.340

1933 yılından itibaren ise ABD’nin ihracatı artmaya başlamıştı. 1933’te yaklaşık 1,6 milyar dolara yükselen ihracat; 1934’te yaklaşık 2,1 milyar dolara, 1935’te yaklaşık 2,2 milyar dolara, 1936’da yaklaşık 2,4 milyar dolara ve 1937’de yaklaşık 3,3 milyar dolara yükselmişti. ABD’nin ihracatında olduğu gibi ithalatında da 1933 yılından itibaren yükseliş başlamıştı. 1933 yılında ABD’nin ithalatı yaklaşık 1,5 milyar dolara yükselmiş, bu rakam 1934’te yaklaşık 1,7 milyar dolar, 1935’te 2,3 milyar dolar, 1936’da 2,6 milyar dolar ve 1937’de 3,1 milyar dolar olmuştu.341 1933 yılından itibaren ABD’nin ihracatının ve ithalatının artmaya başlamasında ülkede aşağıda bahsedeceğimiz önlemlerin alınmasının ve bu yıl uluslararası ticaretin canlanmaya başlamasının rol oynadığı söylenebilir.

Öte yandan 1920’lerde tarım ürünleri ihraç eden bir ülke olan ABD’de çiftçiler 1929 Dünya Ekonomik Buhranı döneminde oldukça zor bir duruma düşmüşlerdi.

Krizle birlikte tarımda makine ve gübre kullanımı azalmıştı. Bankalara borçlarını ödeyemeyen çiftçilerin arazileri borçlarına karşılık olarak bankaların eline geçmeye

338 Néré, a.g.e., s. 66.

339 United Nations Statistics Division, a.g.e., Tablo 23.

https://unstats.un.org/unsd/trade/imts/Historical%20data%201900-1960.pdf (Erişim Tarihi 13.07.2019).

340 Néré, a.g.e., s. 75.

341 United Nations Statistics Division, a.g.e., Tablo 23.

https://unstats.un.org/unsd/trade/imts/Historical%20data%201900-1960.pdf (Erişim Tarihi 13.07.2019).

72

başlamıştı. Ayrıca kente göç azaldığı için kırsalda iş gücü fazlalığı ortaya çıkmış ve bu durum tarım sektöründe ücretlerin düşmesine sebep olmuştu.342

ABD’de Büyük Buhran başladıktan sonra sanayi sektöründe fabrikalar işçi ücretlerini azaltmıştı. İşçi ücretlerindeki düşüş Avrupa’da da görülmekteydi. Ancak Amerikan otomobil üreticisi Ford şirketine göre, krizin sebepleri yanlış yerde aranmaktaydı. Şirketin 1931 yılında yaptığı açıklamaya göre, problem üretimin fazla olması değil, halkın alım gücünün zayıf olmasıydı. Bu yüzden işçi ücretleri düşürülmek yerine arttırılmalı ve malların fiyatının düşürülmesi için çalışılmalıydı.343

Büyük Buhran’ın ABD üzerindeki etkilerinin en büyük göstergelerinden biri de işsiz sayısında yaşanan artış olmuştu. 1929 yılı itibariyle ABD’de 1,5 milyon işsiz varken 1930 yılında işsiz sayısı 4,2 milyona çıkmıştı. İşsiz sayısındaki artış sonraki yıllarda da devam etmişti. ABD’deki işsiz sayısı 1931’de 7,9 milyon, 1932’de 11,9 milyon ve 1933’te 12,6 milyon olmuştu.344

1929 yılında ABD’de işsizlik oranı sadece %3,2 iken bu oran 1930’da %8,7’ye, 1931’de %15,9’a, 1932’de %23,6’ya ve 1933’te %24,9’a yükselmişti.345 ABD’de hızla artan işsizlik şehir hayatına da yansımıştı. New York’ta krizden önce fakir mahallelerde dahi dilencilere rastlanmazken krizden sonra New York’un zengin mahallelerinde bile dilenciler görülmeye başlanmıştı.346 Şehirde ekmek bulmak zorlaşmış, bunalım öncesindeki ihtişamlı New York şehri krizden sonra işsiz ve aç insanlarla dolu bir şehre dönüşmüştü. New York Belediyesi evsizlerin ve işsizlerin barınabilmeleri için yatakhane ve yemekhane inşa etmişti. Resmi kurumlar ve bankalar işsizleri iş sahibi yapabilmek için yeni işler oluşturmaya başlamışlardı.347

ABD’de krizle birlikte işsizlik artarken diğer yandan milli gelir 1929-1930 yılları arasında %8,5 oranında azalmıştı. Bu azalma oranı 1930-1931 yılları arasında

342 Gözcü, a.g.e., s. 99.

343 a.g.e., s. 102.

344 Néré, a.g.e., s. 66.

345 Kimberly Amadeo, Unemployment Rate by Year Since 1929 Compared to Inflation and GDP.

https://www.thebalance.com/unemployment-rate-by-year-3305506 (Erişim Tarihi 13.07.2019).

346 Çimen, a.g.t., s. 8.

347 Gözcü, a.g.e., s. 100-101.

73

%6,4 oranında, 1931-1932 yılları arasında %12,9 oranında ve 1932-1933 yılları arasında %1,2 oranında gerçekleşmişti.348

Aşağıda bahsedeceğimiz geniş çaplı önlemlerin alınmasıyla birlikte ABD’de 1933 yılından itibaren milli gelir artmaya, 1934 yılından itibaren ise işsizlik oranı düşmeye başlamıştı. İşsizlik oranı 1934’te %21,7’ye, 1935’te %20,1’e, 1936’da

%16,9’a ve 1937’de %14,3’e gerilemişti. Milli gelir ise 1933-1934 yılları arasında

%10,8 oranında, 1934-1935 yılları arasında %8,9 oranında, 1935-1936 yılları arasında

%12,9 oranında ve 1936-1937 yılları arasında %5,1 oranında artmıştı.349

Görüldüğü üzere ABD’nin milli gelirinde, sanayi üretiminde ve dış ticaretinde Büyük Buhran’ın ilk yıllarında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Ancak ABD’de 1933 yılından itibaren milli gelir, sanayi üretimi ve dış ticaret değeri artmaya başlamıştı.

Ayrıca 1934’ten itibaren ülkedeki işsizlik oranı düşmeye başlamıştı. Bu gelişmelerden hareketle ABD’nin 1933’ten itibaren Büyük Buhran’ın etkilerini atlatmaya başladığı görülmektedir. Bu durumda ABD Başkanı Franklin Roosevelt’in aldığı önlemlerin büyük rol oynadığı söylenebilir.

ABD’de 1933 yılında iktidara Franklin Roosevelt gelmişti. Roosevelt’in aldığı ilk kararlardan biri Nisan 1933’te altın standardını terk etmek olmuştu.350 Ayrıca yine Nisan 1933’te Roosevelt ile İngiltere Başbakanı Ramsay Mac Donald arasında kriz hakkında görüşmeler yapılmıştı. Bu görüşmeler sonunda ABD ve İngiltere Büyük Buhran’ın olumsuz etkilerini gidermek için fiyatların yükseltilmesi ve kredi olanaklarının genişletilmesi gerektiği konusunda hemfikir olduklarını ilan etmişlerdi.

Bu görüşmenin ardından 1933’ün haziran ve temmuz aylarında Londra’da Dünya Para ve İktisat Konferansı351 toplanmıştı. Konferansta ABD tarafından yapılan gümrük vergilerinin düşürülmesi teklifi genel bir kabul görmüştü. Ancak konferansta yaşanan görüş ayrılığı ülkelerin devalüasyon352 politikaları üzerine olmuştu. Fransa

348 Amadeo, a.g.m.

https://www.thebalance.com/unemployment-rate-by-year-3305506 (Erişim Tarihi 13.07.2019).

349Aynı yer.

350 Néré, a.g.e., s. 111.

351Pek çok ülkenin katıldığı bu konferansta Türkiye’yi Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Aras, İktisat Vekili Celal Bayar ve Londra Elçisi Münir Bey temsil etmişlerdi. Mustafa Bıyıklı, Kaynakçalı Türk Dış Politikası Kronolojisi (1919-1938), Hiperlink Yayınları, İstanbul, 2011, s. 133.

352 Devalüasyon, sabit kur sistemi dahilinde ulusal para biriminin yabancı para birimleri karşısındaki değerinin düşürülmesidir. Revalüasyon ise yine sabit kur sistemi dahilinde ulusal para biriminin değerinin yabancı para birimleri karşısında yükseltilmesidir. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 98, 357.

74

konferansta devalüasyona karşı bir tutum sergilemişti. ABD ise doların devalüasyonuna yönelen bir tutum içerisindeydi. ABD Başkanı Roosevelt konferansta yaptığı konuşmada, bir ülkenin ekonomik durumunun iyileştirilmesinin parasının değerinden daha önemli olduğunu söylemişti. Devalüasyon konusunda yaşanan bu anlaşmazlık üzerine konferans devletler arasında kesin bir anlaşmaya varılamadan dağılmıştı.353 Fransa’nın tepkisine rağmen ABD devalüasyon politikasını terk etmemişti. ABD doları Ocak 1934’te devalüe edilmiş ve ABD’de sabit kur sistemine354geçilmişti.355

Dünyada para birimlerinin değeriyle ilgili bu tartışma yaşanırken bir sonraki kısımda ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğimiz üzere Türkiye’de Büyük Buhran’a karşı bir önlem olarak devalüasyon uygulanmayacaktır. Devalüasyonun aksine Türkiye Büyük Buhran yıllarında parasının değerini korumaya yönelik önlemler alacaktır.

ABD’de Başkan Franklin D. Roosevelt iktidara geldiği 1933 yılında işsizliği azaltmak, bankaları denetlemek ve tarımsal üretimi arttırmak için New Deal356 programını yürürlüğe koymuştu. Bu programla birlikte Amerikan hükümeti geleneksel kapitalist çizgisinden ayrılmış ve ekonomiye müdahale etmeye başlamıştı. Devlet bizzat yeni yatırımlara girişerek işsizliği azaltmaya çalışmıştı.357

New Deal ile birlikte ABD’de bankalar tekrar açılmış ve altının ülke dışına çıkması önlenmişti. Bankaların tekrar faaliyete geçmesi ABD hükümetinin bankalara ve sanayi kuruluşlarına verdiği büyük borçlarla sağlanmıştı. Ayrıca büyük şirketler arasında kartelleşme358 desteklenmekteydi. Böylece iş çevreleri üretim ve fiyat politikalarını kendi aralarında anlaşarak belirleyebileceklerdi. Öte yandan ABD

353 Néré, a.g.e., s. 102-105.

354Sabit kur sistemi, bir ülkenin ulusal para biriminin yabancı para birimleri karşısındaki değerinin ülkedeki para otoritesi tarafından belirlenmesidir. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 361.

355 Néré, a.g.e., s. 112.

356 New Deal (Yeni Düzen), ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt’in 1933-1939 yılları arasında ülkede geniş çaplı bir şekilde uyguladığı ekonomi programıdır. https://www.britannica.com/event/New-Deal (Erişim Tarihi 13.07.2019).

357 Gözcü, a.g.e., s. 104.

358Kartelleşme, birbirlerine rakip şirketlerin ne kadar mal üreteceklerini, malların satış fiyatlarını ve elde edilecek kârı kendi aralarında nasıl paylaşacaklarını belirlemeleridir. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 258.

75

hükümeti tarım sektöründe üretimin ve fiyatların düzenlenmesini kontrolü altına almıştı.359

Büyük Buhran yıllarında ABD’de durum böyleyken Avrupa da ekonomik krizden olumsuz bir şekilde etkilenmekteydi. Krizin başlamasıyla birlikte Amerika’dan Avrupa’ya sermaye akışı azalmıştı ve bu durum Avrupa ülkelerinin ekonomik dengesini bozmuştu zira Avrupa ülkeleri Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ekonomik dengelerini ABD’den aldıkları borçlarla sağlamaktaydılar.360 Büyük Buhran’dan sonra ABD’li sermayedarlar Avrupa’ya daha önce verdikleri borçları geri istemeye ve Avrupa’ya yeni krediler açmaktan kaçınmaya başlamışlardı ve bu gelişme Büyük Buhran’ın hızla Avrupa’ya yayılmasını tetiklemişti. Amerikan sermayesinin Avrupa’dan geri çekilmesinin önemli bir göstergesi, Almanya merkez bankası Reichsbank’ın altın ve döviz varlığında yaşanan düşüştü. Reichsbank Büyük Buhran’dan önce ABD’den Almanya’ya verilen kredilerin toplandığı yerdi ve Ocak 1929’da Reichsbank’ın altın ve döviz varlığı yaklaşık 2,8 milyar mark iken bu rakam Ocak 1932’de yaklaşık 1,1 milyar marka düşmüştü.361

ABD’de olduğu gibi Avrupa’da da banka iflasları yaşanmıştı. Başlangıçta Avusturya’daki bankalar iflas etmiş ve Avrupa’nın diğer ülkelerinde de halk bankalardan paralarını çekmeye başlayınca iflaslar hızla Avrupa geneline yayılmıştı.

Bankaların düştüğü zor durum nedeniyle Almanya savaş borçlarının ertelenmesini istemiş ve Haziran 1931’de Hoover Moratoryumu362 ile bu istek kabul edilmişti.

Ancak halkın panik halinde bankalardan parasını çekmeye devam etmesi sonucunda 1931’in temmuz ayında Almanya’daki bütün bankalar kapatılmıştı.363

Almanya’nın sanayi üretimi Büyük Buhran’dan oldukça olumsuz etkilenmişti.

1928-1932 yılları arasında Almanya’nın dünya sanayi üretimindeki payı azalmıştı.

Almanya 1928 yılında dünya sanayi üretiminde %10,6’lık bir paya sahipken krizin

359Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 19-20.

360 Gözcü, a.g.e., s. 106.

361 Néré, a.g.e., s. 77-78.

362Hoover Moratoryumu, Büyük Buhran sebebiyle ABD Başkanı Herbert Hoover’ın önerisiyle Büyük Buhran sebebiyle devletler arasındaki borçların ve tazminatların bir yıl ertelenmesidir.

https://www.encyclopedia.com/history/dictionaries-thesauruses-pictures-and-press-releases/moratorium-hoover (Erişim Tarihi 13.07.2019).

363Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 14-15.

76

etkisiyle bu oran 1932 yılına gelindiğinde %7,6’ya düşmüştü.364 Alman sanayi üretim endeksinin 1929 yılı için 100 olarak kabul edildiği hesaplamaya göre, Almanya’da sanayi üretim endeksi 1930’da 86’ya, 1931’de 72’ye ve 1932’de 59’a düşmüştü. 1933 yılından itibaren Almanya’da sanayi üretimi yükselişe geçmiş ve Alman sanayi üretimi endeksi 1933’te 68, 1934’te 83 ve 1935’te 96 olmuştu.365 Sonraki yıllarda Alman sanayi üretimi endeksi 1929 seviyesinin üzerine çıkarak 1936’da 107,8 ve 1937’de 118,8 olarak gerçekleşmişti.366

Almanya’da sanayi üretiminin yanı sıra ihracat ve ithalat değerleri de 1933 yılından itibaren yükselişe geçmişti. Almanya’nın ihracatı 1929 yılında yaklaşık 3,2 milyar dolar iken bu rakam 1930’da yaklaşık 2,8 milyar dolara, 1931’de yaklaşık 2,2 milyar dolara ve 1932’de yaklaşık 1,3 milyar dolara düşmüştü. Ancak 1933 yılından itibaren Almanya’nın ihracat değeri artmaya başlamıştı. Almanya’nın ihracatı 1933’te yaklaşık 1,5 milyar dolara, 1934’te yaklaşık 1,6 milyar dolara, 1935’te yaklaşık 1,7 milyar dolara ve 1936’da yaklaşık 1,9 milyara dolara yükselmişti.367

Öte yandan 1929 yılında Almanya’nın ithalatı 3,2 milyar dolar civarındaydı ancak 1930’da bu rakam yaklaşık 2,4 milyar dolara, 1931’de yaklaşık 1,6 milyar dolara ve 1932’de yaklaşık 1,1 milyar dolara düşmüştü. Almanya’da ihracatta olduğu gibi ithalatta da yükseliş 1933 yılından itibaren başlamıştı. 1933 yılında yaklaşık 1,2 milyar dolar olan ithalat 1934’te yaklaşık 1,7 milyar dolara yükselmişti. 1935’te ise ithalatta küçük bir azalma yaşanmış ve bu yılda ithalat yaklaşık 1,6 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Ancak ertesi yıl 1936’da Almanya’nın ithalatı yaklaşık 1,7 milyara yükselmişti. 1937 yılına gelindiğinde ise Almanya’nın ithalatı 2,1 milyar dolar olarak gerçekleşmişti.368

Büyük Buhran’ın Almanya’ya olumsuz etkilerinden biri de işsiz sayısının hızla artması olmuştu. Kriz öncesinde Mart 1929’da Almanya’daki işsiz sayısı yaklaşık 2,4

364 a.g.e., s. 15.

365 Işık ve Duman, a.g.m., s. 245.

366 Joseph Schumpeter, Business Cycles: A Theoretical, Historical and Statistical Analysis of the Capitalist Process, C. II, McGraw-Hill Book Company, New York ve Londra, 1939, s. 971.

367 United Nations Statistics Division, a.g.e., Tablo 12.

https://unstats.un.org/unsd/trade/imts/Historical%20data%201900-1960.pdf (Erişim Tarihi 13.07.2019).

368Aynı yer.

77

milyondu.369 Bu sayı 1930’da 3,1 milyona yükselmiş, 1931 yılının başlarında ise 6 milyonun üzerine çıkmıştı. Ancak 1931 yılı içerisinde işsiz sayısında azalma yaşanmış ve bu yılın sonlarına doğru bu sayı 5,2 milyona düşmüştü.370 Mart 1932’ye gelindiğinde ise Almanya’da işsiz sayısı tekrar 6 milyon civarına yükselmişti. Ancak Mart 1933 itibariyle bu sayı yaklaşık 5,5 milyon kişiye gerilemişti.371 İşsizlik oranı ise 1929 yılında %13,3 iken bu oran 1930’da %22,7’ye, 1931’de %34,3’e ve 1932’de

%43,8’e yükselmişti. 1933 yılından itibaren Almanya’daki işsizlik oranı düşmeye başlamıştı. 1933’te %36,2’ye düşen işsizlik oranı 1934’te %20,5’e ve 1935’te

%16,2’ye inmişti.372

Görüldüğü üzere Almanya’nın sanayi üretimi ve ithalat-ihracat değerleri 1929-1932 yılları arasında hızla düşmüştü. Ancak 1933 yılından itibaren hem Alman sanayi üretiminde büyük bir gelişme olmuş hem de ithalat ve ihracat rakamları yükselmişti.

Ayrıca 1933’ten itibaren işsizlik oranı da düşüşe geçmişti. ABD’de olduğu gibi Almanya’da da Büyük Buhran’ın etkilerinin 1933 yılından itibaren giderilmeye başlandığı görülmektedir. Bu durumda 1933 yılında iktidara gelen Nazi Partisi’nin Büyük Buhran’a karşı aldığı önlemlerin önemli bir rol oynadığı söylenebilir.

Büyük Buhran başladığında Almanya krize karşı önlem olarak deflasyonist politikalar373 izlemekteydi. Fiyatların düşürülmesine yönelik bu politika işsizliğin artmasını engellememekteydi. Bu durum ise Almanya’da sosyalist hareketleri güçlendirmeye başlamıştı. Öte yandan dönemin Almanya Başbakanı Heinrich Brüning’in hükümeti anti-tröst politikası374 benimsemişti. Brüning’in hafif sanayiyi destekleyen politikaları ağır sanayicileri rahatsız etmekteydi ve bu yüzden ağır sanayiciler Brüning’e karşı Adolf Hitler’i desteklemeye başlamışlardı. Bu destekle Hitler 1933’te Almanya başbakanı olmuştu.375

369 Néré, a.g.e., s. 79.

370 Schumpeter, a.g.e., s. 945-946.

371 Néré, a.g.e., s. 79.

372Işık ve Duman, a.g.m., s. 247.

373Deflasyon; milli gelirin, üretimin, istihdamın ve fiyatların giderek düşmesidir. Deflasyonist politika ise daraltıcı para veya daraltıcı maliye politikaları uygulanarak bilinçli bir şekilde fiyatların düşürülmesidir. Daraltıcı para politikası, piyasadaki para miktarını düşürmeye yönelik politikadır.

Daraltıcı maliye politikası ise kamu harcamalarının kısılması ve vergilerin arttırılması gibi araçlarla bütçe fazlası oluşturmaya yönelik politikadır. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 90, 92.

374 Anti-tröst politika, tekelleşme karşıtı politika olarak da bilinir. Hükümetin tekelleşmelere karşı mücadele etmesidir. İktisat Terimleri Sözlüğü, s. 403.

375Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 21-22.

78

Daha sonra yine 1933 yılı içerisinde Alman Milli Meclisi tüm yetkilerini Nazi hükümetine devretmiş ve ertesi yıl 1934’te Hitler cumhurbaşkanı seçilmişti. Böylece Almanya’da Nasyonal Sosyalist Diktatörlük tam anlamıyla tesis edilmişti. Adolf Hitler, siyasette olduğu gibi ekonomide de baskıcı politikalar izlemekteydi. Devlet ekonomide müdahaleci bir pozisyona geçmişti. İş sektörü tamamen devletin kontrolü altına girmişti.376

Nazi hükümetinin Büyük Buhran’a karşı aldığı önlemlerden biri de kartelleşmeyi mecburi hale getirmesi olmuştu. Kartelleşmeyle birlikte büyük sanayi kuruluşlarının birbirlerini destekleyerek daha da büyümeleri sağlanmıştı. Ayrıca Almanya merkez bankası Reichsbank bankanın hisse sahipleri tarafından değil Nazi hükümeti tarafından kontrol edilmeye başlamıştı. Diğer yandan Nazi Partisi iktidara geldikten sonra devlet tarafından otobanlar yapılmıştı. Otobanların inşası sayesinde hem yeni bir istihdam alanı açılmış hem de bu yeni yollar Alman otomotiv sanayisinin gelişimi için gerekli alt yapıyı meydana getirmişti. Almanya’nın ekonomik krizi atlatmasında otomotiv sektörünün önemli bir katkısı bulunmaktaydı.377

1933’ten sonra ülke çapında bayındırlık işleri çoğaltılmıştı. Otobanların yanı sıra yeni barajlar ve kamu binalarının yapımı ile birlikte inşaat sektöründe halka yeni istihdam alanları açılmıştı. İşsizliğin düşürülmesine yönelik politikalar karşılığını vermiş ve Almanya’daki işsiz sayısı 1938’de 400 bine düşmüştü. Nazi Partisi’nin ekonomiyi iyileştirmeye yönelik önlemlerinde Almanya’nın kendi kendine yetebilmesi amaçlanmaktaydı. Bu amaca yönelik olarak suni petrol, kauçuk, keten ve kendir gibi ürünlerin üretimi arttırılmıştı. Almanya sanayi üretimi için ihtiyaç duyduğu ham maddeleri temin etmek için kendi kaynaklarına yönelmişti. Öte yandan Nazi Partisi’nin Yahudi karşıtı politikalarının bir uygulaması olarak Yahudilerin mal ve mülklerine devlet tarafından el konulmuştu.378

Almanya’da durum böyleyken Avrupa’nın bir başka önemli ülkesi İngiltere de Büyük Buhran’ın etkisi altına aldığı ülkelerden biri konumundaydı. Ekonomik kriz İngiliz sterlininde değer kaybı yaşanmasına sebep olmaktaydı ve bu durum küresel çapta diğer piyasaları da olumsuz etkilemekteydi. Öte yandan Amerikan doları da

376 Gözcü, a.g.e., s. 136-137.

377Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 22.

378 Gözcü, a.g.e., s. 136-138.

79

değer kaybetmekteydi. Dünyanın önde gelen para birimlerinde yaşanan bu değer kayıpları ülkeleri ekonomide tasarrufa yöneltmişti. Örneğin İngiltere’de yerli malı teşvik edilmeye başlanmıştı.379 İngiltere’de yerli malının teşvik edilmesine benzer bir politika bir sonraki kısımda ayrıntılı bir şekilde bahsedeceğimiz üzere Türkiye’de de hayata geçirilmişti.

Büyük Buhran’ın İngiltere’ye etkilerinden biri de İngiliz sanayi üretiminin azalması olmuştu. İngiltere’nin sanayi üretim endeksinin 1929 yılı için 100 olarak kabul edildiği hesaplamaya göre, İngiltere’nin sanayi üretim endeksi 1930’da 94’e ve 1931’de 86’ya düşmüştü.380 Öte yandan 1928-1932 yılları arasında İngiltere’nin dünya sanayi üretimindeki payı yükselmişti. 1928’de İngiltere’nin dünya sanayi üretimindeki payı %8,5 iken bu oran 1932 yılında %10’a çıkmıştı.381

Görüldüğü gibi, Büyük Buhran’ın ilk yıllarında İngiltere’nin sanayi üretimi düşmesine rağmen dünya sanayi üretimindeki payı yükselmişti. Bunun sebebi olarak yukarıda bahsettiğimiz üzere İngiltere’nin sanayi üretimindeki önemli rakipleri ABD ve Almanya’nın sanayi üretimlerinin İngiltere’ye göre daha yüksek bir oranda düşmüş olması gösterilebilir.

İngiltere’nin sanayi üretimi 1932 yılından itibaren artmaya başlamıştı.

İngiltere’nin sanayi üretim endeksi 1932’de 89’a ve 1933 yılında 95’e yükselmişti.

İngiltere’de sanayi üretiminin 1929 yılı seviyesini geçmesi ise 1934 yılında gerçekleşmiş ve bu yıl İngiltere’nin sanayi üretim endeksi 105 olmuştu. Bu yükseliş 1935 yılında da devam etmiş ve 1935 yılında İngiltere’nin sanayi üretim endeksi 114’e yükselmişti.382

Büyük Buhran yıllarına bakıldığında İngiliz sanayisinin Amerikan ve Alman sanayilerine göre krizin olumsuz etkilerini daha önce atlattığı görülmektedir. ABD’nin ve Almanya’nın 1929 yılından sonra düşmeye başlayan sanayi üretimleri ancak 1933 yılından sonra yükselmeye başlayabilmişti. İngiltere’de ise bu yükseliş 1932 yılında başlamıştı. Ayrıca İngiliz sanayisi 1929-1932 yılları arasında Alman ve Amerikan sanayilerine göre Büyük Buhran’dan daha az etkilenmişti.

379 a.g.e., s. 109-110.

380Işık ve Duman, a.g.m., s. 245.

381Tekeli ve İlkin, 1929 Dünya Buhranında Türkiye’nin İktisadi Politika Arayışları, s. 15.

382Işık ve Duman, a.g.m., s. 245.