• Sonuç bulunamadı

AB’nin (2000-2006 arası) Günümüzdeki Enerji Politikası

3.2. AVRUPA BİRLİĞİ’NİN ENERJİ POLİTİKALARININ ESASLARI

3.2.1. AB ENERJİ POLİTİKALARININ GELİŞİMİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ

3.2.1.5. AB’nin (2000-2006 arası) Günümüzdeki Enerji Politikası

Küresel gelişmelerin etkisiyle enerji arz problemleri yaşamaya başlayan ve çevre etkisini önemli derecede hisseden AB, 2000’li yılların başında 10-20 yıl içerisinde yaşanacak olası problemler için yeni çözümler üretme arayışına girmiştir. Daha önceki yıllarda yaşanan ve daha ziyade iç etkenlerden kaynaklanan sorunlar, enerji yoğun bölgelere yapılan askeri müdahalelerle başka boyutlar kazanmaya başlayınca Topluluk yeni bir enerji stratejisi oluşturma çalışmalarına başladı.

Marcel Rommerts’in∗ hazırladığı özel rapora göre, Topluluk inisiyatifi dışında gelişen etkenler, AB’nin yeni enerji stratejiler oluşturmasına daha fazla önem vermesini gerektirmekteydi. Bu yaklaşımların ışığında öncelikle, Avrupa Komisyonu, Avrupa’nın gelecekteki enerji stratejisini ve ortak enerji politikası oluşturmak maksadıyla Avrupa Enerji Arzı Stratejisine Doğru Yeşil Kitap isimli bir dokümanı yayınlayarak geniş tabanlı tartışma başlattı. Komisyonun yayınlamış olduğu Yeşil Kitapta, enerji etkinliğinin artırılması, alternatif ulaştırma politikası, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması, arz güvenliğinin otonomisinin sağlanmasının sürdürülmesi ve Topluluk seviyesinde üye ülkelerin genel sorunlarına çözüm bulunması olmak üzere beş alanda inisiyatifi kendisi almıştır. Yeşil kitapta talep tarafından oluşturulan pazarın transformasyonu ve tüketici davranışlarındaki eşsiz değişim için Komisyon bir takım aktif eylemler başlatmayı önermiştir. Örneğin 2000 baharında Komisyon enerji etkinliği ve “Avrupa İklim Değişim Programı” için eylem programını∗∗ kabul etmiştir. Topluluğun enerji politikası, çevre, maliyet ve tek Pazar üç ayağı üzerine oturtulmuş ortak bir yaklaşıma sahip olması nedeniyle, her bir üyenin izleyeceği enerji politikası diğer üyeleri de etkilemektedir.189

15 üyeli AB ortak bir enerji stratejisi uygulayamazken, son genişleme kuşağı ile Topluluğun enerji politikası yeni bir boyut kazandı. Daha yoğun enerji kullanan 10 yeni üyenin Topluluğa katılımının Topluluk seviyesinde ithalat bağımlılık oranının artırması gibi olumsuzlukların yanında, enerji etkinliğinin artması ve

Marcel Rommerts, Avrupa Komisyonu Enerji ve Ulaştırma Dairesinin yönetici müdürüdür.

∗∗ Hala bu planda önerilenler uygulamadadır. Binaların enerji performansları ile ilgili bir Konsey direktifi

onaylanmak üzeredir. Komisyon daha sonra Parlamento ve Konseyde tartışılmakta olan ısı ve güç kombinasyonu hakkında bir önergeyi kabul etmiştir.

189 Marcel Rommerts, New Challenges to Energy Security, Special Report, Shaping an EU Energy Strategy Has

yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım oranlarının yükselmesi gibi olumlu etkileri de olmuştur. Genişleme sonrasında Topluluğa katılan yeni üyelerin enerji problemleri, kendi aralarında benzerlik gösterse de eski üyelerden farklı olması nedeniyle, Topluluk adına yeni çözümler üretilmesini gerektirmiştir. Topluluk için aynı zamanda kısa ve orta vadede enerji arz şartlarını etkilemede de güçlüler çekilmektedir. Topluluk gaz ve petrol üreten ülkelerle iyi ilişkiler kurma ve enerji arzını güvence altına alma gayreti içindedir. Ortak çözüm arayışları içerisinde stratejik petrol ve doğal gaz stokları∗ oluşturma süreci devam etmektedir. Aynı zamanda enerji arzını sürekliliği için ikmal ulaşım imkanlarının güçlendirilmesi önem kazanmaktadır. Topluluğun enerji ithalatına 2005 yılı itibari ile bağımlılığı Tablo-50’de verilmiştir. Gerekli ve etkili önlemler alınmaması halinde gelecekte daha da artacağı değerlendirilmektedir.

Tablo 50 AB’nde Enerji İthalat Bağımlılığı (2005 yılı) (%)

Yakıt Cinsi Yüzde

Katı Yakıtlar 30,1

Sıvı Yakıtlar 76,5

Doğal Gaz 49,5

AB 15 49,4

AB 25 29,9

Kaynak: European Commission, European Energy and Transport Trends to 2030, January 2003 s.112.

Çevre etkilerinin ulusal sınırlar aştığı dikkate alındığında, Topluluk seviyesinde ortak bir yaklaşımın gereği ortaya çıkmaktadır. İklim değişikliği kapsamında, artan emisyon miktarları Kyoto Protokolünün getirdiği yükümlülükleri sağlamayı zorlaştırmaktadır. Söz konusu protokole göre 1990’lardaki emisyon miktarının 2030’da yüzde 8 oranında azaltılması gerekmektedir. Gerekli tedbirler alınmazsa yakın gelecekte Toplulukta emisyon oranı yüzde 5 artacaktır. Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin hedeflerini ortaya koyan bir direktif geçen yıl kanun halini almıştır. Üyelerce bu hedeflere ulaşılması halinde yenilenebilir enerji kaynakları ile üretilen yüzde 22 AB elektrik tüketimi 2020’de yüzde 14’e düşecektir. Ulaştırma sektöründe bu eğilimin devam etmesi halinde emisyonlar 1990 yıllarına göre 2010’da yüzde 40 oranında artacaktır. Bunu

Stratejik petrol ve doğal gaz stokları ile ayrıntılı bilgi bu bölümde ayrı bir başlık altında detaylı olarak

engellemek için demiryolları yeniden canlandırılmalı, özel araç kullanımı rasyonelleştirilmeli ve karayolu ulaştırma sektörü yeniden organize edilmelidir. Komisyon 2002’de “Avrupa 2010 yılı Ulaştırma Politikası İçin Beyaz Kitap” yayınlamıştır. Bu kitapta Komisyon, alternatif motor yakıt stratejisini teşvik ederek ve kara yolu taşımacılığında vergilendirme yoluna giderek, 2010 yılına kadar karayolunda biyo-yakıtların oranının yüzde 6’ya çıkarılmasını öngörmüştür. Bununla birlikte orta ve uzun vadede doğal gaz ve hidrojenin yakıt olarak kullanımının otomotiv sektöründe yaygınlaşacağı tahmin edilmektedir. Komisyon rüzgar enerjisinde elde edilen başarıdan bahsederken toplam enerji tüketiminde yenilenebilir enerji oranının 2010’a kadar yüzde 6’dan, yüzde 12’ye çıkarılmasını içeren bir plan hazırlamaktadır. Pratikte daha etkin olunabilen yerleşim birimlerinde ve ulaşım sektöründe önemli ilerlemeler kaydedilmişse de, Topluluk seviyesinde yasal düzenlemeler yapılması, enerji talebinin düşürülmesi ve tüm üyelerin üzerinde uzlaştığı yeni inisiyatiflere ihtiyaç bulunmaktadır. Geliştirilmiş enerji etkinliği şimdiden enerji talebinin düşürülmesine önemli katkılarda bulunmuştur. Günümüzde AB enerji politikasının190 amaçları aşağıdaki gibi sıralanmaktadır:

- Rekabet gücü, enerji arzının güvenliği ve çevrenin korunması arasında bir dengeye vararak,toplam enerji tüketiminde kömürün payını korumak.

- Toplam enerji talebinde doğal gazın payını arttırmak.

- Nükleer enerji santralleri için azami güvenlik şartları tesis etmek ve - Yenilenebilir enerji kaynaklarının payını arttırmaktır.