• Sonuç bulunamadı

Araştırmada Temel Bakış Açısı, Amaç Ve Problemler

ARAŞTIRMA VE YÖNTEM

B. Araştırmada Temel Bakış Açısı, Amaç Ve Problemler

ergenlik çağı gençlerinin dini inanç ve davranış özellikleriyle benlik saygıları arasındaki ilişki ve bu ilişkinin ne tür bir ilişki olduğunun araştırılmasıdır.

Ülkemizde ergenlerin benlik saygıları ile buna etki eden faktörlerden ana-baba tutumları, beden algısı, yeme bozuklukları vs. arasındaki ilişkilerin incelendiği pek çok araştırma mevcuttur. Bununla beraber kişilik ve din arasındaki ilişkiyi din psikolojisi açısından ele alan araştırmalarda çok az da olsa değinilmesine rağmen başlı başına benlik saygısı ile dindarlık arasındaki ilişkiyi konu alan ve sosyal psikolojik metotlarla bunu inceleyen araştırma sayısının son derece az olması bizi böyle bir konuda araştırma yapmaya sevk eden başlıca unsurlardan birisi olmuştur.

kriterlerine, bireysel farklılıklara ve kişilik yapılarına, bağlam ve duruma ve bireyin dinle bütünleşme düzeyine göre farklılık gösterebilmektedir.6

Bu sebeple bizler de ruh sağlığı ile yakından ilgili bir kavram olan benlik saygısı ile dindarlık arasındaki ilişkiyi araştırmak için yola çıkarken Batı’da Stark ve Glock’un çalışmalarını7 ve ülkemizde bu yaklaşımı benimseyerek bir takım ampirik incelemelerde bulunmuş olan araştırmacıları8 kendimize model almaya çalıştık.

Bilindiği üzere, inanan insanın dini inancı, duygu ve düşünceleri, ibadetleri bir bütünlük arz eder. Çünkü din, insanın dini duygu ve bilincini etkilediği gibi davranışlarda da kendisini gösterir.9 Din, birey ve toplum hayatını düzenleyen dikey ve yatay ilişkiler sistemi içinde varlığını sürdürdüğü için dindarlık anlayışı, bir dinin iman esaslarının ve ibadet uygulamalarının kişilerin ve toplumun gündelik hayatına doğrudan ve dolaylı olarak yansımasıdır.10

Dindarlığın psiko-sosyal etkileri, bir anlamda gündelik hayatı kontrol altında bulunduran dinin gücünü ve sınırlarını göstermesi bakımından önem arz eder. Batı’da uzun süre kiliseye bağlılık, kiliseye gitme sıklığı, ayinlere katılma vb. gibi göstergeler, dindarlığın göstergeleri olarak kabul edilmiş ancak dindarlığı ampirik olarak belirlemek için tek bir kriterle (örneğin kiliseye gitme sıklığı ile) ölçme çalışmaları, daha sonraları çeşitli eleştirilere konu olmuştur. Dolayısıyla bir toplumda yaşayan insanın dindarlığının nasıl tespit edileceği veya dinin insan hayatının hangi yönlerine ne derece etki ettiği meselesinin tartışılması, araştırmacıları dinin boyutları olabileceği sonucuna götürmüştür.Ayrıca,ölçeklerdeki çok yönlülüğün artması da araştırmacıları,dindarlığın çok boyutlu ve çok yönlü yapısı üzerinde durmaya sevk etmiştir11

Bu bağlamda Batı’da ilk defa Joseph Ficher, bireysel dindarlığın çeşitli boyutlarını tespit etmeyi ve bu boyutların ampirik olarak araştırılmasının temelini oraya

6 Pargament, K.I., Acı ve Tatlı; Dindarlığın Bedelleri ve Faydaları Üzerine Bir Değerlendirme, ss.283

7 Bkz. Stark, R. and Glock, C.Y., Dimensions of Religious Commitment, In: K.Robertson (Ed.), Sociology of Religion, New York:Penguin ;1969,ss.253-261; Glock, C.Y, Dindarlığın Boyutları Üzerine (Çev. M.E Köktaş), Din Sosyolojisi(içinde), Der. M.E Köktaş,Y.Aktay,Vadi yay., Ankara,1998,ss.252-274 8 Bkz. Örneğin; Köktaş, Türkiye’de Dini Hayat, ;Uysal, Türkiye’de Dindarlık ve Kadın ;Yaparel, a.g.t.;

Mehmedoğlu ,a.g.t.;Kula, Naci, Din ve Kimlik ; Yapıcı, a.g.e. vb. çalışmalar.

9 Peker, Din Psikolojisi, ss.68

10 Uysal, Türkiye’de Dindarlık ve Kadın, ss.137

11Salsman,John M.,Carlson,Charles R.”Dini Yönelim Olgun İman ve Psikolojik Rahatsızlıklar;Negatif ve Pozitif İlişkiler,Çev.Ali Ayten,M.Ü.İ.F.D.,sy.26,İstanbul,2006,ss.121

koymaya çalışmıştır.12 Bununla birlikte, dindarlığı en geniş anlamda ifade edecek çok boyutlu yaklaşımı ortaya koyan ilk sosyal bilimci Glock’tur. Glock, dindarlık boyutlarına ilişkin kuramını, yaşayan dünya dinlerini inceledikten sonra ortaya koyduğunu belirtmiştir. Daha önce yapılan araştırmaların yetersizliğinden söz ederek, dinin kapsamlı ve operasyonel bir tanımının yapılması gerektiğini söyleyen Glock, Stark ile birlikte dinin inanç, ibadet, tecrübe ve etki olmak üzere dört boyutu olduğundan söz etmiştir.13

Daha sonraları Y.Fukuyama ‘nın bir boyutun daha olması gerektiğini ileri sürmesiyle boyutların sayısı beşe çıkmıştır.Glock’a göre ayrıntıya girildiğinde, dünya dinleri arasında birçok farklılığın bulunmasına rağmen, dindarlığın kendisini ortaya koyduğu genel alanlar açısından önemli ölçüde benzerlikler bulunmaktadır. Dindarlığın bu beş boyutu kısaca şöyle ifade edilebilir.

1-Dini İnanç (ideoloji) Boyutu: Her din, inanç ilkelerinden bir sistem kurar ve mensuplarından bu inanç ilkelerini bilmelerini bekler. Bu sebeple dinin inanca yönelik kısmını araştırmak onun “doktrin” olabilecek kısmını araştırmak anlamına gelir.

Dolayısıyla insanların nelere inandıkları, insan için inancın fonksiyonunun ve anlamının araştırılması da bu boyut içinde ele alınabilir.

2-Dinin İbadet Boyutu: Bu boyutta bir dinin mensuplarının yerine getirdikleri dua, dini ayin ve tören gibi tapınma şekilleri ve bütün özel dini pratikler kastedilmektedir.

3-Dini Tecrübe (duygu) Boyutu: Dini tecrübe boyutu ile hemen hemen bütün dinlerin, dindar insanın herhangi bir zamanda az çok nihai gerçekliğe doğrudan katıldığını veya dini bir duyguyu tecrübe ettiğini kabul ettikleri düşünülür.

4-Dini Bilgi Boyutu: İlk defa Fukuyama tarafından ortaya atılmış ve Glock tarafından benimsenmiş olan bu boyutta bütün dinlerde dindar insanların inancının temel öğretileri ve kutsal metinleri hakkında ne kadar bilgi sahibi oldukları, bu konudaki tutumları, dini bilgiye ve buna bağlı olarak benimsenen bilgi tarzlarına verilen önem ve kutsal kitaplar ve diğer literatürün kendisiyle okunduğu eleştirel zihniyet araştırılabilir.

12 Köktaş,a.g.e.,ss.50

13 Glock,C.Y.,And Stark,R.,Religion and Society in Tension,Chicago,1965,pp.18-21

5-Dini Etkileme (konzequenz) Boyutu: Dini etkileme boyutu diğer dört boyuttan farklıdır. Glock’a göre bütün dinler, dini bağlılık ve imanın bazı sonuçları olduğu veya olması gerektiği konusunda birleşmektedirler. Dolayısıyla bu boyutta insanın dini inanç, pratik, tecrübe ve bilgisinin bütün dünyevi (seküler) neticeleri özetlenmiştir.

Özetle belirmek gerekirse dindarlığın çok boyutlu olarak ele alınması gerektiği yönündeki yaklaşımları benimseyerek dindarlıkla benlik saygısı arasındaki ilişkiyi konu edinen bu araştırmada dindarlıktan kastettiğimiz, inanç, ibadet ve etki boyutlarıyla birlikte öznel dindarlık algısıdır. Dolayısıyla Stark ve Glock’un beş boyutta kavramsallaştırdığı dindarlığı başlangıçta bizler de beş boyut olarak ele aldık. Ancak dindarlık ölçeği ile ilgili olarak yapılan faktör analizleri sonucun da boyutların sayısı (inanç,ibadet ve etki olmak üzere) 3’e düşürülmüştür.

Bu bağlamada pek çok araştırmaya konu olmuş üniversite öğrencilerinin dindarlıkları ile benlik saygılarını din psikolojisi açısından ele alan bu araştırma, öncellikle örneklemin dindarlık profilini ortaya çıkarmayı ve benlik saygısı düzeylerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu araştırmanın daha sonraki amacı ise örneklemin ortaya çıkan dindarlık profili ile benlik saygısı düzeyleri arasındaki ilişki ve etkileşimi belirlemek ve bu ilişki ve etkileşimin dindarlığa bağlı olarak değişip değişmediğini incelemek olacaktır. Ayrıca örneklemin dini inanç, tutum ve davranışları (dindarlık boyutları) ve öznel dindarlık algısı ile benlik saygısı düzeylerinin sosyo- demografik değişkenlere göre bir farklılık gösterip göstermediğinin ve bunlar arasında nasıl bir ilişki ve etkileşim olduğunun araştırılması araştırmanın bir diğer amacını teşkil etmektedir.

Bütün bu amaçlar doğrultusunda dindarlığı ve benlik saygısını iki ana değişken olarak ele alan bu araştırmada, dindarlık ”bağımsız değişken” olarak ele alınıp ‘bağımlı değişken’ olan benlik saygısı ile ilişkisi incelenecektir.

Daha önce de belirtildiği gibi dinin çok boyutlu bir tanımını kabul eden ve dindarlığa operasyonel olarak yaklaşan bu araştırmada, ileride ölçekler kısmında da söz edileceği üzere dindarlıkla ilgili sorular, öğrencilerin dini inanç, tutum ve davranışlarını ölçmek için hazırlanmış olan “Dindarlık Ölçeği”nde üç boyutta ele alınmıştır. Benlik saygısı ana değişkeni ise öğrencilerin benlik saygılarını ölçmek için kullanılan

“Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği”nde bulunan on iki alt boyuttan birincisini teşkil etmektedir. Söz konusu ölçekte bulunan ve araştırmamıza dahil ettiğimiz diğer alt boyutlar ise şunlardır:Kendilik kavramının sürekliliği,insanlara güven,eleştiriye duyarlılık,depresif duygulanım, hayalperestlik,psikosomatik belirtiler,kişiler arası ilişkilerde tehdit hissetme,tartışmalara katılabilme derecesi,ana-baba ilişkisi ve psişik izolasyon.

Esas olarak iki ana değişken (dindarlık ve benlik saygısı) arasındaki ilişkinin durumunu tespit etmeyi amaçlayan bu araştırmada her şeyden önce şu sorulara cevap aranacaktır.

1-Araştırmaya katılan öğrenciler sosyo-demografik değişkenler (fakülte, bölüm, sınıf,cinsiyet,yaş, gelir durumu, anne-babanın eğitim durumu,anne-babanın yaşayış biçimi,din eğitimi alıp-almama durumu,din eğitiminin alındığı yer ve ailenin dindarlık düzeyi) açısından nasıl bir dağılım göstermektedirler?

2-Tüm öğrenci grubunun dini hayatın boyutlarındaki aritmetik ortalamaları nedir?

3-Araştırmaya katılan öğrenciler öznel dindarlık algıları bakımından nasıl bir dağılım göstermektedirler.

4-Öğrencilerin benlik saygısı düzeyleri ve Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği’nde yer alan diğer alt ölçeklerdeki düzeyleri nedir?

5-Öğrencilerin dindarlık boyutları (inanç,ibadet,etki)ve öznel dindarlık algıları sosyo-demografik (fakülte,sınıf,cinsiyet,yaş,gelir babanın eğitim durumu,anne-babanın yaşayış biçimi,din eğitimi alıp almama durumu,din eğitiminin alındığı yer ve ailenin dindarlığı) değişkenlere göre farklılaşmakta mıdır? Dindarlık boyutları ve öznel dindarlık ile sürekli değişkenler (sınıf,yaş,gelir durumu vs.) arasında nasıl bir ilişki vardır?

6-Üniversiteli gençlerin benlik saygısı düzeyleri ile diğer alt boyutlardaki ( Kendilik kavramının sürekliliği, insanlara güven, eleştiriye duyarlılık, depresif duygulanım, hayalperestlik, psikosomatik belirtiler, kişiler arasındaki ilişkilerde tehdit hissetme, tartışmalara katılabilme derecesi, ana-baba ilgisi ve psişik izolasyon) düzeyleri sosyo-demografik (fakülte, bölüm, sınıf, cinsiyet, yaş, gelir durumu vs.) değişkenlere göre değişmekte midir? Öğrencilerin benlik saygısı ve diğer alt boyutlardaki düzeyleri ile sürekli değişkenler (yaş, sınıf, gelir durumu vs.) arasında nasıl bir ilişki vardır?

7-Öğrencilerin dindarlık boyutları (inanç, ibadet, etki) ve öznel dindarlık algıları ile benlik saygısı düzeyleri arasında nasıl bir ilişki ve etkileşim vardır? Öznel dindarlık algılarına göre benlik saygısı düzeylerinde bir farklılaşma söz konusu mudur?

8-Gençlerin dinsel yaşantı biçimleri (inanç, ibadet, etki) ve öznel dindarlık algıları ile Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği’nde yer alan diğer alt ölçeklerdeki düzeyleri arasında nasıl bir ilişki ve etkileşim vardır? Öznel dindarlık algılarına göre Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği’ndeki alt ölçeklerden aldıkları puanlar bir farklılaşma gösteriyor mu?