• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Modeli

3.1.2. Açıklayıcı Sıralı Karma Yöntemin Nitel Boyutu

Açıklayıcı sıralı karma yöntemde önce nicel veriler toplanmakta, daha sonra nicel verileri desteklemek amacıyla nitel veriler toplanmaktadır (Creswell, 2003).

Araştırmanın nitel boyutunda, veri toplama tekniklerinden görüşme tekniğiyle veriler toplanmıştır. Deneysel işlem tamamlandıktan sonra, süreçsel modelle bilgilendirici metin öğretimine yönelik deney grubu öğrencilerinin ve sınıf öğretmeninin görüşleri, görüşme formları aracılığıyla alınmıştır. Uygulamaya ilişkin öğrencilerin ve sınıf öğretmeninin görüşleri, görüşme formlarında yer alan sorulara göre betimlenmiştir.

Nitel araştırma, gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlanır. (Yıldırım ve Şimsek, 2008: 39).

Nitel araştırma yapan araştırmacı, üç temel konuyu dikkate almalıdır. Öncelikle araştırmaya temel oluşturacak kuramsal çerçeve açık bir şekilde oluşturulmalıdır. İkinci olarak araştırmacı sistematik, yapılabilir ve esnek bir araştırma stratejisi oluşturmalıdır. Üçüncü önemli bir konu ise yapılan araştırmanın okuyucunun anlayabileceği tutarlı ve anlamlı bir rapora dönüştürülmesidir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 84).

Sistematik ve tutarlı bir sürecin takip edilmesi açısından nitel araştırmanın şu aşamalar gözetilerek planlanması gerekmektedir;

1. Araştırma probleminin belirlenmesi 2. Kuramsal çerçevenin oluşturulması 3. Araştırma sorularının oluşturulması

4. Araştırma evren ve örnekleminin belirlenmesi 5. Araştırmacının rolünün belirlenmesi

6. Veri toplama araçlarının geliştirilmesi 7. Verilerin toplanması

8. Verilerin analiz edilmesi ve yorumlanması

9. Sonuçların sınıflandırılması ve analitik genellemelere ulaşılması (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 85-91).

Nitel yöntemle yapılan araştırmalarda görüşme, gözlem, doküman inceleme ve görsel işitsel inceleme olmak üzere dört genel veri toplama tekniği bulunmaktadır (Creswell, 2003: 185). Bu teknikler arasında yaygın olarak kullanılan teknikler, katılımlı gözlem ve görüşmedir (Kuş, 2003: 77).

1. Görüşme

Görüşme yoluyla, bireylerin deneyimleri, tutumları, düşünceleri, niyetleri, yorumları, zihinsel algıları ve tepkileri gibi gözlenemeyen özelliklerini anlamaya çalışırız (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Yapılandırılmış, yarı yapılandırılmış, yapılandırılmamış, etnografik ve odak grup görüşmesi olmak üzere farklı görüşme şekilleri vardır (Büyüköztürk vd., 2008). Katılımcılarla yapılan görüşmeler, yüz yüze, telefonla veya grup halinde yapılabilir (Creswell, 2003).

Yarı yapılandırılmış görüşme, yapılandırılmış görüşmeden biraz daha esnektir. Bu teknikte, araştırmacı önceden sormayı planladığı soruları içeren görüşme protokolünü hazırlar. Buna karşın araştırmacı görüşmenin akışına bağlı olarak değişik yan ya da alt sorularla görüşmenin akışını etkileyebilir ve kişinin yanıtlarını açmasını ve ayrıntılandırmasını sağlayabilir. Eğer kişi görüşme esnasında belli soruların yanıtlarını başka soruların içerisinde yanıtlamış ise araştırmacı bu soruları sormayabilir. Yarı yapılandırılmış görüşme tekniği sahip olduğu belirli düzeyde standartlık ve aynı zamanda esneklik nedeni ile eğitim bilim araştırmalarında daha uygun bir teknik görünümü vermektedir (Ekiz, 2003). Bu araştırmada, katılımcı görüşlerinin alınması sürecinde esnek bir anlayış benimsendiği için yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır.

Yarı yapılandırılmış görüşmeler, hem sabit seçenekli cevaplamayı hem de ilgili alanda derinlemesine gidebilmeyi birleştirmektedir. Analizlerinin kolaylığı, görüşülene

kendini ifade etme imkanı ve derinlemesine bilgi sağlama gibi avantajları vardır (Büyüköztürk vd., 2008). Bu araştırmada katılımcıların görüşlerini almak amacıyla, yarı yapılandırılmış görüşme formları hazırlanmıştır. Görüşme formunda yer alan sorular, görüşmenin akışına göre yan sorularla desteklenmiştir. Bu yan sorularla katılımcılardan görüşlerini detaylandırmaları istenmiştir.

Karasar (2004) görüşme amacıyla hazırlanan sorularda aşağıdaki özelliklerin bulunması gerektiğini belirtmiştir;

1. Soru, ne tür bilgi istendiğini açıkça belirler, istenen bakış açısını davet eder ve kaynak kişi tarafından kolayca anlaşılır nitelikte olmalıdır. Sorulardan herkes aynı şeyi anlayabilmelidir; herkesin anlayabileceği deyim ve terimleri içeren bir dil kullanılmalıdır. Soruların istenen bakış açısını davet eder nitelikte oluşu da son derece önemlidir. Örneğin, “Türk Milli eğitim politikasını nasıl buluyorsunuz?” şeklindeki bir soru çok genel kalabilir. Bir nüfus sayımında, çok açık olacağı umulan bir konuda “medeni durumunuz?” sorusuna alınan “ham dolsun oldukça medeni sayılırız” cevabı çok öğreticidir.

2. Soru, tek amaçlı ve varsayımsız olmalı. Örneğin, “kaç çocuğunuz var?” şeklinde ki bir soru yerine, önce evli olup olmadığı, evli ise çocuğu olup olmadığı gibi süzgeç sorular sorulmalı, her ikisine de olumlu cevap alınırsa “kaç çocuğunuz var?” sorusu yöneltilmelidir.

3. Soru, kaynak kişinin verebileceği verileri içermelidir. Sorulanlar, kaynak kişinin bilgisini aşmamalıdır. Kişinin zorlandığında, bilmediği konularda öngörüye dayalı bilgiler vermeye kalkışacağı unutulmamalıdır.

4. Sorular yansız olmalı. Kaynak kişiyi, belli cevaplara yöneltecek sorulardan kaçınılmalıdır. Örneğin, belli bir konuda “… öyle düşünmüyorsunuz, değil mi?” gibi bir soru, kişiyi “hayır, öyle düşünmüyorum” cevabına yöneltebilir. Aynı şekilde, “beş yıllık ilköğretimi henüz gerçekleştiremezken, sekiz yıllık temel eğitim uygulamasını uygun buluyor musunuz?” gibi bir soru da olumsuz tepkiyi davet eder niteliktedir.

Araştırmacı tarafından hazırlanan görüşme formlarında yer alan sorular, ilgili alan uzmanları tarafından incelenmiştir. Uzman görüşleri doğrultusunda bazı sorular düzenlenmiştir.

Görüşme formu hazırlanırken dikkate alınması gereken ilkeler şöyle sıralanabilir;

 Kolay anlaşılabilir sorular yazılması,  Odak sorular hazırlanması,

 Açık uçlu sorular sorulması,  Yönlendirmeden kaçınılması,

 Çok boyutlu türden sorular hazırlanması,  Alternatif sorular ve sondalar hazırlanması,  Farklı türden sorular oluşturulması,

 Soruların mantıklı bir biçimde düzenlenmesi (Bogdan ve Biklen, 1992; Brookfield, 1992; Patton, 1987; Akt: Yıldırım ve Şimşek, 2008: 128).

Açıklayıcı sıralı karma modelin nitel boyutunda, katılımcıların uygulamaya ilişkin görüşlerinin alınması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, katılımcıların görüşlerini almak için açık açlu sorular sorulmuştur. Hazırlanan sorular, mantıklı bir sıra halinde düzenleniştir. Görüşme sırasında katılımcı görüşlerini detaylandırmak için yan sorulara da yer verilmiştir.

Karasar (2004) görüşme tekniğinin kuvvetli ve zayıf yönlerini şu şekilde belirtmiştir;

Görüşme tekniğinin kuvvetli yönleri:

1. Bireyler arasındaki doğrudan sözlü ilişkiler.

2. Değişik ve anında değişen koşullara uyabilme esnekliği.

3. Okuma yazma bilmeyenler dâhil, hemen herkese uygulanabilirliği. 4. Geri besleme (feedback) mekanizmasının anında işleyebilmesi. 5. Derinliğine bilgi elde edebilme.

6. Alınan ilk tepkilere göre izleyici ve zaman zaman da onları kontrol edici soruların sorulabilmesi ile yanlış anlamaların azaltılması.

7. Cevaplarda bireyselliğin korunması (kaynak kişi ya da deneğin başkalarına danışmadan cevap verme olanağının sağlanması).

8. Soruları cevaplama oranını yüksek tutabilme.

9. Özellikle, karmaşık ve duygusal ağırlıklı kişisel sorunların ortaya çıkarılmasında uygun bir teknik oluşu.

Görüşme tekniğinin zayıf yönleri:

1. Bireyler arasındaki doğrudan sözlü ilişkiler. 2. Yanlılığa çok açık bir tekniktir.

3. Görüşmecinin iyi niyet ve yetişmişliği ile sınırlıdır. 4. Pahalı ve zaman alıcı bir süreci gerektirir.

5. Pahalı ve zaman alıcı olması nedeniyle, araştırmacıların, yeterli (temsil yeteneği olan) sayıda kaynak kişi ile görüşmeden sonuca gitme eğilimlerini arttırarak araştırmayı sınırlandırmaları.

2. Gözlem

Gözlem, herhangi bir ortamda veya kurumda oluşan davranışı ayrıntılı olarak tanımlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Eğer araştırmacı herhangi bir ortamda oluşan bir davranışa ilişkin ayrıntılı, kapsamlı ve zamana yayılmış bir fotoğraf elde etmek istiyorsa gözlem yöntemini kullanabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 169).

3. Doküman İncelemesi

Araştırma kapsamında incelenen konuyla ilgili olgu ve olaylar hakkında bilgi içeren yazılı belgelerin analiz edilmesiyle veri sağlanmasına doküman incelemesi denilmektedir. Araştırma yapılan alanla ilgili pek çok bilgi görüşme ve gözlem yapmaya gerek kalmaksızın belge inceleme yoluyla elde edilebilir. Bu sayede araştırmacı zaman ve kaynak tasarrufu sağlamış olur. Hangi dokümanın önemli olduğu ve veri kaynağı olarak kullanılabileceğine araştırma konusuna bakarak karar vermek gerekir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 188).

4. Görsel-İşitsel İnceleme

Nitel veri toplama yollarından biri olan görsel-işitsel incelemede veriler fotoğraflar, sanat eserleri, video kasetler, filmler, bilgisayar programları veya sesin her bir formu gibi görsel-işitsel araçlardan toplanmaktadır (Creswell, 2003: 187-188).

Nitel verilerin analizinde üç yol önerilmektedir. Birinci yol, elde edilen verilerin özgün şekline mümkün olduğunca bağlı kalınarak ve gerektiğinde katılımcıların ifadelerinden doğrudan alıntı yapılarak betimsel bir yaklaşımla verilerin sunulmasıdır. İkinci yol ise, veriler betimsel bir yaklaşımla sunulmakla birlikte bazı temalar belirlenerek temalar arasında ilişkiler de kurulur. Üçüncü olarak araştırmacı betimleme ve tematik analizin yanında kendi yorumlarını da kullanarak verileri analiz eder. Aynı araştırmada bu üç yaklaşım bir arada kullanılarak da veri analizi yapılabilmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 221). Bu çalışmada nitel veriler, katılımcıların görüşlerinden doğrudan alıntılar yapılarak betimlenmiştir.

Nitel araştırmalarda geçerlik, araştırma sonuçlarının doğruluğunu konu edinir. Ayrıca geçerlik, araştırmacının ilgilendiği konuyu olabildiğince tarafsız gözlemesidir. Geçerlik, ölçme aracının ölçmeyi amaçladığı olguyu doğru ölçmesi ile yakından ilişkilidir. Bu durumda toplanan veriler gerçeği yansıtır ve araştırma sonuçlarının geçerliğine katkıda bulunur. Üzerinde çalışılan olgu veya konuyu bir bütün olarak incelemesi, bir fotoğraf oluşturulabilmesi için elde ettiği verileri teyit etmesine yardımcı olacak bazı ek yöntemler (katılımcı teyidi, meslektaş teyidi, uzman incelemesi v.b.) kullanılması gerekir. Ayrıca betimsel türden bir analizin kullanıldığı bir araştırmada, görüşülen bireylerden doğrudan alıntılara yer vermek ve bunlardan yola çıkarak sonuçları açıklamak geçerlik için önemli olmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2008). Bu çalışma kapsamında oluşturulan görüşme formları, eğitim fakültelerinde görev yapan iki yardımcı doçent ve iki araştırma görevlisi tarafından incelenmiştir. Uzmanların görüşleri doğrultusunda, bazı sorular yeniden düzenlenmiştir. Araştırmada, katılımcıların görüşleri arasından doğrudan alıntılara yer verilmiş ve sonuçları açıklanmıştır.

Nitel bir araştırmanın güvenilir olması için, yapılan çalışmada örneklemin yeterli büyüklükte seçilmesi, birden çok araştırmacı ile konunun ele alınması, daha çok kaynak ve görüşe başvurulması, elde edilen verilerin iyi bir şekilde saklanması çalışılan ortamın ve araştırmacının konumunun tam olarak belirtilmesi ve çalışmanın tarafsız bir şekilde

yapılması gerekmektedir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 274). Araştırmanın nitel boyutunun güvenirliğinin sağlanması için örneklemin seçiminde, deneysel işleme katılan bütün öğrencilerin yer alması sağlanmıştır. İlgili alan uzmanlarının görüşleri alınmıştır. Görüşme formlarından elde edilen veriler, araştırmacı dışında diğer bir uzman (ölçme değerlendirme alanında uzman araştırma görevlisi) tarafından da değerlendirilmiştir.