• Sonuç bulunamadı

Altun-aba Kervansarayı

Belgede KONYA VAKIFLARI (sayfa 124-129)

ŞEMSEDDİN ALTUN-ABA ve VAKIF ESERLERİ

ŞEMSEDDİN ALTUN-ABA and HIS FOUNDATIONS

B. Altun-aba Kervansarayı

Kervansaraylar, bir yerleşke içerisinde ya da kervan yolları üzerinde yer alan konaklama ya-pılarıdır. İlk örnekleri Karahanlı, Gazneli ve Bü-yük Selçuklu Devletinde görülen bu yapı sistemi, Türkiye Selçuklu Devletinde en zengin dönemini yaşamıştır. Sinop ve Alanya’nın fethiyle beraber kuzey ve güney ekseninde genişlemenin tamam-landığı bu dönemde başkent Konya’nın merkez kabul edildiği ticaret güzergâhları üzerine yüz-lerce kervansaray inşa edilmiştir67 . Kervansaray inşasının bu denli yoğun olmasının sebepleri ara-sında; devletin ekonomik gücünün yüksek bütçeli yapı inşası için elverişli olması, değerli malları taşıyan kervanların güvenliğinin önemsenmesi ve aynı zamanda bu yapıların büyük ölçekli ve dayanıklı olmalarından dolayı savaş dönemle-rinde savunma amaçlı kullanılmaları sayılabilir.

Denizli’den Ağrı’ya kadar devam eden uzun bir hattı oluşturan Türkiye Selçuklu kervansaray yolu, kuzeyde Sinop’a güneyde Antalya, Mardin ve Urfa’ya uzanmaktadır. Selçuklu döneminde bu hat üzerinde Konya- Beyşehir- Antalya yolunda ilk inşa edilen kervansaray Altun-aba kervansa-rayıdır68 .

Vakfiyesinden anlaşıldığı üzere yapımı 1202 yılında tamamlanan han69, Konya - Beyşehir kara-yolunun on yedinci kilometresinde, Başarakavak yoluna dönüldükten yaklaşık bir kilometre sonra yapımı 1960 yılında tamamlanan Altınapa Baraj Gölü sahası içerisinde bulunmaktadır70. Barajın yapılması ile birlikte sular altında kalan han71, suların çekildiği dönemlerde görülebilmektedir.

67 Ahmet Çaycı - Ahmet Yavuzyılmaz, “Anadolu Selçuklu Mima-risi”, s. 246.

68 Haşim Karpuz, Anadolu Selçuklu Mimarisi, Konya 2015, s. 80-81.

69 Ara Altun, “Altınapa Hanı”, D.İ.A, II, İstanbul 1989, s. 541.

70 Remzi Duran, “Altunapa Hanı”, Anadolu Selçuklu Dönemi Ker-vansarayları, Ankara 2007, s. 77.

71 Haşim Karpuz, Selçuklu Mimarisi, s. 85.

Han’ın bulunduğu yer ile ilgili birçok farklı görüş bulunmaktadır. İbrahim Hakkı Konyalı, Mehmet Önder, Haşim Karpuz, Ahmet Çaycı ve Remzi Du-ran Altun-aba Hanının, Konya - Beyşehir yolu üze-rinde olduğunu söylerken72, Osman Turan Akşehir ile Ilgın arasında olduğunu bildirir73. Ara Altun ve Oktay Aslanapa ise Beyşehir’de bulunan hanın varlığını kabul edip, Altun-aba’nın aynı tarihlerde Konya-Akşehir arasında aynı adı taşıyan ve Argıt Hanı olarak da bilinen bir hanın varlığından bah-sederler74 .

Şemseddin Altun-aba, yaptırmış olduğu bu han için Konya’nın içinde Eski Çarşı içerisinde bulunan iki dükkân vakfetmiştir. Buradan elden edilen gelirler ile ilk önce hancının maaşı karşıla-nacak, daha sonra da hanın aydınlatılması için be-zir yağı ve kış mevsiminde konaklayanların ısıtıl-ması için odun satın alınacaktır75. Zaman içerisinde farklı tarihlerde Kurt Erdmann ve İbrahim Hakkı Konyalı’nın çekmiş olduğu fotoğraflardan harap bir hale geldiğini anladığımız Altun-aba Hanı, ilgi ve alakadan yoksun bir şekilde bırakılmaya devam ederse, İplikçi Medresesi gibi yok olup gitmeye mahkûm kalacaktır.

SONUÇ

Şemseddin Altun-aba ile ilgili bilgilere tarihi kaynaklarda ilk defa kendisinin yaptırmış olduğu 1202 tarihli vakfiyesinden ulaşılmaktadır. Burada II. Kılıç Arslan ve Rükneddin Süleymanşah dö-nemlerinin sipehsaları olan Şemseddin Altun-aba, vakfiyesinde babasının adının Abdullah yazılma-sı, mütevelli ve nazır olarak azatlı kölelerini

ta-72 Ahmet Çaycı - Ahmet Yavuzyılmaz, “Anadolu Selçuklu Mima-risi”, s. 248; Konyalı, Konya Tarihi, s. 1023; Duran, “Altunapa Hanı”, s. 77; Karpuz, “Selçuklu Mimarisi”, s.85; Önder, Mevlana Şehri Konya, s. 445-446.

73 Osman Turan, “Selçuklu Kervansarayları”, Belleten, X/39, s. 475.

74 Oktay Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul 1997, s. 171; Ara Altun,

“Altınapa Hanı”, s. 541.

75 Konyalı, Konya Tarihi, s. 1026.

yin ettiği için bize diğer mühtedilerde olduğu gibi babasının bilinmediğinden dolayı bu şekilde kayıt edildiğini ve çocuklarının olmamasından dolayı kölelerini görevli kıldığını göstermektedir.

Vakfiyeden elde edilen bu bilgilerden sonra III. Kılıç Arslan, I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve I.

İzzeddin Keykavus dönemlerinde tarihi kayıtlarda kendisiyle ilgili herhangi bir bilgiye rastlanmaz. I.

Alaeddin Keykubad döneminde ise daha önceki zamanların oldukça sessiz kalmasına kıyasla geniş ve detaylı bilgilere özellikle İbn Bibi’den ulaşıl-maktadır. Bunun sebebinin de İbn Bibi’nin anne, baba ve kendisinin Selçuklu hizmetine I. Alaeddin Keykubad zamanında girmiş olmasından kaynak-lanmaktadır. Eserini 1281 yılında tamamlayan İbn Bibi Selçuklu hizmetine girmiş olduğu sultandan önceki dönemleri bilgi eksikliğinden dolayı daha yüzeysel geçmiştir.

I. Alaeddin Keykubad döneminde Çaşnigir Emir olarak karşımıza çıkan Şemseddin Altun-a-ba, Şam’a elçi olarak gönderilmiş ve sultana Me-lik Adil’in kızı Adiliyye Hatunu istemiştir. Elçiliği esnasında sergilemiş olduğu tutum ve davranışla-rıyla herkesin saygısını kazanmış ve Türkiye Sel-çuklu Devletine duyulan sevgi ve saygıyı arttır-mıştır. Bir zekâ örneği olarak sultanı Malatya’ya çağıran mektubu sayesinde melikler ve sultan arasında kuvvetli bir bağ kurulmasına vesile ol-muştur.

Şemseddin Altun-aba, Sultan Alaeddin Key-kubad’ın Moğol tehlikesini fark edip komşu ülke-ler, soydaşları ve dindaşları ile ittifak kurarak bu belaya karşı tek bir güç halinde toplanmaya çalış-tığı esnada, Sultan Celaleddin Harizmşah’a bu te-menniler ile elçi olarak gönderilmiştir. Devleti ve sultana tam bir sadakat ile bağlı olan Şemseddin Altun-aba, belki Sultan Alaeddin Keykubad’dan büyük olarak görmediği Celaleddin Harizmşah’ı belki de yolculuk esnasında Erzurum’da alıkonup çekmiş olduğu sıkıntılar yüzünden; Harizmşah’ın

huzuruna çıktığı zaman hasta taklidi yapmış ve sultanın huzurunda yere kapanmamıştır. Celaled-din Harizmşah’ın, AlaedCelaled-din Keykubad’ın kurma-ya çalıştığı birlik ve Moğol tehlikesinin farkında olmadığını anlayınca, Konya sarayına döner dön-mez gerekli malumatı vererek, Sultan Alaeddin’i, Celaleddin Harizmşah’a karşı savaşmaya teşvik etmiştir.

Elçilik görevlerini başarıyla yerine getiren Şemseddin Altun-aba daha sonraki zamanlarda karşımıza ordu komutanı olarak çıkmaktadır. Yassı Çemen savaşı gerçekleştirildikten sonra beş bin ki-şilik süvari birliğinin başında Ahlat’a ihtiyat birliği olarak gönderilmiştir.

Melik Kamil’in Selçuklu topraklarına saldır-dığı esnada müttefiki olan Harput melikine destek göndermesi üzerine Selçuklu ordusu Harput’a sevk edilmiş ve ordu komutanları arasında Şem-seddin Altun-aba’da bulunmuştur. Altun-aba’nın bu komutanlık görevi sırasında Selçuklu devlet adamları arasında çekişme olduğunu sezdiğimiz ilginç bir hadise gerçekleşmiştir. Altun-aba ve di-ğer komutanlar savaşmak üzere Harput ovasında beklerken, Emirü’l-ümera konumundaki Kema-leddin Kamyar ordunun büyük bir kısmıyla düş-manın Hazar gölünden geleceği bahanesiyle bu-rada oyalanmış, Altun-aba ve diğer komutanların haberciler gönderip çağırması üzerine de gelmekte isteksiz davranmıştır. Türkiye Selçuklu Devleti’ni, düşman karşısında küçük düşürüp, büyük bir krize sokabilecek olan bu hareketi, Şemseddin Altun-a-ba ordu içerisinde bir dedikodu çıkarıp düşmanın kaçmakta olduğunu onu kovalayan Selçuklu aske-rinin büyük ganimetler elde ettiği haberini yaya-rak usta bir müdahale ile sona erdirmiştir. Askerin savaşmaktaki isteksizliğini azaltıp, Kemaleddin Kamyar’ın bölgeye gelmesini ve ordu içerisindeki birlikteliği sağlamıştır.

Uzun yıllar Türkiye Selçuklu Devletine, sa-ray içerisinde ve orduda hizmet eden Şemseddin

Altun-aba, 1237 yılında Sultan I. Alaeddin Key-kubad tarafından oğlu Gıyaseddin’e atabeg olarak atanmıştır. Sultan Alaeddin Keykubad’ın vefat et-mesi üzerine de II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in tahta çıkışında atabeği olarak önemli roller almış bizzat elinden tutarak tahta oturtturmuştur.

Emir Sadeddin Köpek’in, Sultan II. Gıyased-din Keyhüsrev’in aklını asılsız haberler ile doldu-rup, önemli devlet adamlarını ortadan kaldırmak ve daha sonra sultanı da saf dışı bırakıp tahtı ele geçir-me planlarının ilk kurbanlarından biri Şemseddin Altun-aba olmuştur. Atabeg Altun-aba ilerleyen yaşına rağmen her zaman yaptığı gibi Saltanat Di-vanında fermanlara nişan koyarken, Sadeddin Kö-pek ve işbirlikçisi Taceddin Pervane divana girmiş, Köpek, Altun-aba’nın aksakallarından tutarak onu candara teslim etmiş ve şehrin dışına çıkarılarak öldürülmesine sebep olmuştur.

Daha önce belirtildiği üzere gulâm kökenli devlet adamlarının 30-35 yaşına gelmeden hiçbir göreve getirilmedikleri dikkate alınırsa, II. Kılıç Arslan döneminde sipehsalar olup, 1200 yılında medrese inşa ettirecek maddi güce sahip olması ve ona birçok gelir getirecek gayrimenkulü vakıf etmiş olmasından dolayı onun en az 20 senedir bu görevde olduğu anlaşılmaktadır. Yaklaşık 60 yıl Türkiye Selçuklu Devleti’ne hizmet eden Al-tun-aba, 80 yaşını aşmış ihtiyar bir devlet adamı olarak şehit edilmiştir. Naaşının nereye defnedil-diği hakkında günümüze herhangi bir bilgi ulaş-mamıştır.

Yıllar boyunca biriktirmiş olduğu şahsi serve-tini içerisinde yetiştirildiği ve bütün hayatını hiz-met etmekle geçirdiği Türkiye Selçuklu Devleti ve milletinin hizmetine sunan vakıf eserler yapmak için harcamıştır. Çocukları olmayan Şemseddin Altun-aba yaptırmış olduğu bu medrese ve ker-vansaray ile öldükten sonra da bu devlet ve millete hizmet edebilmeyi amaç edinmiştir.

KAYNAKÇA

ABU’L FARAC (Bar Hebraeus), Abu’l-Farac Tarihi, I-II, çev. Ömer Rıza Doğrul, T.T.K Yay., Ankara 1999.

AHMED EFLÂKÎ, Ariflerin Menkıbeleri, çev.

Tahsin Yazıcı, Kabalcı Yay., İstanbul 2012.

ALTUN, Ara, “Altınapa Hanı”, mad., D.İ.A, II, İstanbul 1989, s. 541.

ANONİM, Selçuknâme, Terc. ve Notlar. İbra-him Gök - Fahrettin Çoşguner, Ankara2014.

ARABACI, Caner, 1900 - 1924 Yılları Ara-sı Konya Medreseleri, (Selçuk Üniversitesi Sos-yal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi), Konya 1996.

ASLANAPA, Oktay, Türk Sanatı, Remzi Ki-tabevi, İstanbul 1997.

ATÇEKEN, Zeki, “İplikçi (Altun-Aba) Med-resesi’nin Bilinmeyen Bir Yönü ve Osmanlılar Za-manında Bakımı ve Kullanılması”, Vakıflar Dergi-si, S. 22, s. 315-321.

___________, Konya’daki Selçuklu Yapıla-rının Osmanlı Devrinde Bakımı ve Kullanılması, T.T.K Yay., Konya 1998.

BAŞ, Ali, “Kaynaklar ve Kazılar Işığında Bir Selçuklu Sarayı: Keykubadiye”, Selçuk Üniversi-tesi Selçuklu Araştırmaları Dergisi, S. 10, Konya 2019, s. 51-78.

BAYAT, Ali Haydar, “Anadolu Selçuklu Sağ-lık Müesseselerinden Sivas Darüşşifası ve Vakfiye-si”, I. Uluslararası Türk-İslam Bilim ve Teknoloji Kongresi Bildirileri (14-18 Eylül 1981, İstanbul), II, s. 23-35.

BAYKARA, Tuncer, I. Gıyaseddin Keyhüsrev (1164-1211) Gazi - Şehit, T.T.K Yay., Ankara 1997.

BOZKURT, Nebi, “Medrese” mad., D.İ.A, XXVIII, Ankara 2003, s. 323-327.

CAHEN, Claude, Osmanlılardan Önce Ana-dolu, çev. Erol Üyepazarcı, Tarih Vakfı Yurt Yay., İstanbul 2012.

ÇAKMAK, Abdullah - Mehmet Yağcı, “Mübâ-rizüddîn Ertokuş ve Osmanlı Dönemi Atabey Med-resesi Evkafı”, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, XIX/1, Afyon 2017, s. 59-81.

ÇAYCI, Ahmet - Ahmet Yavuzyılmaz, “Ana-dolu Selçuklu Mimarisi”, Türk İslam Sanatları Ta-rihi, edt. Abdulkadir Dündar, Grafiker Yay., Anka-ra 2019, s. 207-258.

DOĞAN, Nermin Şaman, “Selçuklu Döne-minde Siyasi ve Bani Kimliği ile Mübarizeddin Er-tokuş”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, XXVII/1, Ankara 2010, s. 231-251.

DURAN, Remzi, “Altunapa Hanı”, Anado-lu SelçukAnado-lu Dönemi Kervansarayları, edt. Hakkı Acun, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay., An-kara 2007, s. 77-87.

GÖKSU, Erkan, Selçuklu’nun Mirası Gulam ve Ikta, Kronik Kitap, İstanbul 2017.

___________, “Türkiye Selçuklu Devletinde Gulam Eğitimi ve Gulamhaneler”, Nüsha, S. 24, Ankara 2007, s. 65-84.

HACIGÖKMEN, Mehmet Ali, Türkiye Sel-çuklu Devlet Adamları, Çizgi Kitabevi, Konya 2018 .

___________, “Türkiye Selçuklu Devlet Adamlarından Esededdin Ayaz”, S.Ü.T.A.E. Türki-yat Araştırmaları Dergisi, S. 27, Konya 2010, s.

471-488.

İBN BİBİ, El-Evâmirü’l-Alâ’iyye fi’l Umû-ri’l-Alâ’iyye, çev. Mürsel Öztürk, T.T.K Yay., An-kara 2014.

KARPUZ, Haşim, Anadolu Selçuklu Mimari-si, Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vak-fı, Konya 2015.

KAYA, Selim, I. Gıyaseddin Keyhüsrev ve II.

Süleymanşah Dönemi Selçuklu Tarihi (1192-1211), T.T.K Yay., Ankara 2006.

KAYMAZ, Nejat, Anadolu Selçuklu Sultanla-rından II. Gıyâsü’d-din Keyhüsrev ve Devri, T.T.K Yay., Ankara 2014.

KOCA, Salim, Sultan I. İzzeddin Keykavus (1211-1220), T.T.K Yay., Ankara 1997.

KONYALI, İbrahim Hakkı, Abideleri ve Ki-tabeleri ile Konya Tarihi, Yeni Kitap Basımevi, Konya 1964.

KÖSE, Ali, “İhtidâ”, mad., D.İ.A, XXI, İstan-bul 2000, s. 554-558.

MUALLİM, Cevdet, “Sivas Darüşşifası Vak-fiyesi ve Tercümesi”, Vakıflar Dergisi, S. 1, Ankara 1938, s. 35-38.

MERÇİL, Erdoğan, “Gulam”, mad., D.İ.A, XIV, İstanbul 1996, s. 180-184.

NESEVÎ, Siretü’s-Sultan Celaleddin Mengü-berti, çev. Necip Asım Yazıksız, Devlet Matbaası, İstanbul 1934.

NİĞDELİ KADI AHMED, El-Veledü’ş-Şefîk Ve’l-Hâfidü’l-Halîk, I, İnc. ve Terc. Ali Ertuğrul, T.T.K Yay., Ankara 2015.

NİZÂMÜ’L-MÜLK, Siyâset-nâme, haz.

Mehmet Altay Köymen, T.T.K Yay., Ankara 2016.

ODABAŞI, Zehra, Selçuklu Emiri Celaleddin Karatay ve Vakıf Eserleri, Karatay Belediyesi Kül-tür Yay., Konya 2019.

ÖNDER, Mehmet, Konya Rehberi, Yeni Kitap Basımevi, Konya 1956.

___________, Mevlana Şehri Konya, Yeni Kitap Basımevi, Konya 1962.

ÖZEL, Ahmet, “Dârülharp”, mad., D.İ.A, VIII, İstanbul 1993, s. 536-537.

TURAN, Osman, “Celaleddin Karatay, Vakıf-ları ve Vakfiyeleri”, Belleten, XXII/45, s. 17-170.

___________, “Selçuklu Kervansarayları”, Belleten, X/39, s. 471-496.

___________, Selçuklular Zamanında Türki-ye, Ötüken Neş., İstanbul 2017.

___________, Selçuklular Tarihi ve Türk İs-lam Medeniyeti, Ötüken Neş., İstanbul 2014.

___________, “Şemseddin Altun-Aba, Vak-fiyyesi ve Hayatı”, Belleten, XI/42, s. 197-235.

UYUMAZ, Emine, I. Alâeddîn Keykubad Devri Türkiye Selçuklu Devleti Siyasi Tarihi (1220-1237), T.T.K Yay., Ankara 2003.

___________, Türkiye Selçuklu Devletine Ge-len ve Giden Elçiler, Bilge Kültür Sanat, İstanbul 2011 .

UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Osmanlı Dev-leti Teşkilatına Medhal, T.T.K Yay., Ankara 2014.

YAZICIZÂDE ALÎ, Selçuk-Nâme (İndeksli Tıpkıbasım), haz. Abdullah Bakır, T.T.K Yay., An-kara 2014.

Zehra ODABAŞI*

*Doç. Dr. S.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölüm Öğretim Üyesi. ze.0dabasi17@gmail.com.

Orcid No: 0000-0003-1890-4289

VEZİR SÂHİB ATA FAHREDDİN ALİ

Belgede KONYA VAKIFLARI (sayfa 124-129)