• Sonuç bulunamadı

Sicilya Norman Krallığı’ndaki askerî yapıyı değerlendirecek olursak, Krallığın idari kısmındaki bürokratik yapıyla bir açıdan benzerlik gösterir. Bu benzerlik, Norman ordusunun teşkilatlanmasında ve askerlerinin etnik kökeninde kendini gösterir. Söz

601 İbn Cübeyr, a.g.e., s. 242-244. 602 İbnü’l-Esir, a.g.e., c. 10, s. 173. 603 Ahmad, a.g.e., s. 64. 604 Falcandus, a.g.e., s. 170. 605 Haskins, a.g.e., s. 238.

konsu benzerliği, konu içinde vereceğimiz örneklere daha da anlaşılır bir hale getirmeye çalışacağız.

Sicilya, her şeyden önce bir adadır. Kendini savunması için mutlaka bir donanma gücüne hatta askerî açıdan donanımlı birçok filoya sahip olmak zorundulağı hisseder. Bu tüm adalar için kendilerini savunmak adına en önde gelen ihtiyaçtır. Donanma, sadece savunma için değil, ticaret için de gerekli bir araçtır. Normanlar, döneminde Sicilya Adası, genele bakılıdığı zaman Akdeniz’de saygın bir deniz gücüne sahip olmuştur. Deniz gücünün yanı sıra Norman orduları karada da oldukça başarılıyıdılar.

Sicilya Norman ordusu, Krallığın feodal yapısıyla yakından ilişkilidir. Merkezi bir ordunun yanı sıra dük ve baronların merkez ordusuna dâhil ettikleri kuvvetlerden oluşan bir kara ordusu vardır. Norman ordusunun ağır silahlı gücünü şövalyeler oluşturuyordu. Şövalyeler, Normanların Sicilya’ya gelmeden önceki yaşamlarında yer alan askeri güçleriydi. Fakat I. Roger ile birlikte Sicilya’nın ele geçirilmesinde şövalyelerin, önemli katkıları olmuştu. Norman orduları içindeki bu gurup, ağır silahlı donanımlarının yanı sıra manevî açıdan da önemseniyorlardı. Onların bu özelliği Norman ordularının ve onların Sicilya’da sürdürdükleri istilanın kuzeyde yani Roma’da ruhbanlar tarafından kutsanmasına neden olmuştur. Bu nedenle Şövalyeler, Norman ordusu için karadaki çarpışmalarda önemli bir güçtür606. Şövalyeler, aynı zamanda ordunun süvari gücünü de oluşturuyorlardı.

Sicilya ordusunda, etnik açıdan farklı kökenden askerler bulunabiliyordu. Meselâ Müslümanlar bunlardan biridir. Daha Normanlar adaya ilk adım attıkları zaman I. Roger’un ordusuna destek, Kelbîler döneminin isyankâr valisi İbn Semne’den gelmişti. Reggio’dan hareket edip Sicilya’ya varan I. Roger’un ordusuna katılan İbn Semne komutasındaki Müslümanlar, Sicilya’nın kapılarını kendi elleriyle Normanlar’a açmış oldular607

.

Sicilya’yı istila etmek amacında olan Norman ordusunun komutası altına giren bu Müslüman kuvvetler, Norman odusu içinde yer almak bakımından ilk olmuşlar fakat son olamamışlardır. Robert de Guiscard’ın ölümünden sonra özellikle güney İtalya’da, Sicilya Kontu’na karşı ayaklanmalar, söz kunusu oldu. I. Roger, bu isyanı bastırabilmek için Sicilya Adası’ndaki Müslümanlar’dan oluşan askerî birlikler oluşturmuş ve bu

606 Cardini, a.g.e., s. 46.47.

607 İbnü’l-Esir, a.g.e., c. 10, s. 171.- Moreno, a.g.m., s. 182-183.- İbrahim Altan, a.g.e., s. 78.- Curtis, a.g.e., s. 64.- Romeo, a.g.e.., s. 52.- Amari, a.g.e., vol. 3, s. 60-72.

birlikleri İtalya’daki isyanları bastırmak için kullanmıştı. I. Roger’un ordusundaki Müslüman askerlerin sayısı 20.000 civarında idi. Sicilya Norman Krallığı’nın en zor zamalarında dahi Müslüman Askerler, Sicilya Ordusuna ihanet etmemişler, hatta ve hatta Norman ordusunun yanında yer alıp onlarla omu omuza savaş meydanlarında Kralları için savaşmışlardı608

.

Norman ordusu, daha önce de belirttiğimiz gibi hem kara hem de denizde savaşabilen ve kara ile deniz kuvvetlerini başarıyla koordine edebilen bir yapıya sahipti. Mesela Bizans ile giriştiği mücadelede Robert de Guiscard, 150 parça gemiden ve 30.000 civarındaki atlı ve piyadeden oluşan ordusuyla 1081’de Bizans sınırları içinde yer alan Arnavutluk sahilindeki Durazzo’ya bir çıkarma yapmıştı609. Bu ordu, Durazzo’ya yapılan çıkarmadan sonra karada oldukça düzenli bir şekilde başarıyla ilerleyebilmişti. Norman donanması ise; onları denizden desteklemeye devam etmişti.

I. Roger’un döneminde Sicilya ordusu, hem denizde hem de karada hızlı bir şekilde hareket ediyor ve giderek Akdeniz’deki etkinliğini arttırıyordu. Normanlar, Sicilya ve Güney İtalya’ya gelmeden önce Avrupa nehirlerinde gemilerini yüzdürerek kara Avrupası’nın içlerine doğru ilerleyebiliyorlardı. Yani gemicilik konusuna uzak bir toplum değillerdi. Sadece nehirlerde değil elbette, Norman denizciliği de yabana atılır türden değildir. Onlar kuzey Avrupa’da açıklarda olmasa da okyanusun karaya paralel sularında gemilerini yüzdürme becerisini tecrübesine sahiplerdi610

. Normanlar, özellikle denizcilik sahasında 9. ve 10. yüzyıllarda kendilerini oldukça geliştirdiler. Nehirlerde kullandıkları gemilerle 40-100 kişi taşıyabiliyorken, bu sayı 9. ve 10. yüzyıllarda bu sayı 500 ile 1.000 civarına ulaşmıştı. Bu sayededir ki Normanlar, kuzey Avrupa’dan başlayarak okyanusun Avrupa sahilleri boyunca bulunan tüm ada ve kıyılara karşı saldırı ve istilaya girişmişlerdir611. Dolayısıyla Sicilya ve İtalya’yı ele geçirdikleri

zaman kara üzerinde gelmiş olmaları onların birer usta denizci oldukları gerçeğini untturmamalıdır. Sicilya Norman donanması Akdeniz sularında söz sahibi olmakla birlikte Avurpa devlet ve halklarının da gerek savaşlarda gerekse ticaret ve taşımacılık hizmetlerinde her zaman ihtiyaç duydukları bir öneme sahipti. Haçlı seferlerinde Sicilya donanmasına duyulan ihtiyaç nedeniyle Sicilya Krallarının kapılarının sık sık Avrupalılar tarafından çalındığını biliyoruz.

608

Ahmad, a.g.e., s. 54.- İbrahim Altan, a.g.e., s. 85. 609 Komnena, a.g.e., s. 57.

610 LE Goff, Ortaçağ Batı Uygarlığı, s. 51.

Normanların, Sicilya Adası’na gelmeden önce kuzey Avrupa’da kullandıkları ejderha başlı gemilerini Akdeniz’de yüzdürme şansları pek de yoktu aslında. Şanslılardı ki Sicilya’da yaklaşık olarak 400 yıla yakın bir süredir Akdeniz sularında tecrüblerini arttırmış ve hatta Akdeniz’deki en büyük güç olmuş Müslüman-Arap denizciler tecrübe ve birikimleriyle onların hizmetine gireceklerdi. Fenike ve Bizans’tan aldıkları denizcilik tekniklerini daha da ileri bir seviye getirmiş olan Müslüman-Araplar, Sicilya Norman donanmasının yapılanmasında edindikleri bu tecrübelerini kullanmışlardı. Norman donanmasını Akdeniz’de güven içerisinde hızlı hareket edebilecek ve askerî açıdan donanımlı bir hale getirdiler. 1174’te İskenderiye üzerine sefere çıkan Norman donanması, bu özelliklere sahip bir filoydu. 280 adet, 30.000 piyade taşıma kapasitesindeki hızlı ve saldırı makanizmalarına sahip gemilerin yanı sıra, böylesine büyük bir oduya lojistik destek sağlayacak 40 adet yük gemisi ve 1.500 tane binek hayvanı taşıyabilen gemiden oluşan bir filoydu. Bu büyük donanma sayesinde Sicilya Normanları, Akdeniz üzerindeki uzak noktalara kolayca ulaşıp askerî harekât düzenleyebilme kabiliyetine sahip oldular612

.

Sicilya Normanlarının bu güçlü donanması, özellikle II. Roger döneminde Sicilya Krallığı’nın hizmetine giren Christodulus ve Antakyalı George ismindeki denizciler ile birlikte Akdeniz’deki en ihtişamlı günlerini yaşadı. Antakyalı 1131 yılından itibaren Sicilya donanmasının başına geçmişti. Hemen ardından kuzey Afrika toprakları üzerine birçok başarılı seferler düzenlemişti. İfrikiyye, bu güçlü donanma sayesinde Sicilya Krallığı’nın egemenliği altına girmiştir613

.

II. Roger, Sicilya Norman ordusunu oldukça güçlendirmiş ve daha önce Avrupa’da görülmemiş bir şekilde donanmasını yeniden yapılandırmıştı. Donanma kaptanılığını ilk defa II. Roger, kurmuştur. Bu mevki, tıpkı Müslüman-Araplar’da olduğu gibi “Amiral”614

(ya da batı dilindeki telafuzzu ile “Admiral”) yani donanma komutanlığı olarak onun tarafından kuruldu. Bu mevkideki ilk isimler, II. Roger döneminde Sicilya Krallığı’nın emrine giren Hıristodulus ve sonrasında onun yerine atanan Antakyalı George oldular. Batı dünyasında ilk olarak Amiral unvanını taşıyan kişi, Sicilya Norman donanmasının komutanı olarak Hıristodulus olmuştur. Fakat bu mevki, özelikle Antakyalı’nın Amiral olmasıyla birlikte Sicilya Krallığı’nda Kral’dan sonraki en önemli ikinci mevki oldu. Kral Roger, bu mevkiye o kadar çok önem verdi ki

612 Ahmad, a.g.e., s. 60.- İbnü’l-Esir, a.g.e., c. 11, s. 330.- Hunke, a.g.e., s. 298. 613 Ahmad, a.g.e., s. 55-56.- Curtis, a.g.e., s. 113-114.

Antakyalı, aynı zamanda Krallığın başyargıcı, Kralın noter ve danışmanı oldu. II. Roger, kendinden sonra yetkili kişi olarak onu göstermişti615

.

Norman donanması, zaman zaman darbeler aldıysa da gücünü ve Akdeniz’deki önemini sürdürmeyi başardı. İbn Cübeyr, II. William’ın Bizans üzerine saldırısından az önce Sicilya’da bulunmuş ve Kral’ın büyük donanmasının hazırlığına şahit olmuştu. Bu konuda İbn Cübeyr, şunları söylemektedir: “Kral’ın Messina kentinde bir tersanesi

olup, içinde sayısız gemiden oluşan donanması vardır. Palermo’da da benzer bir tersanesi bulunmaktadır.”616

. Sicilya, bulunduğu stratejik konum nedeniyle olması

gerektiği gibi bir donanmaya genel olarak sahip olmuştur.

Sicilya Normanları, Krallık topraklarını askerî alanlar olarak bölgelere ayırmışlardı. Bu yapılanma modeli, yine İslâmî askerî teşkilatlanma yapısının Normanlar tarafından uygulandığını gösteriyor. Sicilya Normanları, askerî bölgeler olarak taksim ettikleri bu yerlere tıpkı Fatımî veya Kelbîler’de olduğu gibi “iklim” diyorlardı. Ayrıca savaşlarda Müslüman-Araplarca kullanılan savaş taktikleri ve teçhizatlarından Norman ordusu da yaralanmıştır. Savaş sanatında usta olan Arap askerî mühendisleri Norman ordusu için çalışmışlardı. Bu mühendisler, kuşatmalarda kullanılacak olan hareketli kuleler ve mancınıkları ürettiler. Bu sayededir ki, Sicilya Norman orduları şehir kuşatmalarında oldukça başarılıydılar. Normanlar, kazandıkları beceriler sayesinde birçok yeri Müslüman-Araplar’dan edindikleri savaş taktikleri ile ele geçirmeyi başarmışlardır. Bunun dışında Müslüman mühendisler, kale ve surların inşasının yanı sıra tamirinde de çalıştılar. Mesela, Bari şehrinin surlarının güçlendirilmesinde II. Roger, Arap mühendislerin becerilerinden yararlanmıştır617

. Normanlar, Araplar’dan öğrenmiş oldukları askerî teknikler ve donanımlarla oldukça güçlü bir orduya sahip oldular. Özellikle II. Roger döneminde Sicilya ordusu, en parlak zaferlerini yaşamıştır. Sicilya Norman ordusu, çeşitli etnik unsurlardan oluşuyordu. Bunun içinde Müslümanlar ve Grekler de vardı. Kral’ın merkezî ordusuna feodalite usulünce kendine bağlı topraklar üzerindeki dük ve baronların topladılkları birlikler de katılırdı. Bu kuvvetler birleşince oldukça büyük ve güçlü bir Norman ordusu ortaya çıkmış oluyordu.

615

Hunke, a.g.e., s. 298-299.

616 İbn Cübeyr, a.g.e., s. 245.-Palermo’da donanmaya ait gemilerden ve muhtemel olarak da tersnaden el- İdrisî de söz etmektedir. Bk. S. 590.