• Sonuç bulunamadı

2.2. Dokuzuncu Sanat: Çizgi Roman

2.2.2. Çizgi Romanın Tarihi Gelişimi

2.2.2.1. Amerika Birleşik Devletleri

Günümüzde en yaygın olarak bilinen, popülerleşmiş çizgi roman Amerika’nın ürettiği çizgi romanlardır. Türü daha da popüler kılan süper kahraman tarzının da yaratıcılarıdır. Araştırmacılar tarafından ilk Amerikan çizgi romanı olarak kabul gören “Funnies on Parade” 1933’de yayınlanmıştır. Funnies, promosyon şeklinde sunulan gazetelerin çizgi köşelerinin yeniden basımlarıdır. Başarısı çizgi romanların pazarlanmasına sebep olur ve bedava dağıtılmayarak satılabileceğini gösterir (Ellis ve Highsmith, 2000: 23). İngilizce çizgi roman olarak kullanılan, Türkçeye “gülmece” olarak geçen “comics” tanımı da, çizgi romanın ilk dönemlerinde üretilen bu komedi ağırlıklı dergi ve karakterlerden kaynaklanmaktadır (Alpin, 2006: 140).

Çizgi roman’ın materyal olarak hızlı üretilmesi 1935’de “New Fun Comics National comics” (şuan ki DC Comics ve Time Warner’ın ortağı) tarafından yapılır. 1938 yılına gelindiğinde ise; çizgi romanlar, tüm niyet ve amaçlarıyla Superman’in “Action Comic” de boy göstermesiyle ortaya çıkar. Amerika’da 1920 ve 30’lar arsında popüler olan bilim kurgu, western ve suç dergilerindeki kahramanca karakterlerin devamı olan Superman, gerçek anlamda ilk süper kahramandır. Ortaya çıkışı; Batman, Captain Marvel, Captain America gibi hikâyelerinde II. Dünya Savaşının kazanılmasına yardım eden, birçok kahraman ve benzerlerinden oluşan bir tür yaratılmasını sağlar (Gerberg, 1989: 218).

Çizgi roman, bu dönemde çoğu yazar ve çizer için deneysel bir alandır. Hikâyeler daha detaylı ve gerçekçi, hareket ve şiddetin oldukça grafik olarak gözlendiği, çizim ve tasarımların şekil ve perspektif olarak değişik tekniklerle şekillendiği bir alandır.

Şekil 6. Action Comics No:1 . Kapak çizimi Joe Shuster.1938

II. Dünya savaşının gölgesinde; çizgi romanın Altın Çağındaki popülerliğinin etkisiyle, çizgi roman sektörü ayda 10 milyonlarca dergi satışının zevkini yaşar. Çizgi romanlar, birçok ailenin günlük yaşamını bir parçası halini alır; her yaştan kız-erkek çocuk ve hatırı sayılı yetişkin tarafından doymak bilmez bir şekilde tüketilmiştir (Ellis ve Highsmith, 2000: 24). Eğlence çizgi romanları 1940’larda Mickey Mouse, Donald Duck, Mighty Mouse ve Archie çizgi romanlarıyla devam eder. Bu serilerin devamı da gelir ve pazardaki macera/fantezi/süper kahraman türlerinden sonra ikinci büyük tür olur (Gerberg, 1989: 218).

Ancak II. Dünya Savaş’ının bitişiyle, toplumun zevki değişmeye başlamıştır. Genel olarak çizgi roman ve özellikle süper kahraman türü, okurlarını kaybetmeye başlar. Pazarlarını korumak isteyen birçok yayıncı, diğer hikâye anlatım türlerine yönelir. Bunların arasında; bu savaş sonrası dönemde en popüler olanlar suç ve korku türleridir. Bu türdeki öykülerde (kostümlü kahramanların yaşadıkları fantastik bir dünyanın aksine) göreceli bir gerçeklikte yaşanan, şiddet olayları işlenmektedir. Hikâyedeki bu değişiklik, halkın çizgi romana karşı sert tepkisine yol açar (Ellis ve Highsmith, 2000: 24).

Bu sert tepkinin ana nedeni; çizgi romanlar ve artan çocuk suçları arasında bir bağlantı olduğuna dair artan endişelerdir. Bu dalganın öncüsü; çizgi romanlar hakkında eleştiriler yayınlamış, 1940’ların sonunda şöhret olmaya başlayan psikiyatrist Frederic Werthamdır.

Dr.Wertham’ın çizgi roman karşıtı savaşının tam etkisi 1954’de; başyapıtı “Masumiyetin Baştan Çıkarılması” (Seduction of the Innocent)’nın yayınlanmasıyla hissedilmiştir. Bu kitap, Wertham’ın dâhice yönlendirdiği medya ve aynı fikirdeki eleştirmenler tarafından; halkı çizgi romanlara karşı doldurmuş ve devletin çizgi roman endüstrisini kongresel olarak soruşturmasına yol açmıştır (Cantek, 2002a: 85-87).

Devlet soruşturması ile korkutulan çoğu çizgi roman basımcısı, kendilerini çizgi roman içeriğiyle ilgili bir özdenetim kanunuyla kurtarmak için bir araya gelerek Amerikan Çizgi Magazin Birliğini (The Comics Magazine Asocitation of America (CMAA)) kurar. 1954’de çizgi roman kanununu yayınlarlar. Kanun; suç, otoriter figürler, silahlar, şiddet, cinsellik ve evlilik gibi konuların yansıtılış standartlarını yerleştirirler. Ayrıca konuşmalar, kostüm ve reklamlar hakkında kısıtlamalar da getirir. Çizgi roman kapaklarının, 17 yaşındakiler için hassasiyet gösterilmesi gereken bir sembol olduğu konusu da kesinleştirilmiş olur.

Birçok kişiye göre; çizgi roman kanunu çizgi romandaki yaratıcılığı bastırır. Dergi yayıncılığındaki değişimler ve televizyonla mücadele gibi başka faktörlerle beraber, kanun ve onun oluşumunu sağlayan çizgi roman karşıtı güruh çizgi romanın popülerliğini düşürmüştür. 1952’de yayınlanan “Mad” dergisi politik ve sosyal konuları çizgi romana yansıtarak, dikkati süper kahramanlardan günümüz dünyasına çeker (Gerberg, 1989: 219).

Canlanma bir kez daha; Dc Comic tarafından; eski Altın Çağ karakterlerinin yeni versiyonlarının çıkartılması ile meydana gelir. Flash’in yayınlanması 1959 Eylül– Ekim aylarında “Shadowcase”’in 4. sayısında olur. Flash’in sunulması ile süper kahraman türünün alanın ana türü olarak düzenlenmesi; geniş çapta çizgi romanın diğer devri kabul edilen Gümüş Çağı çizgi romanlarını başlatır.

Ne kadar da Dc Comics; Gümüş Çağa öncü olsa da rakip Marvel Comics dönemin baskın yayıncısı olarak ortaya çıkar. Marvel’ın 1960’larda ulaştığı şöhret, yazar Stan Lee ve Jack Kirby, Steve Ditto ve Don Heck gibi ressamların çalışmalarının bilinçli ya da değil; yeni bir süper kahraman tipini ortaya çıkarmaları sonucunda olur.

Lee’nin gerçeğe batırılıp, pembe diziye sarılmış süper kahramanları, çizgi romanların öykü anlatış şekillerini, sonsuza kadar değiştirir. Çizgi roman kanununun sınırları içerisinde Marvel daha yaşlı kitlelerin ilgileneceği (özellikle de üniversite öğrencilerinin), daha olgun hikâyeler hazırlar ya da daha önemlisi yaşlanmakta olan genç kitleyi yakalamayı başarır. Birçok açıdan, içinde Örümcek Adam, Hulk, Fantastik Dörtlü, Dr. Strange gibi Marvel’ın süper sorunları olan süper kahramanlarını barındıran bu çizgi romanların, çizgi roman okumada bir artış yaptığı düşünülmektedir. Karakterler hem iyi hem kötüdür, siyah ya da beyaz kesin tanımlamaları yoktur. Kötüler tam olarak kötü olmak zorunda değildir ve kahramanların ayakları kesinlikle yere basmaktadır. Hatta Marvel kahramanları; ahlaki sorunlarla ızdırap çekip, zor kararlar vermek zorunda kalıyor ve genellikle bir avuç nevrotik gibi davranıyordur. Stan Lee, “bizim kahramanlarımız kendi kendine o kadar çok konuşuyor ki Hamlet yanlarında sosyal kalır” demiştir (Gerberg, 1989: 220).

Gümüş Çağı çizgi romanları; tartışmalı olarak zirvesine 1966-1967 yıllarında, Batman Tv dizisi çılgınlığı sırası ve hemen sonrasında ulaşmıştır. Satış olarak çizgi romanlar, bu ilgiden kısa süreli yarar görse de programın saçmalığı çizgi romanın bir sanat formu olarak ciddiye alınımı için faydalı olmamıştır.

Bununla beraber; çizgi roman 1960’larda toplum tarafından daha ciddiye alınmaya başlanır. 60’lar öncesinde , zaten çizgi roman konusuna ciddiyetle yaklaşan birkaç kitap çıkmıştır; Bunlar Martin Sherida’nın “Comics and Their Creators” (Boston: Hale, Cushman ve Flint, 1942), CoultonWaugh‘un “The Comics” (New York: Macmillan, 1947) , ve Stephen Becker’ın “Comic Art in America” (NewYork: Simon and Schuster, 1959) dır. Fakat Jules Feiffer’ın “The Great Comic Book Heroes” (New York: Dial Press, 1965) ve George Perry ve Alan Aldridge’nın “The PenguinBook of Comics” (New York: Penguin, 1969) çizgi roman alanının tarihsel ve eleştirel incelenmesinin başlangıcı olarak belirlenmiştir (Ellis ve Highsmith, 2000: 24-25).

Ayrıca 1960’larda organize olmuş çizgi roman fanları tarafından gösterilen ilgi, çizgi romanın bir koleksiyon ürünü olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Yeni öyküler, koleksiyonerlerin önceki çizgi romanlara yüzlerce dolar ya da daha fazla para ödemesini sağlamıştır. İlerleyen yıllarda koleksiyonu yapılan ürünler arasında çizgi romanlar; pullar ve antikalar kadar popüler olacaktır.

Belki de bu on yılda, çizgi romanın bir endüstri değil de bir sanat formu olarak gelişmesindeki en önemli gelişme, yeraltı (underground) çizgi romanlarının ortaya çıkmasıdır. 1962’de basılan Foolbert Sturgeon (Frank Stack)’ın “Adventures of Jesus’ı” ilk; ancak 1967’de Robert Crumb’un “Zap Comix i” ilk popüler yeraltı çizgi romandır. Çizgi roman kanunundan bağımsız basılarak ortaya çıkan bu yeraltı çizgi romanlarına comix denmektedir ve karşıt kültürün çizgi romanları olduklarından kesinlikle çocuklara göre değildir. Bu çizgi romanlarda, bundan önce belirlenmiş tüm çizgi roman kısıtlamalarına isyan vardır. “Tabu” veya “Zevksiz” olarak bakılan; vücut sıvıları, radikal politikalar, seksüel özgürlük, şiddet uyuşturucu gibi konuları genellikle açık, seksi ve grotesk çizimlerle anlatmıştır (Gerberg, 1989: 218).

1970’lere doğru Gümüş Çağın Çizgi romanları gerçekte bitmiştir. 1971’de günümüz standartlarına erişmek için yenilenen Çizgi Roman Yasası, ana akım çizgi romanların yaratıcılığını arttıramamıştır. Her ne kadar çizgi romanın endüstriyel ve sanatsal alanda unutmak istediği bir on yıl olduğunu kanıtlansa da 1960’larda çizgi romanların, artan ilgi ve genel popülasyondaki kabul görüşünde yaşadığı sevinci güçlü bir şekilde aktarmıştır.

1970’lerin ilk yıllarında birçok önemli; tarihi ve/veya eleştirel çizgi roman çalışmalarının basıldığı görülmüştür. Bunlar arasında dikkati çekenler; Jim Steranko’nun iki ciltlik “Steranko History of Comics” (Wyomissing, PA:Supergraphics, 1970), Dick Lupoff ve Don Thompson başarılı çizgi roman nostaljisi “All in Color for a Dime” (New Rochelle, NY: Arlington House,1970) ve onun devamı “The Comic-Book Book” (NewRochelle, NY: Arlington House, 1973), Les Daniel’ın “ComiX= A History of Comic Books in America” (NewYork: Outerbridge & Dienstfrey, 1971); ve ReinholdReitberger and Wolfgang Fuch‘ın “Comics: Anatomy of a Mass Medium” (Boston: Little, Brown, 1972) dur. Belki de en önemli gelişme; Robert M. Overstreet’ın “Comic Book Price Guide” yıllığının 1970’de ortaya çıkmasıdır. “Comic Book Price Guide”, Amerikan çizgi romanlarının satışı hakkında en önemli kaynaktır ve günümüzde de internet ortamında yayınlanmaktadır. Jules Feiffer’ın önceki “The Great Comic Book Heroes” (New York: Dial Press, 1965) ile birlikte bu kitaplar; çizgi romanın aslında sadece bir hayal için değil, ciddiyetle araştırılması gereken bir konu olduğunun tanınmasına yardım etmiştir Ellis ve Highsmith, 2000: 25).

1980’ler çizgi roman yayıncılığı ve çizgi romanın sanatsal ve eğlence sanayi alanlarında 70’lerden daha ilginç bir on yıl olduğunu ispatlamıştır. Daha güvenilir dağıtım metotları sayesinde, yeni yayıncılar sektöre girmiştir. Yeni yayıncılar ve yeni formatlar (Tv dizilerinin karşılığı olan sınırlı seriler gibi) sektöre yeni yeteneklerin çekilmesine yardım etmiş, çizgi romanlarda çok ihtiyaç duyulan yaratıcılığın canlanmasını sağlamıştır.

1980’lerin ilk yıllarındaki çizgi romanın genel halk tarafından görünürlüğünün artmasını; “Superman” filmleri ve “Hulk” televizyon dizisi gibi diğer medya uyarlamaları sağlamıştır. On yılın diğer yarısında, çizgi romanın görünürlüğünün korunması değişik kutlamalar, yapıtaşları ve özel yayıncı etkinlikleriyle olmuştur. Bu

zaman içerisinde DC Comics 50. Yılı ve Superman’in 50. doğum gününü kutlanmış ve bu çok ünlü kahraman Time dergisinin kapağına yerleşmiştir (Gerberg, 1989: 220).

Ayrıca Dc Comics, süper kahraman hikâyeleri anlatımındaki teknik ve sınırları; Frank Miller’ın “Batman: The Dark Knight Returns” ve Alan Moore ve David Gibbons’ın “The Watchmen’i” gibi sınırlı serilerle zorlamıştır. Kahraman dergilerine farklı açılardan yaklaşan bu seriler; içerdikleri şiddet, cinsellik ve siyasetle türün süper kahramanlarını büyütmüştür. Daha küçük (genellikle bağımsızlar olarak adlandırılan) yayıncılar, okuyuculara geleneksel süper kahraman öykülerinin dışındaki türlerde birçok öykü sunmuşlardır. Harvey Pekar’ın “American Splendor”, Davis Sims’in “Cerebus the Aardvark’ı” ve Art Spiegelman’ın Pulitzer ödüllü “Maus: A Survivors Tale”; on yılın en dikkat çeken çizgi roman başarıları sıralamasında üst sırasındadır. Bu yayınların çoğu (direk ya da daha sonra) “grafik roman” şeklinde basılmıştır (Ellis ve Highsmith, 2000: 26).

1990’lar endüstride aşırılığın on yılı olduğunu ispatlamıştır. Hem yaratıcılıkta hem de ekonomik olarak 1990’ların ilk yılları bir patlama dönemidir. Ekonomik olarak, en azından dönemin son yarısı bir düşüş; hatta çizgi romanın eğlence ve popüler sanatsal alandaki yaşamının sorgulandığı bir dönem olur.

Büyük seriler aylık yüz binlerce dergi satsa da çoğu çizgi roman daha az karakterle basın hayatını sürdürmek zorunda kalmıştır. Günün ekonomik sıkıntıları, çizgi roman endüstrisinin özellikle de Marvel Entertainment’ı (Marvel Comics in ana şirketi) 1996’da iflasa sürükler. Marvel; çizgi roman yayınlamaya devam etse de uzun süreli rakipleri DC Comics ve endüstriye yeni giren İmage ve Dark Horse gibi güçlerle; 6 yıl öncesinden bile daha küçük bir pazar payı için yarışmak zorunda kalır (Gerberg, 1989: 219).

Dönem sonunda; çizgi romanlar geniş ve kendini adamış bir fan kitlesinin (genellikle 10’lu ve 20’li yaşlarındaki erkekler) ilgisi haline gelmiş, ancak genel halktaki popülerlikleri önemli ölçüde azalmıştır. Eğer biraz olsun halkı etkileyebiliyorlarsa, o da çizgi roman karakterlerinin ve konseptlerinin daha popüler medya alanlarıyla birleşmesindedir. Örneğin; çizgi roman uyarlaması filmlerin gösterilmesi, çizgi romandan esinlenilmiş dizilerin tutması, çizgi roman içerikli bilgisayar oyunlarının çıkması gibi. Çizgi romanlar hala merak uyandıran karakterler ve ilginç öykülerin kaynağı olarak hizmet etmekte; ancak çizgi romanın kendisi nispeten daha az okunmaktadır. “İster bu trendler devam etsin, ister çizgi romanlar kaybettikleri popülerliklerinin birazını ya da tamamını kazansın bunu sadece zaman söyleyebilir” (Ellis ve Highsmith, 2000: 25).