• Sonuç bulunamadı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN GELECEĞE YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ: SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ

UZMAN BAŞKAN

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN GELECEĞE YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ: SAKARYA ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ

ÖRNEĞİ

Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi

Sağlık Yönetimi Bölümü makbolat@sakarya.edu.tr

Fatma KARAKAYA

Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü karakaya.fatmaa@gmail.com

Özet

Çalışmanın amacı, Sakarya Üniversite İşletme Fakültesi’nde yeni açılan bölümlerde okuyan öğrencilerin kişilik özellikleri ile gelecek beklentileri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını; kişilik özelliklerinin gelecek beklentilerini etkileyip etkilemediğini ortaya koymaktır. Çalışmada Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde 2013-2014 öğretim yılında eğitime başlayan Sağlık Yönetimi, Yönetim Bilişim Sistemleri ve Uluslararası Ticaret bölümü öğrencilerinden oluşan 258 kişilik bir örneklem kitlesine ulaşılmıştır. Veri toplama aracı olarak, Gosling ve arkadaşları (2003) tarafından geliştirilen Beş Faktör Kişilik Envanteri, Güler (2004) tarafından geliştirilen Geleceğe Yönelik Tutum Ölçeği ve katılımcıların sosyo-demografik özelliklerinden oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Veriler 29 Şubat- 11 Mart 2016 tarihleri arasında yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel yöntemler, korelasyon ve regresyon analizleri, bağımsız örneklerde t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Veriler %95 güven aralığında (p=0,05) analiz edilmiştir. Çalışmanın bulgularına göre, duygusal dengelilik ile deneyime açıklık ve yumuşak başlılık; sorumluluk ile yumuşak başlılık ve duygusal dengelilik; dışa dönüklük ile duygusal dengelilik arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır. Yumuşak başlılık ve dışa dönüklük olumlu yönelimi pozitif yönde etkilemesine karşılık; sorumluluk, yumuşak başlılık ve deneyime açıklık kaygılı yönelimi olumsuz yönde etkilemektedir. Ayrıca, yumuşak başlılık ve dışa dönüklük planlı yönelim boyutunu olumlu yönde etkilemektedir. Sonuç olarak kişilik özellikleri geleceğe yönelik tutumu olumlu yönde etkilemektedir.

Anahtar Kelime: Kişilik Özellikleri, Geleceğe Yönelik Tutum, Üniversite Öğrencisi Jel kodu: J82 J81 J80

182

University Students’ Personality Attitudes Towards The Future: A Case Study Of Sakarya University Business Faculty

Abstract

The aim of the study, Sakarya University, Faculty of Business Administration at the newly opened section of the personality traits of students studying in whether there is a significant correlation between future expectations; to reveal personality traits that affect their future prospects. Study includes 258 students as a sample in Sakarya University health management division, the Faculty of Business Administration, Management Information Systems and International Trade department began training in the 2013-2014 academic year. As a data collection tool, Gosling and friends (2003) The Five Factor Personality Inventory developed by Güler (2004) developed by Future Attitude Scale and used a questionnaire consisting of participants' socio-demographic characteristics. Data is obtained by face-to-face interviews February, 29 - March 11, 2016.Descriptive statistical methods to analyze the data, correlation and regression analysis, independent samples t-test and one-way analysis of variance is used. Data at 95% confidence (p = 0.05) is analyzed. According to the results of the study, emotional stability and openness to experience with docility; responsibility with submissiveness and emotional stability; there is a significant relationship between extroversion and emotional stability. Docility and extroversion orientation corresponds to the positive influence in a positive direction; responsibility, docility and openness to experience is adversely affected anxious orientation. Also, submissiveness and extroversion affects the size of the planned orientation positively. As a result of personality traits affect attitudes towards the future positively.

Keywords: Personality Traits, Attitudes Towards The Future, University Students Jel Codes: J82 J81 J80

GİRİŞ

İnsanlar yaşama gözlerini açtıkları andan itibaren gelecek beklentisi de var olmaya başlamaktadır. Önce aile tarafından belirlenmeye çalışılan gelecek planları birey büyüdükçe bireyin kararlarına göre şekillenmeye başlamaktadır. Tüm hayatını bu planlara göre şekillendirmeye çalışan genç bireylerin üniversite seçimleri de bu planlar doğrultusunda şekillenmektedir. Çünkü her bireyin gelecek beklentisi vardır ve seçilen mesleğin şartlarının kariyer hedeflerinin iyi olmasını istemektedir. Günümüz şartlarında giderek artan rekabet ve nitelikli birey sayısı, gelecek beklentisini daha da önemli bir hale getirmektedir.

183

Genellikle, 18-25 yaş aralığında üniversite hayatını yaşayan gençlerin geleceklerini şekillendirecek kararları verebilecekleri bu dönem, daha sonraki yaşamları bakımından belki de en önemli dönemdir. Bu dönemde gençler, hem yeni bir çevre ile etkileşim halinde bulunmaklar, hem de değişik sorunlarla karşılaşıp bunun üstesinden gelmeye çalışılmaktadırlar. Yetişkin bir birey olma yolunda ilerken genç bireylerin bu dönemde gelecek yaşamları için bir beklenti içine girmeleri tabii bir davranıştır (Akman, 1992: 125).

Bir toplumun gelecek aynası olarak düşünülen genç bireyleri üzerine yapılan bu çalışma ile gençlerin gelecekten beklenti düzeyleri ve bu beklentileri üzerinde bireylerin öz benliğini oluşturan kişiliğin etkisi araştırılmaktadır. Çalışmayla eğitim düzeyindeki gelişmeye paralel olarak gençlerin kişilik özellikleri ve gelecek beklentileri arasında bir farklılık olup olmadığı araştırılmaktadır. Bu haliyle çalışmada küçük bir örneklem grubu üzerinde dahi olsa, eğitim gençlerin gelecek beklentisi ve kişilik özelliklerinde bir farklılık oluşturup oluşturmadığı da çalışmada ortaya konulmaya çalışılmaktadır. Ayrıca, birçok araştırmacı tarafından ayrı ayrı incelenen kişilik ve gelecek beklentisinin bir araya getirilerek üniversiteli gençler üzerinde yapılan nadir çalışmalardan olması bakımından da çalışma önem arz etmektedir.

LİTERATÜR TARAMASI

Bu başlık altında öncelikle kişilik ve kişilik özellikleri, daha sonra gelecek beklentisi ve son olarak kişilik ve gelecek beklentisi arasındaki ilişki ortaya koymaya yönelik literatür incelenmektedir.

İnsanlar yaşama başladıkları andan itibaren çevresi ile sürekli irtibat halindedir. Bireylerin çevresinde gelişen olay, şart ve durumlar aynı olsa bile verilen tepkiler farklıdır. Bu farklılıkların ortaya çıkmasına sebep olarak kişilik gösterilmektedir. Bu kapsamda kişilik, “bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet” şeklinde tanımlanmaktadır (TDK: 2014) .

Kişilik; teologlar, filozoflar ve sosyologlar tarafından farklı anlamlarda kullanılabilen ve farklı şekillerde tanımlanan bir kavramdır. Bu sebeple tek bir kişilik kavramından söz etmek mümkün değildir. Kişilik genel olarak, bir bireyin çeşitli durumlara verdiği tutarlı tepkiler

184

olarak ifade edilmektedir (Bovee, Houston ve Thill, 1995: 122). Başka bir ifade ile kişilik bireyin hayata bakış açısındaki tutumlarını oluşturan ve temel ilgi, dürtü, yetenek ve duygusal eğilimlerini barındıran, belli bir süreklilik gösteren davranış, hal ve özelliklerinin bir araya gelmesidir (Demir ve Acar 1997: 134). Kişilik, bireylerin kendi yaşam durumlarına olan adaptasyonunu tanımlayan, duygu ve düşünceleri de içeren ayırıcı davranış örnekleridir (Akbulut, 2010: 55).

Bazı görüşlere göre kişilik kalıtsal olarak var olan karakterde meydana gelen küçük farklılaşmanın yaşam boyunca sürdürülmesidir (Çalışkur, 2013:110).Ayrıca çevrede meydana gelen olayların bireylere etki etmesi ile davranış ve duygularda ki değişimin kişiliği oluşturduğunu ve böylece bireyin kendisini çevresine uyarlamaya çalıştığını ileri süren görüşler de bulunmaktadır (Triandis ve Suh.2002:136). O halde kişilik, bir insanın duyuş, düşünüş, davranış biçimlerini etkileyen etmenlerin kendine özgü görüntüsüdür. Devamlı olarak içten ve dıştan gelen uyarıcıların etkisi altında olan kişilik, bireyin biyolojik ve psikolojik, kalıtsal ve edinilmiş bütün yeteneklerini, güdülerini, duygularını, isteklerini, alışkanlıklarını ve bütün davranışlarını içine alır (Yelboğa, 2006:198). Buna göre kişiliğin bir taraftan doğuştan getirilen genetik faktörler, diğer taraftan çevrenin etkileriyle oluşan ve gelişen faktörlerin bir bütünü olarak görmek mümkündür. Buna göre kişilik, “bir insanın ilgisini, yeteneklerini, tutumlarını, dış görünüşünü ve çevresi ile ilgili hal ve hareketlerini belirleyen terimler bütünüdür. Önemli olan diğer husus, kişiliğin ahenkli bir bütün olmasıdır” (Baymur, 1993:253).

Literatür incelendiği zaman kişilik konusunda Freud tarafından geliştirilen psikanalitik yaklaşımdan özellik yaklaşımlarına doğru sırasıyla, davranışçı, özellik ve fenomenolojik yaklaşımlar şeklinde bir gelişme olduğu görülmektedir. Ancak, son yıllarda üzerinde en çok durulan kişilik kuramının, beş faktör kuramı (Big-Five Personality Theory) olduğu söylenebilir (Atkinson vd., 1999; John ve Donahue, 1998). Beş faktör modeli; dışa dönüklük, yumuşak başlılık, sorumluluk, duygusal dengesizlik ve deneyime açıklık olmak üzere beş alt boyuttan oluşmaktadır (McCrae ve Costa, 1998).

Dışa dönüklük (Extraversion): Dışa dönüklük düzeyi gelişmiş kişiler genellikle, olumlu,

185

yanı zamanda baskın, iddialı ve güçlü sıfatları kullanılarak kavramsallaştırılmaktadır (Bono vd., 2002: 319).

Yumuşak başlılık (Uyumluluk- Agreeableness): Uyumluluk düzeyi gelişmiş bireyler, güvenilen, fedakar işbirlikçi, uyumlu ve başkalarının ihtiyaçlarını dikkate alarak hareket eden kişiler olarak tanımlanmaktadırlar (Bono vd., 2002: 318).

Sorumluluk (Conscientiousness): Sorumluluk düzeyi gelişmiş kişilerin sıfatları, düzenlilik, başarı yönelimi ve vicdanlılıktır (Bono vd., 2002: 319).

Duygusal dengesizlik (Nevrotiklik-Neuroticism): Nörotisizm olumsuzluğu etkileyen olaylara eğilim olarak tanımlanır ve korku, kaygı, endişe, üzüntü, öfke, güvensizlik ve suçluluk gibi olumsuz duygularla ifade edilir (Bono vd., 2002: 320).

Deneyime açıklık (Openness to experience): Deneyime açıklık düzeyi yüksek bireyler,

yaratıcı, sorgulayıcı, iç gözlem yapabilen ve iç duygularına dikkate gösteren kişiler olarak tanımlanmaktadır (Bono vd., 2002: 320).

Gelecek beklentisine yönelik araştırmalar 21. yüzyılın ilk çeyreğinde başlamış olup hala devam emektedir. Gelecek beklentisine yönelik araştırmaların öncüsü sayılan W. Thomas “eğer birey bir durumu gerçek kabul ederse sonuçlarda gerçek olur” diye belirterek beklentilerin sonuçları etkilediğini vurgulamıştır.

Gelecek beklentisi bireylerin gelecekte gerçekleşmesini umdukları durumlar olarak ele alınabilir (Tuncer, 2011: 937). Bireyler yaşamları süresince sürekli çevresi ile etkileşim halindedir. Bu sebeple kendilerini yaşadıkları ortamın tamamlayıcı bir parçası olarak görürler (Güzel, 2008:137). Duygusal bir süreç olarak da adlandırılan gelecek beklentisini ölçmek oldukça zordur. Gelecek beklentisini etkileyen etmenlerin önem derecelerini belirlemek bu konuda oldukça önemli bir adım olabilir (Şanlı ve Saraçlı, 2015: 25-36). Gelecek beklentisinin temelinin umut oluşturmaktadır. Umut, insanoğlunun doğasında bulunan en değerli kaynaktır ve insanın yoksunluk, yetersizlik, sıkıntı, yalnızlık ve acı çekme gibi zor ve stresli durumlarla başa çıkmasını sağlar (Esenay, 2007: 21).

186

Gelecek beklentisi üzerinde yapılan birçok araştırma da gelecek beklentisini etkileyen faktörler üzerine olmuştur.Kişiliğin insanı her yönden sarıp sarmalayan bir olgu olması sebebi ile kişinin birçok görüş ve tavrını da ortaya koyar. Bireylerin kişilik özellikleri hayata karşı bakış açılarında, tutum, hal ve davranışlarında önemli bir yer tuttuğundan kişinin gelecek beklentisine yönelik davranışlarında da önemli rol oynamaktadır. Kişilik özelliklerinin üniversite çağında tam anlamıyla oturduğu düşünüldüğünde; kişilik özelliklerinin gelecek beklentileri üzerinde ki etkisinin araştırıldığı bu çalışma ile mantıklı bir sonuca ulaşılacağı düşünülmektedir.

YÖNTEM

Bu çalışmanın amacı, Sakarya Üniversite İşletme Fakültesi’nde yeni açılan Sağlık Yönetimi, Yönetim Bilişim ve Uluslararası Ticaret bölümlerde okuyan öğrencilerin kişilik özellikleri ile gelecek beklentileri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını; kişilik özelliklerinin gelecek beklentilerini etkileyip etkilemediğini ortaya koymaktır.

Çalışmanın evrenini Sakarya Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde 2013 yılında açılmış olan Sağlık Yönetimi, Yönetim Bilişim Sistemleri ve Uluslararası Ticaret bölümü öğrencilerinden oluşan 512 kişi oluşturmaktadır. Çalışmada olasılıklı örnekleme yöntemlerinden tabakalı örnekleme yönteminden yararlanılarak 258 (%50,39) öğrenciden veri toplanmıştır.

Çalışmada veri toplama aracı olarak toplam 32 sorudan oluşan bir anket formu kullanılmıştır. Anketin birinci bölümü Gosling ve arkadaşları (2003) tarafından geliştirilen on maddelik “Beş Faktör Kişilik Envanterinden;” ikinci bölümü, Güler (2004) tarafından geliştirilen ve 15 maddeden oluşan “Geleceğe Yönelik Tutum Ölçeği” ile son bölümü katılımcıların sosyo demografik özelliklerinden oluşan 7 adet sorudan oluşmaktadır. Ankette kullanılan ölçekleri 5’li Likert yapıda hazırlanmış olup, 1. Hiç katılmıyorum; 5. Kesinlikle katılıyorum şeklinde derecelendirilmiştir.

Veriler 29 Şubat- 11 Mart 2016 tarihleri arasında öğrencilerle anket yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin geçerlilik ve güvenilirlik analizleri için Cronbach Alpha katsayısı ve doğrulayıcı faktör analizinden yararlanılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistiksel

187

yöntemler, korelasyon analizi, regresyon analizi, bağımsız örneklerde t testi ve tek yönlü varyans analizi kullanılmıştır. Veriler %95 güven aralığında (p=0,05) analiz edilmiştir.