• Sonuç bulunamadı

4. Bulgular ve Yorum

4.2. Araştırmanın Temel Değişkenlerinin Test Edilmesi

4.2.1. Öğrencilerin Devam Ettikleri Okul İle İlgili Değişkenler

4.2.1.2. Öğrencilerin devam ettikleri okul ile ilgili temel

4.2.1.2.2. Öğrencilerin devam ettikleri okulda şiddet algısı…

Öğrencilerin devam ettikleri okulda şiddet algısı bu bölümün temel (bağımlı) değişkenleri niteliğindedir. Öğrencilerin devam ettikleri okulda şiddet algısını belirlemek amacıyla

“Okulunuzun güvenli bir yer olduğunu düşünüyor musunuz?”, “Sizce okullarda suç ve şiddet artmakta mıdır?”, “Sizce okullarda disiplin cezalarının etkili bir şekilde uygulanması suç ve şiddeti önlemede etkili olmakta mıdır?”, “Sizce okullardaki suç ve şiddetin kaynağı nedir?” ve “Sizce okulunuzda şiddet önemli bir sorun mudur?” soruları sorulmuş ve öğrencilerin okulda şiddet algısının bazı temel betimsel değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığı t-test ve ANOVA testleri ile ortaya konulmuştur. Öğrencilerin okulda şiddet algısı ile temel betimsel değişkenleri arasında ilişki olup olmadığı ise Ki-kare ve Korelasyon testleri yardımıyla bulgulanmıştır.

Öğrencilere “Sizce okulunuzda şiddet önemli bir sorun mudur?” sorusu sorulmuş ve sonuçların cinsiyet ve okul türü ile ilişkisini ortaya koymak amacıyla yapılan Ki-kare analizi sonuçları tablo 8’de sunulmaktadır.

Tablo 8. Okul Türü ve Cinsiyet Bağlamında Öğrencilerin Okullarda Suç ve Şiddet Algısı Ki-kare Sonuçları

Cinsiyet

Evet Hayır Toplam

N % N % N %

Kız 124 62 75 38 199 100

Erkek 214 64 120 36 334 100

Toplam 338 64 195 36 533 100

Ki-kare X2=0,167 df(1) p.683>.05 n=533

Okul türü

Anadolu Lisesi 28 43 37 57 65 100

Meslek Lisesi 219 74 78 26 297 100

Düz Lise 91 53 80 47 171 100

Toplam 338 63 195 37 533 100

Ki-kare X2=32,895 df(2) p.001<.05 n=533

127

Yapılan Ki-kare analizi sonucuna göre cinsiyet ve öğrencilerin devam ettikleri okulda şiddeti önemli bir sorun olarak görmesi arasında anlamlı ilişki görülmezken (X2(1)=0,167 p.0,683>.05 n=533); okul türü ile anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür (X2(2)=32,895, p.001<.05, n=533). Buna göre kızların %62’si ve erkeklerin %64’ü devam ettikleri okulda şiddetin önemli bir sorun olduğunu belirtmişlerdir. Benzer şekilde meslek lisesi öğrencilerinin %74’ü ve düz lise öğrencilerinin %53’ü öğrencilerin okullarında şiddetin önemli bir sorun olduğunu düşünürken Anadolu lisesi öğrencilerinin %57’si şiddetin okullarında önemli bir sorun olmadığını düşünmektedir.

Araştırma yapılan okulların idareci ve rehberlik servisinde görevli öğretmenleri de benzer şekilde bu konu hakkında farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Görüşme yapılan 4 yetkili şiddetin okullarında önemli bir sorun olmadığını belirtirken; 3 yetkili de şiddetin önemli bir sorun olduğunu ancak önceki yıllara göre azalma yaşandığını ifade etmişlerdir.

Okulunda şiddetin önemli bir sorun olduğunu ancak geçmiş yıllara göre azaldığını belirten bir idareci bu durumu şu şekilde dile getirmektedir:

“Bizim okulumuzda önemli bir sorun tabi ki…Baktığınız zaman okulumuz oldukça kalabalık, haftada 7-8 olay yaşanıyor. Önceki yıllarda daha kötüymüş tabi. Önceki yıllarda her yıl birer ikişer bıçaklanma olayı yaşanırmış. İşte geçen dönemin ilk günü daha okul yeni açılmış, okulların açıldığı ilk günü kapının önünde öğrenci bıçaklandı burada. Meğer geçen yılın intikamıymış.”

Görüşme yapılan görevliler arasından 3 kişi okullarında şiddetin en önemli sorun olduğunu belirtirken bir idareci bu durumu şu şekilde ifade etmiştir:

“Zaten en önemli sorunumuz şiddet. Çok üzücü olaylar yaşadık mesela. Geçen yıl bir bıçaklanma olayı yaşandı. Derste öğrenci öğrenciyi bıçaklamış. Yine bu yıl bir öğrenci nöbetçi öğretmeni bıçakladı. Yani bizim okulumuzda büyük sorun.”

Tablo bir bütün olarak değerlendirildiğinde cinsiyet bağlamında kız ve erkek öğrenciler devam ettikleri okulda şiddetin önemli bir sorun olduğunu düşünürken okul türü bağlamında meslek ve düz lise öğrencileri devam ettikleri okulda şiddetin önemli bir

128

sorun olduğunu düşünmekte, Anadolu lisesi öğrencileri ise önemli bir sorun olduğunu düşünmemektedir. Bu durum cinsiyet ve okul türü bağlamında şiddetin okullarda önemli bir sorun olup olmadığı konusunda farklı görüşlerin varlığını ortaya koymakla birlikte, düz lise ve meslek liselerinde şiddetin önemli bir sorun olması durumunu da ortaya koymaktadır.

Öğrencilerin devam ettikleri okulda şiddet algılarının cinsiyet bağlamında farklılık gösterip göstermediğini görmek amacıyla t-test analizi yapılmıştır. Yapılan t-test analizi sonuçlarına göre öğrencilere okulda şiddet algısı ile ilgili sorulan sorular arasından cinsiyet bağlamında yalnızca okul güvenliği ile anlamlı fark bulunmuş (t=-2,233, p.026<.05); okullarda suç ve şiddet artışı (t=-1,421, p.156>.05) ve disiplin cezalarının artan suç ve şiddeti önlemede etkisi ile anlamlı fark görülmemiştir (t=0,406, p.658>.05).

Buna göre kızlar (X̄=2,84) devam ettikleri okulun güvenli bir yer olduğunu düşündüklerini belirtirken; (X̄=2,84), erkekler (X̄=3,10) devam ettikleri okulun güvenli bir yer olup olmaması hakkında fikirlerinin olmadığını ifade etmişlerdir. Sonuçlar tablo 9’da sunulmaktadır.

Tablo 9. Cinsiyet Bağlamında Öğrencilerin Okullarda Şiddet Algısı T-test Sonuçları

Cinsiyet N SS sd t p

M 29. Okulunuzun güvenli bir yer

olduğunu düşünüyor musunuz? Kız 201 2,84 1,330

538 -2,233 .026 Erkek 339 3,10 1,307

M 30. Sizce okullarda suç ve

şiddet artmakta mıdır? Kız 200 1,60 0,695 şiddetin arttığını belirtmişlerdir. Disiplin soruşturmalarının artan suç ve şiddeti önlemedeki etkisi konusunda ise kızlar (X̄=2,87) ve erkekler (X̄=2,81) herhangi bir fikirlerinin olmadığını ifade etmişlerdir.

129

Öğrencilerin okullarda suç ve şiddet algısının okul türü bağlamında anlamlı farklılık gösterip göstermediğinin tespiti için yapılan ANOVA testi soncunda öğrencilerin devam ettikleri okulun güvenli bir yer olup olmamasının okul türü ile anlamlı farklılık gösterdiği görülmüş (F(2-539)=21,827, p.001<.05); ancak okullarda şiddet artışı (F(2-538)=2,35, p.096<.05) ve disiplin cezalarının bu artışı önleme konusunda etkisi ile anlamlı fark bulgulanmamıştır (F(2-517)=.468, p.626<.05). Sonuçlar tablo 10’da sunulmuştur.

Tablo 10. Okul Türü Bağlamında Öğrencilerin Okullarda Suç ve Şiddet Algısı ANOVA Sonuçları

Sonuçlara göre Anadolu lisesi öğrencileri (X̄=3,57) okullarının güvenli bir yer olmadığını düşünürken; meslek lisesi (X̄=3,16) ve düz lise öğrencileri (X̄=2,51) okullarının güvenliği hakkında herhangi bir fikirlerinin olmadığını belirtmişlerdir.

Araştırmaya katılan öğrencilerin okulun güvenli bir yer olup olmaması ve okullarda suç ve şiddet artışı hakkındaki görüşleri sorulmuş ve cinsiyet ve okul türü sabit tutularak (split file) iki değişken arasında ilişki Korelasyon testi ile hesaplanarak rapor edilmiştir. İki değişkenin kendi aralarında gerçekleştirilen Korelasyon testi sonucunda negatif, düşük düzeyde ve anlamlı ilişki bulgulanmıştır (r=-.228 p<.001). Sonuçlar tablo 11’de sunulmuştur.

Tabloya göre okullarda suç ve şiddetin arttığını belirten kızlar okullarının güvenli bir yer olmadığını düşünmektedir (r=-.125 p<.041); benzer şekilde okullarda suç ve şiddetin arttığını belirten erkekler okullarının güvenli bir yer olmadığını belirtmektedir (r=-.273 p<.001). Öğrencilerin okulun güvenli bir yer olup olmaması ve okullarda suç şiddet artışı hakkındaki görüşleri arasında okul türü bağlamında Anadolu Lisesi için anlamlı bir ilişki görülmezken (r=-.027 p>.808); meslek lisesi (r=-.249 p<.001) ve genel lise için düşük düzeyde, negatif ve anlamlı ilişki olduğu görülmüştür(r=-.195 p<.003).

130

Tablo 11. Öğrencilerin Devam Ettikleri Okulun Güvenliği ve Okullarda Suç ve Şiddet Algısının Cinsiyet ve Okul Türü Bağlamında Korelasyon Katsayıları

Sizce okullarda suç ve şiddet artmakta mıdır?

Okulunuzun güvenli bir yer olduğunu düşünüyor musunuz?

Öğrencilerin okullarda suç ve şiddetin artması ve disiplin soruşturmalarının artan bu suç ve şiddeti önlemede etkili olup olmaması hakkındaki görüşleri sorulmuş ve cinsiyet ve okul türü sabit tutularak (split file) iki değişken arasında ilişki Korelasyon testi ile hesaplanarak rapor edilmiştir. Cinsiyet bağlamında okullarda suç ve şiddet artışı ve disiplin soruşturmalarının bu artışı önlemedeki etkisi arasındaki ilişki tablo 12’de sunulmuştur. Tabloya göre bu iki soru arasında düşük düzeyde, negatif ve anlamlı ilişki vardır (r=-.154 p<.001). Buna göre okullarda suç ve şiddetin arttığını düşünen öğrenciler disiplin cezalarının artan suç ve şiddeti önlemede etkili olmadığını düşünmektedir.

Cinsiyet bağlamında ise kızlar (r=-.228 p<.001) ve erkekler (r=-.114 p<.041) için düşük düzeyde, negatif ve anlamlı ilişki bulgulanmıştır. Sonuçlara göre okullarda suç ve şiddetin arttığını düşünen kız ve erkek öğrenciler disiplin cezalarının artan suç ve şiddeti önlemede etkili olmadığını düşünmektedir. Okul türü bağlamında ise Anadolu lisesi (r=.046 p>.718) ve meslek lisesi (r=-.111 p>.61) için anlamlı ilişki görülmezken; düz lise için orta düzeyde, negatif yönlü ve anlamlı ilişki bulgulanmıştır (r=-.317 p<.001).

Sonuçlara göre okullarda suç ve şiddetin arttığını düşünen düz lise öğrencileri disiplin cezalarının artan suç ve şiddeti önlemede etkili olmadığını düşünmektedir. Disiplin cezalarının etkisi konusunda öğrenciler genel olarak disiplin cezalarının okullarda suç ve şiddeti önlemede etkili olmadığını ifade etmekle birlikte bir öğrencinin anket formuna

131

ilgili soru için “hayır, kesinlikle etkisizdir” şıkkını işaretledikten sonra “Sigaradan disipline gittim ertesi gün yine içtim” şeklinde yazdığı görülmüştür.

Tablo 12. Öğrencilerin Okullarda Suç ve Şiddet Algısı ve Disiplin Soruşturmalarının Etkisinin Cinsiyet ve Okul Türü Bağlamında Korelasyon Katsayıları

Sizce okullarda suç ve şiddet artmakta mıdır?

Sizce disiplin cezaları okullarda suç ve şiddeti önlemede etkili olmakta mıdır?

r p

Araştırma yapılan okullarda görüşülen görevliler de disiplin cezalarının etkisi konusunda öğrencilerle benzer görüşleri paylaşmaktadır. Görüşme yapılan 3 görevli disiplin cezalarının caydırıcı etkisi olduğunu belirtirken bir görevli bu durumu “%90-95 caydırıcı olduğunu söyleyebilirim. Aynı öğrencinin iki kez disipline geldiğini çok az gördüm.”

sözleriyle dile getirmiştir. Görüşme yapılan 3 görevli bütün öğrenciler için olmasa da büyük çoğunluğu için etkili olduğunu belirtirken bir idareci bu durumu “Her zaman yaramasa da bazen etkisini görüyoruz…Tabi böyle, afedersiniz, kaşarlanmış diye tabir ettiğimiz yüzsüzleşmiş, arsızlaşmış öğrenciler üzerinde etkili olmuyor. Ama ilk defa ceza almış birisinde çok etkili oluyor.” sözleriyle ifade etmiştir. Ancak söz konusu bu görevlinin ifadesi okullarda çocukları suç ve şiddet davranışlarına karşı korumakla yükümlü olan bazı eğitimcilerin gençlere yönelik önyargılarını ve soruna ne ölçüde profesyonelce yaklaştıklarını ortaya koyması bakımından da dikkat çekicidir.

Görüşme yapılan görevliler arasında 3 görevli disiplin cezalarının hiçbir caydırıcı etkisinin olmadığı şu sözlerle belirtmiştir:

132

“Hiçbir etkisi yok. Hiçbir etkisi olduğunu söyleyemem. Hatta bazı öğrenciler için cezalar ödül gibi geliyor. Aslında disiplin cezalarının etkisinden de kaynaklı. Mesela öğrenciye kınama cezası veriyorsunuz, ‘eee’ diyor ‘noldu şimdi’, ‘seni kınadık, cezalandırdık, bu kadar’. Böyle olunca da hiçbir etkisi olmuyor. Zaten ceza dediğiniz şey kişiye göre olmalı herkese aynı cezayı veremezsiniz. Bazı öğrenciler var ki uzaklaştırma cezası verdiğinizde onu ödül olarak görüyor. Zaten uzaklaştırmalar devamsızlık olarak geçmiyor, çocuk da iki gün uzaklaştırma aldığında zaten planını yapmış oluyor. Zaten alabileceği cezayı da biliyor ‘aman’ diyor ‘en fazla uyarı verirler, uzaklaştırma alırım’. Yani öğrenciler için disiplin cezası caydırıcı değil.”

“İşe yaramıyor. Bugün sigara içmeden ceza alıyor, yarın yine içiyor okulda. Pek de etkili olduğunu söyleyemem.”

“Etkili olmuyor. Sürekli bu tür davranışlarda bulunan çocuklar üzerinde etkili olmadığı gibi bu çocuklar aldıkları uzaklaştırma cezalarını ödül olarak görüyor.”

Araştırmaya katılan öğrencilere “Sizce okullardaki şiddetin kaynağı nedir?” sorusu açık uçlu olarak sorulmuş ve soruya cevap veren 390 öğrencinin cevabı “öğrenciler”, “okul”,

“aile” şeklinde gruplandırılmış, gruplandırılamayan cevaplar “diğer” seçeneği altında toplanmış ve “fikrim yok” şeklinde verilen cevaplar için de bir kategori oluşturulmuştur.

Soruya verilen cevapların gruplandırılması sonucunda cinsiyet bağlamında kızlar (%62) ve erkekler (%60); okul bağlamında ise Anadolu lisesi (%65), meslek lisesi (%60) ve düz liseye devam eden öğrencilerin (%60) önemli bir bölümü “öğrenciler” cevabını vermişlerdir. “Öğrenciler” kategorisi içerisinde ise cinsiyet (%9) ve okul türü (%9) bağlamında en çok “kızlar” cevabı verilmiştir. Sonuçlar ek tablo 20’de sunulmaktadır.

Tabloya göre örneklemdeki öğrencilerin önemli bir bölümü okullardaki suç ve şiddetin temel kaynağının “öğrenciler” olduğunu, bir diğer önemli bölümü de okullarda suç ve şiddetin temel kaynağının bizzat okulun kendisi olduğunu düşünmektedirler. Daha az oranda olmakla birlikte bir grup öğrenci ise okullardaki suç ve şiddetin temel kaynağının aileler olduğunu düşünmektedir. Buna göre, okullarda suç ve şiddetin “öğrenciler”

133

olduğunu belirtenler suç ve şiddete yol açan temel meselelerin başında da kız meselesinin (kız arkadaşına veya sevgilisine yan gözle bakma, kıskançlık ve benzeri) geldiğini düşünmektedirler.

Öte yandan, okullarda suç ve şiddetin nedenini “okul” olarak belirten öğrencilerin önemli bir bölümü (%34) bu durumu okullarda yeterli “disiplinin olmaması” ile açıklarken bir diğer bölümü de okullarda “aşırı disiplinin olması” ile açıklamıştır. Başka bir ifadeyle, öğrenciler okullarda aşırı ya da yetersiz disiplin uygulamasının her iki durumda da suç, şiddet ve sapmaya yol açacağını düşünmektedirler. Bu ise, Durkheim’ın sosyolojik yöntemin kurallarında suç ve sapmayı analiz ederken kullandığı normal ile patalojik olgu ayrımıyla oldukça önemli bir benzerlik arz etmektedir. Bununla birlikte, sorunun temel kaynağının okul olduğunu düşünen öğrenciler disiplin yetersizliği veya fazlalığının yanı sıra öğretmenlerin tutum ve davranışlarının da, (örneğin, öğretmenlerin öğrencilerle empati kuramamaları, mesleklerine yeterince ve sevgiyle bağlı olmamaları, öğrencilere karşı duyarsız, aşırı sert veya aşırı esnek olmaları gibi) okullarda suç ve şiddetin ortaya çıkmasında önemli faktörler arasında olduğunu düşünmektedirler. Görüşme yapılan idarecilerden birinin konuyla ilgili ifadesi de öğrencilerin bu görüşlerini destekler niteliktedir İdareci öğretmenlerin okulda öğrencilerin suç ve şiddet davranışları konusunda sergilemiş oldukları duyarsız tavrı şu sözlerle dile getirmektedir: “Aslında bütün öğretmenlerin elini taşın altına koyması gerekir burada. Öğretmen çocuğu alıyor getiriyor işte ‘bu çocuk baba saygısızlık yaptı’ deyip bırakıp gidiyor. Tamam da benim de eğitimim bir yere kadar, o öğretmen üniversitede nasıl bir formasyon eğitimi aldıysa ben de onu aldım. Yani çok fazla girişimde de bulunulmuyor.”

Şiddetin temel kaynağının okulun kendisi olduğunu düşünen öğrenciler sorunun temel nedenleri arasında “eğitim sisteminin yetersizliği”, “bozuk eğitim sistemi”, “okulun kalabalık olması” gibi nedenler de sıralamışlardır. Görüşme yapılan idareci ve öğretmenler de okulun kalabalık olmasının görev yaptıkları okulda şiddet artışı konusunda önemli bir etken olduğunu belirtmiş ve bu durumu şu sözlerle dile getirmişlerdir:

134

“Okul kapasitesini aştı, iyice kalabalıklaştı. Kalabalık olduğu için çok fazla ilgilenemiyoruz.”

“Okul çok kalabalık. Sınıflara baktığınız zaman özellikle 9. sınıflar çok kalabalık. Böyle olunca öğretmen sınıfı idare etmekte, sınıfa hakim olmakta zorluk çekiyor. Ders aralarında bir anda 1400 öğrenci birden çıkıyor koridorlar çok kalabalık oluyor. Nöbetçi öğretmen düzeni sağlamakta zorlanıyor elbette. Öğrenciler kalabalıktan yararlanıp her türlü şeyi yapıyor.”

“Okulun kalabalık olması zaten büyük bir dezavantaj. Üç binden fazla öğrenci var, öğretmen sayısı yetersiz kalıyo, rehber öğretmen iki tane biri doğum izninde, idareciler de yetmiyor artık. Sınıflar maksimum 30 kişi ama şubeler A’dan Z’ye kadar. Okul kalabalık, öğrenci sayısı da fazla olunca ilgilenemiyorsunuz öğrencilerle. Ben çoğu öğretmenin adını bile bilmiyorum bırakın öğrencileri tanımayı...Rehberlik servisi de yetersiz kalıyor, onlar da en fazla 10 dakika ayırabiliyor, çünkü öğrenci çok fazla.”

“1400 kişilik okul burası ve ben tek başımayım evrak işlerinden başımı kaldıramıyorum bırakın çocuklara rehberlik yapmayı. Zaten sessiz böyle içine kapanmış öğrenciyle zaten ilgilenemiyorum. Ancak çocuk sorun çıkaracak, kavga çıkaracak dikkat çekecek de benim karşıma gelecek. Başka türlü olmuyor...bizim yaptığımız öğrencilerin sağ salim, tek parça halinde evlerine göndermeye çalışmak.”

Öğrencilerin ve öğretmen ve idarecilerin ifadelerine göre okulların kalabalık olması görevli idari personel ve rehberlik servisinde görevli öğretmenlerin öğrencilerle ilgilenmesini zorlaştırırken, öğrencilerin suç ve şiddet içeren davranışlar sergileme olasılığını da artırmaktadır.

Okullarda suç ve şiddetin temel kaynağı olarak “aile”yi gören öğrenciler ise sorunun temel nedeni olarak “ailedeki sorunlar”ı, “ailelerin çocukları yanlış yetiştirmesi”ni,

“ailelerin çocukları başıboş bırakması”nı, “aile içi şiddet”i gördüklerini ifade etmişlerdir.

Buna göre aile içi şiddetin yanı sıra ailenin çocuğu yetiştirme biçimi ve çocukla ilgilenmesi gibi durumların da okullarda suç ve şiddetin artmasına neden olduğu

135

görülmektedir. Bu durumu uygulama yapılan okullarda görev yapan idareciler ve öğretmenler şu şekilde ifade etmektedir:

“Anne-babayı çağırıyorsun, ‘senin kızın da vurmuş’ diyorum, anne diyo ki ‘iyi yapmış zaten dayak yeseydi ben kızımı döverdim, dövecek’ diyo. Sana vuranda sen de vur.”

“Aile ilgisiz, evde sorunlar var. Çocuk da sıkıntısını okulda sorun yaratarak ortaya çıkarıyor.”

“En önemli nokta ailede başlıyor. Aileler çocukla ilgilenmiyor. Evde çocuğa nasıl davranılıyorsa çocuk da gelip etrafındakilere öyle davranıyor. Ailelerin bir çoğunda aile içi şiddet yaygın.”

“Maalesef ailede ne gördüyse burda da onu yapıyo.”

“Ailesinden onu görmüş çocuk, ama farklı bir çözüm yolu görmemiş. Bi sorunla karşılaştığı zaman alternatif sorun çözme yolu bilmiyor. Mesela bi hata yaptığında ailesi onu cezalandırıyorsa çocuk da başka bir sorun çözme yolu bilmiyor.”

“Çocuk anne-babasından sürekli dayak yiyebiliyor, baba hem çocukları hem anneyi dövüyor mesela, e çocuk da öfkesini kusacak yer arıyor, kendisine ters bakan ilk kişiye saldırıyor.”

Araştırmanın yürütüldüğü okullarda suç ve şiddet algısı bir bütün olarak değerlendirildiğinde öğrenci, öğretmen ve idarecilerin okullarda suç ve şiddeti önemli bir sorun olarak gördükleri ve ayrıca okullarda suç ve şiddetin arttığını düşündükleri anlaşılmaktadır. Okullarda suç ve şiddetin arttığını düşünen öğrenci, öğretmen ve idareciler okullarının güvenli bir yer olmadığını ayrıca disiplin cezalarının da bu artışı önlemede etkili olmadığını düşünmektedirler. Okullarda suç ve şiddetin temel kaynakları konusunda da öğrencilerin, idarecilerin ve öğretmenlerin görüşlerinin benzerlikler taşıdığı ve bu konuda öğrencilerin kendi aralarındaki meseleler başta olmak üzere, okulların fiziksel ve eğitimsel donanımlarındaki yetersizlikler, ailelerin ilgisizliği ve aile ilişkilerindeki olumsuzlukların suç ve şiddetin temel kaynakları olarak görüldüğü

136

anlaşılmaktadır.

4.2.1.2.3. Öğrencilerin devam ettikleri okulda gerçekleşen