• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL BİLGİLER VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.14. Stres Yönetimi

2.14.2. Örgütsel Stres Yönetimi

Stresle baş etmek için örgütsel değişim gerekmektedir. Stres yönetimi eğitimi ve EAP programlarından farklı olarak bu yaklaşım, işyerindeki stresi azaltmak için en doğrudan yoldur. İşin stresli yönlerinin (Örneğin aşırı iş yükü, çelişen beklentiler) tanımlanması ve tanımlanan stresörlerin azaltılması veya ortadan kaldırılması için stratejilerin tasarlanmasını içerir. Bu yaklaşımın avantajı, işyerindeki stresin temel nedenleriyle doğrudan ilgilenmesidir. Ancak, yöneticiler bazen bu yaklaşımdan rahatsız olurlar çünkü iş rutinlerinde veya üretim programlarında ya da organizasyon yapısında değişiklikler meydana gelebilir. Genel bir kural olarak, iş stresini azaltmaya yönelik eylemler, çalışma koşullarını iyileştirmek için örgütsel değişikliğe öncelik vermelidir. Ancak, çalışma koşullarını iyileştirmek için yapılan en titiz çabaların bile, tüm çalışanlar için stresi tamamen ortadan kaldırması olası değildir. Bu nedenle, örgütsel değişim ve stres yönetiminin bir bileşimi, iş yerindeki stresi önlemek için çoğu zaman en yararlı yaklaşımdır (Parker, 2007).

Strese neden olan hedefler, iletişim, izinler, eğitim gibi bazı faktörler yönetim tarafından kontrol edilmektedir. Bunun yanında bireylerin stresli durumlara verdikleri tepkiler de farklılaşmaktadır. Hedefler çalışanlara uygun ve birlikte belirlendiğinde, işler

yeniden tasarlandığında, çalışanın işe katılımı artırıldığında, örgütsel iletişim geliştirildiğinde ve sağlık program uygulamaları gerçekleştiğinde çalışanların stresle baş etmesine katkı sağlanabilir. Bunlar işgörenlerin fiziksel ve zihinsel sorunlarını düzeltmeye yardımcı olur (Robbins ve Judge, 2013).

Baltaş (2010), stres ile baş etme yolunun, stresi hayattan tamamen çıkarmaktan değil de stresin uygun düzeyde yaşanmasından geçtiğini ifade etmektedir. Uygun düzeyde yaşanan stres, çalışanın hayatına anlam katar ve çalışanın kendini geliştirmesine olanak sağlar. Bireyin yaşamı boyunca stresten uzak durması mümkün değildir. Ancak çalışanın stres ile baş edebilmek için stresi iyi yönetmeyi öğrenmesi gerekmektedir. Stresin iyi yönetilebilmesi için çalışanın stres seviyesi, örgüt içi yönetim birimi tarafından izlenmeli, stres ile mücadele etme stratejileri değerlendirilmeli ve nihayetinde strese karşı nasıl daha dayanıklı olunabileceği keşfedilmelidir (Özalp, 2014). Stresi azaltmak için güvenilen iş arkadaşlarıyla yakın bir ilişkiler kurmak, onlardan destek görmek ve sorunlarını paylaşmak, iş yerinde işin gereği olan yetki ve sorumluluk, bağımsızlık, tanınma gibi özelliklerin geliştirilmesi gerekir (Erdoğan, Ünsar ve Süt, 2009).

Bireysel ve örgütsel hedeflere ulaşmada stres yönetimi büyük önem taşımaktadır. Örgütün gelecekteki başarıları için kişinin sağlığını ve örgüt içindeki verimini kötü etkileyen stresi en uygun seviyeye getirebilmek, zararlı etkilerinden kurtulabilmek için bireysel ve örgütsel bazı önlemler almak gerekmektedir. Örgüt yöneticilerinin kurum içinde doğan stres faktörlerini en uygun seviyeye getirmeleri, çalışanların daha iyi motive edilebilmeleri için stresi en doğru şekilde yönetebilmeleri gerekmektedir (Gümüştekin ve Öztemiz, 2005; Özalp, 2014).

Stresi doğru yönetebilme yollarından biri de destekleyici ve pozitif bir örgütsel iklimdir. Ayrıca örgüt düzeyinde stresle etkin mücadele programları oluşturulmalıdır. Bunun yolu ise örgüt içinde yeterli iletişim sağlamaktır (Gümüştekin ve Öztemiz, 2004). Huzurlu ve iyi ilişkilerin sağlandığı bir ortam ve sosyal desteğin varlığı, en iyi çalışma ortamını oluşturacak ve mevcut örgütsel stresi azaltacaktır (Özalp, 2014). İkinci bir yol ise çalışanın da katılımıyla işin nitel ve nicel olarak geliştirilmesine dayanan iş zenginleştirmedir. İşin zenginleştirilmesi sonucu bireyin iş üzerindeki yetki ve sorumlulukları artmaktadır. İşin üretim ve denetimi ile ilgilenen çalışan işini daha fazla benimseyeceği için çalışma coşkusu ve motivasyonu artacaktır. Ayrıca rutin işlerde

yaşanan strese karşı daha fazla avantaj sağlanır (Pehlivan, 1991; Gümüştekin ve Öztemiz, 2004).

Stresle mücadelede diğer bir yol ise işlerin ve görevlerin yeniden düzenlenmesi ile örgütsel rollerin belirgin olmasıdır. Böylelikle örgütteki çatışmaların, sorunların ve iletişimin olumsuz işlevinden uzaklaşıp gerçek işlev olan bilgi ve fikir aktarımı sağlanacaktır. Ayrıca bu durum çalışma koşullarını iyileştirmeye, sosyal destek sağlamaya, çalışanlara eğitim ve danışmanlık hizmeti vermeye, rol çatışması ve belirsizliğe karşı önlem almaya, iş güvenliğini sağlamaya, iş bölümü oluşturmaya, örgütsel güveni artırmaya, aşırı veya az iş yükünü kaldırmaya, bireysel ve örgütsel amaç belirleyerek değişimi fark etmeye, zamanı etkili yönetmeye, dolayısıyla daha az iş stresi yaşamaya yardımcı olacaktır. Örgüt içindeki rol belirsizliği, rol çatışması gibi stres faktörlerinin ortadan kaldırılması için çalışanların açık bir iş bölümü içinde olmaları gerekmektedir (Gümüştekin ve Öztemiz, 2004; Sabuncuoğlu ve Tüz, 2001). O’Connel (2004) stresin, organizasyon ve çalışan arasındaki etkileşimin bir ürünü olduğunu belirtmektedir. Her ikisi de suçlamada bulunmamalı ve her biri durumdaki rollerinin sorumluluğunu kabul etmelidir.

Stresörlerin olumsuz etkilerini azaltmayı amaçlayan çok çeşitli programlar vardır. Stres yönetimi programları, stresörleri etkilemeye çalışır. Ayrıca, bir kişinin baş etme stratejilerini nasıl geliştireceklerini ve örneğin stres bağışıklama veya gevşeme teknikleriyle gerinmeyi nasıl azaltacağını öğretirler. Yaygın olarak iki teknik kullanılmıştır: gevşeme teknikleri ve bilişsel davranışçı teknikler. Gevşeme genellikle kas gevşemesine, zihinsel odaklanmaya ve biofeedback'e dayanır. Bilişsel davranışçı teknikler, depresyon için bilişsel veya Rasyonel-Duygusal Terapiye ve stres aşılamasına dayanır. Bilişsel veya Rasyonel-Duygusal Terapi, kişinin talimatları kendi kendine ve rasyonel kullanmasına yardımcı olarak çalışır. Stres aşılama eğitimi strese karşı direnci artırmak ve beceriler kazandırmak için tasarlanmış olup amacı bireyi olumsuz stres olaylarına daha olumlu cevap vermek üzere hazırlamaktır (Sonnentag ve Frese, 2013).

Tablo 7

Örgütlerde Stres Müdahaleleri

Bireysel Örgütsel

Stresör Azaltma Bireysel Stresin Azaltılması. Ör. Zaman Baskısı

Stresörün Azaltılması. Ör. Organizasyonel Problemler

Kaynak Artışı İnançların Etkinliğini

Artırma/İnançların Güçlendirilmesi

Karar Vermede Katılım, Sağlıklı Çevreler

Gerginlik Azaltma Gevşeme, Stres Aşılama, Eğitim, Mola (Tatiller, Boş Zaman)

Dinlenme Süreleri

Yaşam Tarzı Değişiklikleri

Anti-Sigara Programı, Egzersiz Programı

Sigara İçilmeyen Binalar, Belirgin Merdivenler ve Asansörler

Tablo 7’de örgütü ve bireyi hedefleyen müdahaleler arasında ayrım yapılarak, bu yaklaşımlara genel bir bakış sunulmaktadır. Çeşitli yaklaşımlarda farklılaşma, kavramsal terimlerle anlam ifade etse de, birçok durumda, (örneğin kurumsal kaynak geliştirme ve bireysel stres yönetimi programları gibi) çoklu yaklaşımlar birleştirilir (Sonnentag ve Frese, 2013).

Strese neden olan etkenler bireyler ve organizasyonlar tarafından azaltılabilir. Bireysel stres azaltma, genellikle çalışanları, çalışma ortamlarında belirli yönleri değiştirebilecekleri gerçeğine karşı uyarırken; örgütsel stres azaltma yaklaşımları ise gürültü azaltma, montaj hattı hızındaki değişim veya işteki kesintilerin azaltılması gibi birçok farklı şekil alabilir. Kaynaklardaki artış stres yönetiminde popüler bir yaklaşımdır. İş kontrolündeki bir artışa ve karar verme konusunda çalışan katılımının artırılmasına yönelik örgütsel stres müdahaleleri, iş stresi etkilerini azaltmak için umut verici yaklaşımlardır. Başarılı stres müdahaleleri genellikle iş stresi azaltımını kaynaklardaki artışla birleştirir. Bireysel gerilim azaltma en sık kullanılan stres programlarında yer alır. Gerilimi azaltmak içinse dinlenme süreleri verilmelidir. Organizasyonlar “sessiz odalar” sağlayarak dinlenme, zihinsel odaklanma ve hatta uyuklama gibi dinlenme etkinliklerini destekleyebilir. Bireye yönelik yaşam tarzı değişikliği programları; diyet, sağlıklı yaşamı destekleme (örneğin, alkol ve tütün tüketimini azaltarak) ve fiziksel egzersizi teşvik etmeye çalışmaktadır. Stres yönetimine katkıda bulunabilecek kurumsal müdahaleler için

ek öneriler çevre psikolojisinden gelmektedir. Çalışmalar, doğal ortamlarda zaman harcamanın ruh halini iyileştirdiğini ve kentsel ortamlarda harcanan zamana göre dikkati daha kolay geri getirdiğini göstermiştir. Bu nedenle, kuruluşlar iş molaları sırasında ziyaret edilebilecek doğal rekreasyon alanlarını tasarlamayı tercih edebilir (örneğin bahçeler, doğal olarak zenginleştirilmiş avlular) (Sonnentag ve Frese, 2013).

Örgüt, stres ortamından uzak, huzurlu ortamın sağlanmasında belirleyici bir rol oynamaktadır. Temel olarak stres, iki olay kategorisiyle ilgilidir. Birincisi organizasyon yapısı ve politikası, ikincisi ise işin sağlayabileceği kişisel gelişim ve büyüme ile ilgilidir. Aşağıdaki örgütsel seviye stratejileri etkinliği ve uygulanması bakımından dikkatle incelenmeli ve değerlendirilmelidir (Kondalkar, 2007).

(a) Örgütsel hedefler ulaşılabilir olmalıdır. Çok yüksek hedef, çalışanları sadece gereksiz stres altına sokmakla kalmaz, aynı zamanda sağlıksız çalışma ortamı yaratır.

(b) Örgütsel politikalar, eğitim ve gelişim, terfi, izin, ücretler ve maaş idaresi, disiplin, teşvikler vb. önemlidir.

(c) Yetki ve sorumluluk açıkça tanımlanmalıdır.

(d) Örgütsel yapı, işlerin yeniden tasarlanması ve iletişimin iyileştirilmesi, stresi azaltır. (e) Kurumsal politikalar, fiziksel çalışma ortamı, daha yüksek verimlilik için uygun olmalıdır.

(f) Güncellenmiş bir sistem ve süreçler verimliliği artırır. (g) Yönetim sağlıklı bir çalışma ortamı yaratmalıdır.

(h) Çalışanlara yönelik kariyer planı geliştirilmeli ve uygulanmalıdır. (i) Çalışanlar yetkilendirilmelidir.