• Sonuç bulunamadı

Cidde Sancağı vilâyetin cihet-i garbîsinde ve merkezi olan Cidde iskelesi Mekke-i Mükerreme’nin deve ayağıyla on sekiz ve merkeb ayağıyla on sâ‘atlik ba‘îdindedir.

Cidde beldesi şarken Mekke-i Mükerreme, garben Bahr-i Ahmer şimâlen Medîne-i Münevvere, cenûben Yemen Vilâyetine tâbi‘ ‘Asîr sancağı ve “Kanefde” kazâsıyla mahdûd olub etrâf-ı şehr-i kurâsıyla Leyt Kazâsı’nı ve Râbiğ Nâhiyesi’ni hâvîdir. Cidde Şehri Bahr-i Ahmer sâhilinde ve 6, 39 tûl-i şarkîde ve 14, 33 derece ‘arz-i şimâlîde vâki‘dir.

Cidde’nin mevki‘i basît olub arkasında ve iki sâ‘at ba‘îdinde ufak ufak dağlar bulunur. Şehr-i mezkûr kıt‘â-i mukaddese-i Hicâziyyenin en işlek ve en cesîm iskelesi ve Haremeyn-i Şerîfeyn’in ‘atebesidir.

Cidde Şehrinde ‘umûmî İslâm olmak üzere yirmi beş bin nüfûs bir hükûmet dâiresi, bir kışla-i hümâyûn, bir topcu kışlası, bir ‘askerî merkez hasta-hânesi, bir gümrük dâiresi, bir liman dâiresi, bir karantina dâiresi, bir belediye dâiresi, [86]bir gaz-hâne, beş câmi‘-i şerîf, otuz mescid, yedi türbe, iki kabristân, bir hammâm, üç yüz su sarnıcı, bir memleket su deposu, yedi çeşme, bir şadurvân, dokuz yüz dükkân, yirmi mağaza, dört bin beş yüz hâne, kırk yedi hayvân değirmeni, kırk yedi fırun, bir cesîm mîrî dakîk fabrikası, kırk kahve, otuz beş hân, iki lokanta, on bir aşcı dükkânı, iki eczâ-hâne, bir balık-hâne, bir rüşdiyye mektebi, dokuz sıbyân mektebi, bir posta ve telgraf-hâne, bir kireç-hâne, bir boya-hâne, bir sel-hâne, iki cesîm mîrî erzâk anbarı, İdâre-i Mahsûsa ve Hudeyviye-i ‘Osmânlı Sefâin Kumpanyalarıyla İngiliz ve Nemçe kumpanyalarına mensûb olmak üzere dört vapur acenta-hânesi vardır.

Cidde Limanı’nın teşkîlâtıyla vaz‘iyyetine dâir Hicâz Vâlî-i Esbakı müşîr ‘Osmân Nûri Paşa merhûm tarafından tanzîm itdirilen liman-ı mezkûr harîtası üzerine bi’z-zât kaleme aldıkları raporunun müsveddesi nezdimizde mahfûz bulunduğundan ber-vech-i zîr ‘aynen derc olundu.

Cidde Limanı bir takım şâbların vaz‘iyyet-i tabî‘iyyelerinden teşkîl itmişdir. Sefâinin demir mahall-i limanın sâhilinden iki mil ba‘îd olarak yolcular bu mesâfeyi Senbük ta‘bîr olunan kayıklar ile kat‘ iderek şehre vâsıl olurlar. Cidde Limanını teşkîl iden şâblar üç kısım üzeredir ki birinci kısmı karaya muttasıl olmakla cezir-i a‘zam zamânlarında körfez şeklinde görünür. Ve ikinci kısmı denizin dibinden sathına karîb bir hâlde bulunur. Üçüncü kısım ise ikincisinden ‘aksi olarak bahrin sathına ba‘îddir. Bunlar müteselsil olmayarak yekdiğerine oldukca müvâzî olduklarından bir takım hatlar ve hutût-ı miyahiye hâsıl iderek dereler teşkîl ve karaya muttasıl bulunanları da denize nüfûz ittikce karaya nisbeten irtifâ‘ları tenzîl iderek hafîf meylde etekler hâsıl itmekle bir takım tepecikler peydâ ider. Şâbların tabî‘atları tahtü’l-bahr üç vechiledir ki birincisi denizin sathına karîb olmakla cezir-i a‘zami zamânlarında havânın taht-ı te’sîrinde bulunarak yanak hâlini kesb idenlerdir. Bunlar âlât u edevât olsa da yine kolaylıkla kırılamaz. İkincisi ka‘r-ı deryâda eşcâr u nebâtât misillü neşv ü nemâ bulanlarıdır ki bunlar kırılmak kābiliyetindedir. [87]

Üçüncüsü balçık hâlinde ve henüz tesellüb eylemek derecelerindedir. İkinci tabî‘atda bulunan şâblar denizden çıkarılır da havânın taht-ı te’sîrinde bırakılır ise sertlik peydâ ediyor. Cezir ve med vukû‘unda Cidde Limanınca iki hâl hâdis oluyor. Birincisi be-hergün suların kırk beş santimetere râddelerinde terfî‘ ve tenzîli, ve ikincisi senenin Mayıs ibtidâsından Teşrîn-i Evveli nihâyetine kadar Cezir-i a‘zami başlamakla kâffe-i cihâtın su içinde kalarak birinci hâlin cüz’i ve külli hükmünü icrâ eylemesidir.

Cidde Limanı lâzımı gibi vâsi‘ ve emîn ise de medhal-i münferidi olan “Şâb-ı Kebîr, Mismâryâ” boğazları ziyâdesiyle ‘ârızâlı olduğundan ikindiden sonra suların kararmağa başladığı zamânda hiçbir gemi duhûl ve hurûca cür′et idemez. Çünkü böyle vakitsiz duhûl ve hurûcdan pek çok merâkib-i bahriyye kazâ-zede olmakdadır. Bahr-i Ahmer’de

ve Lâ siyyemâ Cidde sâhilinde (med cezir) şiddetle icrâ-yı ahkâm itmesinden nâşî beher gün sular sâlifü’z-zikr medâr-ı terfî‘ ve tenzîl itmekdedir.

Hâlâ Mayıs ibtidâsından Teşrîn-i Evvel nihâyetine kadar cezir-i a‘zamı olarak sular bir çok metre kadar tenzîl ve senenin şuhûr-ı sâiresinde med-i a‘zamı hüküm sürmekle miyâh-ı bahr ol kadar terfî‘ eyler

Cidde’nin idâre-i şürbîbesi sarnıc sularına münhasır olmakla beraber şehrin tenzîfâtına dikkat olunmaz ise (med) bırakıntısı olan bataklıkların inzimâmı ‘ufûniyetiyle Cidde’nin ciyâdet-havâsı halel-pezîr olur.

Cidde Limanı’nın ‘amîki üç kulaçdan on yedi kulaca kadardır.

Cidde’de mercan, yeser, sedef ve inci saydıyla gemicilik, kuyumculuk, sedefcilik, balıkcılık vardır.

Cidde seksen tonilataya kadar Senbuk denilen ufak yelken gemileri i‘mâl olunur. Cidde ve Yenbu‘ ahâlîsi meyânında Bahr-i Muhît-i Hindîyye’de seyr ü sefer itmiş ve Çin İskelelerine kadar gitmiş ve gelmiş iktidârlı mücerreb ma‘lûmâtlı kapudanları vardır. Ve dalğıcları da meşhûrdur.

Cidde şehrinin hâneleri ahşabdan ve ekserisi kâr-gîr olmak üzere iki kattan[88]altı kadar Hind tarzındadır. Ve sokâkları dahi oldukca vâsi‘ ve temizcedir.

Cidde’nin sıcağı en şiddetli vaktinde santigrat hesâbıyla kırk dereceye çıkar. Ve rutûbetlidir. Mevsim-i Hacda Cidde’de ekseriyâ elliden altmış bine kadar insân bulunur ve senede yüz binlerce hüccâca memerrdir.