• Sonuç bulunamadı

Şikayetçinin Muhakeme Hukukuna Đlişkin Hakları

1. Suçun mağduru ile şikâyetçinin çağrılması (CMK madde 233); soruşturma veya kovuşturma safhalarında, suçtan zarar gören mağdur ile şikâyetçi, Cumhuriyet savcısı, mahkeme başkanı veya hakim tarafından çağrı kağıdı ile çağrılıp dinlenmeleri gerekir465.

2. Delillerin toplanmasını isteme (5271 Sayılı CMK Madde 234/1.a-1.)466, 3. Soruşturmanın gizlilik ve amacını bozmamak koşuluyla Cumhuriyet savcısından belge örneği isteme,

4. Müdafi veya vekil tarafından getirilen hekim de otopside hazır bulunabilir(CMK’nın Madde 87/1),

5. Vekili yoksa baro tarafından bir vekil görevlendirilmesini isteme467, 6. CMK’nın 153. maddesine uygun olmak şartı ile vekili aracılığı ile soruşturma belgelerini ve elkonulan ve muhafaza altına alınan eşyayı inceletme,

7. Cumhuriyet savcısının, kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki kararına kanunda yazılı usule göre itiraz hakkını kullanma (CMK Madde 172/1).

2- Kovuşturma Safhasında

1. Duruşmadan haberdar edilme468,

2. Kamu davasına katılma469, suçtan zarar görenin kamu davasında Cumhuriyet

465 Hazırlık aşamasında anlatımları saptanan tanık ve mağdurlar dinlenilmeyerek, 5271 Sayılı CMK’nın 52, 233maddelerine aykırı biçimde eksik soruşturma ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir (4. CD: 18.04.2006 T, 15191 E, 9608 K; Yaşar, s. 1389).

466 Karar tarihinde yürürlükte bulunan, 1412 Sayılı CMUK’nın 365. Maddesi uyarınca tahkikatın her aşamasında müdahale yoluyla kamu davasına katılma hakkı bulunan şikâyetçilere usulen haber verilip, duruşma açılması gerekirken, Cumhuriyet savcısının yazılı olarak mütalaası alınıp duruşma açılmadan evrak üzerinden tensiple kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar vermek suretiyle aynı kanunun 219. ve devamı maddelerine aykırı davranılması bozmayı gerektirmiştir (11. CD: 01.02.2006 T, 6037 E, 418 K; Yaşar, s. 1393).

467 1412 Sayılı CMUK’da istem üzerine baro tarafından vekil tayini imkânı bulunmazken, 5271 Sayılı CMK’nın yürürlüğe girmesiyle 234/2 maddesi gereğince; Mağdurun, onsekiz yaşını doldurmamış, sağır veya dilsiz ya da meramını ifade edemeyecek derecede malûl olması ve bir vekili de bulunmaması halinde, istemi aranmaksızın bir vekil görevlendirilmesi yasal zorunluluk olarak öngörülmüştür. Ayrıca, diğer suçtan zarar gören kimselerinde vekili yoksa, baro tarafından kendisine bir avukat görevlendirilmesini isteme hakkı bu kişilere tanınmıştır.

Onsekiz yaşını doldurmamış mağdur Ömer Toprak’a CMK 234/2 maddesi uyarınca istemi aranmaksızın avukat atanmasının gerektiğinin gözetilmemesi, bozmayı gerektirmiştir (4. CD: 13.06.2006 T, 1402 E, 12367 K; Yaşar, s. 1392).

468 Şikâyetçi Ege Üniversitesi Rektörlüğünün davadan haberdar edilerek, kamu davasına katılma olanağı sağlanmadan duruşmaya devamla hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir (4. CD: 24.05.2006 T,11057 E, 11281 K; Yaşar, s. 1392).

469 Şikâyetçi Sebahattin Arslan’ın 28.07.2005 tarihli celsede, davaya katılmak istediğini beyan etmesi karşısında; bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi.

savcısı ile birlikte iddia görevini yapmasıdır. Davaya katılma hakkı olanlar CMK ve CMUK’da farklı şekilde düzenlenmiştir. CMUK sadece suçtan zarar görenlerin davaya katılabileceğinden söz etmekteydi. Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu, duruşmada şikâyetini belirten suçtan zarar görene , davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmasını öngörmektedir (CMK md. 237/2). Ceza yargılamasında katılan sıfatının kazanılması için, bir hakim yada mahkeme kararı şarttır470.

Uygulamada, buradaki “suçtan zarar gören kimse” suçtan doğrudan zarar gören olarak anlaşılmaktaydı ve durum tartışmalıydı. CMK bu duruma son vermiş, suçtan zarar gören yanında mağduru da saymıştır bununla birlikte, CMK malen sorumluyu da katılma isteminde bulunabilecekler arasına almış olduğu görülmektedir471. Yeni CMK 237 maddesi uyarınca, yalnız gerçek kişiler değil, tüzel kişiler ve malen sorumlu olanların da kamu davasına katılmaları olanaklıdır.

Tüzel kişiler ise; hukukun oluşturduğu kişi, başlı başına varlığı olmak üzere kurulan dernek ve ortaklıklarla, kendilerine özgü bir varlığı veya belirli bir amacı bulunan kurumlar olarak tanımlanmaktadır472-473.

3. Tutanak ve belgelerden vekil aracılığı ile örnek isteme474, 4. Vekili yoksa baro tarafından vekil atanmasını isteme, 5. Tanıkların davetini isteme,

6. Davaya katılmış olma koşulu ile davayı sonuçlandıran kararlara karşı kanun yollarına başvurma475,

Ceza Genel Kurulunun 11.07.2006 tarih,ve 2006/9-191 Esas, 2006/183 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi, şikâyetçinin davaya katılıp katılmayacağı hususunun sorulmaması suretiyle CMK 234 ve devamı maddelerine muhalefet edilmesi bozmayı gerektirmiştir (9. CD: 02.10.2006 T, 2622 E, 4845 K; Yaşar, s. 1393).

470 YURTCAN, s. 394. 471

ÖZBEK, (Ceza Muhakemesi H.), s. 905.

472 YILMAZ, Ejder, Hukuk Sözlüğü, Yetkin Yayınları, Ankara 2006, s. 936; Kaçakçılık suçunu kolaylaştırmak amacıyla, motor şase numarasının değiştirildiği iddiasıyla, mühür taklidi suçundan açılan kamu davasına Gümrük Đdaresinin katılması olanaklıdır (CGK: 15.10.2002 T, 4/233 E, 364 K; Yaşar, s. 1404).

473 Đlk ez son soruşturma aşmasında sedye ile keşfe katılıp, şikâyetçi olmadığını söyleyen, hemen peşinden avukatının uyarısı üzerine şikâyetçi olduğunu bildiren mağdurun şikâyetten vazgeçtiğine ilişkin beyanı gerçek iradesini yansıtmadığından, bu beyana dayanılarak katılma isteminin reddine karar verilemez (CGK: 17.12.2002 T 2/302 E, 428 K; Yaşar, s. 1402)

474 Aynı konudaki açıklamalar için 465 Nolu dipnot açıklamalarına bkz.

475 Đnceleme konusu davada, şikâyetçi son soruşturmanın başladığı andan sonuçlanmasına kadar usulüne uygun biçimde katılma isteğinde bulunmayan şikâyetçinin, bozulan önceki hüküm temyize ilişkin dilekçesi, katılma isteğini içeren bir dilekçe olarak kabul edilemez. Nitekim aynı görüş öğretide de oybirliği ile benimsenmektedir. Şöyle ki; Nurullah Kunter, Ceza Muhakemesi Hukuku adlı eserinin238- 239. sahifelerinde; “Kanunyoluna başvurmakla katılma istenmesini kanun kabul etmemiştir. Ancak bozmadan sonra iş esas mahkemesine gelir ve mahkeme de bozmaya uyarsa, temyiz yoluna sadece sanık gitmiş olsa bile yöntemine uygun biçimde katılma istenebilir. Faruk Erem, Ceza Yargılaması Hukuku

7. Keşif yapılması sırasında şikâyetçi ile vekili de hazır bulunabilir (CMK md. 84)476.

8. Đşlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş çocuk veya mağdur, bu suça ilişkin soruşturma veya kovuşturmada tanık olarak bir defa dinlenebilir. Maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından zorunluluk arz eden haller saklıdır (CMK madde 236/2),

9. Mağdur çocukların veya işlenen suçun etkisiyle psikolojisi bozulmuş olan

diğer mağdurun tanık olarak dinlenmesi sırasında psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi bulundurulur. Bunlar hakkında bilirkişilere ilişkin

hükümler uygulanır (CMK madde 236/3)477.

C- Şikâyetçinin Muhakeme Hukukuna Đlişkin Yükümlülükleri