• Sonuç bulunamadı

ARAŞTIRMA YÖNTEMİ VE BÜTÜNCE

5.4. BÜTÜNCENİN İNCELENMESİ

Bu çalışmada hem nitel hem de nicel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Böylece özet metinlerindeki adlaştırma yapıları ve yazar duruşunu kodlayan dilsel düzenekler, nitel ve nicel araştırma yöntemlerinin veri toplama ve çözümleme sürecinde birbirinin tamamlayıcısı olarak kullanıldığı bütünce-temelli yaklaşımına dayalı olarak araştırılmıştır.

Rastlantısal olarak seçilen 720 akademik bilimsel makale özetinden oluşan bütünce, çalışmamızın kuramsal çerçevesini oluşturan Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi Modeli çerçevesinde çözümlenmiştir. Bütüncenin çözümlenmesi üç aşamada gerçekleştirilmiştir. Birinci aşamada metinler ayrı ayrı incelenmiş, her bir tümcede hangi dilsel görünümlerin adlaştırma yapısı ve yazar duruşunu kodlayan dilsel düzenekler olduğu belirlenmiştir. Çözümlemede, özetlerde yer alan karmaşık tümceler bölümlenerek her tümce ayrı ayrı sayılmış ve çalışmanın değişkenleri buna

140 göre incelenmiştir. Adlaştırma yapılarının çözümlenmesinde dönüşümler ve AÖ’nün iç yapısı temel alınmıştır.

Halliday (1998) ve Holtz (2009a), adlaştırma çözümlemelerinde AÖ içindeki adlaştırmaları ayrı birer birim olarak ele almaktadır ve adlaştırmaları dönüşüm durumuna göre sınıflandırmaktadır. Örneğin,

(123) (124)

the cogency of his argument their use of thuggery, violence and intimidation

adlaştırma adlaştırma adlaşt. adlaşt. adlaşt. adlaşt. sıfat: ad eylem: ad eylem: ad sıfat: ad sıfat: ad eylem: ad

Bu çalışmada da yazarın bilimsel bilgiyi kurgulamak için kullandığı adlaştırma yapıları, öncelikle eylemden ada (EA), sıfattan ada (SA) olmak üzere dönüşümleri bakımından, daha sonra ise, AÖ içindeki konumları bakımından sınıflandırılmıştır. Bölüm 4.2’de (bkz. sayfa 101) belirtildiği gibi, AÖ’nün iç yapısı ‘gösterici-baş ad’, ‘niteleyici-baş ad’, ‘tümleç-baş ad’ dizilişlerinden oluşabilmektedir. Adlaştırma yapıları, AÖ’nün iç yapısında ‘baş ad’, ‘gösterici’ ya da ‘tümleç’ konumlarında yer alabilmektedir. Örneğin, ‘görme zayıflığı’ biçiminde oluşturulmuş AÖ, ‘tümleç-baş ad’ dizilişi göstermekte ve ‘büyümenin gecikmesi biçimindeki AÖ ise ‘gösterici-baş ad’ dizilişini yansıtmaktadır. Buna göre, sözü edilen adlaştırma dönüşümlerine ve adlaştırma yapılarının AÖ içyapısındaki konumlarına göre yapılan sınıflamalar, dört temel başlık altında toplanmıştır:

- Eylemden ada dönüştürme: “baş ad” konumunda yer alan adlaştırma yapıları - Eylemden ada dönüştürme: “tümleç” ya da “gösterici” konumunda yer alan

adlaştırma yapıları

- Sıfattan ada dönüştürme: “baş ad” konumunda yer alan adlaştırma yapıları - Sıfattan ada dönüştürme “tümleç” ya da “gösterici” konumunda yer alan

adlaştırma yapıları

Adlaştırma üzerine yapılan çalışmalar (Banks, 2003, 2005; Halliday, 1998; Holtz, 2009a), çözümleme sürecinde, baş adı ayrı bir birim, baş ad öncesi ve sonrası kullanılan birimleri ayrı bir birim olarak ele almaktadır. Bu çalışmada da,

141 başlıklardan görülebileceği gibi, baş ad konumunda yer alan adlaştırma yapıları bir grup; tümleç ve gösterici konumunda yer alan adlaştırma yapıları ayrı bir grup olarak sınıflandırılmıştır.

Baş ad konumundaki adlaştırma yapıları kılıcı işlevi görebilmektedir. Tümleç ya da gösterici ulamları ise baş adı tanımlayan birimlerdir. Türkçede tümleç ya da gösterici konumunda yer alan birim baş addan önce konumlanmaktadır. İngilizcede gösterici baş addan önce konumlanmakta, tümleç ise baş addan önce ya da sonra yer alabilmektedir:

(125) a. büyüme gecikmesi b. growth retardation tümleç-baş ad tümleç- baş ad

(126) a. büyümenin gecikmesi b. the retardation of growth gösterici-baş ad gösterici- baş ad- tümleç

Bu belirlemeler ışığında, çözümlemenin birinci aşamasında adlaştırma yapıları ve yazar duruşunu kodlayan dilsel düzenekler nitel açıdan değerlendirilirken aynı zamanda nicel veriler de not edilmiştir. Kısacası, nitel çözümleme sırasında her tümcedeki adlaştırma yapısı, edilgen yapı ya da etken yapı, KDE yapısı ve kişi adılı kullanımı ve bu yapıların işlevleri belirlenmiş ve aynı zamanda da sayıları kaydedilmiştir. İkinci aşamada, önce Türkçe metinler ve İngilizce paralel metinler, daha sonra ise İngilizce kontrol metinleri nitel verilere göre karşılaştırılmıştır.

Üçüncü aşamada ise, nicel çözümleme yöntemi uygulanmıştır. Bu aşamada veri tabanında yer alan özetler, birkaç süreçten oluşan bir çalışmayla düzenlenmiştir. Özetler önce alanlarına göre sınıflandırılmış ve her bir alana bir rakam verilmiştir. Daha sonra özetlere numara verilmiş ve tümce sayıları kaydedilmiştir. Sözcük sayımı ise bilgisayar ortamında gerçekleştirilmiştir.

Niceliksel bir inceleme yapmak amacıyla çözümleme birimi içinde taranacak olan değişkenler için kodlama yapılmıştır. Çalışmanın değişkenleriyle ilgili kodlamalar ve açıklayıcı bilgiler Tablo 14 ve 15’te verilmektedir.

142 Tablo 14. Değişkenler ve İşlevleri

DEĞİŞKEN AÇIKLAMA

KDE Yazarın kimliğini Dilbilgisel Eğretileme kullanımı ile kişisizleştirme (Kılıcı [-canlı])

EDL (Edilgen Yapı) Bilimsel söylemde nesnelliği ve tarafsızlığı sağlama

Etken Yapı (Etken Yapı) Yazar kimliğini açıkça kodlama; bilgiyi etken tümce ile

kurgulama

Ben/Biz kişi adılları Yazar kimliğini kişi adıllarıyla kodlama Adlaştırma: EAB Eylemden ada dönüştürme “baş ad”

Adlaştırma: EAT/G Eylemden ada dönüştürme “tümleç” ya da “gösterici” Adlaştırma: SAB Sıfattan ada dönüştürme “baş ad”

Adlaştırma: SAT/G Sıfattan ada dönüştürme “tümleç” ya da “gösterici” Adlaştırma: BA Bağlaçtan ada dönüştürme

Adlaştırma: IA İlgeç öbeğinden ada dönüştürme

Çalışmamızın kapsamı içinde yer alan dilbilgisel eğretileme türlerine ilişkin örnekler Tablo 15’te sunulmaktadır.

Tablo 15. Bütüncedeki Dilbilgisel Eğretileme Türleri ve Örnekleri

Eğretileme Türü Eşleşik Yapı Eğretilemeli Yapı Örnek

KDE Kılıcı [+canlı] Kılıcı [-canlı] Bu çalışma …..amaçlamaktadır.

Bu makale…iddia etmektedir.

EAB süreç eylem→ad büyüme gecikmesi

kurşun birikimi

EAT/G süreç eylem→ad büyüme gecikmesi

süpürme etkisi

SAB nitelik sıfat→ad bozunma genişlikleri

yüksek zehirlilik

SAT/G nitelik sıfat→ ad güvenirlik taraması

zehirlilik oranı

IA koşul İlgeç→ad yüzey sızıntıları

yüzey çatlakları

BA bağlaç bağlaç→ad eğer- koşul

böylece-neden

Tablo 14 ve 15’te örneklendirdiğimiz ve açıkladığımız tüm değişkenler ve kodlamaları Şekil 13’te yer almaktadır.

143 Şekil 13. Çalışmanın Değişkenleri

Şekil 13’te görüldüğü gibi yazar kimliği kodlayan dört değişken ve adlaştırma başlığı altında altı değişken olmak üzere toplam on değişken çözümlenmiştir.

Çözümleme Birimi

Metin içinde adlaştırma yapıları çözümlenirken en küçük inceleme birimi “sözcük” olarak kabul edilirken kişileştirmeli dilbilgisel eğretileme (KDE), Edilgen/Etken ve ben/biz yapıların incelenmesinde en küçük inceleme birimi “tümce” kabul edilmiştir. Basit yapılar tek tümce, bileşik yapılar ise iki ya da daha fazla tümce olarak ele alınmıştır. Adlaştırma yapılarında çözümleme biriminin sözcük olmasının nedeni, bu alanda gerçekleştirilen çalışmalarda (Steiner, 2002, 2004; Banks; 2003, 2005; Holtz, 2009a) da vurgulandığı gibi, sözcük tabanlı çözümlemenin karşılaştırmalı bütüncelerde daha net değerlere ulaşmamızı sağlamasıdır. Edilgen ve etken yapılarda çözümleme birimi “tümce” olarak alınmıştır. Çünkü edilgen ve etken çatı, tümcenin bütününde belirleyici olmaktadır.

144 Aynı biçimde ben ve biz adılları tümcede özne görevi yürüttüğünden, “tümce” birimine bağlı olarak çözümlenmiştir. Metinlerdeki değişkenlerin seçimi ve yorumlanması Dizgeci İşlevsel Dilbilgisi modelinin düşünsel ve kişilerarası üstişlevleri bağlamında gerçekleştirilmiştir.

Tablo 16’da çalışmanın bütüncesini oluşturan metinlerin toplam sözcük ve tümce sayısı verilmiştir.

Tablo 16. Bütüncede Tümce ve Sözcük Sayısı

Metin Sözcük Sayısı Tümce Sayısı

Türkçe Metinler (TR) 26798 1462

İngilizce Paralel Metinler (İNG-PR) 32785 1532

İngilizce Kontrol Metinleri (İNG-KON) 37508 2024

Toplam 97091 5018

Metinlerdeki toplam adlaştırma dağılımını elde etmek ve Türkçe metinler, İngilizce paralel ve kontrol metinleri arasındaki aktarım farklılıklarını ortaya koyabilmek için AÖ içyapısında yer alan adlaştırma yapıları ayrı birer birim olarak incelenmiştir. Örneğin,

(127)

a. [Proton ve nötron yoğun-luk-lar-ı hesapla-ma-lar-ı] …yapıldı.TR-Fizik 21 (2 adlaştırma: 1-SAT: yoğun:yoğunluk; 2- EAB:hesapla-hesaplama)

b. [The proton and neutron densities] were calculated…. İNG-PR Fizik 21

(1 adlaştırma:1-SAB: dense:density)

Buna göre, adlaştırma yapılarında çözümleme birimi olarak sözcük (Banks, 2003, 2005) temel alınmıştır. Her bir özette adlaştırma sayıları o özetteki sözcük sayısına bölünüp 100 ile çarpılmıştır. Böylece Türkçe özetlerde, İngilizce paralel

145 özetlerde ve kontrol özetlerinde 100 sözcük başına düşen adlaştırma sayısı bulunmuştur.

Kısacası, Şekil 13’te yer alan değişkenlerin (KDE, EAB, EAT/G, SAB, SAT/G, IA, BA, Edilgen Yapı, Etken Yapı, Ben/Biz kişi adılları) inceleme birimleri içinde bulunup bulunmadıkları belirlenmiş, bulunma sıklıkları tümce ve sözcük sayısına göre kaydedilmiştir ve elde edilen bulgular tablolara aktarılmıştır. Rastlantısal olarak oluşturduğumuz örneklem üzerinden her bir tümce ayrı ayrı çözümlenmiştir. Daha sonra çözümlemeden elde edilen bulgular istatistiksel olarak incelenmiştir. Çözümlemeler sonucu elde edilen bulguların anlamlılığı ise, istatistiksel olarak Wilcoxon, Mann-Whitney U, McNemar ve Ki Kare Testleri kullanılarak yorumlanmıştır.

Bu çalışmada, Halliday’in (1985, 1994) belirlediği düşünsel ve kişilerarası dilbilgisel eğretileme grubundan düşünsel eğretileme başlığı altında yer alan adlaştırma yapıları (EAB, EAT/G, SAB, SAT/G, IA, BA) ele alınmıştır. Yazılı bilimsel söylemin temel özelliği, düşünsel dilbilgisel eğretileme görünümleriyle yapılanmasıdır. Bu nedenle, sözlü dilde daha sık karşılaştığımız kişilerarası dilbilgisel eğretileme türleri bu çalışmanın sınırları dışında bırakılmıştır. Bu doğrultuda, Türkçe özgün bilimsel metinler ile birlikte İngilizce paralel ve özgün bilimsel metinlerde adlaştırma yapılarının dağılımları ve işlevleri incelenecektir.

Adlaştırma yapılarıyla birlikte çalışmada ayrıca yazar yönelimli kaçınma işlevini yürüten ve bilimsel metinlerde yazarın kimliğini kişisizleştirme sürecine yardımcı olan kişileştirmeli dilbilgisel eğretileme yapısı da bu çalışmanın kapsamında yer almaktadır. Bu yapılarda, [-canlı] özelliğe sahip özne, [+canlı] öznelerle kullanılan eylemlerle (inanimate subject+active verb) birleşerek bilimsel söylemde kılıcı görevi yüklenmektedir (Hyland, 1996; Low, 1999; Master, 1991, 2001; Mauranen, 2001; Šeškauskiené, 2009; Stålhammar, 2004). Bu yapıda [-canlı] özelliğe sahip birim kişileştirilirken metin üreticisi kişisizleştirilmektedir. Dolayısıyla, kişileştirmeli dilbilgisel eğretileme yapısı yazar yönelimli örtükleştirme işlevi yürütmektedir. Bu çerçevede bu işlevi yerine getiren kişileştirmeli dilbilgisel

146 eğretileme türü (bu çalışma/yazı/araştırma…amaçlamaktadır) de çalışmamızın kapsamında yer almaktadır.

Bu çalışmada Dilbilgisel Eğretileme türleri içinde bilimsel metinlerde en sık kullanıma sahip olan adlaştırma yapıları ele alınmaktadır. Bilimsel metinlerde en sık dağılıma sahip olan kullanımların istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar vereceği düşünülmektedir. Ayrıca adlaştırma yapıları, bilimsel bilgiyi sunma işlevinin yanı sıra kılıcıyı silerek yazar kimliğini örtükleştirme görevini de üstlendiğinden, bu çalışmanın amacı doğrultusunda çalışmanın kapsamı içinde yer almaktadır. Halliday (1998)’in belirlemiş olduğu diğer dilbilgisel eğretileme türleri, bilgiyi sunma sürecinde soyutlama işlevi yürütse de eşleşik yapıdan eğretilemeli yapıya dönüşüm sonunda tümcede süreç ya da nitelik olarak yer almaktadır. Dolayısıyla, bu gruptaki dilbilgisel eğretileme yapıları yazar kimliğini örtükleştirerek kodlama işlevini yürütmemektedir. Bu nedenle, süreç ve nitelik işlevi yürüten dilbilgisel eğretileme yapıları bu çalışmanın kapsamı dışında bırakılmıştır.

Bu bölümde çalışmamızın amacı, soruları, bütüncesi ve araştırma yöntemi tanıtılmıştır. Çalışmamızın bütüncesinden elde edilen nitel ve nicel değerler, bu değerlere uygulanan istatistiksel testler sonucunda elde edilen bulgular ve bulgulara yönelik değerlendirmeler çalışmanın soruları doğrultusunda çalışmamızın altıncı, yedinci ve sekizinci bölümünde yer almaktadır.

147 ALTINCI BÖLÜM