• Sonuç bulunamadı

Öğretmenlerin, Yöneticilerin Kullandıkları Algı Yönetimi Taktiklerinin Kapalı Okul

5.1. Sonuç ve TartıĢma

5.1.3. Öğretmenlerin, Yöneticilerin Kullandıkları Algı Yönetimi Taktiklerinin Kapalı Okul

Yapılan analizler sonucunda okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktiklerini içeren davranıĢları ile kapalı okul iklimi arasında pozitif yönde anlamlı bir iliĢki olduğu görülmüĢtür. Ayrıca okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin öğretmenlerin kapalı okul iklimine yönelik algılarını yordadığı da görülmektedir. Bu sonuç okul iklimi ile ilgili gerek yurtdıĢı gerekse yurtiçi eğitim kurumlarında yapılan araĢtırmalardan elde edilen sonuçlarla örtüĢmektedir. Yönetici tutum ve davranıĢları ile kapalı okul iklimi arasında iliĢki olduğunu belirten Williamson, (2007)‟ın müdürün liderlik tarzının olumsuz olduğu durumlarda, iklimin ağırlıklı olarak kapalı olarak algılandığı, Çolak & Altınkurt, (2017)‟un okul ikliminin müdür davranıĢları açısından kapalı olmasının nedeninin, okul müdürlerinin emredici ve kısıtlayıcı davranıĢları olabileceği ve Rapti, (2012)‟nin kapalı bir iklim ile ilgili oluĢan her bir boyut olumsuz olduğu, karıĢıklık ve verimsizlik kaynağı olduğunu tespit ettikleri çalıĢmalar ile benzer bir sonuç elde edilmiĢtir. ÇalıĢmada elde edilen bu sonuca dayalı olarak okul yöneticilerinin kullandıkları algı yönetimi taktiklerinin okulda öğretmenlerin hissettikleri kapalı okul iklimine yönelik algılarını etkilediği söylenebilir.

Yol analizinde elde edilen algı yönetimi taktikleri ve kapalı okul iklimi arasındaki yolun standardize edilmiĢ katsayısı (,72) istatistiksel olarak anlamlıdır. Bu yüksek düzeydeki pozitif yönlü iliĢkinin göstergesi yöneticilerin kullandığı algı yönetimi taktiklerinin okul iklimini kapalı iklime yönlendirdiğinin bir göstergesi olabilir. Halpin ve Croft (1963)‟tun tanımladığı kapalı okul ikliminde yönetici öğretmenlerin etkinliklerini yönlendirme konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu iklim tipinde okul yöneticisinin davranıĢ tarzı genellikle emredicidir. Hoy ve Clover (1986)‟a göre ise kapalı iklimlerde öğretmenler, yöneticiler ve öğrenciler arsındaki iliĢkiler oldukça kopuktur. Otoriter bir yönetim tarzını benimseyen okul yöneticisi öğretmen ihtiyaçlarına karĢı da ilgisizdir. Bütün üyelerin davranıĢlarının “gerçek” olduğu açık okul ikliminin aksine kapalı okul ikliminde davranıĢlar yapaydır. Bu araĢtırmada ele alınan kapalı okul ikliminin alt boyutları olan “emredici müdür davranıĢı, kısıtlayıcı müdür davranıĢı ve umursamaz öğretmen davranıĢı” benzer Ģekilde algı yönetimi taktikleriyle beslenen benzer davranıĢları içerir ve algı yönetimi taktikleri ile aralarında doğrusal ve yüksek iliĢki vardır diyebiliriz.

Emredici müdür davranıĢları Hoy ve Tarter (1997) tarafından müdürlerin otokratik davranıĢlar sergilediği katı ve sıkı bir gözetim kullandıkları davranıĢlar olarak tanımlanmıĢtır. Bu tür davranıĢta müdür, en küçük detaylara kadar bütün öğretmen ve okul etkinliklerini yakından ve sürekli takip etmektedir. Bu takip sürecinde algı yönetimi taktikleri devreye girebilir, çünkü yöneticiler bu kontrolü genelde farklı Ģekillerde adlandırırlar ve gerçek amaçlarını gizlerler. Bu tür okullarda çalıĢanlarının genel olarak ilgisizlik düzeyi oldukça yüksek olabilir. Kapalı okul iklimlerinde okullar durağandır. ÇalıĢan davranıĢları kesinlikle özgün değildir ve örgüt cansızdır (Halpin ve Croft, 1963). Emredici müdür davranıĢları (Sullivan & Glanz, 2013, s.12)‟ın belirlediği bürokratik denetim teorilerinin felsefi temelinde bulunan önceliklerden “ sadece denetmenler ve yöneticiler uzmandır ancak öğretmenler uzman değildir” ve “öğretmenler kendi kendilerine öğretimi geliĢtiremezler” düĢüncesiyle paralellik gösterir. Bu teoriye göre uzman olmayan ve kendi kendilerine etkili olamayacağı düĢünülen öğretmenlerin yönlendirilmesi ve kontrol edilmesi gerekir. Algı yönetimi bu kontrol araçlarından birisi olmakla birlikte, algı yönetiminin doğası gereği emredici davranıĢlar sürekli kullanılmamalıdır; çünkü algı yönetimi temelde duygulara hükmetmeyi gerektirir ve emredici davranıĢların yoğun kullanılması öğretmenleri yöneticilerden uzaklaĢtırabilir. Böylelikle ortak bir amaç doğrultusunda eĢgüdümsel çalıĢmalar yapmak durumunda olan iki önemli paydaĢın öğrenci baĢarısı ve okul hedeflerinin gerçekleĢtirilmesine olumlu katkılar yapması engellenebilir

Kısıtlayıcı müdür davranıĢı boyutu açısından değerlendirildiğinde Hoy ve Tarter, (1997) okulda kısıtlayıcı davranıĢlar olarak yöneticilerin öğretmenlerin iĢine yardımcı olmak bir yana daha çok engel olmaları olarak tanımlamıĢlardır. Yöneticiler kısıtlama davranıĢlarını öğretmenlere gereksiz kırtasiye iĢleri, komisyon üyelikleri, rutin görevler ve yoğun iĢler yükleyerek kendi geliĢimleri için kullanabilecekleri zaman ve enerji bırakmayarak gösterirler. Halpin ve Croft (1966)‟a göre kısıtlayıcı müdür davranıĢları engellenme olarak tanımlanmıĢtır. Benzer Ģekilde bu durum Stern (1970) tarafından belirlenen örgütsel iklim indeksinin “dürtü kontrolü” boyutunu akıllara getirmektedir. Bu kontrol tarzında iĢ ortamında çalıĢanlar üzerinde güçlü örgütsel kontrol ve kısıtlamalar söz konusudur. Algı yönetimi bu kısıtlamayı muhataplarının davranıĢları üzerinde etki kurarak yapmaya çalıĢır. Yöneticiler emredici ve kısıtlayıcı davranıĢları sergilerken Altinkurt ve Yılmaz, (2012)' ın da değindiği gibi Türk toplumunun kültürel olarak taĢıdığı ataerkil özellikler nedeniyle yöneticilerin samimi ve koruyucu davranıĢlarının yanı sıra çalıĢanların sürekli yönlendirilmeye gereksinim duyduğu düĢüncesi ile emredici ve sınırlayıcı davranıĢlar toplum tarafından da kabul görmektedir (s. 2235). Toplumun kültürel olarak gösterdiği bu kabul algı yönetimi taktikleri arasında yer alır ve kullanımı oldukça etkilidir. Bu kültürel iliĢkiden dolayı öğretmenler yöneticilerin emredici ve kısıtlayıcı davranıĢlarını rahatsız edici bulmamıĢ ve dolayısıyla yöneticilerin kullandıkları algı yönetimi taktikleri ile kapalı okul iklim arasındaki iliĢki pozitif ve yüksek çıkmıĢ olabilir.

Kapalı okul ikliminin alt boyutlarından “umursamaz öğretmen davranıĢı” boyutu ise Hoy ve Tarter, (1997)‟a göre durumu ya da talimatları anlamada ve profesyonel etkinliklere odaklanmada eksikliklerin olmasıdır. Umursamaz öğretmenler okulda sadece zaman doldurmaya çalıĢırlar. Okuldaki davranıĢları olumsuzdur ve meslektaĢlarını eleĢtirirler. Umursamaz öğretmenler sorunların çözümlerini farklı yerlerde ararlar; kendi aralarında anlaĢamazlar ve sürekli iĢleriyle ilgili sızlanır ve birbirleriyle çekiĢirler. Halpin ve Croft (1966)‟a göre okul iklimi boyutlarından “çözülme” bir tür umursamaz öğretmen boyutuna örnek olabilir. Umursamaz öğretmenler birlikte iyi çalıĢamazlar ve aralarında iletiĢim yoktur. Bu durum öğretmenlerin olumsuz duygularının hırslarının ve kaygılarının belirlenmesi yoluyla onları algı yönetimine uygun hale getirebilir. ABD Savunma Bakanlığının algı yönetimi tanımı (1999) açıkça ortaya koymaktadır ki algı yönetiminde hedef kitlenin duyguları, motivasyon kaynakları gibi değerleri ve ulaĢılmak istenen sonuçlar önemsiz görülürken, sadece algı yönetimini yürüten otoritenin çıkarını amaçlayan çıktılar değerli kabul edilmektedir. Tek taraflı fayda gözeten bu iliĢkinin sonucu olarak oluĢan kapalı okul iklimlerinde umursamaz öğretmenler hedefi belirsiz kurĢun misali kime

zarar vereceği belli olmayan davranıĢlar sergileyebilirler. Bu yönleriyle algı yönetimine en yatkın gruplardır diyebiliriz.

Sonuç olarak, doğası gereği okul iĢlev olarak oldukça sosyal bir ortamdır (Sears, 1950, s.29). Okulda görevli insanlar arasındaki iliĢkiler, yalnızca sayıca sınırsız değil, ayrıca kiĢinin davranıĢlarının ve kararlarının ve muhtemel sonuçları da sınırsızdır. Okul paydaĢlarının birbirlerinden farklı değerlere, tutumlara, beklentilere ve amaçlara sahip olmaları nedeniyle eğitim kurumlarındaki iliĢkiler oldukça karmaĢıktır. Bu karmaĢık sosyal ortamda, iĢini yapmaya çalıĢan hiçbir öğretmen temelde görev yaptığı okuldaki davranıĢlarının engellenmesini, iĢiyle ilgili kendi özgürlüğünün kısıtlanmasını veya göreviyle ilgili olmayan emredici davranıĢlarda bulunulmasını istemez. Öğretmenler söz konusu davranıĢları benimseyen bir yönetici ile kapalı bir okul ikliminde görev yapmak istemezler. Sonuç olarak yöneticilerin algı yönetimi taktikleri kullandıkları ve bu yolla iklimi kapalı hale dönüĢtürdükleri okullarda yöneticiler sadece kısa vadede sonuç alabilirler. Algı yönetimi taktiklerinden her hangi birinin baĢarısız olması ve açık verilmesi sonucunda öğretmen davranıĢları olumsuz olarak etkilenir, öğretmenlerin güven duygusu ve örgütsel bağlılıklarını zayıflar.

5.1.4. Öğretmenlerin, Açık Okul Ġkliminin Öğretmen Motivasyonu Üzerindeki