• Sonuç bulunamadı

Avrupa Birliği’nde Enerji ile İlgili Oluşturulan Kuruluşlar ve Diğer

2. ÖNCÜL ENERJİ KAYNAKLARI ve AB-RUSYA ENERJİ POLİTİKALAR

2.5. Avrupa Birliği’nde Enerji ile İlgili Oluşturulan Kuruluşlar ve Diğer

Avrupa Birliği enerji konusunda petrol, doğal gaz, kömür ya da yenilenebilir enerji ve nükleer enerji gibi enerji kaynaklarında çeşitliliği sağlamalıdır. Ayrıca enerjinin üretim, iletim ve dağıtımında tekelleşmeyi ortadan kaldırmak, şeffaflığı sağlamak ve tüketici destekli rekabetçi politika belirlemek zorundadır. Bu ve benzeri konularda yürütmeyi ya da gözetimi sağlayabilmek için AB birçok kuruluş oluşturmuş ve program hazırlamıştır. Bu bölüme kadar bahsedilen AB enerji politikalarının gelişiminde var olan birçok oluşuma birçok kuruluş ve program eklenebilir.

92

2.5.1. TEN-E (Trans Avrupa Enerji Ağları)

Avrupa Komisyonu (2017)’na göre TEN-E (Trans- Avrupa Enerji Ağları) Avrupa Birliği içerisinde petrol, doğal gaz ve elektrik ağlarını birbirine bağlama stratejisi güder. TEN-E; AB ülkelerindeki enerji alt yapılarını birbirine bağlamayı hedefleyen stratejiye verilen isimdir. Bu amaç doğrultusunda dokuz öncelikli koridor ve üç öncelikli tematik alan belirlenerek enerji iç piyasasındaki bütünleşme hedefleri gerçekleştirilmeye çalışılır. En az iki Avrupa ülkesini kapsayan öncelikli koridorlar; elektrik, doğal gaz ve petrol altyapılarını tamamlamalıdır. Bu sağlandığında Avrupa enerji pazarından uzakta kalan ve pazara entegresi sağlanamamış ülkeler de pazara dahil olacaklar ve var olan sınır ötesi bağlantı noktalarını güçlendireceklerdir.

Yine komisyon (2017)’a göre öncelikli tematik alanlar akıllı ağ bağlantılarını plan çerçevesinde oluşturmayı hedefler. Avrupa Birliği bu strateji dahilinde öncelikli koridor ve tematik alanlara yardım eder. Bu koridor ve alanların, daha iyi bağlanmış enerji ağlarını geliştirmeleri için birlikte çalışmalarını sağlar ve yeni enerji altyapıları için fon desteği sunar. Stratejinin öncelikli gaz koridorları şunlardır. İlk koridor; Batı Avrupa ve Kuzey- Güney bağlantısı gaz akışıyla Batı Avrupa arz yollarının çeşitlenmesini ve kısa dönemli gaz tedarikinin sağlanmasını hedeflemektedir. Kuzey- Güney gaz bağlantısının Orta Doğu Avrupa ve Güney Doğu Avrupa’ya uzanması sağlanarak gaz alt yapısı Baltık Denizi bölgesi, Adriyatik ve Ege Denizine ulaşır. Böylece Akdeniz Havzası ve Karadeniz’le bağlantı sağlanarak gaz arz güvenliği temin edilir ve enerji çeşitliliği artar. Güney Gaz Koridoru ile Hazar Havzası, Orta Asya, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz Havzasında bölgesel bağlantılar oluşturarak gaz arz çeşitliliğini arttırmayı hedefler. Baltık enerji pazarı bağlantı planı gaz alt yapısının üç Baltık ülkesinden Finlandiya’ya kadar uzatılmasını amaçlar. Böylece bu ülkeler tek tedarikçi probleminden kurtulmuş enerji ve enerji tedarik çeşitliliğini sağlamış olur.

Petrolde komisyonun (2017) raporunda bahsedildiği üzere Orta Avrupa’nın doğusunda bulunan tedarik bağlantıları üzerine kurulu bir strateji geliştirilmesi hedeflenir. Petrol boru hatlarının bu bölgede karşılıklı çalışmanın sağlanması, arz güvenliği ve çevre konusunda riskleri azaltacaktır. Tüm Avrupa’yı kapsayan öncelikli tematik alanlar, temel olarak farklı amaçlara sahiptir. Öncelikli olarak akıllı ağ bağlantıları işe koşularak, yenilenebilir enerjinin bütünleşmesi sağlanır ve tüketicilere enerji tüketimlerini daha iyi düzenlemeleri konusunda yardımcı olunur. Elektrik akım güzergahları inşa ederek Avrupa boyunca Kuzey’den ve Baltık Denizi’nden

93

İskandinavya ve Alplerdeki depolama tesislerine uzanan uzun mesafeli elektrik akışı da hedeflenen stratejiler arasındadır. Sınır ötesi karbondioksit ağlarıyla karbondioksit tutunumu politikalarının ve buna dair alt yapıların geliştirilmesi de hedeflenir.

2.5.2. TACIS

Avrupa Komisyonu (2019) TACIS (BDT Ülkeleri ve Gürcistan’a Teknik Destek Programı)’le ilgili yayınladığı bilgilendirme yazısında genel olarak şunlara değinmiştir. Bu program, Bağımsız Devletler Topluluğu ve Gürcistan’a yönelik ekonomik reform ve gelişim süreçlerini desteklemeyi amaçlar. Dünyanın en büyük yardım projesi olan TACIS, özel ortaklık ve teşebbüslere sahip etkin fonksiyonlu pazar ekonomilerini geliştirerek ülkelere yardım etmek ve bu ülkelerin çoğulcu demokrasi anlayışlarını güçlendirmek konusunda destek sunar. TACIS’ten yararlanan devletler; Belarus, Kazakistan, Gürcistan, Kırgızistan, Moldova, Ermenistan, Rusya, Azerbaycan, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna ve Özbekistan’dır. 1990’da kurulup 1991’de yürürlüğe giren bu program eski Sovyet ülkelerinin ekonomik reformlarına ve iyileşmelerine yardımcı olmayı hedefler. Böylece bu ülkeler dünya ekonomisine kazandırılabilecektir. Bu program pazar ekonomisi altyapısının gelişimini sağlar ve bunun için bağışta bulunur, borç vermez. Pazar ekonomisinin gelişimine katkı sağlayacak ve ülkeleri kapsayacak projelere destek verir ancak ayrı ve bireysel projeleri desteklemez. Yani projeler bütünleştirici ve bağlayıcı olmalıdır. Ekonomik reforma katkı sağlamalı ve pazar bağlantılı aktarım becerilerini geliştirmelidir.

2.5.3. INOGATE

Dursun (2009) III. Dönem gerçekleşen önemli gelişmelerden bir tanesinin de INOGATE (Avrupa'ya Devletlerarası Petrol ve Doğal Gaz Taşımacılığı) programı olduğundan bahsetmektedir. Karadeniz ve Hazar Denizine kıyısı olan ve onların komşusu olan ülkelerle imzalan bu anlaşma, Avrupa enerji arz güvenliği için atılan bir diğer adımdır. 1995 yılında uluslararası statüyle kurulan bu program, Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu enerji arzı ve çeşitliliği konusundaki kaygılarını bertaraf etme amacını taşır.

INOGATE programı özellikle irdelenmesi gereken bir programdır. AB-Rusya ilişkilerine ya da bölgesel enerji politikalarına doğrudan etkisi olabilecek bir yapıya sahiptir. Enerji güvenliği çerçevesinde, alternatif enerji hatları inşa etmek amacıyla enerji zengini ülkelerde hazırlanan enerji alt yapılarına ve enerji projelerine destek vererek Rusya’ya alternatif oluşturma çabası taşıdığı anlaşılmaktadır.

94

INOGATE (2014) programı bugüne kadar 70’ten fazla projeyi hayata geçirmeyi başarmıştır. Bu program AB tarafından fonlanan en uzun enerji akış programı olarak adlandırılabilir. 1996 yılındaki Bakü Girişimi ve Doğu Ortaklığı politikaları çerçevesinde işlemektedir. Üç coğrafi ayağı olan bu projenin ilk ayağını sekretaryasını Kiev’de oluşturan Doğu Avrupa ülkeleri Belarus, Moldova ve Ukrayna oluşturur. Diğer ayağı sekretaryası Tiflis’te bulunan Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan’dır. Orta Asya ayağında Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan bulunur. Orta Asya Sekretaryası Taşkent’tedir. Ayrıca Türkiye 1996’dan bu yana programın işbirlikçi üyesidir ve yedi projeden yararlanmıştır. Türkiye, AB ve programa üye ülkeler arası stratejik bağından dolayı yıllık yönetim toplantılarında yerini alır. Bu program temel olarak enerji güvenliğini sağlamak üzerine kuruludur. Enerji pazarlarını, AB iç enerji piyasası temelinde program üyesi ülkeleri de dikkate alarak birleştirmeyi planlar. Enerji güvenliği, enerji alım satımı, tedarik çeşitliliği, enerji geçiş ve talebi temelinde iş birliğini arttırmayı hedefler. Ayrıca sürdürülebilir enerjinin gelişimini desteklemek için enerji verimliliğine önem vermeyi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını arttırmayı ve talep taraf yönetimini sağlamayı hedefler. Bu program ayrıca bölgesel ve genel enerji projelerine dikkati çekmeyi hedeflemektedir. Program AB Komisyonu ve her bir üye ülkenin enerji bakanları nezdinde yürütülür. Program amaca yönelik hazırlanan projeler doğrultusunda yardım yapar.

INOGATE (2014) program amaçlarını belirttiği yazısında destek oldukları tamamlanmış ve devam eden projelerden bahsetmiştir. Bu programın önemini anlatabilmek için programın büyük projelerinden olan Trans Hazar – Karadeniz Gaz Koridorundan bahsetmek faydalı olacaktır. Gurbanov (2018)’a göre proje şu şekilde açıklanabilir. Türkmen gazının Güney Gaz Koridoruna entegre edilerek Avrupa’ya aktarılmasını amaçlayan bu projenin AB tarafından fonlanan INOGATE kapsamında olmasının en büyük sebebi Avrupa’nın gaz tedarik güvenliğini sağlama ve çeşitlendirmedeki isteğidir. Ancak Hazar Denizi’nin uluslararası statüsündeki belirsizliği, bu projenin en büyük engelidir. Sırasıyla Trans Hazar, Güney Gaz Koridoru, Trans Anadolu ve Trans Adriyatik üzerinden Avrupa’ya ulaşması amaçlanan bu proje özellikle Ukrayna – Rus krizi gibi patlak veren olaylardan sonra daha da önem kazanmıştır ve projenin desteklenmesinin önemi bir kez daha anlaşılmıştır.

95

INOGATE (2014)’e göre proje ile ilgili şu bilgiler de aktarılabilir. 2011 yılında Azerbaycan ve Türkmenistan görüşmelerinin, 2015 yılında “Aşkabat Bildirisi” aracılığıyla perçinlenmesi bu hat üzerindeki umutları arttırsa da bu bildiri yasal bağlayıcılık statüsü olmayan bir bildiridir. Bu yüzden ticari ve yasal düzenlemeler yapılamamıştır. Nabucco Projesi’nin başarısız olması ve Rus-Türk Mavi Akım projesi gibi projelerin Trans Hazar’ı gölgelemesiyle, Aşkabat Avrupa’ya gaz arzında isteksiz davranmaya başlamıştır. Aşkabat’ın daha çok Türkmenistan-Afganistan- Pakistan- Hindistan boru hatlarına ilgi göstermesiyle Rus Gazprom şirketi ucuz Türkmen gazını standart fiyatlarla Avrupa’ya satma konusunda yerini perçinlemiştir. Özellikle Rusya, pazar hakimiyetini korumak amacıyla bu hatta yönelik yaklaşımında hep Hazar Denizi’nin statüsünü öne sürmüştür. AB bu projenin tamamlanmasına ihtiyaç duymaktadır ve bu noktada INOGATE programı üzerinden projeye ayrılan bir fon bulunmaktadır ancak 2017 yılında bitmesi planlanan proje hala bitirilebilmiş değildir.

2.5.4. Diğer AB Kuruluşları

Enerji Düzenleyicileri Birliği (ERRA) (2016) Avrupa Asya, Afrika, Orta Doğu ve Güney- Kuzey Amerika’dan enerji düzenleyicilerini içeren bir gönüllülük birliğidir. Birliğin asıl amacı düzenleyici çerçevenin güçlenmesini ve gelişmesini desteklemektir. Sürekli değişen düzenleyici çevre hakkında uygulama ve bilgi konusunda referans sağlamak için oluşturulmuştur. ERRA, 12 enerji düzenleyici topluluk arasında iş birliği sağlar. Aralık 2000 yılında 15 üyeyle kurulmuştur. Zaman içerisinde finansal, operasyonel ve program devamlılığı konusunda uluslararası tanınan bir birlik halini almıştır. Amerikan Uluslararası Gelişim Ajansı desteğiyle kurulup kurumsallaşan bu birlik; üye ülkelerde enerji düzenlemelerini geliştirmek, sabit enerji düzenleyicilerinin öz kontrol ve yetkilerini desteklemek ve eğitim fırsatları sunmak amaçlarıyla faaliyet gösterir.

Avrupa İletim Sistemleri Operatörleri (2018) iç elektrik çerçevesinde ATSOI, UKTSOA, Nordel ve UCTE; AB çapında özellikle sınır ötesi elektrik ticaretinde ağa erişimi uyumlulaştırmaya ve kullanım şartlarını belirlemeye ihtiyaç duymaktadır. Bu amaçla yukarıda bahsi geçen dört temel üye, 1999 yılında ETSO (Avrupa İletim Sistemleri Operatörleri)’yu kurmuşlardır. ETSO bilimsel amaç taşımakta ve kâr amacı gütmemektedir. Amacı ağ iletişimini arttırmak ve sistem iletim güvenliğini sağlamak olan bu kuruluş uyum ve kuruluş kuralları çerçevesinde çalışmalar yapar ve gelişmelere öncülük eder. Avrupa elektrik pazarını daha düzenli hale getirir ve aynı amaç

96

doğrultusunda çalışan şirket ve kuruluşlarla iletişimi ve iş birliğini sağlar. Bilimsel araştırmalar yapar ve endüstriyi ilgilendiren düzenlemeleri gerçekleştirir.

IPEEC (Uluslararası Enerji Verimliliği İş Birliği Ortaklığı) (2019)’in kendi verilerinden yola çıkıldığında anlaşılacağı üzere, 2009 yılında enerji verimliliğini geliştirmek için kurulan ulusların otonom ortaklık kuruluşudur. G20 ülkelerinden, küresel enerji kullanımının ve sera gazı salınımının %80’inden fazlasına sahip 17’sinin üyeliğine sahiptir. Bu kuruluş büyük ekonomilerdeki karar alıcılara fikir alışverişinde bulunabilmeleri için bilgi akışı sağlar. Enerji verimliliği politikalarının geliştirilmesi ve uygulanması için bitişik projeler üstlenir. Uluslararası Enerji Ajansı tarafından yönetilir ve merkezi Paris’tedir.

2.6. Avrupa Birliği Enerji Sorunsalı