• Sonuç bulunamadı

2.1 Yöntem Seçimi

Araştırmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Kişilerin gerçek düşüncelerini yansıtan söylemleri görüşme sırasında ortaya çıkarabilmek, kamunun personel seçme

belirleyebilmek, dikkat çeken görüşler üzerine yoğunlaşabilmek ve derinlemesine analiz yapma imkânı elde edebilmek için nitel araştırma tekniklerinin avantajlarından yararlanma yolu seçilmiştir.

2.2 Araştırma Deseni

Temel Nitel Araştırma, kişilerin hayatlarına ve deneyimlerine kattıkları anlam ve yorumlarla, inşa ettikleri dünyalar ile ilgilenen, insanların hayatlarını ve deneyimlerini nasıl anlamlandırdıklarını açığa çıkarmaya ve bunları yorumlamaya yönelik bir araştırma türü olup; Fenomenoloji, Gömülü Teori, Etnografya gibi yaklaşımlardan herhangi biri kullanılmayarak da nitel bir araştırma çalışması, diğer bir ifadeyle Temel Nitel Araştırma yürütülebilir (Merriam, 2018, s. 21-24). Katılımcıların araştırma sorusu hakkındaki deneyimlerini ve düşüncelerini anlayarak anlamlandırmak istenildiği için bu araştırmada Temel Nitel Araştırma tercih edilmiştir.

2.3 Çalışma Grubu

Araştırma eğitim, sağlık, güvenlik gibi kamunun farklı alanlarında faaliyet gösteren kurumların personel seçme süreçleri içerisinde yer alan Personel/İnsan Kaynakları yöneticilerine yönelik olarak yürütülmüş olup; Türk Kamu Personel Yönetiminde personel seçimi ile ilgili mevcut durum değerlendirilmesinde ve Türk Kamu Sektörüne yönelik olarak yöntem önerisi getirilmesinde bu kişilerin görüşlerinden yararlanılmıştır.

Araştırma kapsamında, zengin bilgi içerdiği düşünülen durumlar üzerinde derinlemesine

örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubunda yer alacak katılımcıların benzeşik özelliklere sahip olmaları, benzeşik örneklemeyi diğer amaçlı örnekleme yöntemlerinden ayırmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2018, s. 118-124). Çalışma grubunda yer alan kişilerin tamamı personel/insan kaynakları yöneticisi olup, personel seçme süreçleri içerisinde yer alan kişilerdir.

Patton (2015), amaçlı örnekleme ile ilgili çalışma grubunun büyüklüğünün belirlenmesine yönelik stratejiler arasında doygunluk ve aşırılık seviyesine ulaşılmasını, diğer bir ifadeyle artık yeni bir bilgi elde edilemeyinceye kadar çalışma grubuna yeni katılımcı eklemeye devam edilmesini önermektedir (Patton, 2015, s. 402-410). Araştırma kapsamında verilerin doygunluk ve aşırılık seviyesine ulaşılıncaya kadar, diğer ifadeyle artık yeni bir bilgi gelmeyinceye kadar yeni katılımcılar ile görüşmelere devam edilmiş olup, bu doğrultuda 10 kurumdan toplam 11 kişi ile görüşme gerçekleştirilmiştir.

Araştırma kapsamındaki Katılımcılara ait bilgiler Tablo 4’te verilmiştir:

Tablo 4. Katılımcı Bilgileri

Mülakat Yapılan Kurum-Kod Kişi-Kod Cinsiyet Eğitim Durumu Y Personel/İK Alanında Deneyim- Özel Personel/İK Alanında Deneyim- Kamu Personel/İK Alanında Deneyim- Toplam Yönetsel Pozisyon flandırma

K1 G1 Erkek Lisans 39 0 15 15 Daire Başkanı

K2 G2 Erkek Yüksek Lisans 35 0 3 3 Daire Başkanı

K3 G3 Erkek Doktora 44 0 4 4 Birim Sorumlusu

K4 G4 Kadın Yüksek Lisans 40 0 1 1 Birim Sorumlusu

K5 G5 Erkek Lisans 50 0 10 10 Müdür

K6 G6 Kadın Yüksek Lisans 53 0 26 26 Daire Başkanı K7 G7 Erkek Yüksek Lisans 35 6 1 7 Daire Başkanı K8 G8 Erkek Yüksek Lisans 37 0 4 4 Daire Başkanı

K8 G9 Erkek Lisans 47 0 5 5 Daire Başkanı

K9 G10 Kadın Yüksek Lisans 43 0 3 3 Müdür

K10 G11 Erkek Yüksek Lisans 44 0 5 5 Müdür Yardımcısı

Tablo incelendiğinde katılımcılardan sekizinin erkek, üçünün ise kadın olduğu görülmektedir. Katılımcılardan üçü lisans, yedisi yüksek lisans ve birisi doktora mezunudur. Yaşlarına göre 35-53 yaş aralığında ortalama olarak 42,45 yaşındadırlar.

Personelin özel sektör deneyimi bir kişi hariç (G7) bulunmamaktadır. Kamudaki deneyimleri ise 1-26 yıl arasında, ortalama olarak yedi yıldır. İnsan Kaynakları alanındaki toplam deneyimleri 1-26 yıl arasında ortalama olarak 7,55 yıldır. Yaptıkları göreve göre iki birim sorumlusu, bir müdür yardımcısı, iki müdür ve altı daire başkanı bulunmaktadır.

2.4 Sınırlılıklar

Glesne (2015), çalışmanın sınırlılıklarının belirtilmesinin verilerin inandırıcılığını gösterme yollarından biri olduğunu, araştırmacının sorumluluğunun belli koşullar altında yapabileceğinin en iyisini yapmak olduğunu belirtmektedir (Glesne, 2015, s. 296).

Görüşmelerde katılımcılar tarafından ses kaydı alınmasına izin verilmemiş olması, görüşmelerin akıcı şekilde gerçekleşmesi ve katılımcı görüşlerinin eksiksiz şekilde araştırmada yer alması önünde bir engel teşkil etmiş olup, bu durum araştırmanın sınırlılığı olarak görülebilir. Bununla birlikte yapılan görüşmelerde ses kaydı alınması durumunda kişilerin rahat konuşamayacakları, gerçekçi bilgi vermeyecekleri yönünde bir

hissettirmeyeceği, tedirginlik yaratacağı, söylemek istediklerini de rahat şekilde söyleyemeyeceği, ayrıca görüşme sürecinde hep cümleleri doğru kurdum mu düşüncesi olacağı ifade edilmiştir. Özet olarak araştırma kapsamında katılımcıların ses kaydının alınamamış olması bir sınırlılık oluşturmakla birlikte, ses kaydının olmayışının görüşme sürecini rahatlattığı ve kişilerin gerçek düşüncelerini daha rahat şekilde ifade etmelerine imkân sağladığı değerlendirilmektedir.

Diğer taraftan araştırma kapsamında veri toplama sürecinde kullanılan mülakat tekniğinin de birtakım sınırlılıkları bulunmaktadır. Örneğin bilginin doğal ortamdan ziyade tasarlanmış bir yerde elde edilmesi, bütün insanların aynı düzeyde algılama ve ifade etme becerilerine sahip olmamaları kullanılan tekniğin sınırlılıkları arasında yer almaktadır (Creswell, 2017, s. 191).

Değerlendirme Merkezi, personel seçme dışında personel geliştirme süreçlerinde de yararlanılan bir yöntem olup, yapılan araştırma Değerlendirme Merkezi’nin seçme amaçlı kullanımıyla sınırlandırılmıştır. Diğer bir ifadeyle Türk Kamu Sektöründe personel geliştirme süreçlerinde kullanılan yaklaşımlar, bu yaklaşımların ne derece etkili olduğu, personel geliştirme süreçlerinde yaşanan temel sorunların neler olduğu gibi hususlar araştırma kapsamı dışında tutulmuştur.

2.5 Araştırmanın Etik Yönü

Araştırma etiği, tüm sosyal araştırmaları yakından ilgilendirmekte ve genel olarak hak ve çıkarların korunması bağlamında kavramsallaştırılmakta olup, zarar vermeye yönelik davranışlardan kaçınma, kişilerin özerkliğine saygı gösterme ve insanların

Bu bağlamda katılımcılardan bilgi temelli rıza alınması konusu gündeme gelmektedir.

Bilgi temelli rıza yoluyla araştırma ile ilgili verilerin toplanacağı kişilerden araştırma öncesinde sözlü ya da yazılı şekilde izin alınmaktadır (Hammersley ve Traianou, 2017, s.

1-132). Araştırma kapsamında katılımcılardan EK-2’de yer alan Bilgilendirilmiş Onam Formu aracılığıyla yazılı izinleri alınmış, katılımcılara araştırma ile ilgili bilgi ve güvence verilmiştir.

Sosyal araştırmacıların belirgin özelliklerden biri de topladıkları verilerde atıf yapılan kişilerin, örgütlerin ve yerlerin gizliliğini korumaya özen göstermeleridir (Hammersley ve Traianou, 2017, s. 165). Araştırma kapsamında katılımcıların gizliliğini korumaya yönelik gerekli özen gösterilmiş, katılımcı isimleri ve çalıştıkları yerler kodlar yoluyla gizlenmiştir.

Nitel araştırmalarda geçerlik, iyi ve titiz bir araştırmanın odağında bulunmaktadır (Creswell, 2019, s. 195). Araştırmacının birincil yükümlülüğü gerekli görülen geçerlik düzeyinde kayda değer sorulara yanıt bulacak şekilde araştırmalarını yürütmek olup, araştırma etiği ile ilgili dikkate alınması gereken diğer konular bu temel yükümlülük bağlamında ele alınmalıdır (Hammersley ve Traianou, 2017, s. 2). Bu bağlamda araştırma sürecinde yapılan görüşmelerden araştırma protokolüne uygun olmayan iki görüşme (katılımcılardan birinin görüşme tamamlandıktan sonra araştırmaya katılmaktan vazgeçmesi, diğer katılımcının ise görüşmeyi kısa tutarak (yaklaşık 15 dakika) mülakat sorularının cevaplarını yazılı olarak göndermesi dolasıyla) araştırma kapsamından çıkartılmıştır.

2.6 Veri Toplama Tekniği

Araştırma kapsamında veri toplama tekniği olarak yarı yapılandırılmış görüşme (mülakat) formu kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşmelerin, görüşülen kişilerin kendilerini ifade etmesine diğer bir ifadeyle katılımcıların algıladıkları dünyayı kendi düşünceleriyle anlatmalarına imkân verme, gerektiğinde derinlemesine bilgi sağlama, analiz kolaylığı gibi birtakım avantajları bulunmaktadır (Büyüköztürk, Kılıç Çakmak, Akgün, Karadeniz ve Demirel, 2013, s. 152; Merriam, 2018, s. 88). Araştırma kapsamında bu avantajlardan yararlanabilmek için yarı yapılandırılmış görüşme tercih edilmiştir. Hazırlanan mülakat soruları ile ilgili birden çok uzmandan görüş alınarak mülakat formuna son hali verilmiştir.

Görüşmeler 01.07.2019 – 23.10.2019 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Görüşmelerin akıcı şekilde gerçekleşmesi ve paylaşılan görüşlerin eksiksiz şekilde araştırmada yer alabilmesi için veri toplama aşamasında ses kayıt cihazı ve not alma tekniğinin birlikte kullanılması planlanmış olsa da araştırmaya katılan gönüllülerden hiçbirinin mülakat esnasında ses kaydının alınmasına izin vermemesi dolayısıyla sadece not alma tekniği kullanılmıştır.

Cresswell (2019)’a göre verilerin toplanması esnasında araştırmacının alana uzun süre dahil olması, diğer bir ifadeyle alanda uzun zaman geçirmesi, nitel araştırmalarda kullanılabilecek geçerlik yöntemlerinden biridir (Creswell, 2019, s. 196-197). Araştırma verilerinin toplanması esnasında katılımcılarla görüşme süreleri uzun tutulmaya çalışılmış olup, ortalama görüşme süresi yaklaşık iki saat olarak gerçekleşmiştir.

2.7 Veri Analizi

Araştırma kapsamında verileri analiz etmede içerik analizi tekniğinden yararlanılmıştır.

Wolcott (1994) görüşmelerden elde edilen verilerden açıklama ve yorumlama yapılmasını içerik analizi olarak tanımlamaktadır (Wolcott, 1994). Merriam (2018) ise bütün nitel veri analizlerinin içerik analizi olduğunu ifade etmektedir (Merriam, 2018, s.

195). Araştırma kapsamında öncelikle görüşme dökümleri elde edilmiş olup, görüşme dökümlerinden kodlar, daha sonra alt temalar ve temalar elde edilmiştir (Patton, 2015).

Bir başka ifade ile veri analizi sürecinde tümevarımsal bir yol izlenmiştir.

Kodlamalar, görüşme dökümlerine göre Araştırmacı tarafından yapılmış ve belirli aralıklarla tekrarlanmıştır. Nitel araştırmalarda kodlama, ekip çalışmasını gerektiren büyük çaplı saha çalışmaları hariç, çoğunlukla tek başına yapılan bir iştir. Ayrıca nitel araştırma veriler üzerinde derinlemesine düşünmeyi gerektirdiğinden, verilerin tek seferde mükemmel şekilde kodlanması çok mümkün değildir (Saldana, 2019, s. 11, 36).

Veri analizi sürecinde katılımcı doğrulaması yapılarak, mülakat yapılan kişilerden bazıları ile görüşülmüş ve bulgular hakkında onlardan geri bildirim alınmıştır (Merriam, 2018, s. 207). Katılımcı teyidi olarak da adlandırılan bu stratejinin katılımcılara ait bakış açılarının yanlış anlaşılması ve yorumlanması ihtimalini ortadan kaldırmanın en önemli ve tek yolu olduğu ifade edilmektedir (Maxwell, 2018, s. 126). Geçerlik ve güvenirliğin geliştirilmesine yönelik olarak ayrıca uzman incelemesi/değerlendirmesi stratejisinden de yararlanılmış olup, bu süreçte alanında uzman birden çok araştırmacı ile görüşme ve tartışmalar yapılmıştır (Merriam, 2018, s. 221).