• Sonuç bulunamadı

Ahlâki kötülük ve gelecek kurgusu

Kassandra Damgası, ahlâki kötülükle ilgili olarak ideolojik ve politik içerikli

gelecek kurgusunun çeşitli görünümlerini dikkatlere sunar. Geleceğe yönelik kurgu- nun değişik şekillerde karşımıza çıkmasında farklı güç odaklarının ve kişilerin dünya üzerinde yapmayı arzuladıkları uygulamalar etkili olur. Bunlardan biri, Sovyetler Birliği’nde geliştirilen “X Fertler” projesidir. Bir diğeri ise daha iyi ve mutlu bir gelecek için Uzay Rahibi Filofey’in insanlığı bekleyen tehlikeyi gösterme ve önlem alınmasını sağlama yolundaki çabalarıdır. Robert Bork’un başkalarıyla paylaşamadığı geleceğe yönelik düşünceleri de bu çerçevede anlam kazanır. Filofey’i desteklemeye karar veren Robert Bork ve onun yanında yer almayı tercih eden Entoni Yunger’ın çabaları sonuçsuz kalır. Filofey ve Robert Bork, bilim adamı kimliği ile belirir. Entoni Yunger ise genç ve akılcı bir politika danışmanıdır.

Ahlâki kötülüğün geliştiği zeminlerden biri siyasi nitelik taşır. “Mutlak olarak irade, niyet, plan esasına dayanan; bu zeminde gelişen örneklerin hemen tamamı erki elinde bulunduran gruplar tarafından uygulanır; bu gruplar zaman zaman kötülüğü eyleme yetkilerini yasalardan aldıkları gibi zaman zaman gücü yasal olmayan yollar- la ve zorla kabul ettirerek de kötülüğü eyleme dökebilir. Kitlesel yıkımlara yol açan savaşlar, ahlâki kötülüğün siyasi temellere dayanan en belirgin örnekleridir. Alain Badiou, siyaset ile kötülük arasındaki bağın tam da hem topluluğun –topluluklar te- matiğinin– hem de birlikte olmanın –mutabakat tematiği, ortak normlar tematiğinin ele alınma tarzının ürünü olduğunu söyler. Ona göre önemli olan, kötülüğün tekilliği, son tahlilde, bir siyasi düzenin tekilliğinden türer.”30Kassandra Damgası’nda kötülüğün kaynaklarından biri, ideolojik ve politik zeminden beslenir. Politik bir gelecek tasarısı olarak X Fertler projesi ve Oliver Ordok’un politik geleceği için Robert Bork’u kurban vermesi buna uygunluk gösterir.

Genetik bilimci Kriltsov Andrey Andreyeviç’in Entoni Yunger’a yazdığı mektu- ba göre o, suni döllendirme yöntemiyle anonim çocuklar dünyaya getirme projesini geliştirmiştir. Buna göre Sovyetler Birliği’nde “Cinslerin Embriyonel Tanzimi” adını taşıyan projeye bağlı olarak “aile, sülâle, nesillerin genetik teselsülü anlamlarının tarihe karışacağı; kimden doğduğu ve kimi doğurduğu hakkında hiçbir fikri olmayan, aynı

anda hem başlangıç, hem son olan kişilerin ortaya çıkacağı”, ailenin görevlerini devletin üstleneceği (s. 211), dünyaya getirilen çocukların yetiştirme yurdunda büyütüleceği bir yeni insan modeli öngörülür. Bu, “insan işi biyolojinin keşifleri insan tabiatına ileriye yönelik bir müdahale” (s. 215) anlamına gelir. Andrey Andreyeviç’in genetik üzerine yaptığı çalışmalar siyasi otoriteler tarafından X Fertlerin yetiştirilmesi ve rejime hizmet etmesi şeklinde politik amaca uygun hâle getirilmek istenir. “Dünyayı anlamlı kılan değerlerden soyutlanarak köksüz ve anonim insanlar oluşturmak düşüncesi Krilstov ve onu yönlendirenler için başlangıçta yeni dünya düzeni ve yeni bir insan modeli düşüncesiyle kabul edilebilir olarak algılanır.”31 Merkez Kurulu Sekreteri Kanyuhanov, ütopik düzlemde bu konuda şu değerlendirmeyi yapar:

“Döllenme ve doğumun sırrı artık idare edilecektir. Bunu kitlesel bir şekilde gerçekleşti- rebilir miyiz diye bir fikir akla geliyor. Bu şimdilik adı verilmemiş bir inkılâptır, insanın bir tür olarak üretimi, inkılâbı! Demek ki eğer bu süreci idare ve kontrol edebilirsek ve bu, toplum hayatında yeni bir etken ise, tarihi yönetmenin yeni kumanda kolu ise işte o zaman bu, politikacıların işi oluyor. (...) Bizim düşüncemize göre, parti meraklı bir seyirci olarak bir köşede durmamalı, bilâkis, zaman kaybetmeden bu işin başına geçerek onu top- lumumuz ve ideolojimizin amaçları, menfaatleri çerçevesinde yönlendirmelidir.” (s. 215).

Merkez Kurulu Sekreteri Kanyuhanov’un görüşleri doğrultusunda X Fertler yetiştirilerek bunların ideolojinin hizmetinde kullanılmasının yolu açılmak istenir. “Partinin üst yönetimi can çekişen dünya komünist ideolojisini canlandırma” ve ayağa kaldırma yolunu bunda görür (s. 210). X Fertler’in “XXI. yüzyılın fedakâr devrimcile- ri” olması beklenir. Çünkü laboratuvarda döllenmiş tüp bebek, her şeyin başlangıcını oluşturacak “yeni bir insan tipidir.” (s. 216). “(...) anonim doğan bu varlıklar her türlü ailevî, akrabalık ve nesil bağlarından özgür oldukları için avantajlı olacak ve sonuçta toplum[un] eskimiş ahlâk kurallarından kurtulacak. Politik açıdan ise bu çok büyük avantajdır. İksfertler kolektifçilik ve enternasyonellik örneği olacaklar. Onlar Komünist Enternasyoneli’nin vurucu gücü olacak ve Batı’ya son politik darbeyi vuracaklar!”dır (s. 217). Projenin başında bulunan Andrey Andreyeviç’in genetik alanındaki buluş- ları, X Fertler yetiştirilmesi için uygun şartları sağlamaktadır. Bu yolda ceza indirimi karşılığında mahkûm kadınlardan yararlanılması planlanır. Laboratuvarda döllenmiş embriyolar, “kuluçka aracı” (s. 221) olarak kullanılması düşünülen mahkûm kadınların rahmine yerleştirilerek X Fertlerin dünyaya gelmesi sağlanacaktır.

Bütün bunlar rejimin, rejime bağlı olarak arzu nesnesi insanlığın geleceği için insan varlığına müdahaledir. Slavoj Žižek’in ifade ettiği gibi “Amacın artık bu dürtü antagonizmasını yok etmek olmadığını söylemek yetmez, onu yok etme isteğinin tam da totaliter ayartının kaynağı olduğunu söylemek gerekir: En büyük kitlesel cinayetler

31 Muhammet Fatih Kanter, “Kendini Tüketen Birey(ler)in Öyküsü: Kassandra Damgası”, Cengiz Ayt-

ve soykırımlar her zaman uyumlu-varlık-olarak-insan adına, antagonistik gerilimi olmayan bir Yeni İnsan adına işlenmiştir!”32 Anlaşılacağı üzere romanın kurmaca dünyasında ideolojik devlet aygıtı olarak komünizm insanları baskılayan, kendi öğ- retisi doğrultusunda şekillendirmeye çalışan kötücül bir görünüm taşır. Bunu fantastik düzlemde baykuşun konuşmalarını dinlediği birer Kassandra embriyosu olan Lenin’le Stalin üzerinden de okumak mümkündür.