• Sonuç bulunamadı

3. YÖNTEM

3.1. Araştırmanın Modeli

3.1.1. Açıklayıcı Sıralı Karma Yöntemin Nicel Boyutu

Açıklayıcı sıralı karma yöntemin nicel boyutunu yarı deneysel araştırma modeli oluşturmaktadır.

Yarı deneysel araştırma modelinde, deney ve kontrol grupları bulunmaktadır. Fakat katılımcılar bu gruplara yansız olarak atanmaz (Örneğin, araştırmacı hali hazırda bulunan grupları kullanabilir) (Creswell, 2003: 167). Yarı deneysel model özellikle eğitim araştırmalarında kullanılabilecek etkili bir modeldir. Araştırma yapılan bir okulda, bazı durumlarda öğrencilerin gruplara yansız atanması, eğitim öğretim faaliyetlerini aksatabileceğinden zor olmaktadır. Bu araştırmanın yapıldığı okulda da deney ve kontrol gruplarının yansız bir şekilde atanması mümkün olmadığından, açıklayıcı sıralı karma modelin nicel boyutunda yarı deneysel yöntem tercih edilmiştir. Öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel modelde gerçekleştirilen bu araştırmada grupların oluşturulması sürecinde, mevcut gruplar üzerinde denkleştirme çalışmaları yapılmıştır. Yapılan okuduğunu anlama testi sonucunda birbirine benzer özellikler gösteren sınıflar arasından random yoluyla deney ve kontrol grupları belirlenmiştir.

Büyüköztürk vd. (2008: 201) yarı deneysel araştırmalarda kullanılan iki desenden bahsetmektedir.

1. Eşleştirilmiş desen: Bu desende yansız atama kullanılmaz. Desende hazır gruplardan ikisi belli değişkenler üzerinden eşleştirilmeye çalışılır. Eşleştirilen gruplar işlem gruplarına seçkisiz atanırlar. Eşleştirme, çalışmaya dahil edilen grupların denk olduğunu garanti etmez. Ancak seçkisiz atamanın yapılamayacağı durumlarda kullanılabilecek ciddi bir alternatif desendir.

2. Zaman serisi deseni: Zaman dizileri deseninde deney öncesinde ve sonrasında birçok test uygulanır. Bu desende tek bir grup üzerinde bir X işleminin etkisini test etmek üzere, işlem öncesi ve sonrası aynı araç kullanılarak aynı kişiler üzerinde aynı değişkene ait çok sayıda ölçümler elde edilir. Desende deneklerin deney öncesinde bağımlı değişkene ait ölçümlerinin kararlılık göstermesi, deneyden sonra yapılan ölçümde dikkate değer bir değişmenin olması ve sonraki ölçmelerde kararlılık göstermesi, işlemin bağımlı değişken üzerinde etkili olabileceğinin bir kanıtı olacaktır. Araştırmacı hem deney öncesi hem de deney sonrası ölçümler arasındaki farklarla birlikte değişimin yönü, eğilimi ile ilgilenir. Ancak temel odak noktası deneyin hemen öncesi ile hemen sonrası arasındaki farkın test edilmesidir.

Bu araştırma, deney ve kontrol gruplarının oluşturulmasında denkleştirme çalışmaları yapıldığından eşleştirilmiş yarı deneysel desendedir. Uygulama öncesi araştırmanın yapıldığı okulda bulunan 4. sınıf şubelerinin hepsine okuduğunu anlama testi uygulanmıştır. Yapılan öntestlerin analizleri sonucunda, birbirine denk olan sınıflar belirlenmiştir. Birbirine denk olan sınıflar arasından biri deney, biri de kontrol sınıfı olarak yansız bir şekilde atanmıştır.

Deneysel araştırmalarda temel amaç değişkenler arasında oluşturulan neden sonuç ilişkisinin test edilmesidir (Büyüköztürk vd., 2008: 187). Bu çalışmada da bağımsız değişkenin bağımlı değişken üzerindeki etkisi test edilmiştir. Çalışmanın bağımsız değişkeni süreçsel modelle bilgilendirici metin öğretimi, bağımlı değişkeni ise okuduğunu anlamadır.

Deneysel modelle elde edilen bilginin güvenirliği; 1) nedenin sonuçtan önce gelmesine, 2) değişkenler arasında mantıksal bir ilişkinin olmasına ve 3) sonuca etki

edebilecek diğer değişkenlerin elimine edilmelerine bağlıdır. Ayrıca, bir deneyin geçerliliği iç ve dış geçerliliğe bağlıdır. İç geçerlik, deney birimlerinde gözlenen etkilerin işlem dışında başka değişkenlerden kaynaklanmamasıdır. Dış geçerlilik ise, gözleme alınan birimlerin tesadüfî seçimle elde edilmeleridir. Bunun anlamı, deney grubu ile kontrol grubu üyelerinin hem kendi aralarında hem de gruplar arasında rastlantısal bir biçimde seçilmeleri gerektiğidir (İslamoğlu, 2009: 107).

Araştırmanın iç geçerliğinin sağlanması için öğretim sürecinde işlenen metinlerin deney ve kontrol gruplarında aynı zamanda işlenmesine özen gösterilmiştir. Deney grubunda dersleri yürüten araştırmacı ile kontrol grubunda dersleri yürüten sınıf öğretmeni araştırma boyunca koordineli çalışmıştır. Aynı sınıf düzeyinden öğrencilerin seçilmesi ve benzer sosyo-ekonomik özellikler göstermesi sağlanmıştır. Deneysel uygulama bir devlet ilkokulunda gerçekleştirildiği için deney ve kontrol gruplarında benzer sosyo-ekonomik özelliklere sahip öğrenciler yer almıştır. Deneysel uygulama sürecinde, gelişim açısından deney ve kontrol grubu öğrencilerinin benzer değişimler göstereceği varsayım olarak kabul edilmiştir. Deneysel desenlerde örneklem seçiminde yansız atama önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, eğitim araştırmalarında bazı durumlarda yansız atama gerçekleştirilememektedir. Araştırmada uygulama öncesi okulda bulunan 4. sınıflardan elde edilen okuduğunu anlama testi sonuçlarına göre, benzer özellik gösteren iki sınıftan biri deney, biri de kontrol grubu olarak yansız bir şekilde atanmıştır. Bu nedenle, bu araştırma yarı deneysel bir çalışmadır. Araştırma sürecinde kullanılacak ölçme araçları, ön uygulamayla başka bir örneklem grubunda test edilmiş, gerçek uygulama sırasında karşılaşılabilecek olumsuzluklar en aza indirilmiştir. Uygulama sürecinde deney ve kontrol sınıflarının etkileşimini en aza indirmek için her iki sınıfta da benzer uygulamalar yapıldığı belirtilmiştir. Deney ve kontrol grubu öğrencileri arasında yarışma ortamının oluşmamasına dikkat edilmiştir. Kontrol grubu öğrencileri, Türkçe öğretim programında yer alan etkinliklere göre bilgilendirici metinleri işlerken, deney grubu öğrencileri süreçsel modele göre hazırlanan etkinliklerle bilgilendirici metinleri işlemiştir. Deneysel araştırma bittikten sonra araştırmacı, kontrol grubunda bir hafta süreyle deney grubunda gerçekleştirilen etkinliklerle bilgilendirici metinleri işlemiştir. Bu sayede kontrol grubu öğrencilerine haksızlık yapılması önlenmiş, onların da yapılan öğretim uygulamalarından faydalanmaları sağlanmıştır.

Araştırmanın dış geçerliği, araştırma verilerinden ulaşılan sonuçların genellenebilirliği ile ilgilidir. Dış geçerlikle ilgili problemler, araştırmacının örneklemden elde ettiği verilerden benzer örneklemlere, ortamlara, gelecek ve geçmiş çalışmalara yönelik çıkarımlarda bulunmasına engel olur (Yıldırım, 2010: 141). Bu araştırmanın dış geçerliğinin sağlanması için araştırma sonuçları olabildiğince benzer örneklemlerle ve ortamlarla ilişkilendirilmiştir. Çalışmanın sonuçları, benzer araştırmalarla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca araştırmada kullanılan ölçekler, araştırmacı ve diğer bir uzman (sınıf öğretmeni) tarafından puanlanmış; puanlayıcılar arasındaki tutarlılık incelenmiştir.

Bu çalışmanın nicel boyutunu öntest-sontest kontrol gruplu yarı deneysel desen oluşturmaktadır. Yarı deneysel modelin simgesel görünümü aşağıdaki tabloda verilmiştir (Büyüköztürk vd., 2008; Creswell, 2003).

Tablo 4. Yarı Deneysel Modelin Simgesel Görünümü

Gruplar Yansız Belirleme Öntest Deneysel İşlem Sontest D M O1 X O3 K M O2 O4 D: Deney Grubu; K: Kontrol Grubu

M: Grup eşleştirme ve seçkisiz atama

X: Deneysel İşlem (Süreçsel modelle bilgilendirici metin öğretimi) O1, O2: Ön Test Puanları

O3,O4: Son Test Puanları

Bu çalışmada, süreçsel modelle bilgilendirici metin öğretiminin ilkokul 4. sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama becerilerine etkisini araştırmak amaçlandığından deneysel bir çalışmadır. Deney grubu öğrencilerine araştırmacı tarafından süreçsel modelle bilgilendirici metin öğretimi yapılırken, kontrol grubu öğrencilerine sınıf öğretmeni tarafından Türkçe öğretim programında yer alan etkinliklerle bilgilendirici metin öğretimi yapılmıştır. Deney grubu ve kontrol grubundaki öğrencilere, deneysel

işlemden önce öntest olarak Okuduğunu Anlama Testleri ve Bilgilendirici Metin Yapıları Farkındalık Testi uygulanmıştır. Aynı testler deneysel işlemin sonunda, sontest olarak gruplara tekrar uygulanmıştır. Araştırmada hem deney, hem de kontrol grubunda aynı bilgilendirici metinler kullanılmıştır.