• Sonuç bulunamadı

Şii Mezhebinin Bir Fırkası Olarak Zeydiyye Mezhebi'nin Ortaya Çıkışı

Halife H.z Ali'nin vefatından sonra gelişen Şia evresinde kurulan dört büyük Şii mezhebinden birisi olan Zeydilik; İmamiye Şiası'nın dördüncü imamı Ali b. Hüseyin Zeynelabidin (94/712)'in oğlu Zeyd'e (80/699- 122/740), ondan sonra da Yahya (125/743) 'ya uyarak onların imametini ileri sürenlerin mezhebidir.222

Hz. Hüseyin'in soyundan gelen Zeyd b. Ali; genç yaşta babasını kaybetmesinin ardından ilme ve araştırmaya yönelmiş Kûfe merkezli olarak çeşitli kasaba ve çevrelerde seyehatlerde bulunarak çeşitli insanlarla tanışma imkanı bulmuştur. Bu şekilde gençlik yıllarından itibaren çevresindeki fikir hareketlerini değerlendirme imkanı bulmuş bir şahsiyettir.223

Şia'nın ana kollarından birisi olan Zeydiyye'nin amelî ya da itikadî bir mezhep olmaktan çok siyasi bir mezhep224

olarak kabul edilmesinde İmam Zeyd'in tıpkı Hz. Hüseyin gibi zulüm ve haksızlık karşısında kurulu düzene karşı takınmış olduğu muhalif tutumun payı vardır. Zeyd b. Ali'nin Hz. Peygamber'in yolundan ayrılarak zulüm ve haksızlıklara

219 Ethem Ruhi Fığlalı, “İlk Şii Olaylar: 1.Tevvabun Hareketi” A.Ü.İ.F.D., C.26, S.1, Ankara, 1984, s. 351-

352

220

Onat, “Şiiliğin doğuşu meselesi ( Birinci Hicri Asır )”, s. 95

221 Şener, a.g m, s. 399

222 Ethem Ruhi Fığlalı, Çağımız'da İtikadi İslam Mezhepleri, 8 baskı, Selçuk Yay. Ankara 1996, s. 123;

Mehmet Erdoğan, Fıkıh ve Hukuk Terimleri Sözlüğü, Ensar Neşriyat, İstanbul 2010, s. 620

223

İsa Doğan, Zeydiyye'nin Doğuşu ve Görüşleri, Kardeş Matbaa, Samsun, 1996, s. 23- 24

224 Hasan Yaşaroğlu, Taberistan Zeydileri, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslam Tarihi ve

başvuran Emevi iktidarına karşı başlatmış225

olduğu isyan girişimi meselenin başlangıç noktasını temsil etmektedir.

Zeydiyye mezhebinin daha başlangıçtan itibaren siyasi bir ekol ya da fırka niteliği

kazanmasında etkili olan Zeyd. b. Ali'nin ortaya çıkışına daha yakından bakmak gerekir; Ali evladı içinde Hasan ve Hüseyin'in diğer çocuklarının Emevi iktidarının baskısıyla Medine'den dışarıya çıkamadıkları bir ortamda Zeyd çeşitli şehirlere giderek, insanların Ali evladı'na duydukları yakınlığı değerlendirmek istemiştir. Bu amaçla hareket eden Zeyd b. Ali'nin Horasan, Küfe ve Medain gibi yerlerdeki faaliyetlerinin ciddi boyutlara taşınması Emevi iktidarını rahatsız etmekteydi. Zeyd'in artan gücünden çekinen Emeviler Ali evladının halkın nazarında gözden düşmesi için mücadeleye başlamıştır. Ali evladından Hz. Hasan soyundan gelenlerle Hz. Hüseyin soyundan gelenlerin birbirleri arasındaki hilafet meselesine dair kendi aralarındaki mücadeleleri de Emevi iktidarına aradığı fırsatı vermiştir. Emevilerin tüm baskıcı denetimlerine karşılık Zeyd. b. Ali mücadelesine devam ederek, başta Küfe olmak üzere birçok şehirde taraftar toplamaya devam etmiştir. Böylece topladığı taraftarlar ile Emevilere karşı isyana girişmiştir. Ancak her ne kadar başlangıçta bazı başarılar elde etmişse de neticede taraftarlarından bir kısmının ayrılmasıyla başarısızlığa uğrayarak vefat etmiştir.226 Onun isyan girişimi başarısızlıkla sonuçlanmış olmasına rağmen görüşleri ve özellikle imam olacak kişinin bizzat silahla ortaya çıkıp, mücadele etmesi yolundaki tavrı Zeydiyye'nin imamet görüşünün şekillenmesinde belirleyici olmuştur.227

Zeyd b. Ali'nin başarısızlığa uğramış olan bu hareketinde önemli olan bir diğer husus ise Zeyd'in başından beri bir hilafet mücadelesi verdiğidir. Emevilerin Ali taraftarlarını baskı altında tutması, hilafetin kendilerinin meşru hakları olduğunu ileri süren Ali evladı arasında bu haklarının Emeviler tarafından gasp edilip, dini bir zulüm gördükleri şeklinde değerlendirilmesine yol açmıştır.228

Hz. Ali soyunun bu düşüncesi Zeydiyye mezhebinin çıkış noktasının siyasi olduğunu kanıtlamaktadır.

Zeyd'in isyanıyla ortaya çıkan bu siyasi hareket Kasım b. İbrahim er-Ressi döneminde

itikadî bir mezhep halinde teşekkül edene kadar, Zeydiler, kendi hakları olduğuna inandıkları iktidarı ele geçirmek için önce Emeviler ardından Abbasilere karşı bir dizi isyan hareketine giriştiler.229

Zeydiyye inanışında en önemli mesele efdal-mefdûl meselesidir. Zeydiler Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in halifeliklerinin de şer'i olduğunu kabul etmişler ve bu ikisinden

225 Kadir Demirci,“Günümüzün Önde Gelen Yemenli Zeydi Alimleri”, Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi

Dergisi, C.11, S.2, Diyarbakır 2009, s. 170

226 Doğan, a.g.e., s. 29-40 227

Yusuf Gökalp, “Zeydiyye”, TDVİA, C.44, Türkiye Diyanet Vakfı Yay., İstanbul 2013, s. 328

228 Doğan, a.g.e., s. 40 229 Gökalp, “Zeydiyye”, s. 328

uzaklaşmamışlardır. Zeydi mezhebinin genel kaidesine göre; “Daha faziletli olan dururken, ondan daha aşağı olanın imameti de caizdir.”230

kuralı geçerlidir. Bunun neticesinde “Hz. Ali, sahabenin en faziletlisidir ama dini maslahattan dolayı hilafet Hz. Ebubekir'e tevdi edilmiştir. Bu yüzden ona biat edilmesi hata değildir, küfrü gerektirmez, fasık olmayı da icab ettirmez.”231

inanışı Zeydiyye Şiası içinde hakimdir.

Efdal-mefdûl meselesi karşısında Zeyd b. Ali'nin Ebubekir'in halifeliğini tanıma kararına karşılık, bir kısım taraftar Zeyd'i terk etmiştir. Mezhep tarihi açısından Zeyd'i terk eden gruplara Rafizi, bağlı kalanlara da Zeydiyye adı verilecektir. Hatta Zeyd'in sağlığında kendisine katılanlar “Zeydiyye-i Hâlise”232

ismiyle adlandırılmıştır.

Efdal ve mefdûl meselesine yaklaşımı Zeydiyye mezhebinin Şia içinde Ehl-i Sünnet'e en yakın gruplardan kabul edilmesine dahi neden olmuştur. Öyle ki, tarihi süreç içinde Şii köklerinin mevcudiyetine rağmen Zeydiyye'nin Sünni kesimlerle iyi ilişkiler geliştirmekte zorlanmadıkları hatta bazı Zeydi isyanlarının önemli Sünni şahsiyetler tarafından desteklendiği de iddialar arasındadır.233

Zeydiyye Ehl-i Sünnet ve'l cemaate ve Ebu Hanife'ye yakınlığından dolayı dört Sünni fıkıh mezhebinin yanında beşinci mezhep olarak kabul edilerek;234

bazı bakımlardan daha ılımlı ve hoşgörü sahibi bir Şii fırkası olarak tanınır. Bu hususu destekler nitelikte Ebu Zehra'da; Şia bünyesinde toplanan çeşitli grupların bazılarının (Sebeiyye, Gurabiyye, Musiriyye vb.) zaman içinde İslam'dan dışarı çıkmış kabul edilerek kafir zümresinden sayıldıkları olmuşsa da Şii fırkalardan Zeydiyye ve İmâmiye fırkalarının ise birtakım tuhaf fikirler ileri sürmüş olsalar dahi; bunlar küfr'e varan türden olmadığı için İslam dininden çıkmamış olarak kabul edildiklerinden bahsetmekteydi.235

Burada önemli bir nokta ise; İmam Zeyd'in Ebu Hanife ile olan ilişkisinden yola çıkılarak Zeydiyye mezhebinin de Sünnilik ile ilişkilendirilmesi hadisesidir ki; bu konuda fazla mâlumat olmamakla beraber, Zeyd'in Ebu Hanife ile sık sık görüştüğü hatta Zeyd huruc ettiği zaman Ebu Hanife'nin onu para ve kuvvet yönünden desteklemiş olduğu iddiaları da mevcuttur. Fakat tüm bu iddialara rağmen Zeydiyye mezhebi için; “Usul'de Mutezile, füru'da ise Hanefi” şeklinde yapılan tanımlamalara kaynak olabilecek nitelikte net bir bilgi

230

Abdülhamid, a.g.e., s. 48 ayrıntılı bkz. Fığlalı, Çağımız'da İtikadi İslam Mezhepleri, s. 127, s. Doğan,

a.g.e. s. 142- 143

231 Abdülhamid, a.g.e s. 48 232

Hançerlioğlu, a.g.e., s. 712-713; Nejet Çağatay-İbrahim Ağah Çubukçu, İslam Mezhepleri Tarihi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yay., Ankara 1985, s. 58

233 Mehmet Ali Büyükkara, “Sosyal, Siyasi, ve Dini Yönleriyle Yemen Husi Hareketi”, Divan, Disiplinlerarası

Çalışmalar Dergisi, C. 16, S.30 (2011/1), s. 118

234 Abdullah Kavalcıoğlu, Zeydiyye Mezhebinin Usul-ü Fıkıh Kaynakları, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Elazığ 2009 s. 2 ; Ali Osman Küçükahmet, İslam'da

Mezhepler Gerçeği ve Günümüzde Alevilik, Özgü Yay, İstanbul 2007, s. 169

bulunmamaktadır.236 Üstelik Zeydiyye mezhebinden olmayanlar tarafından ortaya atılan bu benzetmeye, kendi özgürlüklerini ortadan kaldıracağı düşüncesiyle Zeydi çevreler karşı çıkmışlardır.237

Zeydiyye Şiası'da kendi içinde fırkalara ayrılmıştır. Zeydi fırkalarının sayısına ve niteliklerine ilişkin büyük belirsizlikler bulunmakla beraber; Carudiye, Salihiyye (Butriyye) ve Süleymaniyye'nin238

Zeydiyyenin ilk üç temel fırkası olduğu ortak kabul edilen görüştür. Şia içinde Zeydiyye mezhebinin takipçileri genel itibariyle On İki İmam Şiiliği'ne göre daha az, İsmaililere göre ise nisbeten daha fazladır.