• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ

2.5. Araştırmanın Veri Analizi

Saha çalışması boyunca dört (4) farklı nitel veri toplama tekniğinden yararlanarak veri seti oluşturulmuştur. Bunlar sırasıyla (1) Derinlemesine Mülakat, (2) Odak Grup, (3) Katılımlı Gözlem, (4) Doküman İnceleme: Film, Fotoğraf ve Sosyal Medya Yazışmaları şeklindedir.

Elde edilen derinlemesine mülakat ve odak grup görüşmeleri, iki adet ses kayıt cihazı ile toplamda 2080 dakika tutmuştur. Kayıt altına alınan görüşmeler, sesli ortamdan yazılı ortama çözüm yapılarak aktarılmış ve nihayetinde 1051 sayfalık bir derinlemesine mülakat ve odak grup görüşme arşivine ulaşılmıştır. Bu arşiv gerek ses kayıtlarının çözümü sırasında, gerek ön tashih-redakte sürecinde, gerek temalara ayrılma, konu bütünlüğü analizi ve yazım süreci (son okumalar dahil olmak üzere) yedi (7) kez okunmuştur. Aşamalarda takip edilen yönteme geçemeden önce şu noktanın altı çizilmesi gerekmektedir: Hem derinlemesine mülakat soruları hazırlanırken, hem de odak grup soru formları oluşturulurken araştırmacının uzun bir araştırma ve gözlem döneminin bir neticesi olarak hazırlamış olduğu bir takım tematik çerçevelerden istifade edilmiştir. Fakat daha önce de belirtildiği üzere belirlenen temaların saha çalışması boyunca kesintisiz olarak yeniden şekillendiği, yeni temaların çalışmanın ana çerçevesine eklendiğine tanık olunmuştur. Ayrıca saha çalışmasının hemen başında belirlenen bir takım temalardan da süreç içerisinde vazgeçilmiş, bu anlamda saha öncesi, saha boyunca ve saha sonrasında birbiri ile uyumlu bir veri setinin oluşmasına gayret gösterilmiştir. Bu süreçte tematik kodlamanın “iç tutarlığa” sahip olup olmadığı ve verilerin anlamlı bir bütün oluşturup oluşturmadığı üzerinde sürekli kontrol edilmiştir. Ayrıca tüm farklı temaların, çalışılan apaçi gençlik konusu ile ilgili olarak toplamda kendi aralarında anlamlı bir bütüne ulaşıp ulaşmadığına dikkat edilmiş, bu anlamda “dış tutarlığa” ulaşılması sağlanmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 237).

Verilerin yorumlanması sürecinde fenomenolojik yöntemin veri analizinde benimsemiş olduğu dört ana aşama takip edilmiştir. Birinci aşama ham malzemenin tanımlanması sürecidir. Bu aşamada amaç apaçi gençliğin bireysel deneyimleri üzerinde öncelikli bir anlam ifade eden tecrübelerin listelenmesi-parantez içine alınması olarak şekillenmiştir. İkinci aşama araştırmacının bir önceki tanımlama sürecinde belirlemiş olduğu değişmeyen temaların belirlenmesi süreci olarak işleyecektir. Temaların oluşturulması sürecinde asıl olan temaların birbirini tekrar etmeyen kavramlardan oluşturulması ve metinlerde kullanım sıklıklarında ziyade ana temamız olan apaçilik olgusu ile kurulmuş olan önem üzerinden değerlendirilmesidir. Bu süreçte apaçilik olgusunun farklı bireysel tanımlama ve algılamalar üzerinden görünür oluşu, zenginlik kaynağı olarak görülmektedir.

Üçüncü aşamada oluşturulan temaların noetik (algılanan) ve neomatik (öze yönelen) yani bireye ait subjektif (öznel) olarak apaçiliğin ve apaçilik gençlik üzerinden gelişen toplumsal olgunun boyutlarının daha önce belirlenen temalar üzerindeki yansımalarını belirlemektir.

Son aşamada ise elde edilen esasların (özlerin) kuramsallaştırılması yapılmaya çalışılmıştır. Bu aşamada her bireyin ve bireysel tecrübelerinin biricik olduğu gerçeği unutulmadan noetik ve neomatik ilişkilerin evrenselleştirilmesi hedeflenmiştir. Burada asıl maksat tüm verilerden hasıl olan bir senteze ulaşmanın ötesinde apaçilik tecrübesine ilişkin anlamları-kavrayışları-duyumsayışları tanımlayan ve yorumlayan bir sonuca verileri kavuşturmaktır. Bahsi geçen aşamaların tamamında süreç belirgin bir biçimde ayrışarak işlemek durumunda değildir. Esnek bir yaklaşımla nitel yöntemin kendini yenileyebilme çabası göz önünde tutularak kodlarda ve temalarda çeşitli değişikliklere gidilebilecektir (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 72-75, 238; Baş ve Akturan, 2008: 92-95). Bu süreçte özellikle beş (5) ayı ve beş yüz (500) saati kapsayan katılımlı gözlem sürecinde yüz (100) sayfalık bir gözlem notu arşivi birikmiştir. Gözlem notları genellikle saha çalışması boyunca araştırmacıyla derinlemesine mülakat, odak grup ve katılımlı gözlem süreçlerinde beraber hazır bulunan diğer yardımcı araştırmacılar eliyle not edilmiş; bunun yanı sıra araştırmacının kendisinin de almış olduğu notlar ile diğer gözlem notları birleştirilmiş, gün sonu saha değerlendirme toplantıları ile güvenilirliği kontrol edilmiştir. Elde edilen bu yazılı veriler, kuramsal-kavramsal birikimin oluşturulması sürecinde hem yeniden kurgulayan hem de verilerin geçerlik ve güvenilirliğini sürekli sınanmasına zemin hazırlayan bir işlevi yerine getirmiştir. Apaçilik ile alakalı film, fotoğraf ve görsel malzeme toplanması (üç yüz (300) saati aşan video klip ve filmler) ve sosyal medya yazışmaları, tanımlamaları, kullanımlarının (altıyüz (600) sayfalık yazılı doküman) derlenmesi neticesinde elde edilen veriler, yine derinlemesine mülakat ve odak grup görüşmeleri neticesinde belirlenen tematik kategorizasyonun içerisinde değerlendirilmiştir. Tüm bu verilerin analizi sürecinde hem betimsel hem de sistematik analiz tekniği beraberce kullanılmaya çalışılmış; betimsel teknikle, görüşülen bireylerin anlatımlarının okuyucuya bütünlüklü ve dolaysız aktarımı hedeflenmiş, sistematik analizle de elde edilen verilerle alakalı bir takım nedensel ve açıklayıcı sonuçların aktarılması öne çıkarılmıştır (Yıldırım ve Şimşek, 2005: 221). Tüm bu süreçleri takiben; başta derinlemesine mülakat ve odak grup görüşmeleri

neticesinde alınan kayıtlar, ayrıca katılımlı gözlem sürecinde tutulan notlar ve apaçilik konulu yazılı-görsel arşiv “huni modellemesi” ile alt kategori, kategori ve tema şeklinde tasnif edilmiş, her bir bölüm kendi özelinde ve diğer bölümlerle geçişli olarak yazılmaya çalışılmıştır.

Araştırmanın iç ve dış geçerliğini sağlama adına bir takım yöntemlere başvurulmuştur. Bunlardan ilki, saha çalışmasının aktarılması kısmında görüşülen bireylerin kanaatlerine doğrudan alıntılama yöntemi ile daha sık yer vermek ve araştırmacının bu süreçte çıkan sonuçları açıklamaya görüşmeciler üzerinden devam etmesidir. Bu sayede okuyucu, araştırmacının yorumlarında ne denli tutarlı olduğunu rahatlıkla takip edebilecektir. Diğer bir deyişle böylelikle araştırmanın geçerliliği sağlanmaktadır. Dış geçerliğin sağlanması adına çalışılan örneklemin araştırılması boyunca, araştırma odağımızda yer alan apaçi gençlerin dışında on yedi (17) farklı toplumsal grupla da saha çalışması yürütülmüş, bu sayede elde edilen verilerin çeşitliliği sağlanmaya çalışılmıştır.

Araştırmanının güvenirliğini sağlama adına da bir takım yaklaşımlar benimsenmiştir. Öncelikli olarak saha çalışması sürecinde yürütülen derinlemesine mülakat, odak grup ve katılımlı gözlem süreçlerinde araştırmacının yanında nitel araştırma tecrübesine sahip bir diğer araştırmacının sürekli bulunması sağlanmıştır. Bu sayede ufak ayrıntıların bile not edilebilmesine ayrıca farklı bakış açıları ile asıl araştırmacının yanlış anlamalarının önüne geçebilmesine zemin hazırlanmıştır. Bir diğer güvenirlik ölçütü olarak görüşülen bireylerden elde edilen saha verileri, yine görüşülen kişilerin tanıdıkları, arkadaşları tarafından test edilmiş, abartılı yorumların, eksik anlatımların ve gereksiz aktarımların önüne geçilmeye çalışılmıştır.

Son olarak saha verilerini aktarım sürecinde dikkat etmeye çalıştığımız bir hususu da belirterek saha çalışması sürecini paylaşmaya geçebiliriz. Öncelikli olarak görüşme gerçekleştirdiğimiz apaçi gençler; gerek eğitim seviyesi, gerek kültürel yetişmişlikleri ve gerekse de akran ilişkilerinde kendi aralarında geliştirmiş oldukları “özel dil” ile farklı bir altkültür grubuna karşılık gelmektedirler. Dolayısıyla saha araştırmamız boyunca apaçi gençlerin anlatımlarında kimi zaman “kırık kelime” kullanımlarına, “eksik cümle”lelere, anlatımlarda özne-yüklem uyumsuzluklarına ve bir konudan bir başka konuya hızlıca geçişlere rastlanmıştır. Bu durum kimi zaman gençlik döneminin vermiş olduğu bir heyecan ve acelecilikten kaynaklanıyor gibi gözükse de biz yaşanan

bu durumun daha farklı temellerinin de bulunduğuna katılımlı gözlem sürecinde tanık olmuşuzdur. Bu anlamda gençlerden hatrı sayılır bir kısmı için Türkçe okulda ya da sokakta öğrenilen bir dil olarak belirmekte, aile içinde farklı bir dil sosyal hayatta başka bir dil kullanımının yaygın olduğu gözlenmekte ve neticede bu durum Türkçe’yi yerinde kullanabilmek ve düzgün ifade edebilmek noktasında bir takım sorunların yaşanmasına zemin hazırlamaktadır. Yine gençler bazen Türkçe, bazen Kürtçe ya da Arapça kelimeleri karıştırarak kullanabilmekte, ayrıca Türkçe bir kelimeye başka anlamlar yükleyerek konuşabilme gibi durumlarla da karşılaşılabilmektedir. Ayrıca gençler arasında argo kullanımının oldukça normal ve yoğun olması, saha bulgularını aktarırken çoğu zaman noktalı “….” kullanıma başvurmamızı zorunlu kılmıştır. Tüm bu bilgiler ışında biz orijinal anlatımlara asgari düzeyde ve sadece çok zorunlu hallerde müdahale etme gereği hissettik, genellikle parantez içi ifadelerle anlatımının anlaşılmasını kolaylaştırmaya çalıştık ve sözlü anlatımdan kaynaklanan az da olsa tekrar ifadeleri birleştirmeye gayret gösterdik. Dolayısıyla kimi zaman saha bulguları okunurken, ifadelerin birkaç kez okunması gibi bir durumla karşılaşılabileceğini belirtir; bu durumun “apaçi gençlik”le okuyucu arasında daha yakın bir ilişkinin gelişmesine yapacağı katkı göz önüne alınarak anlayışla karşılanmasını bekleriz.