• Sonuç bulunamadı

Anahtar Kelimeler: DYSY,Dış rekabet, Türkiye

Belgede TEBLİĞLER KİTABI (sayfa 197-200)

1. Giriş

Son yıllarda yaşanan hızlı küreselleşmeyle süreci ile birlikte Dünyada ticaret ve finansal işlem hacmi artmakta, bu da ülkelerin üretim kapasitelerini ve ekonomik gelişme süreçlerini hızlandırmaktadır. Kalkınma sürecinde ülkelerin istikrarlı ve yüksek bir büyüme düzeyini gerçekleştirebilmeleri için üretim düzeyinin yanında dış rekabet gücünün de arttırılmasının büyük etkisi vardır. Ülkelerin uluslararası rekabet gücünü büyük ölçüde işgücü maliyetleri, ölçek ekonomileri, döviz kuru, faiz oranı gibi faktörlerin belirlediği konusunda yaygın görüş bulunmaktadır. (Porter, 1990:73). Günümüz de ise dış rekabet gücünün belirleyicileri arasında ileri teknoloji düzeyi, dış fiziki yatırımlar, üretim maliyetleri, ürün standartları ve kalitesi, üretim ölçeği gibi faktörler etkili olmaktadır. Ülkelerin uluslararası piyasada rekabet güçlerini ise serbest piyasa koşulları altında uluslararası piyasaların taleplerine göre mal ve hizmet üretebilme yeteneği ile uzun dönemde ülkenin üretim ve reel gelirinin arttırılması ile mümkün olmaktadır.

Gelişme yolunda olan ülkelere yönelik gerçekleşen doğrudan yabancı sermaye yatırımları, ekonomik büyüme ve dış rekabeti üzerinde doğrudan ya da dolaylı etkilerde bulunmaktadır. Yabancı yatırımcılar doğrudan yabancı sermaye yatırımları yoluyla ülkeye teknoloji, sermaye ve döviz girişi sağlamakta, ülkenin üretim kapasitesinin ve dış ticaretinin gelişmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle, gerek gelişmiş gerekse gelişme yolundaki ülkeler doğrudan yabancı sermaye yatırımlarını kendilerine çekebilmek için özendirici yasal düzenlemelere gitmektedirler.

Ayrıca doğrudan yabancı yatırımlarıyla gelen firmaların ürettikleri malların uluslararası piyasada pazarlanmasında ve geldikleri ülkelerin ekonomik performanslarını arttırmada etkili oldukları görülmektedir. Bu da ülkelerin rekabet güçlerini arttıran unsurlardan biridir(UNCTAD, 2007,7).

Yabancı fiziki yatırımların gidilen ülkedeki dış rekabet gücünü arttırabilmesi için yabancı sermayeyi ülkeye çekebilecek ve teşvik edebilecek bazı özelliklere sahip olması gerekir. Ülkenin rekabet koşulları ve düzeyi ne kadar yüksek ise doğrudan yabancı yatırımları çekebilmesi açısından daha başarılı oldukları görülmektedir. Çok uluslu şirketler, yatırım yapacakları ülkeyi belirlerken pazar yapısı yanında dış piyasa koşullarının da uygun olduğu esnek piyasa yapısına sahip ülkeleri seçerler. Bu özelliklerden dolayı doğrudan yabancı yatırımları artan ülkelerin dış piyasada daha rekabetçi oldukları görülmektedir.

Türkiye’ ye yönelik doğrudan fiziki yabancı sermaye yatırımları 1980 yılı öncesi sınırlı düzeyde gerçekleşirken 24 Ocak 1980 ekonomik istikrar tedbirleri sonrası piyasa ekonomisine geçiş sürecinde reformların uygulanmasıyla birlikte gözle görülür artış sağlandığı görülmektedir. Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu’nun 2003 yılında yürürlüğe girmesiyle birlikte yatırımlar için gerekli teşvikler sağlanmış bu da Türkiye’ ye yönelik yabancı sermaye girişlerini önemli ölçüde arttırmıştır. Bu artışlara rağmen Türkiye’nin DYSY çekebilme potansiyeli değerlendirildiğinde istenilen düzeyde gerçekleşmediği görülmektedir.

Ülkelerin dış rekabet gücünün belirlenmesinde önemli unsurlardan biri imalat sanayi ürünlerinin dış piyasadaki rakip firmalara göre rekabet derecesidir. Türkiye’nin imalat sanayi ürünlerinin rekabet gücü ülkenin ihracat potansiyelinin geliştirilmesinde önemli bir faktördür. Türkiye’nin 1996’da Gümrük Birliği’ne girmesiyle birlikte sanayi ürünleri üzerinde uygulanan tarife ve tarife benzeri engellerin kaldırılması sonucu Türk sanayi ürünlerinin AB sanayi ürünleri karşısında rekabette zorlanacağı düşünülmüştür. Ancak anlaşma sonrası özellikle otomotiv ve beyaz eşya sektöründe rekabet gücünün arttırılmasıyla AB pazarı ve ithalatı içinde önemli bir paya sahip olmuşlardır. Ayrıca, Türkiye AB ülkeleri yanında ortak gümrük tarifelerine uyum nedeniyle birçok üçüncü ülke içinde cazip bir pazar haline gelmiştir. Sağlanan bu gelişmeler iç piyasadaki rekabetin arttırılması yanında imalat sanayine yönelik doğrudan yabancı yatırımlarının artmasına neden olmuştur. Bu gelişmelere rağmen AB ülke firmalarının Türkiye’nin başlıca rakipleri olduğunu, Çin Halk Cumhuriyeti firmalarının birçok sektörde ciddi rakipler duruma geldiklerini ve AB dışı özellikle Doğu Avrupa ülke firmalarının giderek Türk firmalarını rekabette tehdit ettiklerini söylemek mümkündür (Ulusoy ve Diğerleri, REF, 2006).

Bu çalışmada Türkiye’ nin 1980 ile 2015 yılları arasında Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının rekabet gücü üzerine etkisi ampirik olarak analiz edilmektedir.

2. DYSY ve Ticaret Rekabeti İlişkisi

Gelişme yolunda olan ülkelerin hızlı kalkınma sürecinin gerçekleştirilmesinde ve yerli üreticilerin dış rekabet gücünün arttırılmasında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının etkisi büyüktür. Bu yatırımlar ülkenin sermaye stokunu arttırarak üretim ve rekabeti özendirmekte ve yerli firmalarında gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Yabancı sermaye akımlarının dış rekabet gücü üzerine etkileri, ülkelerin ekonomik potansiyeli ve yerli firmaların DYS yatırımları ile önsel ve gerisel bağlantıları, ulusal ve uluslararası pazarlarda yenilik yoluyla yer edinebilme ve payını arttırabilme, ileri teknoloji, ve yabancı sermayeyi teşvik edebilecek yasal-kurumsal düzenlemelere bağlı olarak değişebilmektedir.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının evsahibi ülkenin ihracatı ve rekabet gücü üzerine etkileri konusunda ülke ve ülke grupları ile ilgili pek çok çalışma bulunmaktadır.

Paul (2006), Çin ekonomisi ile ilgili doğrudan yabancı yatırımların rekabet edebilirliği ile ilgili çalışmasında 1980 ile 2004 yılı arasındaki verileri kullanarak global rekabet endeksi ile Çin ekonomisinin dış rekabetini araştırmıştır. Sonuçta DYY’ lar yenilikçi kapasitesi ve teknolojisi ile ihracatı ve rekabet edebilirliği arttırdığını gözlemlemiştir.

Anastassopoulos (2007) Avrupa Birliğinin (AB) -15 üye ülkesinin 2003-2006 dönemini kapsayan ve genişleme süreçleri ile çakışan bir dönem için yaptığı çalışmada doğrudan yabancı yatırımları (DYY) stoku ile uluslararası rekabet gücü arasındaki ilişkiyi incelemiş, Avusturya ve Danimarka dışındaki ülkelerin

rekabet düzeylerinin bozulduğu sonucuna ulaşmıştır. Bunun nedenleri arasında ise DYY’ ların üye ülkeler arasında eşitsiz ve az sayıda ülkede yoğunlaştığı gösterilmektedir.

Falk ve Hake (2009)’ da 7 AB ülkesi için 1973-2004 dönemi arasında ihracat ve dışa aktarılan DYY stokları arasındaki bağlantı araştırılmaktadır. İlişkiyi ampirik olarak ölçmek için panel nedensellik testlerini kullanmışlardır. Test sonuçlarına göre ihracatın doğrudan yatırıma neden olduğunu, ancak bunun tersinin yani dışa aktarılan DYY stokunun ihracata yönelik uzun dönem esnekliği 0.78 olduğu ve ülkenin rekabet gücünü pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşmıştır.

Martinez-Martin (2010) 1993 ile 2008 yılları arasında İspanya’ nın sanayileşmesinde ihracat ve doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının dinamikleri üzerine adlı çalışmasında doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından malların ihracatına doğru güçlü hizmet ihracına doğru ise zayıf bir nedensellik ilişkisinin olduğunu, kısa vade de ise malların ihracatının doğrudan yabancı sermaye yatırımlarından olumlu olarak etkilendiğini tespit etmiştir.

Chen, Chung Hsu ve Wang (2012), evsahibi ülkenin ihracat rekabeti üzerine doğrudan dış yatırımların etkileri adlı çalışmasında 1991-2007 yılları arasındaki 15 endüstri için Tayvan imalat sanayi verileri kullanılarak ampirik olarak incelenmiş, bulgular doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yurtiçi ülke ihracat desteklediğini ve rekabet gücünü pozitif yönde etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Çalışmada bu etkinin Çin'in Tayvan'da yaptığı doğrudan yabancı yatırımlar için diğer ülkelerden daha güçlü olduğunu göstermektedir.

Bhatt W.R. (2013)’ te 1990-2008 arasındaki verileri kullanarak Vietnam, Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur ve Tayland'da da ihracatın büyümesinde DYY'nın rolü incelenmiştir. Vektörel otoregresyon modeli (VAR) ile, ülkelerin ihracatları ile doğrudan yabancı yatırımlar ve GSYİH arasındaki uzun dönem nedensellik ilişkisi tahmin edilmeye çalışılmış, Eşbütünleşme testi sonucunda ise ülke ihracatları, DYY ve GSYİH arasında uzun vadeli denge ilişkisi olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Tahmini Hata Düzeltme Modeli'nden, doğrudan yabancı yatırımın önemli bir değişken olduğunu ve sonuçta doğrudan yatırımların % 1 oranında artmasının ihracatı % 0,25 düzeyinde arttırdığını gözlemlemişlerdir. Granger Nedensellik Testi ile ihracat ile doğrudan yabancı yatırım arasında tek yönlü bir ilişki olduğunu ve doğrudan yabancı yatırımların ihracata neden olduğu sonucuna varılmıştır.

Carp (2014) çalışmasında 1991-2012 yılları arasındaki yıllık verileri kullanarak doğrudan yabancı yatırımlar, ekonomik büyüme ve Romanya'da ihracat hacmi arasındaki ilişkiyi incelemektir. Analiz sonuçları, yabancı sermaye akımlarının ürettikleri olumlu dışsallıklar, ileri teknoloji, yönetimsel ve organizasyonel becerileri nedeniyle ekonomik büyüme oranını yükselttiğini ortaya koymaktadır. Öte yandan, Wald testine dayanılarak, ulusal ekonominin çektiği yabancı sermaye akımlarının büyüme oranı ve ihracat hacmi üzerinde pozitif yönde bir etkiye sahip olduğu görülmektedir.

3. Türkiye’ ye Yönelik DYSY ve Sektörel Özellikleri

Küresel rekabetin hızla arttığı günümüzde rekabet edebilirlik üretim verimliliği, ürün kalitesi, Ar-Ge faaliyetleri ile teknolojik yeniliklerin arttırılması vd. ile mümkündür. Türkiye’ de 1990’lı yıllara kadar ülkenin dış rekabet gücünü arttırabilmek için gerekli yasal ve kurumsal düzenlemeler uygulamaya konulamamış, uygulanan teşvik politikalarına rağmen dış ticaret açıkları devam etmiş cari açık sorunuyla karşı karşıya kalınmıştır. Bu da küresel rekabet konusunda Türkiye’ nin yeterli gelişme sağlayamadığını göstermektedir. Küresel rekabetin artmasının temel unsurlarından biri olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları rekabet avantajı sağlamada ülkelere büyük katkısı bulunmaktadır. Türkiye’ ye yönelik 1996-2015 yılları arasında uluslararası doğrudan yatırımların bileşimi Tablo-1’ de gösterilmektedir.

Belgede TEBLİĞLER KİTABI (sayfa 197-200)