• Sonuç bulunamadı

Arnavut Milli hareketinin Dört Safhası

BÖLÜM 2. OSMANLI DÖNEMİNDE ARNAVUT KİMLİĞİ

2.4. Osmanlının Son Yüzyılında Arnavut Elitinin Yaptığı Kimlik Tartışmaları

2.4.1. Arnavut Milli hareketinin Dört Safhası

İlk Safha; Arnavut milli hareketinde 1830’lardan 1878’lere kadar devam eden ilk safhadır. Bu zaman içerisinde Arnavut eliti Arnavutça okulların açılması gayreti içerisine girmişlerdi. Bu bağlamda da ilk adımları atmak isteyen NaumVeqilharci475,

469 Pirraku, “Roli i Islamit në Integrimin e Shqipërisë Etnike dhe të Kombit Shqiptar”, Rreth Përhapjes së Islamit

Ndër Shqiptarët, s.75–101.

470 Alpan, s.26.

471 Duka, Shekujt Osmanë në Hapsirën Shqiptare, s.384.

472 Duka, Shekujt Osmanë në Hapsirën Shqiptare, s.393. Alpan, s.26.

473 Alpan, s.27.

474 İlber Ortaylı, “Balkanlarda Milliyetçilik, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e”, Türkiye Ansiklopedisi, C. IV, İstanbul:

1985. s.1031-?.

Filatlı Hoca Tahsin ve Kostandin Kristoforidhi, Arnavut dilinin fonetiğine pek uygun olmasa da Arnavut alfabe konusunda çok yoğun çalışmışlardı476. Bu kişilere ilave olarak, Kalabriya’da Yeronim De Rada, Thimi Mitko, Paşko Vasayı da dahil etmek gerekir477. Yukarıda bahsedildiği gibi Osmanlının son dönemlerinde diasporada yaşayan Arnavut eliti, devleti, Balkanlarda görülen halk isyanları ile karşı karşıya bırakmıştı. Diasporada yaşayan Arnavut elitlerinden biri de Romanya’ya yerleşmiş olan Naum Veqilharci idi. Naum Veqilharci, Zef Yubaninin desteği ile 1825’te Arnavutça bir Alfabe hazırlamıştı. Daha sonra bu taslağı geliştirerek, Tanzimattan sonra, ilk defa 1844’de “Çok Kısa ve Kullanışlı Arnavutça Alfabe olarak yayılmıştı. Görüce bölgesinde (Güney Arnavutlukta) çok miktarda dağıtılan ve ilgi çeken bu eser, bir yıl sonra 22 Nisan 1845’de genişletilmiş olarak tekrar basılmıştı478.

Böylece 1839’da Tanzimatın479 ardından Arnavut eliti, Naum Veçilharci ve Zef Yubani gibi aydınların eliyle, Arnavutların kültürel bağımsızlığını başlatmış oluyordu480. Son derece dikkat çeken bu esere ilgi gösterildiği için telaşa kapılan Fener Patrikhanesi, bir yandan bu alfabeyi okutan Arnavut papazları aforoz ederken, öte yandan eseri toplatıp yaktırmış, okuyanları da tehdit etmişti. Buna rağmen Veqilharci çalışmalarına devam etmiş, 1850’de Romanya’da Arnavut Kültür Ocağı’nı kurmuş, fakat 1854 yılında, İdea Megali peşinde koşan Fener Patrikhanesinin adamları tarafından zehirletilmek suretiyle öldürülmüştü481.

Bu sinsi propagandanın482 yanısıra, Osmanlı ülkelerinde özellikle Yanya, Prizren, Manastır, Üsküp ve diğer Makedonya illerinde yaşayan Ortodoks Arnavutlar da Yunanca öğrenmek zorunda bırakılmıştı. Arnavutların ulusal bilinçleri çok eski tarihlere varmakla birlikte, onların siyasal anlamda muhtariyet girişimleri, Fener Patrikhanesinin, kendilerinin helenleştirilmeye başlandığı ve Arnavutça din, dil, alfabe, edebiyat, tarih, vs kitaplarının yasaklandığı XIX. Yüzyılın başlarında daha güçlü bir şekilde

476 Alpan, s.74.

477 Frashëri, Shqipërija Ç’ka Qenë, Ç’është e Çdo të Bëhetë? s.71.

478 Rahimi, s.11. Alpan, s.30-1.

479 Frashëri, Shqipërija Ç’ka Qenë, Ç’është e Çdo të Bëhetë? s.64. 1839 Tanzimatın ardından ve özellikle 1856

Hattı Humayun reformundan sonra, pek çok Osmanlı, Yunan ve Slav bilim, edebiyat ve kültür dernekleri kurulunca, Arnavutlar da biraz geç de olsa 1857 yılında bu işe giriştiler. Alpan, s.74-5.

480 Фејзула, s.7.

481 Alpan, s.30-1.

görülmekteydi483. Fener Patrikhanesinin Arnavutlara karşı yaptığı propaganda Osmanlı Devletinin Arnavutça eğitim sistemine engel olmasını teşvik ediyordu484. Arnavutların arasında büyük bir yara açmış, hatta Ortodoks Arnavutların XIX. yüzyılda uyanması, onlara karşı cephe açılmasına sebebiyet vermişti485.

Bu bağlamda İncil’i Arnavutçaya çeviren ya da Arnavutça öğreten Arnavut papazlar patrikhanece hain ilan edilmiş ancak bununla da yetinilmeden, onları Bab-ı Aliye ihbar ederek Türklerle Arnavutların arasının açılmasına çalışılmıştı. Öte yandan İstanbul’da Tanzimat Fermanın öngördüğü reformalar ışığında, 1860 yılından itibaren İstanbul’da bilimsel, kültürel ve sosyal dernekler kurulmaya başlamıştı. Bu çalışmalar bağlamında Arnavutluk’ta doğmuş, yetişmiş ve Arnavutların sosyo-moral, ulusal gelenek ve göreneklerini iyice bilen Abdül, Naim ve Sami kardeşler, Filatlı Hoca Hasan Tahsin, Avlonyalı İsmail Kemal, Yanyalı Abidin Paşa Dino, İşkodralı Paşko Vasa, Elbasanlı Kostandin Kristoforidhi, Leskovikli Jano Vreto, Ergirili Koto Haxhi vs. İstanbul’da Jön Türklerin çalışmalarına paralel olarak Arnavut kültürü, tarihi, edebiyatı, dili, alfabesi ve folkloru üzerinde çalışıyorlardı486.

Bunlardan Abdül Fraşıri henüz 25 yaşındayken, Arnavutluk’u parçalayıp ilhak etmek isteyen ve Fener patrikhanesinden direktif alan Pan-Elenist ve Pan-İslavistlere karşı mücadeleye atılmış, o sıralarda Ulusal Arnavut Davasını savunan İtalya Arnavutlarından Jeronim De Rada, Arnavut asıllı Romanya Prensesi Helena Gjika, Mısır’da yaşayan Arnavut folklorcusu Thimi Mitko ile kültürel temaslarda bulunmuştu487, ayrıca 1871 yılından itibaren de İstanbul’da Arnavut Kültür Ocakları kurulmaya başlamıştı488. 1902’de Osmanlı Devleti, Arnavutça kitap basılması ve mektuplaşma sürecini yasaklamıştı. Fakat Arnavut elitinin önceden başlatmış oldukları çalışmaları yurtdışında devam etme kararı aldılar. Örneğin İtalya, Mısır, İstanbul, Romanya, Bulgaristan ve Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan Arnavutlar bu

483 Alpan, s.21-4.

484 Charles & Barbara Jelavich, s.210.

485 Rahimi, s.19.

486 Alpan, s.32-4.

487 Rahimi, s.14-17.

çalışmalara devam ederlerdi. Arnavut cemiyetleri, kitap, dergi, gazete yayınlayarak kendi öz kimliğini korumaya çalışıyordu489.

Bu sırada gerçekleşen Jöntürk devrimi, Arnavutlarca iyi karşılanmış, Arnavut liderlerin umutlarını uyandırmıştı. Bu liderlerin içinde Arnavutların önde gelen liderlerinden İsmail Kemali de bulunmaktaydı. Jöntürklerin planı ve stratejisi 1876 anayasasını tekrar uygulamaya koymaktı. Anayasanın yeniden uygulamaya konulması ile Arnavut liderler Arnavutça okulların da açılmasını bekliyorlardı490.

Öte yandan Arnavut aydınları, günden güne zayıfladığını düşündükleri ve bu nedenle kendi başlarının çaresine bakmak için 1877 yılının ilkbaharında Yanya’da toplanarak özerk bir Arnavut idaresi teklifini Bab-ı Ali’ye sunmuşlardı. Arnavutlarla meskûn bölgelerin, tek bir eyalet halinde Arnavutça bilen memur, okul, mahkeme, polis örgütleriyle yönetilen muhtar bir bölge haline getirilmesini istiyorlardı. Fakat Osmanlı, onların bu isteklerine sıcak bakmıyordu491. Bu şekilde canlandırılmaya çalışılan Arnavut milli rönesansının ilk amacı, doğal olarak milli kültürün doğuşunu canlandırmak, milli bir tarih bilinci ortaya koymaktı492. Arnavut aydınları aslında, din adamları eliyle eğitim ve milli bilincin yerleşmesini öne çıkartırken 493 Prizren birliği platformu dinin etkinliğini azaltmayı, farklı dinlere mensup Arnavutlar arasındaki din farklılığını önemsiz hale getirmeyi, dinin yerine Arnavutçuluğu yerleştirmeyi amaçlıyordu494. Bu bağlamda Arnavut rönesanlarının en önemli amacı eğitim yoluyla milli kimliği bağımsızlaştırmaktı495.

Arnavut eliti, Arnavut kimliğinin daha sağlam temellere oturtulması amacıyla Arnavutça alfabe ile Arnavut dilinde eğitim veren okulların açılması, Arap alfabesinin yerine Latin alfabesi getirilmesi gibi hedeflerinde ısrarcı oldular. Bu da Manastır Kongresinde masaya yatırılmıştı496. Artık Arnavut eliti, “vatan için ölünür” sloganları altında, Arnavutlar arasında milli özgür bir ideolojiyi güçlendirme yolunda ilerliyorlardı. Bu şekilde Manastır kongresinde de dile getirilen özgürlük ideolojisinin

489 Charles & Barbara Jelavich, s.210.

490 BOA, Y. EE, 69/29. Charles & Barbara Jelavich, s.211.

491 Alpan, s.44.

492 Misha Piro, Duke kërkuar rrënjët ode Kthimi i shqiptarëve në histori, Tiranë: Botimet Toena, 1997, s.37.

493 Hasani, s.41-2.

494 Hasani, s.109.

495 Hasani, s.161.

çift yönü vardı. Birinci yön olarak milli kimliği, dili, kültürü ve adetleri korumayı ve yaşatmayı teşvik etmek, ikinci yön olarak da farklı dinlerdeki Arnavutların tamamının içinde eritileceği ortak bir hedef belirlemekti497.