• Sonuç bulunamadı

Ayıptan Doğan Sorumluluk Rejiminin Sınırlandırılması veya Ortadan Kaldırılması

A. Satıcı ile Alıcı Arasında

2. Ayıptan Doğan Sorumluluk Rejiminin Sınırlandırılması veya Ortadan Kaldırılması

Satıcının sorumluluğunu tamamen veya kısmen ortadan kaldırabilmek mümkündür490. Bu kayıtlar aşağıda belirteceğimiz sınırlamalar491 dâhilinde ele alınmalıdır.

Bu kayıtların daha ilk planda geçerli olabilmesi için hasarın geçişi anında söz konusu aksaklığın varlığının satıcı tarafından bilinmiyor olması gerekmektedir. Şayet söz konusu aksaklığın varlığı satıcı tarafından biliniyorsa, bu durumda satıcının alıcıyı uyarma yükümü bulunmaktadır492. Satıcı, aksaklığı bildiği halde alıcıyı buna karşı uyarmazsa493, bu durumda hile söz konusu olacak ve buna bağlı olarak da söz konusu sorumluluğunun kapsamını değiştiren, özellikle sınırlayan ve ortadan kaldıran garanti kaydı geçersiz olacaktır (BK m. 196)494. Aynı şekilde

488 Ancel, s. 204

489 Ancel, s. 204: Yazar, uygulamada sorumluluğu kaldıran veya sınırlayan anlaşmalara sorumluluğu genişleten anlaşmalara göre daha sık rastlandığını ifade etmektedir. Aynı yönde Bkz.

Tercier, N. 797; Venturi, Art 197-210, Généralités, N. 27

490 Malaurie / Aynes, s. 254 ; Pedrazzini, s. 157 491 Venturi, Art 197-210, Généralités, N. 27 492 Pedrazzini, s. 84 vd.

493 Satıcının aydınlatma yükümünü ihlal ederek ayıbın varlığı konusunda alıcıyı kasten aldattığı her bir halde hilenin varlığından bahsedilebilecektir. (Gümüş, s. 143) Bkz. bu yönde İsviçre Federal Mahkemesi kararları: BGE 81 II 141; 66 II 139.

ağır ihmal nedeniyle bilinebilecek bir aksaklığın bilinmemesinin de sözleşme hükmünün geçersizliğine yol açıp açmadığına ilişkin olarak öğretide bir tartışma bulunduğunu ve bu kapsamda ağır ihmalin varlığının da geçersizliğe yol açacağını kabul eden görüşe katıldığımızı belirtmiştik (BK m. 99-100)495.

Bu konuyla ilgili olarak, satıcının mesleki bilgiye sahip kişi olması itibarıyla sattığı maldaki olası tüm aksaklıkları önceden biliyor veya bilebilecek olmasının beklenmesi mümkün müdür? Bu beklentinin çok sert şekilde değerlendirilmesi halinde sözleşmesel kayıtların her durumda geçersizliliği söz konusu olacaktır. Kanunda bunun sınırına ilişkin olarak özel bir düzenleme getirilmemiştir. Ne var ki uygulama bakımından zaman zaman satıcı tarafından varlığı bilinmeyen aksaklıklar olabilecektir496. Bu anlamda satım sözleşmesine konulacak kayıtlar açısından, aksaklıkların bilinmesi hususu dürüstlük kuralı (MK m. 2) ve iyiniyet kuralı (MK m. 3) çerçevesinde bir değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Şayet somut durumda satıcının bilgisizliği, kendi konumundaki herhangi bir satıcıdan beklenebilecek özeni göstermemesinden, diğer bir ifade ile ağır ihmalinden kaynaklanıyorsa satıcı aksaklığı bilebilecek durumda olmadığını ileri süremeyecektir. Buna bağlı olarak garanti kaydı geçersiz olacaktır.

İsviçre Federal Mahkemesi, bunun da ötesinde alıcıya mala ilişkin nitelik vaadinde bulunulan hallerde, satıcının sorumsuzluk kaydı ile bunlardan doğan sorumluluğunu bertaraf etmesini kabul etmemektedir497. Ancak alıcının önem vermediği ve fakat mal satılırken kendiliğinden belirtilmiş nitelik vaatleri bakımından yine sorumluluğun kaldırılabileceği ileri sürülmektedir498. Ne var ki, böyle bir ayrımın yapılması her zaman çok mümkün olmamaktadır. Bu anlamda

495 Bkz yukarıda §2, II, E

496 Heim, Jean F. La réparation de la chose défectueuse dans la vente au détail, Lausanne, 1972 s. 46; Bettems, s. 83; Amaudruz, s. 91 ve orada dn. Limpens, s. 381.

497 Gümüş, s. 142; Yavuz, Ayıp, s.98; Şahiniz, s. 64; Gauch, Peter (adaptation fr. Par Benoit

Carron) Le Contrat d’Entreprise, Schultess, Zürich – Basel – Genf, 1999, s.700; BGE 73 II 218

bir nitelik vaadinin varlığı halinde hayatın olağan akışına uygun olan satıcının bunun alıcının isteği üzerine böyle bir vaatte bulunmuş olmasıdır499.

Satıcı kendi üzerine düşen alıcıyı uyarma yükümlülüğünü yerine getirdikten sonra, duruma ilişkin tüm riski taşıyacak ve dikkatli davranması gerekli olan kişi alıcı (caveat emptor)500 olacaktır501. Zira böyle bir durumda sorumsuzluk kaydı geçerli olacağından, alıcının ödeyeceği semen bakımından satım sözleşmesinin kendisine uygun olup olmadığının değerlendirmesini yapması gerekecektir. Örneğin defolu bir malın satımında satıcının alıcıyı uyardıktan sonra bu defoyla malı satın alma riskini taşıyacak olan kişi alıcı olacaktır. Kendi alış veriş menfaati açısından uygun şekilde karar vermesi gerekecektir.

Bu şekilde satıcı hiçbir halde sorumlu tutulamayacak, alıcı ayıptan doğan sorumluluk hükümleri kapsamında kendisinden bir talepte bulunamayacaktır. Bu kayıtlar uygulamada sıklıkla kullanılmaktadır. Böyle bir kaydın genel işlem şartı niteliği teşkil eden bir belgede yer alması durumunda, ayrıca genel işlem şartlarına ilişkin denetime tabi tutmak ve bu bağlamda bir sonuca varmak gerekecektir502.

Böyle bir kayda ilişkin uyuşmazlığı inceleyen hâkimin, yukarıda belirtilen geçerlilik değerlendirmelerini tamamladıktan sonra ayrıca satıcının bu niyetini açıkça ortaya koyup koymadığını ve tarafların bu konuda tam anlamıyla bu şekilde bir anlaşmaya vardıklarına ilişkin bir inceleme de yapması gerekecektir503. Bu incelemede sözleşmenin yorumlanması ilkeleri ışığında, ortada alıcının

499 Bettems, s. 83

500 Türkçe karşılığı “Alıcı dikkatli olsun.” olan bu ilke rizikonun alıcıya ait olmasını ifade eder. Bkz. WEBSTER: Encyclopedic Unabridged Dictionary of the English Language, New Jersey 1996, 236; “Caveat emptor” prensibinin common law ve civil law sistemleri içindeki yerine dair bir karşılaştırma ve tarihsel sürecine ilişkin bilgi için Bkz. Kessler, Friedrich, The Protection of the Consumer Under Modern Sales Law, A Comparative Study, in Yale Law Journal, Vol. 74 1964-65, s. 262 vd.; Aydos, s. 30

501 Aref, Al. De la Théorie Générale de la Garantie Pour Les Vices Cachés á l’exclusion de la vente et échange d’animaux domestiques, Paris, 1936, s. 37 ve orada dn. 1’de anılan Bordeaux, 10 Dec. 1928 tarihli mahkeme kararı

502 Bkz. Yukarıda §2, II, E altında genel işlem şartı denetimine ilişkin bilgiler verilmektedir. 503 Tercier, N. 802; Amaudruz, s. 86-88

haklarını kısıtlayan ve satıcının haklarını genişleten bir düzenleme olması itibarıyla, alıcı lehine ve satıcı aleyhine yorum yapılması uygun olacaktır504.

Söz konusu kaydın aynı şekilde satıcının sorumluluğunu sınırlandırması da mümkündür505. Böyle bir durum sorumluluğun kısmen bertaraf edilmesi teşkil edeceğinden yine yukarıda belirtilen geçerlilik denetimlerinin yerine getirilmesi gerekecektir. Bunun yanında kayıtların yorumlanmasında da aynı şekilde aleyhine kısıtlama yapılan alıcının menfaatleri ön planda gözetilecektir.

Satıcı sorumluluğunun kapsamını yalnızca maldaki belirli aksaklıklara ilişkin olarak daraltabileceği506 gibi sorumluğunu belli bir para değeriyle de sınırlandırabilecektir. Yahut yine başka bir sınırlandırma olarak alıcının seçimlik haklarının kapsamını daraltabilecektir507. Örneğin mislî mal satımı bakımından, sözleşmeye sadece malı değiştirme hakkının kullanılabileceğine ilişkin bir kayıt koyulduğunda, alıcı kanundan doğan diğer seçimlik hakları olan sözleşmeden dönme veya bedel indirimi haklarını kullanamayacaktır508.

Ticari satımlarda söz konusu kayıtlar bakımından bir özellik arz eden durum bulunmamaktadır.509 Tüketici satımlarında ise TKHK m. 4 kuralının emredici niteliği gereği sorumsuzluk anlaşması yapılamayacaktır510.